Namdar Rahmi Karatay

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
Şair ve yazar Namdar Rahmi hakkında internetteki birçok biyografi yanlışlıklarla doludur. Hakkında pek az şey bilinen Namdar Rahmi için yalan yanlış biyografiler sıralanmış ve çoğu birbirinden alıntı yapılarak yayılagelmiş. Ben burada bazı yanlışları düzelterek bir biyografi veriyorum. Örneğin aslen Konyalı olmasına rağmen Konya'da değil Kütahya'da doğmuştur. Ayrıca, kendisine atfedilen “Salla başı al maaşı isimli” şiir, aslında ona ait değildir. Birde sadece şair değil aynı zamanda yazardır. Bu değerli insanı doğru tanıtmak istedim.

namdar.jpg

(1896-1953)​

Gerçek adı Mehmet Namdar olan ve 1896 yılında Kütahya’da doğan usta şair ve yazar, soyadını memleketi olan Konya Karatay Türbesi’nden esinlenerek almıştır. Hukuk Mektebi’nde okumuş, daha sonra ondaki yeteneği gören bir maarif müfettişinin aracılık etmesiyle, birkaç arkadaşıyla birlikte Fransa’ya gönderilmiştir. Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nin Felsefe bölümünü bitiren Karatay, yurtdışına gitmeden önce de, döndükten sonra da Anadolu’nun çeşitli okullarında öğretmenlik yapmıştır.
Felsefi Meslekler Sözlüğü, Namık Kemal ve İdealizmi, Yazma Dersleri, Kitaplarımın Hikayesi, Geçti Bor’un Pazarı gibi eserleri vardır.

Yergileriyle, Türk hicvinin Şair Eşref ve Neyzen Tevfik'ten geri kalmayan bir şairidir. Adı onlar kadar duyulmasa bile, yergileri ağızdan ağza, çok kere adı bile anılmayarak, tekrarlanır, sanki onları bir başkası yazmıştır.

Esas mesleği öğretmenlik olan Namdar Rahmi Karatay, Atatürk'ün de ilgisini çeker ve 1. Dil Kurultayı'na katılır, lakin yaptığı konuşmadan sonra, kendi deyimiyle "yalancı, müfteri, riyakâr, jurnalcı" dostlarının sayesinde (!) diğer kurultaylara çağrılmaz.
Şair, esas amacı bilimsel ve felsefe araştırmalarında beklediği olanaklara kavuşamayınca, mizaha, hicve, yergiye yönelir.

"Geçti Bor'un Pazarı" şiiri onun uğradığı hüsranın, beklediğini bulamamanın tepkisidir.

"Başta kavak yelleri estiği günler hani?
Umduğumuz, neşeler, şerefler, ünler hani?
Beklenilen alaylı, şanlı düğünler hani?
Selvi gibi ümitler döndü birer iğdeye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye."

Hele "Poker Destanı"ndaki yenik düşen bir aydının isyanı itirafı:

"Bu hayat pokerinde bize ancak pas düştü
Elime per gelmeden ellere fulas düştü,
Şimdi artık mahvolan ömrüm için yas düştü
Yoksulluk kimsesizlik çöktü kara kış gibi
Harcadım hayatımı beş paralık fiş gibi."

Namdar Rahmi Karatay'ın hicivleri topluma, düzene karşıdır, toplumun değerlerini eleştirir ve hakkı olmayanların, bu düzenden otladıklarını anlatır, kendisi gibi düşünenleri de uyarır:

"Fırsatı iyi kolla sakın olma dangalak
Genç iken vur partiyi, durma ye keyfine bak
Sonra iç şampanyalar, viskiler bardak bardak
Dokunuyor üç kadeh şimdi bizim mideye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye."
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
Eşeğe Gem Vurmayın!

