scanfan
Yönetici
- 25 Eyl 2013
- 7,211
- 75,324
TV Programı "Şok" (1996-1999)
(Korcan Karar, ATV)
1990'lara damgasını vuran olaylardan biri de ATV televizyon kanalında yayına giren "Şok" adlı programdı. İzmirli gazeteci "Korcan Karar"ın (d.1962) hazırladığı "Şok" bir haber-mizah programıydı ve gerçek olmayan absürt haberleri gerçekmiş gibi büyük bir ciddiyetle veriyordu. "Bu bir mizah ve şaka programıdır" diye üzerine basa basa anons yapılmasına rağmen insanların bir kısmı, en azından programın ilk bölümlerinde anlatılanları gerçek sanmıştı. Bu da ülkede oldukça büyük bir sansasyon yaratmış ve programı kült mertebesine eriştirmişti. Korcan karar bir
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
şunları söylemişti: "Koca koca yazıyorduk bu bir mizah programıdır diye ama herkes inanıyordu. Bir gün “Anne Nicole Smith adlı ünlü manken Bulgaristan üzerinden Edirne’ye geldi ve sırf zevk için Edirne Genelevi’nde bir hafta çalışacak” dedim. Ertesi gün Edirne Genelevi’nin önünde uzun kuyruklar oluştu. Vali ve emniyet müdürü ahlak ekipleri gönderdi. “Şaka yaptık” dedim dinletemedim." İlk bölümlerde işlenen konulardan biri de "konuşan eşek"ti. TV'de bir eşek dublajla konuşturuluyordu filan. Ben buna ciddi ciddi inanan insanları bizzat gördüm ve tartıştım! Korcan Karar 1996-1999 yılları arasında 3,5 yıl (169 hafta) kadar süren programı Nurhayat Kavrak ve Cansel Özzengin ile birlikte sunuyordu. Aslında o tarihlerde sayıları günden güne hızla çoğalan özel televizyon kanalları ve bu kanallar arasındaki rekabet gereği ciddiyetten gitikçe uzaklaşan sansasyonel haber bültenleriyle alttan alta dalga geçen onları tiye alan bir programdı (Anchorman "Reha Muhtar"ın ana haber bülteninde karısını öldüren adamla telefon bağlantısı kurup sorularına geçmeden önce lafına "önce başınız sağolsun"(!) diye başlaması unutulmazlar arasında!_Adam da "dostlar sağolsun" diye cevap vermiş miydi? hatırlamıyorum. Bir de "Tan gazetesi"nin "Sakallı Bebek" fenomenini kim hatırlamaz?)
Şok Programının diğer unutulmazlarına gelince:
“Sigara paketlerindeki parlak ambalaj kağıtlarının içinde değerli gümüş var, bunu ayrıştırıp çıkarabilecek bir alet bir Türk mucit tarafından icad edildi" diye anons edildi ve ekrana gelen sözde laboratuvar ortamında bu güya ispat edildi. Denildiğine göre buna inanan bir girişimci borç harç belediyenin çöp ihalesini almış, böyle bir cihaz olmadığını öğrenince de silahını kapıp TV stüdosunu basmış!
"Aynaya saç spreyi sıktıktan sonra televizyona bu ayna ile bakılırsa şifreli kanalların şifresinin çözüleceği söylendi" Buna kesin inanmışlardır!
"Telefonda numara çevirmeden önce "Graham Bell"in doğum tarihi tuşlanırsa görüşmelerde para yazmayacak" diye anons edilince PTT santrali kilitlenmiş (Henüz Telekoma geçmeden önceki yıllar). Zira binlerce kişi aynı anda PTT'yi arayıp "sadece yılı mı tuşlanacak, ay ve gün de girilecek mi?" diye sormaya kalkmış! PTT santrallerini korumak için böyle bir uygulamalarının olmadığını açıklamak zorunda kalmış!
"1950'lerde gizli bir projeyle uzaya gönderilen ama ödeneksizlik nedeniyle geri getirilemeyen Türk astronotun oğlu canlı yayına çıkartıldı". Bunu gerçek sanan ve duygulanan bazı yardımseverler çocuğa yardım kampanyası başlatmış!
Renkli yayına TRT'den çok daha önce geçtiği için (ve sansür uygulaması olmadığı için) Yunan TV'leri (ERT1 ve ERT2) İzmir'de yaygın olarak seyrediliyordu (1980'lerde çanak filan yokken, çatal antenlerle) O zamanlar şöyle bir söylenti çıkmıştı: "Gece yarısından sonra bu kanallarda siyah bir kedi diası görürseniz TV'nizi kapatmayın ve bekleyin, şu kadar saat sonra mutlaka erotik bir film başlar" Buna inanıp sabahlara kadar televizyonlarını kapatmayanları gördüm. Bu haber "Şok"un değildi tabii, bu da benim anımsadığım benzer bir asparagas. Şok 1996'da yayınlanmaya başladı!
Son düzenleme:
