![]() |
#1 |
Onursal Üye Üyelik tarihi: 18.Ekim.2009
Bulunduğu yer: ordu-turkey
Mesajlar: 8,357
•Rep Puanı : 262666
•Rep Seviyesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() “Şimdilik haftada bir defa çıkar ve herşeyden çakar köylü gazetesidir.” Sahib-i imtiyaz ve sermuharriri Selankli Ali Mün’im Müdür-i mes’ul Çeşmeli Süleyman Sabri. İstanbul. Matbaa -i Reşadiye, Osmanlı Meziyet,i İktisadiye Matbaası. Türkçe dışında Ermenice ve Rumca yayımlanmıştır. 55 sayı yayımlanmıştır. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
![]() |
Facebook'ta Paylaş
![]() |
![]() |
#2 |
Aktif Üye Üyelik tarihi: 16.Temmuz.2011
Mesajlar: 475
•Rep Puanı : 68664
•Rep Seviyesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
üst şerit:
28: numro [cumaertesi] 29 Tişrînievvel 1327 20 Zilkâde sene 329 sağ sütun: sermuharriri: Ali Mün'im umûr-u idare ve tahrîriyye ve gazeteye müte'allik ma'lumât-ı sâire için idare memuru Yosef Krikidis Efendiye müraca'at olunmalıdır - Gazetemize her nev'-i îlanatı münasip bir ücrete derc eder ve fiyatı gayet ehvendir - telğraf adresi - Dersaadette Köylü Gazetesi - Türkçe'den müdür-ü mes'ul - Süleyman sol sütun: mahall-i idaresi Dersaadette -- Bab-ı âli karşısında 39 numrolu da'ire-i mahsusadır - abone şera'iti Memâlik-i Osmaniyye için seneliği 20 altı aylığı 11 kuruştur Memâlik-i ecnebiyye için seneliği 30 kuruştur - evrâk-ı vâride derc olunsun olunmasın iade olunmadığı gibi idare mes'ul olmaz- - (Fransızca) - Rumca'dan müdür-ü mes'ul: Yosef Krikidis alt şerit: nüshası 10 paradır > haftada bir def'a çıkar ve her şeyden çakar köylü gazetesidir< nüshası 10 paradır resmin atlyazısı: Köylü - aman Hacı Baba . İyi süpür iyi süpür. Hacı - yalnız bunları değil daha ötekileri de süpüreceğim. Konu Lichtenberg tarafından (06.Aralık.2015 Saat 21:03 ) değiştirilmiştir. |
![]() |
Facebook'ta Paylaş
![]() |
![]() |
#3 |
Yönetici Üyelik tarihi: 09.Nisan.2013
Bulunduğu yer: Kamlançu
Mesajlar: 3,719
•Rep Puanı : 891952
•Rep Seviyesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Başlıkta "Köy" derken tek okutucu harf olduğu için "keouy" şeklinde okumak mümkün değil. Sadece "Köylü" ibaresi yeterli olacaktır.
Teşekkürler Serdary67, bu güzel dergilerle bizleri buluşturduğun için...
__________________
Yediğim yemeğin son lokması ile içtiğim ayranın son yudumunu her zaman denk getiririm. ![]() ![]() ![]() |
![]() |
Facebook'ta Paylaş
![]() |
![]() |
#4 |
Onursal Üye Üyelik tarihi: 02.Şubat.2010
Bulunduğu yer: Gaziantep
Mesajlar: 2,801
•Rep Puanı : 1078705
•Rep Seviyesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Osmanlı dönemi mizah dergi-gazetelerini bize tanıttığın için kutlamayı hak ediyorsunuz.. Ayrıca Lichtenberg'in çevirileri de her babayiğidin harcı değil. Günümüzde Osmanlıca çeviri yapacak kaç kişi kaldı. Üniversite de Osmanlıca dersi alıp üstelik kursa giden arkadaşlar vardı, bir türlü başarı gösteremezler di. Her iki arkadaşa da teşekkürler.