Benim ağzım pek yandı, aman siz dikkat edin,
Yalnız layık olan adama hürmet edin,
Haddini kim bilmezse ona hakaret edin,
Ele alçak durmayın, onu hakikat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

İnsanların kimisi uyuz köpek gibidir,
Kimisi ayı gibi, kimi eşek gibidir,
Tilkiye doğru olmak, hakka sövmek gibidir,
Namerdi okşamayın, onu bir tokat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

Pehpehler, pohpohlarla çok itleri at yaptık,
Uçurduk da göklere alkıştan kanat yaptık,
Hiç yoktan başımıza koca saltanat yaptık,
Üstüne çul vursanız, it onu kanat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

İşini uyduranlar tilki gibi kurnazdır,
Silahı hep yalandır, zekası gayet azdır,
Yalanını tutsanız, fayda yok utanmazdır,
Yüzüne tükürseniz, onu kalafat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

Gösterme karda gez de kimseye izlerini,
Kıymet bilmeyenlere arz etme cevherini,
Varlığını belli et, açmadan her yerini,
Bir hamal kayığını sarhoş bilmez, yat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

Sözü yerinde söyle, demiri tavında döv,
Öveceğin adamı iyi tart da öyle öv,
Söveceğin adamın yüzüne tükür de söv,
Yüzüne tükürmezsen onu iltifat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
Tezekten Terazinin

Sakın namert aşına sokma elini yakar,
O tıkınsın sen yutkun buda elbet can sıkar,
Bir iyilik yaparsa bin kere başa kakar,
Böylelerden gelecek iyilikten ne çıkar.

Öylesine hayr eder bir soysuzun keremi,
Tezekten terazinin b.ktan olur dirhemi.​
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
POKER DESTANI

Keşiş'in eteğinde yaşadım keşiş gibi,
Bir lokma, bir hırkaya hu! diyen derviş gibi,
Ara sıra destanlar yazarım bir iş gibi,

Bu âleme maksatsız seyr için gelmiş gibi,
Harcadım hayatımı beş paralık fiş gibi.
Bu hayat pokerinde bize ancak pas düştü,
Elime per gelmedi, ellere ful-as düştü,
Şimdi artık mahvolan ömrüm için yas düştü,

Yoksulluk, kimsesizlik çöktü kara kış gibi,
Harcadım hayatımı beş paralık fiş gibi.


Bu oyunda ben neyim? tam mahvolmuş bir adam,
Kiminde kare-vale, kiminde var kare-dam,
bir blöfle rest dedim, yıkıldı başıma dam,

Umutlarım önümde devrildi kiriş gibi,
Harcadım hayatımı beş paralık fiş gibi.

Ne kazançlar ummuştum girerken bu oyuna,
Üstün eller vurdular, hiç durmadan boyuna,
Şimdi tamam benzedim kurbanlık bir koyuna,

Herkes tapınıyorken kendine fetiş gibi,
Harcadım hayatımı beş paralık fiş gibi.


Hep zarara uğradım, oynadımsa kaç seans,
Ben pot dedim, başkası yaptı beş misli rölâns,
Kör olsun, uğramadı bir kerecik kahpe şans,

Bütün meziyetlerim battı bana şiş gibi,
Harcadım hayatımı beş paralık fiş gibi.


Saadet uma uma geçti ömrün yarısı,
Bilmem niçin düşmüyor başımıza darısı,
Balarısı olmadım, oldum eşek arısı,

Herkes çalım satarken canlı bir afiş gibi,
Ben kendimi harcadım, beş paralık fiş gibi...
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
Sen Bir Garip Çingenesin

İki gözüm, eller gibi safa sürmek hakkın değil,
Nene gerek apartıman, nene gerek otomobil,
Çok ağır da olsa yükün taşımayı vazife bil,
Bir yarışa girme sakın, altındaki topal eşek,
Sen bir garip çingenesin, telli zurna nene gerek..

Çadır senin nene yetmez, tutturmuşsun villa diye,
Üzüyorsun yüreğini, yat isterim ille diye,
Taştan taşa fırlatıyor felek seni bilye diye,
Ne anlarsın piyanodan, çal kavalı eğlenerek,
Sen bir garip çingenesin, telli zurna nene gerek...

Adam olmak kolay değil, amca ister, dayı ister,
Garip olan ne hak ile bir de aslan payı ister,
Armudun en iyisini dağda gezen ayı ister,
Eller gibi olamadım diye sakın üzme yürek,
Sen bir garip çingenesin, telli zurna nene gerek...

Açıkgözler yakalamış' her biri bir ballı petek,
Ne dökerler alın teri, ne çekerler ağır emek,
Sanki onlar yurt sahibi, sen ise bir uyuz köpek,
Dik kafalı olma sakın, akıntıya çekme kürek,
Sen bir garip çingenesin, telli zurna nene gerek...

