Partilerde Kızlarla Nasıl Konuşulur

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,542
28,638
İzmir
0000000723870-1.jpg


ENN on beş yaşında, kızları hiç mi hiç anlamayan bir oğlan, arkadaşı Vic ise onlarla ilgili her şeyi çözmüş gibi gözüküyor. Çiçeği burnunda bu iki delikanlı, yabancısı oldukları bir yerde, davetsiz katıldıkları bir partide hayatlarının en büyük şokunu yaşayacaklar. Çünkü partideki kızlar göründüklerinden çok, çok daha fazlası!

Günümüzün en başarılı yazarlarından Neil Gaiman'ın Locus Ödüllü kısa öyküsünden, Güngezgini'nin yaratıcı ikilisi, Fábio Moon ve Gabriel Bá'nın canlı suluboya renkleriyle uyarladığı, kaçırılmaması gereken özgün bir grafik roman!

Keyifli Okumalar...
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 64
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Çizgi Düşler
ISBN: 9786059564090

Fiyatı: 18.00 TL
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,047
75,610
hiçbiryerde :)
Ne olur ne olmaz, bir partiye gittiğimde
ne yapacağımı bileyim diye aldım kitabı!
Okudum ve bir kez daha hayran oldum
Neil Gaiman'ın yazarlığına. Gerçekten
kaçırılmaması gereken, basbayağı şiir
gibi bir kitap.
Katılacakları partinin adresini almamış
olan kahramanlarımızdan Vic, yakışıklı,
"konuştuğu" her kızı kendine bağlayabilen,
Enn ise saf, pek kızlarla tecrübesi
olmayan biri. Girdikleri evdeki partinin,
katılacakları parti olmaması sorun değildir
Vic'e göre ve hemen kızlarla takılmaya
başlar; Enn'e de "konuş onlarla" der, "tek
yapman gereken sadece konuşmak".
Kızlarla konuşmaya başlayan Enn onların
anlattıklarını anlamakta zorlansa da
devam etmeye çalışır, bu arada biz de
farklı şeyler döndüğünü düşünmeye başlarız.

Partilerde-K%C4%B1zlarla-Nas%C4%B1l-Konu%C5%9Fulur-2.png


Triolet adlı kız Enn'e anlatıyor:
“Yakında sona ereceğini biliyorduk, farkındaydık… O yüzden
her şeyi bir şiire koyduk. Kainata kim olduğumuzu anlatmak
için… Ve neden burada olduğumuzu… Söylediklerimizi ve
yaptıklarımızı, düşündüklerimizi ve düşlediklerimizi,
hasretini çektiklerimizi. Sözcüklere sardık düşlerimizi ve
sözcükleri öyle ördük ki yaşasınlar sonsuza kadar…
Unutulmadan… Sonra bir enerji örtüsü olarak yolladık şiiri.
Bir yıldızın kalbinde beklesin ve mesajını elektronik tayfın bir
ucundan diğerine titreşimler, parlamalar ve cızırtılarla
yaysın diye… Ta ki bin güneş sistemi uzaktaki dünyalarda
şifresi çözülüp okununcaya ve bir kez daha şiir halini
alıncaya dek. Sonra onu duydular ve şiir onları fethetti.
Onları ele geçirdi, içlerine yerleşti… Ritmi düşünüş
biçimlerinin bir parçası oldu, imgeleri, mecazlarını sonsuza
dek dönüştürdü. Mısraları, anlayışı, itkileri, onların yaşam
biçimi haline geldi. Bir nesil sonra çocuklar şiiri doğuştan
biliyordu ve çok geçmeden böyle şeylerin tabiatı gereği artık
hiç çocuk doğmayacaktı. Onlara gerek yoktu artık. Geriye
sadece şiir kaldı. Ete kemiğe bürünüp yürüyen ve kendisini
bilincinin enginlerine yayan bir şiir…”

Partilerde-K%C4%B1zlarla-Nas%C4%B1l-Konu%C5%9Fulur-3.png


Şiir gibi akıp giden öykü birden bire Vic'in
çığlıklarıyla finale yaklaşır. Enn, kendini
tam kaptırmışken çarpıcı sona geliriz. Neil
Gaiman'ın korku edebiyatına bir selamı;
su gibi akan, mükemmel bir kitap...
 
Üst