Cumhuriyet 2000

KARAOĞLAN

Onursal Üye
2 Şub 2010
3,004
20,645
Gaziantep
11746731015190637780923622551903nbgb.jpg


Cumhuriyet Gazetesi 2000 Yılının ilk günü
 

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,044
20,227
Kamlançu
Yazı çok hoşuma gitti, fakat içerisinde daha önce bildiğim bazı cümleler dikkatimi çekti. "olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol" vs. Böyle bir yazıt var mı? Yazan kimdir? Kaynak nedir diye nette kısa bir araştırma yaptım. Karşıma hep birbirinden alıntı yapılmış yazılar çıktı. Nihayetinde Aşağıya alıntıladığım ve bana en mantıklı gelen açıklamayı buldum:

'Xsentius' kod adlı Türk'ün 'Tapınak Yazıtı'

Özdeyişleri çok severim; bir ansiklopedi dolusu bilgiyi, birkaç sözcükle anlatabilirler, bazen... Bu hafta bir özdeyiş dizisinden oluşan, MÖ 9. yüzyılda yaşamış 'Xsentius' imzalı 'Eski bir Tapınak Yazıtı'nı yazmayı planlamıştım.
Mevlana deyince ilk akla gelen, "Gel, ne olursan ol, gel..." dizesiyle başlayan şiirin, bu büyük şaire ait olmadığını öğrendikten sonra, yazı yazarken dikkatli olmaya karar vermiştim. İyi ki de öyle yapmışım; araştırdığımda, ne 'Xsentius' adlı bir filozofa rastladım, ne de böyle bir tapınak veya yazıta... Ve sözde yazıtta yer alan cümleleri ayrı ayrı araştırmaya koyuldum...
"Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol", Mevlana kaynaklı gibiydi... "Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgara göre ayarla" ise H. Jackson Brown. Jr.'a... "Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse" şeklinde biten bölüm, bazılarına göre Eski Cherokee Kızılderili, bazılarına göreyse Eski Sanskritçe bir özdeyiş... Hintli şair Kebir'e ithaf edenler de var...
'Tapınak Yazıtı'nın büyük bölümü ise Alman kökenli ABD'li şair, yazar ve avukat Max Ehrmann'ın 1927'de yazdığı 'Desiderata' (Latincede anlamı 'Dilekler') adlı şiirsel düzyazıdan (ç)alıntı... İşin ilginci, bir yanlış anlaşılma sonucu, 1692'de Aziz Paul Kilisesi azizleri tarafından yazılmış bir barış çağrısı olduğu şeklinde bir efsaneye dönüşen şiir, hızla yayılmış; gerçekse sonradan anlaşılmış...
Muhtemelen 'Xsentius' kod adlı bir Türk filozofunun (!) bu sözleri alt alta getirerek oluşturduğu ve altını imzaladığı 'Tapınak Yazıtı'nı her yerde bulabilirsiniz. Ben sizinle Max Ehrmann'ın 'Desiderata' şiirinin, çevirenine ulaşamadığım Türkçe çevirisini paylaşmak istiyorum:
Dilekler
Gürültü ve telaşın ortasında sükunetle dolaş,
Sessizlikte huzur bulduğunu unutma.

Mümkün olduğunca herkesle dost olmaya çalış,
Ama kimseye teslim olma.
Telaşsız, açık seçik konuş
Ve başkalarına da kulak ver,
Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları;
Çünkü dünyada herkesin bir hikayesi vardır.
Gürültücü ve saldırgan olanlardan sakın,
Onlar, ruhuna eziyet ederler.

Kendini başkalarıyla karşılaştırdığında,
Anlamsız ve buruk hissedebilirsin,
Çünkü daima senden daha değerli veya değersizler olacaktır.
Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkar.
İşinle, ne kadar küçük olursa olsun, ilgilen;
Zamanla değişen kaderinin yegane dayanağıdır o.
İş hayatında temkinli ol,
Çünkü dünya düzenbazlarla dolu.
Ama bu seni kör etmesin, çünkü pek çok erdem de var;
Pek çok insan yüksek idealler peşinde
Ve hayat her yerde kahramanlıkla dolu.
Olduğun gibi görün. Özellikle sevmediğin zaman sever gibi yapma,
Aşka burun kıvırma sakın,
O, inançsızlık çölünde bir vahadır.

Yılların geçmesine öfkelenme,
Gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe.
Ruhunu besle ki, kaderin kötü bir tecellisine karşı sana kalkan olsun.
Ama kötümserlikle kendine eziyet etme,
Pek çok korku yorgunluk ve yalnızlıktan doğar.

Tam bir disiplinin ötesinde,
Kendine iyi davran.
Sen de kainatın bir çocuğusun,
En az ağaçlar ve yıldızlar kadar,
Burada olmaya hakkın var.
Ve farkında olsan da, olmasan da
Kainat tekamül ediyor, olması gerektiği gibi.

Öyleyse, sence Tanrı her ne ise,
O'nunla barışık ol.
Bu hayat karmaşasının içinde,
Mücadeleni sürdürürken,
Kendinle barış içinde ol.
Görmeye çalış ki,
Bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen
Dünya yine de güzeldir.
Neşeli ol ve mutlu olmaya çalış.

 
Üst