Sen ne zengin olacaksın, ne burjuva türedisi,
Suç kimdedir zati, yoksa talihinin kredisi,
Söndür artık içerinde alevlenen her hevesi,
Kuru ekmek bulamazsın, canın ister yağlı börek,
Sen bir garip çingenesin, telli zurna nene gerek...

Telli zurna onlarındır, küheylan at onlarındır,
Sırmalı don onlarındır, takım dârât onlarındır,
Mor cepkenler onlarındır, kürkler kat kat onlarındır,
Sana yeter sırtındaki şu yamalı mintan gömlek,
Sen bir garip çingenesin, telli zurna nene gerek...

Varsın onlar bezensinIer, varsın onlar kurulsunlar,
Varsın bütün hısım kavım birbirine sarılsınlar,
Sen bahtına küs de çekil, onlar bol bol serilsinler,
Onlar yesin muz, ananas, senin payın kabak, kelek.
Sen bir garip çingenesin, telli zurna nene gerek...​
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
KOMŞUNUN TAVUĞU KAZ GÖRÜNÜR

Bir başa devlet tacı konsa, her şey fetholur,
Kımıldansa bir zafer,öksürse hikmet olur,
Karşısında insanlar hemen iki kat olur,
Parmağını oynatsa, o bir işaret olur,
Apar tapar yürüse herkese kız görünür,
Komşunun tavuğu kaz, karısı kız görünür.

İnsanların gözüne hakikat zor görünür,
Al pembeyi gösterin, onlara mor görünür,
Bazan kara bir marsık kıpkızıl kor görünür,
Ele geçen saadet nolursa hor görünür,
Ağızdaki bir nimet çürük sakız görünür,
Komşunun tavuğu kaz, karısı kız görünür.

İnsan oğlu nedense doymak bilmez bir açtır,
Elin tarlası bitek, kendinin ki kıraçtır,
Elin keçe külahı kendi gözünde taçtır,
Nasıl bağrı yanıktır, hele bir ağız açtır,
Kendi karısı kuru, kızı cılız görünür,
Komşunun tavuğu kaz, karısı kız görünür.

Yeni yeni adamlar çıkar, haberimiz yok,
Onların arasında bizim hiç yerimiz yok,
Amcamız, dayımız yok, demek değerimiz yok,
Fakat bundan ötürü asla kederimiz yok,
Onların hünerleri bize yavuz görünür,
Komşunun tavuğu kaz, karısı kız görünür.

Devletin sofrasına çökmüşler devlet gibi,
Kapışırlar babadan kalma bir servet gibi,
Bütün hısım akraba aramızda set gibi,
Karşıdan bakıyoruz biz üvey evlat gibi,
Başlarında kel olsa bize yaldız görünür,
Komşunun tavuğu kaz, karısı kız görünür.

Hamdolsun esir değil, vatandaşız bizler de,
Bol bol nefes alırız hürriyetle her yerde,
Kimseye sır vermeyiz, derdimizi gizler de,
Fakat bizim lokmamız büyür o aç gözlerde,
Şerbet içsek şampanya, ayran kımız görünür,
Komşunun tavuğu kaz, karısı kız görünür.​
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
SİZİNKİ TATLI CAN' DA

Görmüyoruz sanmayın iç yüzünü işlerin,
O doğru duruşların, o eğri gidişlerin,
Neler çiğnediğini hiç durmadan dişlerin,
Ne yolda olduğunu o yaldızlı fişlerin,
Biliriz yenileni kuzu mudur, tavşan mı?
Sizinki tatlı can da bizimki patlıcan mı?

Maroken koltukların çıkardınız tadını,
Yokladınız güzelin elcilini, yadını,
Şu ince belli kızı, şu fıkırdak kadını,
Ne dediniz olmadı, bir yosma mı, civan mı?
Sizinki tatlı can da bizimki patlıcan mı?

Sizler de bizdendiniz, ne çabuk ayrıldınız?
Her biriniz en yüce yerlere kayrıldınız,
Kiminiz doğruldunuz, kiminiz eğrildiniz,
Böylece zevk içinde yaşarsınız, yalan mı?
Sizinki tatlı can da bizimki patlıcan mı?

