Hollandalı efsane Johan Cruyff (1947 - 2016)

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,592
34,891
İstanbul
file


Aslında bu başlığı uzun zamandır açmak istiyordum ama kısmet maalesef bugüneymiş;
zira dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcuları ve en önemli teknik adamları arasında gösterilen, "Sarı Fare" lakaplı Hollandalı Johan Cruyff hayata gözlerini yumdu. :( Toprağı bol olsun..

Ben onu hep; çocukken oynadığımız üzerinde futbolcu resimlerinin olduğu kartlardaki gençlik halleri ile hatırlayacağım... Güle güle "Sarı fare" güle güle...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,592
34,891
İstanbul
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcuları ve en önemli teknik adamları arasında gösterilen Hollandalı Johan Cruyff, 68 yaşında Barcelona'da hayatını kaybetti.

Akciğer kanseri olan Johan Cruyff, uzun zamandır tedavi görüyordu.
Cruyff'un internet sitesinden yapılan açıklamada, Hollandalı futbol adamının son anlarında yanında, ailesinin ve dostlarının olduğu belirtildi.
Son olarak Hollanda kulüplerinden Ajax’a danışmanlık yapan Cruyff'ün daha önce de bazı sağlık sorunları olduğu biliniyordu.
Cruyff, 1991 yılında geçirdiği by-pass ameliyatının ardından sigarayı bırakmıştı.

file


Adı "Total futbol" kavramı ile özdeşleşen Cruyff, Kasım ayında Ajax yönetimiyle ters düşmüş ve kulüpteki danışmanlık görevinden ayrılmıştı.
Cruyff, "Futbol basittir. Ama basit futbol oynamak kadar zor bir şey yoktur" demişti.

3 kez Yılın Futbolcusu seçildi

Aktif futbol yaşamında sarı saçları ve çalımları nedeniyle "Sarı fare" lakabıyla bilinen Cruyff, 1964-1984 yılları arasında Ajax, Barcelona ve Feyenoord takımlarında forma giymiş ve üç kez Avrupa'da Yılın Futbolcusu seçilmişti.

file


1971, 1972 ve 1973 yıllarında üç kez Ajax ile Avrupa şampiyonu olan Cruyff, aktif futbol hayatının ardından Ajax ve Barcelona’da teknik direktörlük de yapmıştı.
Cruyff teknik direktörlüğünde Ajax’a 1987 yılında, Barcelona’ya ise 1989 yılında Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nı kazandırmıştı.
Efsane futbol adamı daha sonra Barcelona’nın başında 1992 yılında Şampiyonlar Ligi'ni ve Süper Kupa'yı da kazanmıştı.

file


Johan Cruyff'un kariyerinde futbolcu olarak; 3 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu, 9 Hollanda Ligi şampiyonluğu, 6 Hollanda Kupası, 1 La Ligi şampiyonluğu, 1 İspanya Kral Kupası; teknik direktör olarak da 1 Avrupa Süper Kupası, 1 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu, 2 Avrupa Kupa Galipleri Kupası, 4 La Liga şampiyonluğu, 1 İspanya Kral Kupası ve 2 Hollanda Kupası şampiyonluğu biliniyor.

file


Cruyff, 1974'te dünya ikincisi olan Hollanda milli takımının da kaptanıydı.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,592
34,891
İstanbul
Hagi: "Ben çocukken, uluslararası maçları pek fazla seyredemezdik. Buna rağmen çok büyük bir oyuncu olan Johan Cruyff'dan haberdardım. 1994 yılında Barcelona'ya gittiğimde o orada teknik direktördü ve açıkçası Barcelona'ya gidişimin de sebebiydi. Her zaman forma giymesem de benim için mükemmel bir durumdu. Cruyff'la birlikte çalıştım, potansiyelimi gördüm. İnanılmazdı bir isimdi, en iyisiydi."

