Mahmut Atalay (Dünyanın En Teknik Güreşçisi)

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231

Nogay Mahmut Atalay
Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Güreşçimiz
FILA Onu Dünyanın En Teknik Güreşçisi İlan Etmişti

(1934-2004)

Milli güreşçimiz "Mahmut Atalay" Kafkas göçmeni Nogaylar sülalesinden geliyordu, 1864 büyük Kafkas göçü sırasında Anadolu'ya gelmişlerdi. 1934 yılında Çorum'da dünyaya geldi. Her Türk güreşçisi gibi bu spora 1950'lerin başında köyünde "Karakucak Güreşi" yaparak başladı. 1959'da Türkiye şampiyonu olunca "Güreş Milli Takımı"na seçildi. Celal Atik, Yaşar Doğu gibi ünlü güreşçiler tarafından çalıştırıldı, 15 kez Türkiye şampiyonu oldu. 1968 yılında Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği (FILA) kendine has teknikler de geliştiren Atalay'ı "Dünyanın En Teknik Güreşçisi" ödülüyle ödüllendirdi. Önceleri 73 kilo, sonradan 78 kilo ve orta siklette mücadele etti. 1964 Tokyo Yaz Olimpiyatları'nda serbest stilde bronz, 1968 Meksika Yaz Olimpiyatları'nda yine serbestte altın madalya aldı. 1966 Toledo (ABD) Dünya Güreş Şampiyonası'nda şampiyon oldu, 1961-67 arasında aynı şampiyonalarda ikincilik, üçüncülük ve dördüncülükleri vardır. 1966 ve 67'de Avrupa Güreş Şampiyonası'nda iki kez gümüş madalya aldı. Balkan Şampiyonası ve Akdeniz oyunlarında da 4 kez altın madalya aldı. 150 kez milli oldu. Güreş sporuna 16 yıl da antrenör olarak hizmet etti. Bu şampiyon güreşçimizi minnetle anıyorum, ruhu şad olsun.

Bir not: Ankara'nın ünlü lokantası "Aspava"nın tescilli isim sahibi Mahmut Atalay'mış. Aspava'nın açılımı ise "Allah, sağlık, para, afiyet versin, Amin" şeklinde. Aspava ilk kez 1964'te Ulus'ta açılmış. Bugün hala faaliyetteymiş ama bununla ilgili olmadığu halde 100 adet Aspava lokantası daha varmış. Bu ismi kullanma hakkı kendinde olduğu halde Atalay diğerleri hakkında bir işlem yaptırmamış. Son zamanlarına kadar ara sıra bu lokantada dururmuş. Bizler "Aspava" sözcüğünü gazeteci Ümit Deniz'in romanlarındaki kahramanı dedektif Murat Davman'ın barda içkisini yudumladıktan sonra "şerefe" niyetine sarfettiği bu sözcükten hatırlıyoruz.

Atalay_mexico.jpg


28 Temmuz 1966 tarihli Hayat Mecmuası'nda şampiyon güreşçimiz Mahmut Atalay'la ilgili çıkan yazı. Başlıkta "dırdır" gibi bugün bize biraz tuhaf gelen bir sözcük seçilmiş, ancak yıl 1966'dır ve bu tür sözcüklerden bir alaycılık vs aramamak lazımdır. Zaten röportajı yapan muhabir sporcumuzun kendi sarfettiği sözcüklerini kullanmış. Bunu bir naiflik olarak kabul etmek gerekir.

HAYAT_MECMUASI_1966_07_Tem-28_31_025_M.jpg

HAYAT_MECMUASI_1966_07_Tem-28_31_026.jpg


 
Son düzenleme:

kandraks53

Onursal Üye
29 Ağu 2010
2,778
7,980
Demekki başarıda en nemli şey,dırdır etmeyen karı imiş..
Hele ben niye başarılı olamıyorum diyordum..
Teşekkürler scanfan..
 

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,085
Kastamonu
Teşekkürler Scanfan.

Bu yılki Kırkpınar'da, 'teknik güreşçi'ye örnek olarak gösterilebilecek acayip bir çocuk başpehlivan oldu: İsmail Balaban.

Devamlı izleyenler bilir; Kırkpınar, Yeşilyayla gibi büyük organizasyonlarda başpehlivanlık güreşleri seyirciyi güreşten soğutacak kadar 'yavan' geçer. Pehlivanlar, hata yapmaktan korktukları için karşılıklı olarak kasnaklardan tutuşup sahte denemeler yapar, ya da birbirlerine elense çeker dururlar. Sonra zaman dolar, puanlama güreşine geçilir ve aynı şey orada da devam eder. En son aşamada, yani bir puan alanın kazanacağı etapta, pehlivanlardan biri diğerinin arkasına dolaşıp bastırır ve hiç oyun yapmadan başpehlivan olur.

Bu düzen yıllardan beri, neredeyse istisnasız şekilde böyle sürüp giderdi. Ta ki bu yıla kadar. Bu yıl İsmail Balaban final güreşlerinde yaptığı 6 maçın hepsini oyunlarla, hem de harika oyunlarla kazandı. Künde mi atmadı, keçi dikmesi mi yapmadı!... Yıllardır ilk kez Kırkpınar izlemekten büyük keyif aldım.

Yani artık, 'teknik güreşçi' lafı geçtiğinde bahsedebileceğim bir pehlivan var.
 
Üst