"Bomonti Birası"; bir semte adını veren bira..

[scanfan]

Bomonti Birası
Bir Semte Adını Veren Bira

"İsviçreli Bomonti kardeşler" tarafından 1890 tarihinde "Feriköy"de kurulan bira fabrikası daha sonra bir semte de adını vermişti. Fabrikanın hemen yanında bira içilen bir bahçesi de varmış o zamanlar (Efsanevi Bomonti Bahçesi). Bu yeşillikler içindeki bahçede 5 ve 10 litrelik fıçı biraları, çapraz ayaklı setler üzerine yerleştirilerek müdavimlerine sunulurmuş. Bu fıçı biraları "Arjantin" adı verilen kulplu bira bardaklarında içilirmiş. İstanbul'un eski sakinleri, birayı "Bomonti Bira Bahçesi"nde içmenin keyfinin bambaşka olduğunu söylerlerdi. Fabrika daha sonra "İstanbul Tekel Bira Fabrikası" adını almış. Uzun yıllar boyunca “Tekel Birası” adı altında faaliyetini sürdüren fabrikanın üretimi giderek azalmış, nihayet 1991 yılında tamamen boşaltılmış. Yerinde galiba bir otel kompleksi bulunuyormuş şimdi.

Konuyla ilgili aşağıdaki yazı ülkemizin en ünlü barmeni ve yazar "Vefa Zat"ın 2002 tarihli "Eski İstanbul Meyhaneleri" adlı kitabından alındı (resimler başka kaynaklardan derlendi):

​

 

[hadon]

Çalıştığım ilaç firmasının fabrikası bahsedilen yerin tam karşısındaydı. Adresi de "Bomonti Birahane Sokak" diye yazılıyordu. Önünden birkaç kez geçmiştim. O zamanlar (1994 - 95) henüz otel değildi...

Teşekkürler Scanfan.

 

[yeryüzü]

20 yıl önce bir arkadaşım o ilaç fabrikasında
çalışıyordu, sonra ayrıldı öğretmen olarak
çalışmaya devam etti. Yılda bir iki kez yolum
düşer o tarafa, keyifle gezinirim
Vefa Zat'ın mantıklı fikirleri hayata geçirilse
hiç fena olmaz hani.
Teşekkürler üstat.

 

[timed]

Sevgili dostum ,
Keyifle okudum.
Teşekkür ederim.

 

[Gabby]

“…1976 yılında 36.5 milyon litre üretim kapasitesine ulaşmış olan İstanbul Tekel Bira Fabrikası… bugün ise atıl durumda bulunmaktadır..”

Hakikaten yetmişli yıllar Tekel biralarının şaha kalktığı yıllardı. O yıllarda dayımın oldukça işlek bir yerde iyi çalışan birahanesi vardı.
Yazın okul tatillerinde yardım amaçlı takılırdım. Tekel’den bira temin etmek başlı başına bir meseleydi, tanıdıklarını araya sokardı.
Olmadık anda birasız kalmak işten değildi. İhtiyacı olmadığı halde sırf bu sıkıntı yüzünden depo tutup birkaç haftalık mal stoklayarak parasını bağlamak zorunda kaldığını hatırlarım.

Unuttuğum bazı anılarımı canlandı birden, teşekkürler scanfan.

 

[scanfan]

22 Şubat 2004 tarihinde Milliyet gazetesinde çıkmış "Tekel'li Yıllara Veda" başlıklı bir yazının kupürünü de konu bütünlüğü açısından buraya ekliyorum. Tekel'in özelleştirilmesiyle ilgili nostalji yazısında bazı anılara da yer verilmiş.

​