Yok mu ata malından azıcık pay bize de?
Adımız hiç görülmez pasaportta, vizede,
Biz de gezmek isteriz Londra'da, Gize'de,
İsterseniz gideriz hatta Portekiz'e de.
Bizim yerimiz sade Sivas, Erzurum, Van mı?
Sizinki tatlı can da bizim ki patlıcan mı?

Ne sorulur bilseydik, amcamız, dayımız mı?
Değilse nemiz eksik aklımız, boyumuz mu?
Yoksa beğenilmeyen bir kötü huyumuz mu?
İnanımız mı bozuk, kanımız, soyumuz mu?
Bizim kanımız başka, sizinki başka kan mı?
Sizinki tatlı can da bizimki patlıcan mı?

Bizler de sizin gibi yorulmak istiyoruz,
Divanda, encümende kurulmak istiyoruz,
İnsanlar sırasında görülmek istiyoruz,
Kırk yıl posteki gibi sürünen de insan mı?
Sizinki tatlı can da bizim ki patlıcan mı?

Süründük bu kadar yıl Aydın'da, Muş'da, Van'da,
Kahve gibi kavrulduk, dövüldük bu havanda,
Şöyle bir yaşamadık Karlisbat'da, Lozan'da,
Fakat arılar gibi çalıştık bu kovanda,
Balı, kaymağı sizin, bize acı soğan mı?
Sizinki tatlı can da, bizimki patlıcan mı?
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
Hıfzı Topuz'un, 1940'lı yıllarda, Şişli Halkevi'nde, kendisinden dinlerken not aldığı şiir... ( Hıfzı Topuz'un kendi not defterinden )

Bütün ömrünce didinmiş ki Kopernik
Keşfedilsin diye dönmekte bu dünya
Aptal içseydi birkaç kadehçik
Bunu ispat edemezmiş bize güya

Akla bak, cazibe kanununu bulmak
Newton zannediyor en yüce şeymiş
Sevebilseydi güzel bir kızı ahmak
O da anlardı hemen cazibe neymiş

Namdar Rahmi Karatay

 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
Ölümünden hemen önce 1953'te yazdığı bu şiiri günümüze ne kadar uygun.

Hancı sarhoş yolcu sarhoş

Bir kör döğüşü gidiyor,
Bilmiyor vuran çalanı,
Birkaç serseri köftehor,
Tutmuşlar bütün alanı,
Sen ne desen, ne yapsan boş,
Hancı sarhoş, yolcu sarhoş.

Bir şey durmuyor temelli
Ne cevher, ne değer belli,
Şuna beş yüz buna elli,
Kimi oynar çifte telli,
Uzaktan bak, manzara hoş,
Hancı sarhoş, yolcu sarhoş.

İlim topal, sanat sağır,
İşin durumu çok ağır,
Senin sırtın olmuş yağır
Kimse duymaz bağır çağır,
Dört bir yana habire koş,
Hancı sarhoş, yolcu sarhoş.

İmtiyazli adamlar var,
Çok da nazlı adamlar var,
Bütün devlet onlara yar,
Sen istersen durma yalvar,
Uğraş, çağır, çabala coş,
Hancı sarhoş, yolcu sarhoş.

Zeka sandalyadan gelir,
Deha koltukta yükselir,
Servet fazilet demektir,
İster kudur, ister delir,
Farkedilmez ipek, floş,
Hancı sarhoş, yolcu sarhoş.

Olanı hoşgörüş, hikmet,
Alkışlamak da siyaset,
Hiç üzülme, etme haset,
Susmak en büyük kıyaset,
Yum gözünü. her taraf loş,
Hancı sarhoş yolcu sarhoş.
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
Karaman'ın Koyunu

Oğul sana bir öğüt vereyim, dinle beni,
Ağzını açma sakın açarsan aç keseni,
En candan bildiklerin tefe koyarlar seni,
Birer birer denedik olgununu toyunu,
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu.

El oğlunu bilmezsin, o ne hin oğlu hindir,
Pamuk gibi görünür, granitten çetindir,
Arkandan kuyu kazar, dibi yoktur, derindir,
Açılma el oğluna anlamadan soyunu,
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu

Senin ayıbını arar el oğlu bir iş gibi,
Arkanda dolaşırlar sanki müfettiş gibi,
Bırakırlar ortada seni bir ibiş gibi,
Öğretirler dünyanın körfezini koyunu,
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu.

