scanfan
Yönetici
- 25 Eyl 2013
- 7,211
- 75,316
***KAYIP PAYLAŞIMIDIR***
MESAJIN ORİJİNAL PAYLAŞIM TARİHİ: 31 Temmuz 2014
MESAJIN ORİJİNAL PAYLAŞIM TARİHİ: 31 Temmuz 2014
Çizgi romanları nasıl korumalı?
Çizgi romanların düşmanları nelerdir
Çizgi romanları nasıl korumalı? Yıllardır elinize almadığınız bir çizgi romanı tavan arasından ya da bodrumdan çıkartıp karıştırdığınızda sayfalarının sarardığını, kağıdının gevrekleşip kırılgan hale geldiğini, kağıttan küçük parçalar koptuğunu, kağıdın ufalandığını, sayfalar arasında küf lekelerinin oluştuğunu, zımba tellerinin paslandığını, kağıdın nemlenerek buruştuğunu, ve (bence) en kötüsü de basılı renklerin hatırladığınız ya da olması gerektiği tonlarda olmadığını görmüşsünüzdür. Bu sonuncu bozunumu duvarlara yapıştırılan ve uzun süre güneşin altında kalan afişlerde ve mağaza vitrinlerinde değiştirilmeden kalan fotoğraflarda da gözlemlemişsinizdir. Önce kırmızı, sarı gibi canlı sıcak renkler fotoğraftan uçarlar, sonunda birkaç soğuk pastel rengin (mavi, kahverengi) hakim olduğu, monokrom grafiklere benzer soluk bir resim kalır.
ÇİZGİ ROMANLARIN DÜŞMANLARI
Öyleyse daha önce şu soruyu sormak gerekir: Çizgi romanların (ya da tüm basılı materyallerin) düşmanları nelerdir? Birkaçını sıralarsak:
*Işık: Morötesi (UV) ışınlar (güneş ışığı veya floresan lamba ışığında UV ışınları bolca bulunur)
*Rutubet (bodrumlarda çokça var)
*Asit (hava kirliliği, temizlik malzemeleri ve diğer kimyasallar, gazlar, duman. Gerçi günümüzde bazı kaliteli kağıtlar aside dayanıklı üretiliyor (acid free paper, pH 8.5), ancak çizgi romanların basıldıkları kağıtların karakterini bilmiyorum.
*Isı (özellikle yüksek ısı nemle birleşince felaket. İzmir ve Antalya'da yaşayan çizgi romancılar, biraz daha fazla dikkat)
*Küf mantarları (bu da bodrumlarda), sinekler. Kitap kurtlarıyla fareleri saymıyorum, sayı olarak diğerlerine oranla verdikleri hasar daha az (bendeki bir kitabın üç kenarını fareler öyle güzel kemirmişler ki, adeta bir sanat eseri yaratmışlardı.
*Kitabın sahibi (veya onu ödünç alan kişi) de kitabın düşmanları arasındadır!. El ve parmaklardan bulaşan nem, yağ ve ter, kıvırarak ve katlayarak okuma, üzerine yiyecek içecek sıçratma, plajda, banyoda okumak vs.
*Seloteyp vb gibi tamir malzemeleri (zamanla çok kötü bozunuma uğrayacaklardır)
*Toz
Şu kupürü 30 yıl önce bir fotoğraf dergisinden kesmiştim. Bir fotoğrafın zaman içinde nasıl solduğunu, ışığın renkler üzerine olumsuz etkisini göstermek için yapılan bir deneyi anlatıyor. Tabii 10-50 yıl beklenmemiş. Bu süreyi taklit edecek hızlandırılmış düzenek kurulmuş. Örneğin çok yüksek yoğunluklu ışık günde 20 saat 80-335 gün süresince uygulanarak 10-50 yıl simüle edilmiş. Görüldüğü gibi fotoğrafın camlı bir çerçevede tutulması da onu pek kurtaramamış (cam UV ışınların bir kısmını keser).
