Terme

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,304
49,801
NeverLand
meydan.jpg


Karadeniz Bölgesi’nin orta kesiminde, Samsun İli’ne bağlı bir ilçe olan Terme, kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Ünye ve İkizce, güneyinde Akkuş, batısında Salıpazarı ve Çarşamba ilçeleri, ile çevrilidir. Terme’nin yüzölçümünün yarısı dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İlçenin güneyinde yer alan ve 2.000 m. yüksekliğe ulaşan Canik Dağları ilçe topraklarını engebelendirmektedir. İlçe, bu dağların kuzey eteklerinden başlayarak Karadeniz kıyı kesimine kadar uzanan alanda yer almaktadır. İlçenin kuzeyini Çarşamba ovasının doğu bölümü oluşturmaktadır. İlçede doğal kumsallar kıyı şeridinde bulunmakta olup, Çarşamba ovasının doğusundaki Çaltı Burnu denize doğru bir yarımada şeklinde çıkıntı oluşturur.

İlçe topraklarını Terme Çayı ve Veziroğlu Çayları ile Akçay sulamaktadır. Bunlardan Terme Çayı Salıpazarı’ndan doğar ve ilçeyi ikiye bölerek Karadeniz’e dökülür. Bu çayın her iki kıyısında ilçe için çok önemli olan çeltik tarlaları bulunmaktadır. Akçay aynı zamanda ilçenin doğu sınırını da oluşturur. Terme’de lagün gölleri bulunmakta olup, bunların belli başlıları Dumanlı Göl, Akkgöl, Simenlik Gölüdür.

Samsun’a 50 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 793 km2 olup, toplam nüfusu 51.973’tür. İlçede Orta Karadeniz iklimi hüküm sürmektedir.Yazlar sıcak ve nemli, kışları ılık, ilkbahar ve sonbahar yağışlı geçer.

İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve balıkçılığa dayalıdır. Yetiştirilen ürünlerin başında; fındık, mısır, pirinç, soya, fasulye ve elma gelmektedir. Az miktarda da tütün, şeftali, ayçiçeği, buğday yetiştirilir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yanında arıcılık da yapılır. Karadeniz kıyılarında ve lagün göllerinde balıkçılık yapılır. İlçede orman ürünleri, fındık ve çeltik işleyen, alüminyum tel ve profil boru ile platin üreten fabrikalar bulunmaktadır.

Terme yöresinde yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda MÖ.1000-1200 yılları arasında yörede yerleşim olduğunu göstermektedir. Antik Çağda burası Kaşkaların Yurdu olarak isimlendirilmiştir. Ayrıca M.Ö.1200 yıllarında bugünkü Terme Çayı kıyısında mitolojide sözü geçen Amazonların ( kadın savaşçılar) burada yaşamış oldukları sanılmaktadır. Amazonların burada Themiskyra isimli bir kent kurdukları kaynaklarda geçmektedir.

Hititler Samsun yöresine kadar yayılınca Kaşkaları da yönetimleri altına almışlardır. Hititlerden sonra Frigler, Medler, Persler, Makedonyalılar ve Romalılar buraya hakim olmuşlardır. Romanın 395’te ikiye ayrılmasından sonra Samsun yöresi ile birlikte Terme de Bizanslıların egemenliği altına girmiştir. XI. yüzyıl başlarında Bizans’ın Armeniakon Themasının sınırları içerisinde kalmıştır.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra yöreye Türkmen boyları yerleşmiş, I.Alaattin Keykubat zamanında (l219-1236) Terme dahil bütün Karadeniz sahili Anadolu Selçuklularının yönetimine girmiştir. Danişmendliler, Bizanslılar ve Anadolu Selçukluları arasında birkaç kez el değiştiren Samsun ve yöresi, XIII.yüzyıl başlarında kurulan Trabzon Rum İmparatorluğunca yönetilmiştir. Pontuslularla Anadolu Selçukluları arasında çekişmeye neden olan yöre, XIII.yüzyıl ortalarında Moğolların saldırılarına uğramıştır. Bir süre Pervaneoğullarının, XIV.yüzyıl ortalarında Eretna Beyliğinin, daha sonra da Kadı Burhanettin Devleti’nin egemenliği altında kalmıştır. 1398’de Samsun ve yöresi Osmanlıların eline geçmiştir. Ankara Savaşı’ndan (1402) sonra Timur yönetimi sırasında Taveddinoğulları, Kubadoğulları ve Candaroğulları arasında paylaşılmıştır. Bu arada Canik Beyliği kurulmuş ve bir süre yöreye hakim olmuşlardır. Çelebi Sultan Mehmet tarafından 1419’da kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.

XIX.yüzyıl sonlarında Trabzon vilayetinin Canik Sancağına bağlı bir kaza olarak yönetilmiştir. I. Dünya savaşı sırasında Eylül 1916’da Ruslar tarafından bombalanan Terme, Milli Mücadele döneminde ise Rum ve Ermeni çeteleri tarafından yakılıp yıkılmak istenmiştir. Samsun’daki Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti gibi Terme’de de Temmuz 1921’de İlçe Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştur. Cumhuriyet döneminde de Samsun’a bağlı ilçe konumunu sürdürmüştür.

İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Pazar Camisi (1840), Cüneyt-i Bağdadi Türbesi, Yukarı Söğütlü (Karaçalı) Camisi (1716), Aşağı Söğütlü Camisi (XIX.yüzyıl) bulunmaktadır. Ayrıca ilçede Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Yaban Hayatı Koruma Sahası” olarak belirlenen lagün gölleri ve çevresi, Miliç Çamlığı ile Kumcağız sahilleri gibi doğal güzellikler ve mesire yerleri vardır.
 
Üst