file
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,311

Futbolla çok ilgili değildim, ama bir zamanlar bu Hollandalı futbolcunun ismini her gün işitirdik. Lakabının "sarı fare" olduğu, bir de hırçın bir futbolcu olduğunu hatırlıyorum. Galiba sırf bu yüzden İspanya'da insanlar evcil hayvanlarına onun adını veriyorlardı (İspanyolları bir şekilde kızdırmıştı, ama neden hatırlamıyorum). Ölümüne üzüldüm. Geçmişle olan bağlantılarımdan biri daha kopmuş oldu.

file


Şimdi baktım, akciğer kanseri nedeniyle ölmüş, 69 yaşındaymış. Hakkında sigarayla ilgili çok anekdot var, bir tanesi şu:
file

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

lotoloto

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
6 Kas 2009
4,132
20,709
Total futbolun efsane futbolcusu ve teknik adamı, toprağın bol olsun.
 

ayberk

Süper Üye
14 Nis 2011
310
386
Eyüp Sultan
Futbolu birinci sınıf oynayan, birinci sınıf çalıştıran, birinci sınıf yorumlayan, gerçek bir efsane.

O gelmeden önce FC barcelona, 71 yılda 42; o geldikten sonra 28 yılda 44 kupa kaldırmıştır.

Tarihin futbola en çok etki etmiş adamlarından biri belki de birincisidir.

Hiç ölmeyecek gibiydi. herkes gibi o da öldü. Toprağı bol olsun..
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,731
25,950
ordu-turkey
Benim çocukluğumda "Cruyff futbol öğretiyor" diye kitabı bile çıkmıştı ki; forumda doruk üstadın taramasıyla olması lazım. Futbolda bir markaydı.
Toprağı bol olsun.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,311

Cruyff 1968'de İstanbul'da bir trafik kazasına karışmış. Görünüşe göre ünlü futbolcu kazayı çok eğlenceli bulmuş. Bu fotoğraflar belki onun hayat felsefesine de bir ışık tutabilir.
file

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

drzeko

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
19 Şub 2012
1,473
14,331
İstanbul

Futbolla çok ilgili değildim, ama bir zamanlar bu Hollandalı futbolcunun ismini her gün işitirdik. Lakabının "sarı fare" olduğu, bir de hırçın bir futbolcu olduğunu hatırlıyorum. Galiba sırf bu yüzden İspanya'da insanlar evcil hayvanlarına onun adını veriyorlardı (İspanyolları bir şekilde kızdırmıştı, ama neden hatırlamıyorum). Ölümüne üzüldüm. Geçmişle olan bağlantılarımdan biri daha kopmuş oldu.

İspanyolları kızdırmasının nedeni oğluna Jordi ismini koymuş olması.

Saint Jordi, Katalanya'nın koruyucu azizinin adıydı ve İspanya Kralı Franco, Katalanya'da çocuklara Jordi isminin konulmasını yasaklamıştı.
Cruyff, oğlu olunca, onu Hollanda'ya götürüp, Franco'yu ve yönetimdeki İspanyolları protesto etmek amacıyla, Jordi adıyla vaftiz ettirdi.

Madrid'teki İspanyolların evcil hayvanlarına onun adını koymasının sebebi bu.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
12 Şub 2010
15,006
543,715
70 li yılların futbol efsanesi Ajax ve Bayern Münih'ti.
Bayern'de Beckenbauer ve Gerd Müller, Ajax'ya Cruyff ve arkadaşları vardı.
Siyah beyaz tek kanal TRT de maçları olduğu zaman yollar bomboş olurdu.
Televizyon cihazı yaygın değildi; her evde yoktu.
Maç günleri kahvehaneler tıklım tıklım olur, on dakikada bir çay servisi yapılırdı ve maç geceleri kahvehane sahibi ihya:) olurdu.

Maç sonraları geyik muhabbetleri günlerce sürerdi.

Beckenbauer, imparator lakaplıydı ve futbolculuk döneminden sonra Bayern Münih ve Alman milli takımının da başında başarılı oldu.