KORUMA TEDBİRLERİ
Koruma tedbirleri de şöyle sıralanmış:
*Çizgi romanlarınızı poşetlere koyun. Tozu, nemi ve zararlı gazları uzak tutar. Mylar (polyester) poşet tercih edilmeli (uzun ömürlü olurlar), Polypropylene ve polyethylene poşetler daha kısa ömürlü olurlar (3-5 yılda değiştirilmeli). Her ikisi de asitsiz (alkalen) olmalı. Yine asitsiz bir seloteyple torba bükülüp kendi üzerine yapıştırılarak kapatılmalı. Arşiv kullanımı için üretilmiş özel mylar poşetler satılmaktadır.
*Çizgi roman büyüklüğünde mukavva arkalık. Bu da asitsiz olacak. Derginin bükülmesini önler. Mukavvanın parlak tarafı dergiye temas edecek. Tercihen bir tane de derginin tam ortasına konabilir.
*Poşetlenmiş dergiler dikine olarak oluklu mukavva kutulara konulacak. Tabii ki bu kutular da acid-free olacak. Bazı koleksiyonerler plastik kutuları tercih ediyormuş (su baskını, fareler vb. açısından)
*Kutuların içine nemi alacak "silica jel" poşetlerinden atmak iyi olur.
*Bu kutuları güneş ışığı, floresan ışıktan uzakta, evin ısı ve nemin sabit olduğu karanlık bir köşesinde saklamak gerekiyormuş.
*Bir de bu kutuları ara sıra açıp havalandırmak, dergileri gözden geçirmek gerekir. Böylece muhtemel bir hasarı erkenden farkedip önlem alınabilir. Dergileri pamuklu bir eldivenle tutmak ideali.
Bu koruma tedbirlerine bir tane daha eklemek gerekirse (bu benim görüşüm!):
*Tarama yapmak! derim. Gerçek anlamda bir koruma olmasa da derginin tarandığı andaki görünümünü sonsuza dek muhafaza etmiş oluyoruz. Tabii düzgün ve usulüne uygun bir tarama yapılmışsa ve bu digital dosyayı sağlam yedekler ve iyi muhafaza edersek. Dijital taramanın bir avantajı da aşırıya kaçmamak kaydıyla her zaman renklerde düzeltme yapılabilmesi ve diğer artefaktların giderilmesi mümkündür (yırtık köşeler, buruşuk çizgiler, lekeler istenirse yok edilebilir). Üstelik ham tarama dosyası nasılsa elinizde, sonuçtan memnun olmazsanız her zaman geriye dönmek mümkün. Bir de dergiye zarar verme endişesi olmadan istediğiniz kadar okur, içinden pasajlar ve görüntüler alıp derlemeler yapabilirsiniz (daha fotokopi makinesinin bile yeni olduğu yıllarda bir ara dergilerden derleme yapmaya heves etmiş ve aynı dergi sayısından birkaç ay boyunca ikişer üçer adet satın almıştım!) Tarama yapmanın diğer bir avantajı da gözünüz arkada kalmadan istediğiniz kadar arkadaşınıza istediğiniz kadar dergiyi ödünç verebilirsiniz!.
Mylar (polyester) poşet (Polietilen poşet tavsiye edilmiyor), asitsiz (alkali) karton sırtlık, oluklu mukavva kutu (o da alkali tabiatlı olacak), nem önleyici silika jel önerilmiş. Işık, ısı ve nemden uzakta muhafaza edilmesi gerekiyormuş.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Dünyanın en büyük "comics" koleksiyoncusu ABD'li Bob Bretall'ın 90.000 adet çizgi romanı varmış. Bir çizgi roman koleksiyonerinin koleksiyonunu nasıl muhafaza ettiğine ve koleksiyon salonunun neye benzediğine dair bir fikir verebilmesi için bu videoyu da ekliyorum.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Son düzenleme: