Çıngıraklı tatar

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,731
25,953
ordu-turkey
Xq947j.jpg

“İş bu gazete haftada iki def’a neşrolunur.” İlk mizah gazetelerindendir. Sahibi, Diyojen’i de çıkaran Teodor Kasab’tır. (İstanbul) Haftada iki defa olmak üzere, 24 Mart – 6 Temmuz 1289 tarihleri arasında 29 sayı yayımlanmıştır.


 

Lichtenberg

Aktif Üye
16 Tem 2011
471
1,696
en üst sıra:
birinci sene, numro 1

üst sağ:
işbu gazete haftada iki def'a
neşr olunur, idarehâne
ve matba'ası Galata
Yenicami civarında
medrese sokağında
numro 15;
abonesi bir
ve yahut elliüç
numrosunda i'tibar
olunur, posta ücreti
verilmemiş olan mektuplar
kabul olunmaz

üst sol:
bir seneliği, yani (104)
nushası Dersa'adet için dört
ve taşralar icin
beş mecidiyyeye,
bir nushası
bir guruşdur,
(a)ltı ve üç aylığı
yoktur, i'lanatın her
satırından 3, mevadd-ı
sairenin satırından on
guruş alınır

sağ:
(Mart 24, sene 1289)
___________________
- çıngır çıngır ben geldim
- çıngıraklım hoş geldin
- ooh ooh sizin çıngırağınız yok yaa! ama isterseniz ben
veririm, çünkü çıngırak takmak takınmak imtiyazı benimdir.
benden ruhsatsız kimse takınamaz haa! ..
Aah görseniz çıngırak ne eğlenceli şeydir, insan başını
kollarını ayaklarını salladıkça , oturdukça, kalktıkça ,
öksürdükçe, aksırdıkça, gezdikçe, yürüdükçe,
koştukça çıngır çıngır! çangır çangır! şıngır şıngır! şangır
şangır! çıkan sesler şamatalar mızıka zan edipte
keyifleniyor.
üçüncü sayfada göreceğiniz zevat-ı acîbenin her
birerlerine derece-i istihkâklarına göre icab ettikçe birer ikişer
tane takacağım. istek ederseniz sizden de derîğ etmem, çünkü
bende çoktur, hem de korkmayınız, çıngırak isteyip takınmak ayıp
değildir, fakat benden izinsiz olmaz. Benden ruhsatsız kimse
çıngırak takınıyor ise hakkımı gasp etmiş olacağından caiz
olamaz ..
ben bu imtiyazı alınca(ya) kadar ne zahmetler! ne eziyetler! ne üzüntüler!
çektim bilirmisiniz ? vermek istemiyorlar efendim, böyle eğlenceli
cicileri öyle bir köşede birakıp paslandırmak layıkmıdır ?
dedim ne hal ise aldım.

sol:
efendim, çıngırak başka şeydir başka! - bakınız . fener; küp;
bahçe; köz ve bu gibi sair şeyler herkeste bulunabilir
lakin çıngırak bulunur mu?
dünyada ne vardır ki çıngırak sedası vermesin?
dünyada ne vardır ki çıngırağa benzesin?
dünyada ne vardır ki çıngırağı olsun?
rüzgardan sallanan ağac yaprakları; Nisan'da yağan dolu
taneleri; "Ḥaqāyiq-ul-Waqāyiع" kelimelerinin telaffuzu; misallidi (?)
çorbacının nargilesi. kuru beyinli insanların kafası;
çıngırak sedası vermez mi ?
Mayıs'da açılan çiçekler; kokonaların fistanı; kadınların
küpesi çıngırağa benzemez mi?
çölde vızlayıp gezen engerek yılanının kuyruğunda; mektup
taşıyan sağıların ayağında; sürü önlerinde çekilen
kösemenlerin boynunda; despot efendilerin eteklerinde;
çıngırak yokmu?
hikmetten dem vuran bazı boşboğazlar dünyanın işi borudur
derler sakın inanmayınız, çıngıraktır. çıngıraktır. çıngırak!
hem de mukaffâ
Banurgu (Ben Vergault / Ben Vergaulle / Benoir Gaulle / Benoir Gault ?) namında muazzip bir herif koyun dolu bir gemiye
girip kaptana olan hüsumetini icra için koyunların birini
satın alarak denize attığı gibi onun arkası sıra küsur
koyunların hepsi denize atılarak boğulmuşlar idi. işte
koyun sürüsünün denize dökülüp boğulmaları evvelce
(sayfanın sonu)





buradan:
http://www.cizgidiyari.com/forum/396999-post2.html
kopyaladım
 
Üst