Cruyff ise Barcelona'ya transfer oldu. O zamana kadar adı bilinmeyen Barcelona, Cruyff ile başlattığı atağı daha sonra başka yıldızlarla sürdürerek bugün dünyanın bir numaralı takımı oldu.

Türkiye'de Galatasaray, Hagi ile benzer bir atak başlattı ve bir dönem dünyanın süper takımları arasına girmeye aday gibi oldu ama başarısı sabun köpüğünden ibaret kaldı. Çünkü istikrarlı başarı için gerekli olan altyapısından mahrumdu.
Ne yönetim, ne taraftar, ne arka plan olarak gereken koşulların hiç birisine sahip değildi.
Süper kupayı kazandıktan sonraki ilk maçına altıbin taraftar gelmişti. Bunu bir Fenerli olarak acı bir gülümsemeyle hatırlıyorum, çok etkilemişti beni.

Daha önce de bir vesileyle yazmıştım. GS nin şampiyon olduğu bir yıl Milliyet Gazetesi ardı ardına GS, FB VE BJK özel ilaveleri vermişti de Fener ilavesi için bir pazar sabahıydı ve gazete bayii FB ilavesinin verildiği gazetenin bittiğini söyledi ve ilaveyi alamadığım için üzülmüştüm de bayi bana, abi istersen geçen hafta verilen GS ilavesi var ondan vereyim demişti ve ben gene acı acı gülümsemiştim.

Cruyff'tan Hagi'ye ve bizim futbola getiren anılara götürdü beni Cruyff'ün ölüm haberi.
Dünyanın en etkili futbolcularından birisi olduğu muhakkak Cruyff'un.

İspanyolları kızdıran eyleminin sadece aziz meselesi değil, Real Madrid'e karşı Barcelona'yı başarıya koşturmasının daha etkili olduğunu sanıyorum ama asıl nedenleri gizlemek için Aziz meselesi gibi bahaneler öne çıkarılır tabii...

Sigara meselesi de çok ilginç. Sigara karşıtlarının getirdiği bir çok argümanı derinden sarsmıştır Cruyff. Bir tiryakinin böylesine futbol yıldızı olmuş olması çok ilginçtir.

Bu vesileyle bir konuya daha değinmek istiyorum. Cruyff, Beckenbauer, Hagi ...
Bunlar büyük futbolcuydu, haklarında çok şey anlatılacaktır ama hep olumludur.

Maradona, belki de hepsinden büyüktü ama skandalları daha ünlü oldu.

Bir de Fransızların Platini'si vardı. UEFA Başkanı oldu ama yönetiminde asla tarafsız olamadı, küçük adamdı, etnik ve fanatikti. FB ye ve Türk futboluna yapmadığını bırakmadı. Sonunda rüşvetçilikten ihraç edildi, rezil oldu.

Cruyff'u hep saygı ile anacağız
Platini'nin arkasından teneke çalacağız
 

kadirnip

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
21 Kas 2014
4,654
22,314
Adana
Kulüp olarak Barcelona'ya yaptığı katkıdan daha büyük bir katkıyı Hollanda milli takımına yapmıştır... Hollanda milli takımı Cruyf'un önderliğinde atağa kalkmış, 1974 ve 1978 Fifa Dünya kupalarında final oynamış, ancak her ikisinde de kupayı kazanmaya muvaffak olamamıştır. O tarihlerden günümüze kadar Hollanda milli takımı, Dünya kupaları ve Avrupa şampiyonalarında sürekli üst sıralarda yer almış, dünya sahnesine birçok futbol yıldızı çıkarmıştır... Holanda futbolu denildiğinde akla ilk Johan Cruyf'un gelmesi de bu sebeptendir...
 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,311

Geçenlerde ölen futbolcu Cruyff'la ilgili bu yazı Mayıs 1987'de "Yeni Gündem" adlı dergide çıkmış.