Doğruyu görürsen de ulu orta anlatma,
Bağır, çağır, nara at, fakat sakın taş atma,
Elini uzat amma, boynunu hiç uzatma,
Sana ölçü verirler, uzatırsan boynunu,
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu.

Ne tilkiye eğri bak, ne de kurtlarla yarış,
Ne etlisinden bahset, ne sütlüsüne karış,
Ağzını açık korlar sonra senin bir karış,
Nene gerek elin üç keçi, beş koyunu,
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu.

Ne erkeğine kan, ne dişisine inan,
Dişisi erkeğinden olur bir kat afacan,
Sonra gösterir sana gülünü şebboyunu
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu.
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
İşte Geldik Gidiyoruz (Şen Olasın Halep Şehri)

Ne beklerdin, ne buldun sen yeryüzünde hey serseri?
Bilinir mi böyle yerde bir kimsenin öz değeri?
Unut arık bunca yıldır tükettiğin emekleri,

Devlet kuşu konsa bile istemem ben bundan geri,
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.

Sen pişirdin, sen yuğurdun, elin hamur karnın açtır,
Kursağına düşen en son tuzsuz, yağsız bulamaçtır,
Kimse bilmez kim kazanır bu oyunda, bu bir maçtır,

Yediğimiz emek aşı, içtiğimiz alın teri,
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.

Uğraşırsın, çabalarsın, parasını eller alır,
Bir gölgeye benzer umut, bir uzanır bir kısalır,
Çok umuda düşen kişi karanlıkta yaya kalır,

Bir oyuncak sanmış idik bir zamanlar koca dehri,
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.

Yüze geldi düne kadar köşesinde keyf çatanlar,
Vatansever oldu çıktı başımıza kaltabanlar,
Bizler bugün buyruk kulu, onlar ise kahramanlar,

Biz batakta köprü olduk, başkaları geçti nehri,
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.

Bir kılkuyruk gelir sana çalım satar, kafa tutar.
Birer birer toplarsın sen, o binleri birden yutar,
Binbir çeşit ezgi hergün aşımıza ağı katar,

Bir boğazı tokluğuna çekiyorsun bunca kahrı,
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.

Dinlenmeden bir gün başım gençlik böyle geldi geçti,
Olan işler yüreğimde birer birer yara açtı,
Neden sonra alık gönül karanlıkta akı seçti,

Kutlu olsun gelenlere bu uğursuz konuk yeri
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,396
Deliler Köyü
Aşıklık Ne Halına

Gönül sen ne sersemsin, ne körsün, ne sakarsın,
Yulaksız bir su gibi her güzele akarsın,
Neye sebepsiz yere yüreğini yakarsın,

Göz koymaktan ne çıkar elin günün malına
Çapıtına çuluna, aşıklık ne halına.

Bu kara bahtını sen kambur gibi taşırsın,
Bir de topal eşekle kervana karışırsın,
Eller arabasını dağdan dağa aşırsın,

Senin her gün bir kambur yüklenirken dalına,
Çapıtına çuluna, aşıklık ne halına.

Bunca yıl uma uma eridin bir mum gibi,
Bu umut mabudunu bekledin kayyum gibi,
Karardıkça karardı kara baht kurum gibi,

Bundan sonra devam et yine bakla falına,
Çapıtına çuluna, aşıklık ne halına.

Eller aştı denizi, oturdun mu sen şapa,
Herkesin yolu düz de seninki neden sapa,
Kulaklarını tıka gözlerini de kapa,

Bakma elin etine, kaymağına, balına,
Çapıtına çuluna, aşıklık ne halına.

Birisi yakalamış suna gibi bir kızı,
Öteki her gün sarar başka güzel yıldızı,
Senin içinde yanar hiç olmayan bir sızı,

Güzeller geçer gider hep salına salına
Çapıtına çuluna, aşıklık ne halına.

Bu atalar sözüdür: Kim kazana kim yiye,
Gönül bağlamamalı bu dünyada her şeye,
Ah şu güzelin kaşı, vay gözü diye diye,

Ömrün dönüp gidecek bir yılan masalına
Çapıtına çuluna, aşıklık ne halına.
 
Üst