|
![]() |
Facebook'ta Paylaş
![]() |
![]() |
#5 |
Aktif Üye Üyelik tarihi: 16.Temmuz.2011
Mesajlar: 475
•Rep Puanı : 68664
•Rep Seviyesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Günümüz Türkçesi:
sermuharriri [başyazarı]: Ali Mün'im umûr-u idare ve tahrîriyye ve gazeteye müte'allik ma'lumât-ı sâire [yönetim ve yayın sorunları ile gazeteyle ilgili diğer bilgiler] için idare memuru [yönetim sorumlusu] Yosef Krikidis Efendiye müraca'at olunmalıdır [başvurulmalıdır] - Gazetemize her nev'-i îlanatı münasip bir ücrete derc eder ve fiyatı gayet ehvendir [Gazetemizde her türden reklamı uygun bir fiyata basarız, fiyatı pek düşüktür] - telğraf adresi - Dersaadette Köylü Gazetesi - Türkçe'den müdür-ü mes'ul [sorumlu redaktör]- Süleyman mahall-i idaresi [yönetim yeri] Dersaadette -- Bab-ı âli karşısında 39 numrolu da'ire-i mahsusadır [özel ofis] - abone şera'iti [koşulları] Memâlik-i Osmaniyye [Osmanlı toprakları] için seneliği 20 altı aylığı 11 kuruştur Memâlik-i ecnebiyye [dış ülkeler] için seneliği 30 kuruştur - evrâk-ı vâride derc olunsun olunmasın iade olunmadığı gibi idare mes'ul olmaz [ulaşan yazılar basılsın basılmasın geri yollanmadığı gibi yönetim sorumlu olmaz]- - Rumca'dan müdür-ü mes'ul [sorumlu redaktör] : Yosef Krikidis nüshası [sayısı] 10 paradır [para= kuruşun altı para birimi. 40 para=1 kuruş, 20 kuruş=1 mecidiyye, 5 mecidiyye=1 lira] Başlıkta "Köy" derken tek okutucu harf olduğu için "keouy" şeklinde okumak mümkün değil. Sadece "Köylü" ibaresi yeterli olacaktır. Teşekkürler Serdary67, bu güzel dergilerle bizleri buluşturduğun için... Harf devriminden önce de bazı kişiler ve bazı gazete ve yayınlar kendi adlarını ek olarak Latin harfleriyle de yazıyorlardı. Bunda kimisi Almanca'nın, kimi Ingilizce'nin, ama büyük çoğunlugu Fransızca'nın imlasını örnek alıyordu; yani c=dj, c=tch, ş=ch, ü=u, u=ou, e=ue veya è, ö=eu vs. olarak yazılıyordu. Konu Lichtenberg tarafından (09.Aralık.2015 Saat 10:54 ) değiştirilmiştir. |
![]() |
Facebook'ta Paylaş
![]() |
![]() |
#6 |
Yönetici Üyelik tarihi: 09.Nisan.2013
Bulunduğu yer: Kamlançu
Mesajlar: 3,719
•Rep Puanı : 891952
•Rep Seviyesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Harf devriminden önce de bazı kişiler ve bazı gazete ve yayınlar kendi adlarını ek olarak Latin harfleriyle de yazıyorlardı. Bunda kimisi Almanca'nın, kimi Ingilizce'nin, ama büyük çoğunlugu Fransızca'nın imlasını örnek alıyordu; yani c=dj, c=tch, ş=ch, ü=u, u=ou, e=ue veya è, ö=eu vs. olarak yazılıyordu. Sevgili Lichtenberg, böyle ilginç konulara parmak bastığınız ve bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederim. Bahsettiğiniz gibi Osmanlı'nın son döneminde Latin harflerini kısmen kullanan örneklere rastlayabiliyoruz. Zaten o dönemin en netameli tartışmalarından birisi de Latin harflerini kullanmak konusudur. Bu fikrin ateşli savunucuları vardır. Cumhuriyet'ten sonra bu tartışmalar hiç yaşanmamış gibi bir anda Latin harflerine geçtiğimiz zannedilir. Maalesef bu yanlış bilgi de ateşli savunuculara sahiptir. Malum, bizde bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak marifet addedilir... 17. yüzyılda, hatta daha öncesinde yazılmış latin harfli Türkçe ibarelerle ilk karşılaştığımda yukarıdaki zannı okullarda bize de öğrettikleri için çok şaşırmıştım. Neyse, konu uzun, zaman kısa, tekrar teşekkürlerimi sunarım. Keyifli günler dilerim. (Tüm dostlarımıza da...)
__________________
Yediğim yemeğin son lokması ile içtiğim ayranın son yudumunu her zaman denk getiririm. ![]() ![]() ![]() |
![]() |
Facebook'ta Paylaş
![]() |
![]() |
#7 |
Aktif Üye Üyelik tarihi: 16.Temmuz.2011
Mesajlar: 475
•Rep Puanı : 68664
•Rep Seviyesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Sevgili Lichtenberg, böyle ilginç konulara parmak bastığınız ve bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederim. Bahsettiğiniz gibi Osmanlı'nın son döneminde Latin harflerini kısmen kullanan örneklere rastlayabiliyoruz. Zaten o dönemin en netameli tartışmalarından birisi de Latin harflerini kullanmak konusudur. Bu fikrin ateşli savunucuları vardır. Cumhuriyet'ten sonra bu tartışmalar hiç yaşanmamış gibi bir anda Latin harflerine geçtiğimiz zannedilir. Maalesef bu yanlış bilgi de ateşli savunuculara sahiptir. Malum, bizde bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak marifet addedilir... 17. yüzyılda, hatta daha öncesinde yazılmış latin harfli Türkçe ibarelerle ilk karşılaştığımda yukarıdaki zannı okullarda bize de öğrettikleri için çok şaşırmıştım. Neyse, konu uzun, zaman kısa, tekrar teşekkürlerimi sunarım. Keyifli günler dilerim. (Tüm dostlarımıza da...) Değerli Shoryuken, Dediğiniz gibi, bu konu bayağı uzun ve karışık, ve hiç de kimi aklıevvellerin anladığı ve anlattığı tarzda basit değil. Latin bazlı alfabeyi ilk olarak bizim değil, 1926'da önce Azeriler, daha sonra sırayla Sovyetlerdeki tüm müslüman kökenli Türkî (Kazak, Kırgız, Tatar, Özbek ...) ve Gayri-Türkî (Tacik, Kafkasyalı, Oset, hatta dilleri Çince (!) lehcesi olan Dunganlar ...) halkların kabul edip, 1940'ta Stalin'in zorlamasıyla kiril harflere geçene kadar kullanmış olması mı dersin; bunlardan da önce, 1908'te Arnavutların latin alfabesine geçmesini mi dersin (ki bunun öncülerinden birisi de "Sami Frashëri", nam-ı diger bizim ünlü kamuscumuz Şemsettin Sami idi); Türkçe'nin kaç yüzyıldır hem Ermeni, hem Yunan alfaberiyle yazılıp basıldığını mı dersin (örneğin Türkçe'nin ilk modern anlamda romanı olan Vartan Paşa'nin "Akabî"'si, 1851'de Ermeni harfleriyle basılmıştır)... Neyse, bir kaç yıl önce Google aramasından çıkan bir örnek (sayfa ve icerik neydi, unuttum) ile konuyu yarıda kesiyorum: ![]() üst paragraftaki yazı: mabeyn-i hümayun-u mülûkane cânib-i âlisine \ 14 Haziran sene-i 876 tarihinde Adana ticaret meclisi âzâ-yı da'imîninden Artin Avedikoğlu ve Agop Urfalıyan ve Save Karanoğlu nam kimesneler tarafından Fransızca hurûf ve Türkçe ibare ile takdim olunan telgrafnâmenin aynidir |
![]() |
Facebook'ta Paylaş
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2019, Jelsoft Enterprises Ltd. SEO by vBSEO 3.6.0 ![]() |
|