file

file

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

kandraks53

Onursal Üye
29 Ağu 2010
2,778
7,982
Futbolculuğunu, antrenörlüğünü hep beğendim.. Sadece lakabını sevmezdim.. Sarı Fare.. Belki de fare'den korktuğum içindi.. Hakkında bilmediğim çok şey varmış.. Vefatına üzüldüm.. Mekanı cennet olsun.. Teşekkürler Baltimora..
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,592
34,891
İstanbul
7 Haziran 1981 tarihli, 461 nolu GIRGIR dergisi efsane oyuncu Cruyf'ı sayfasına taşımış.. :)

file
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,311


Futbolla çok ilgili değildim, ama bir zamanlar bu Hollandalı futbolcunun ismini her gün işitirdik. Lakabının "sarı fare" olduğu, bir de hırçın bir futbolcu olduğunu hatırlıyorum. Galiba sırf bu yüzden İspanya'da insanlar evcil hayvanlarına onun adını veriyorlardı (İspanyolları bir şekilde kızdırmıştı, ama neden hatırlamıyorum). Ölümüne üzüldüm. Geçmişle olan bağlantılarımdan biri daha kopmuş oldu.
İspanyolları kızdırmasının nedeni oğluna Jordi ismini koymuş olması.
Saint Jordi, Katalanya'nın koruyucu azizinin adıydı ve İspanya Kralı Franco, Katalanya'da çocuklara Jordi isminin konulmasını yasaklamıştı.
Cruyff, oğlu olunca, onu Hollanda'ya götürüp, Franco'yu ve yönetimdeki İspanyolları protesto etmek amacıyla, Jordi adıyla vaftiz ettirdi.
Madrid'teki İspanyolların evcil hayvanlarına onun adını koymasının sebebi bu.

İspanya'daki Faşist Franco diktatörlüğüne karşı Cumhuriyetçilerin/Halk Cephesinin safında yer alan Katalan takımı "Barcelona" salt bir futbol kulübü olarak değerlendirilmiyor, üzerinde bazı politik simgeler de taşıyormuş. Barcelona'nın o zamanki başkanı Josep Sunol aynı zamanda Esqerra Republicana'nın da (Cumhuriyetçi Sol) lideriymiş. Franko yönetimine karşı çıktığı için faşist diktatörlük tarafından öldürülünce "İspanya İç Savaşı" çıkmış. Zaten Barcelona takımının simgesel sözü "Bir kulüpten öte" anlamına gelen “Mes que un clup”müş. Kulüp Franco'ya karşı direnişin bir sembolü haline geldiği için de Faşist Diktatör General Franco, 16 Mart 1938 gecesi Barcelona kulüp binasını yerle bir ettirmiş. Cruyff, “kral'ın takımı” Real Madrid yerine daha az paraya Barcelona'yı tercih etmiş. Bence Madrid'teki İspanyolların evcil hayvanlarına onun adını koymasının bir sebebi de bu olmalı. Tabii bunlar Real Madrid taraftarı olan Madridliler olmalı. Zira Madrid'in diğer takımı olan Atletico Madrid de işçi sınıfı, krallık karşıtları ve Cumhuriyetçi geleneğe sahip çıkanlar tarafından desteklenen bir takımmış. Gerçi Franco iç savaş sırasında her iki takımın taraftarlarını da ayrım gözetmeden hırpalamıştı.


Soner Yalçın'ın 27 Ocak 2017'deki yazısından ve Wikipedia'dan derlendi

Sevgili "profesör" üstadımız zaten bu hususa değinmiş. Şimdi dikkat ettim:

...

İspanyolları kızdıran eyleminin sadece aziz meselesi değil, Real Madrid'e karşı Barcelona'yı başarıya koşturmasının daha etkili olduğunu sanıyorum ama asıl nedenleri gizlemek için Aziz meselesi gibi bahaneler öne çıkarılır tabii

...
 
Son düzenleme:
Üst