Aşağıdaki haberi az önce internethaber.com'dan alıntıladım:
Haberi okurken aklıma, birkaç yıl önce duyduğum bir fıkra geldi:
Mehmet genç yaşta Almanya'ya gitmiş. Orada işe girmiş, evlenip çoluk çocuğa karışmış. Mutlu, rahat bir yaşam kurmuş kendine. Çevresinde sevilen bir insan. Bir çok Alman dostu var... Bir gün, işyerindeki bir molada arkadaşlarına:
"Dostlar," demiş, "karar verdim önümüzdeki yıl emekli olup Türkiye'ye kesin dönüş yapacağım."
Alman arkadaşları şaşırmış:
"Haydaaa," demişler. "Ne oluyor Mehmet? Burada mutlu olduğunu, Almanya'yı ve bizleri sevdiğini sanıyorduk."
"Almanya'yı da, sizleri de seviyorum arkadaşlar," demiş Mehmet.
"E, öyleyse neden gitmek istiyorsun? Yoksa, seni rahatsız eden kendini bilmezler falan mı var? Anlat da yardımcı olmaya çalışalım," demişler.
"Yok," demiş, "beni rahatsız eden birileri de yok."
"E, öyleyse neden gitmek istiyorsun arkadaşım?"
Mehmet derin bir iç geçirip arkadaşlarının yüzüne bakmış:
"Ben," demiş, "Almanya'ya ilk geldiğimde eşcinsellik yasaktı. Sonra bir gün gazetelerden öğrendik ki serbest bırakılmış. Birkaç yıl sonra, parklarda el ele dolaşmalarına izin çıktı. Son yıllarda, sokak ortasında alenen öpüşmelerine bile ses çıkarılmaz hale geldi. Dün akşam televizyon haberlerinde duydum ki parlamento evlenmelerine de izin vermiş... Vallahi sizleri çok seviyorum ama ben, eşcinsellik zorunlu hale gelmeden buradan kaçmak istiyorum..."
Haberi okurken aklıma, birkaç yıl önce duyduğum bir fıkra geldi:
Mehmet genç yaşta Almanya'ya gitmiş. Orada işe girmiş, evlenip çoluk çocuğa karışmış. Mutlu, rahat bir yaşam kurmuş kendine. Çevresinde sevilen bir insan. Bir çok Alman dostu var... Bir gün, işyerindeki bir molada arkadaşlarına:
"Dostlar," demiş, "karar verdim önümüzdeki yıl emekli olup Türkiye'ye kesin dönüş yapacağım."
Alman arkadaşları şaşırmış:
"Haydaaa," demişler. "Ne oluyor Mehmet? Burada mutlu olduğunu, Almanya'yı ve bizleri sevdiğini sanıyorduk."
"Almanya'yı da, sizleri de seviyorum arkadaşlar," demiş Mehmet.
"E, öyleyse neden gitmek istiyorsun? Yoksa, seni rahatsız eden kendini bilmezler falan mı var? Anlat da yardımcı olmaya çalışalım," demişler.
"Yok," demiş, "beni rahatsız eden birileri de yok."
"E, öyleyse neden gitmek istiyorsun arkadaşım?"
Mehmet derin bir iç geçirip arkadaşlarının yüzüne bakmış:
"Ben," demiş, "Almanya'ya ilk geldiğimde eşcinsellik yasaktı. Sonra bir gün gazetelerden öğrendik ki serbest bırakılmış. Birkaç yıl sonra, parklarda el ele dolaşmalarına izin çıktı. Son yıllarda, sokak ortasında alenen öpüşmelerine bile ses çıkarılmaz hale geldi. Dün akşam televizyon haberlerinde duydum ki parlamento evlenmelerine de izin vermiş... Vallahi sizleri çok seviyorum ama ben, eşcinsellik zorunlu hale gelmeden buradan kaçmak istiyorum..."
Moderatör tarafında düzenlendi: