Sisler bulvari

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,406
Büyük Usta Atilla İLHAN dan hepimizin bildiği bir şiir okudukça yeni bir anlam kazanan yeni anlamlar yüklenen bir eser klasiklerden.Bana en çok dokunan mısraları
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahır
bütün şiirlerimi yakacaktım
yalnızlık bana dokunuyordu.

Niye böyle şiirler yok hangi ruhsal damar tıkandı yada hangi faili meçhule kurban gitti en güzel yanımız.Bir kelebek gibi zamanınımı bekliyor yoksa.Zamanı gelirmi bilmiyorum belki eski aşklar yaşanmıyor yada sevgilermi hoşlanmaktan öteye geçmiyor.Yine kavramsal aşklar var ama kalptemi bir karşılığı yok.Yoksa çokmu derinlere gitti arayıp bulmakmı imkansız.Yine Atilla İLHAN ın dediği gibi " görünmez bir mezarlıktır zaman şairler dolaşır saf saf tenhalarında şiir söyleyerek "O şairler keşke yeniden dolaşsalar saf saf zamanda, sisler bulvarında ,sevgi duvarı civarında yıldızlar altında düşmesini bekleyerek yıldızların ayda aşkını görse bir çiçekte hatıraları canlansa , kendini bir çocuk gibi yalnız hissetse dokunsalar ağlayacak bir yalnızlığı gözyaşları ile doldursa çıldırmış şiirlerini güdümlü duyguları ile yörüngeye yerleştirse mısraları ile atomdan önce kalbimizi parçalasa.
Çok arıyoruz onları çok da özlüyoruz.



SİSLER BULVARI

elinin arkasında güneş duruyordu
aylardan kasımdı üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısız gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduk
**********************

sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateşler yanmıyordu
deniz fenerleri sönmüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduk

*************************

sisler bulvarı'nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarıda bulutlar yürüyordu
terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
yenikapı'da bir tren vardı

**********************

sisler bulvarı'nda öleceğim
sol kasığımdan vuracaklar
bulvar durağında düşeceğim
gözlüklerim kırılacaklar
sen rüyasını göreceksin
çığlık çığlığa uyanacaksın
sabah kapını çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce taş kesileceksin
ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!

**************************

sisler bulvarı'ndan geçtim sırılsıklamdı
ıslak kaldırımlar parlıyordu
durup dururken gözlerim dalıyordu
bir bardak şarabda kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler boğazıma sarılmışlardı

**************************

bir gemi beni afrika'ya götürecek
ismi bilmiyorum ne olacak
kazablanka'da bir gün kalacağım
sisler bulvarını hatırlayacağım
kırmızı melek şarkısından bir satır
lodos'tan bir satır yağmur'dan iki
senin kirpiklerinden bir satır
simsiyah bir satır hatırlayacağım
seni hatırlatanın çenesini kıracağım
limanda vapur uğuldayacak

*************************

sisler bulvarı bir gece haykırmıştı
ağaçları yatıyordu yoksuldu
bütün yaprakları sararmıştı
bütün bir sonbahar ağlamıştı
ağlayan sanki istanbul'du
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahır
bütün şiirlerimi yakacaktım
yalnızlık bana dokunuyordu

**********************

eğer sisler bulvarı olmasa
eğer bu şehirde bu bulvar olmasa
sabah ezanında yağmur yağmasa
şüphesiz bir delilik yapardım
hiç kimse beni anlayamazdı
on beş sene hüküm giyerdim
dördüncü yılında kaçardım
belki kaçarken vururlardı

**********************

sisler bulvarı'ndan geçmediğim gün
sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm
yağmurun altında yalnızım
ağzım elim yüzüm ıslanıyor
tren düdükleri iç içe giriyorlar
aklımı fikrimi çeliyorlar
aksaray'da ışıklar yanıyor
sisler bulvarı ayaklanıyor
artık kalbimi susturamıyorum
 
Üst