Milliyet Çocuk Dergisi 1974 Sayı 110

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
325
14,124
Milliyet Çocuk Dergisi Sayı 1974 /110
mcc06s11019741116page01mryer6.jpg
Sevgili dostum Mryer6'nın verdiği izinle Milliyet Çocuk listelerindeki kırmızıları maviye döndürelim. Çok teşekkür ediyorum sana sevgili dostum.
Sunum olarak konuyla ilgili beğendiğim güzel yazıları vermeyi sürdürüyorum. Altta yine eski güzel günleri anlatıyor Crockett dostumuz.

Milliyet Çocuk..
Yetmişli yıllarda doğup seksenlerde onlu yaşları geçenlerin çocukluklarında bilgisayar, cep telefonu, play station vs yoktu.. Televizyon tek kanallıydı.. Sınırlı yayın yapıyor ve şimdiki kadar etkin değildi..

Çocuklar okul dışında vakitlerini sokaklarda değişik oyunlar oynayarak geçirirdi.. Telden yapılma oyuncak arabalar, mahalledeki marangozda yapılan bilyeli tekerleri ve direksiyonu olan kızaklar, tahtadan yapılma tabanca tüfekler, cep telefonunun öncülü olan ip ve kibrit kutularından yapılma telefonlar vs..

Az biraz okumayı sevenler ise Rıfat Ilgaz’ın Bacaksız serisi, Sempe – Goscinny ikilisinin Pıtırcık serisi kitapları, denizler altında yirmibin fersah, Tom Sawyer’in maceraları gibi klasiklerin yanı sıra başta ‘şimdiki çocuklar harika’ olmak üzere Aziz Nesin kitaplarıyla okuma aşklarını yenileyip, geleceğe taşırlardı..

Bunlar dışında bir de süreli yayınlar vardı.. bunların öncülü ve her zaman en iyisi olan ‘Milliyet Çocuk’ dergisiydi..

Kasabanın ya da şehrin en yakın gazete bayisinde sabahın köründe çocuklar onun gelmesini beklerdi.. Ama bazen gecikir , günleri sarkardı.. Sabırsızlık artar gazete kamyonunun uzaktan görünmesiyle bir heyecan dalgası yayılırdı.. Bu heyecanın esas nedeni ise derginin bir önceki sayısında en heyecanlı yerinde kalan çizgi romanların akıbetinin merak edilmesiydi.. Hele kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde oturuyorsanız bu beklemeler bazen daha uzun sürerdi.. Zaten böyle yerlere abone olmazsanız dergi de gelmezdi.. abonelikte de problemler olur bazen iki üç ay dergi gelmez topluca gelirdi.. İki üç dergi birden gelse bile dergiler kısa süre içinde nefes nefese okunur ve sonra yine beklenmeye başlanırdı..

Yanlış anlaşılmak istemem, günümüzde doğru dürüst üç beş kelime konuşabilen ve okuma-kitap aşkıyla yanıp tutuşan insanların çoğunda bu derginin katkısı vardır… Aksini iddia eden de olabilir, bu benim görüşüm..

Hatırladığım kadarıyla Yalvaç Ural ve Ülkü Tamer’in yönetiminde çıkarılıyordu dergi.. Yazar çizer kadrosu da yerli yabancı yazar çizerlerden oluşan çok sağlam bir kadroydu..

Cimcime, İnce Memed, Mırnav, Uzay çocukları, Şimşek santrfor, Red kit, Asterix ve Tarzan şu anda aklıma gelen çizgi bölümleriydi Milliyet çocuğun..

Bu dergileri atmaya kıyamazdınız, itinayla saklar ve sararan dergileri yıllar geçtikçe tekrar tekrar okurdunuz.. İmkanı olanlar güzelce ciltletirlerdi.. Becerebilenler kendisi ciltlerdi dergileri..

Uzun süredir unuttuğum Milliyet çocuk dergisini geçenlerde Moda’da aylak aylak ‘Kenanımla’ dolaşırken onun bahsetmesiyle hatırladım.. O günleri hatırlayıp ikimiz de duygulandık.. Uzun uzun dergiden bahsettik.. Hatırladığımız bölümleri konuştuk.. Onun ilk aklına gelen İnce Memed, benimse –sakın gülmeyin- Cimcime’ydi..Neden bilmiyorum Cimcimeydi işte.. ama en sevdiklerim Asterix, Red Kit ve Şimşek santrfordu..

Milliyet çocuk dergisinin bu başarısından sonra onun taklidi bir sürü dergi çıktı ama tutunamadılar.. Bankalar bile çocuk dergisi çıkarmaya başladı.. Bazı gazetelerin çıkardıkları ise Milliyet çocuk dergisinin aksine, ağaç yaşken eğilir felsefesinden hareketle çocukları yontma amaçlı ve belli sağ siyasi görüşler doğrultusunda yetiştirme amacına hizmet ediyordu.. Ama tutunamadılar bu taklit dergiler, aynen tarihin çöplüğüne gittiler..

İşte bir moda gezintisinde tekrar hatırlanan ve okuma aşkımın en büyük nedenlerinden olan ve onun alevini de devamlı körükleyen dergi : Milliyet çocuk..

Şimdi ki çocuklar ne kadar şanssızlar bilmiyorlar ve bu eksikliklerinin, şanssızlıklarının farkında değiller.. Sobalı evleri bilmiyorlar.. Soba ne onu bilmiyorlar.. Sobanın üstünde demlenen çayın yanında patlatılan mısırlar veya nar gibi kızarıp açılan kabuklarından yayılan kokuyla yemek için sabırsızlanılan ve elin yanması pahasına dokunulan kestaneli geceleri ya da günleri yaşamadılar şimdiki çocuklar..

Aptal kutusu televizyonların başında oturup saçma sapan çizgi dizilere hipnotize edilmiş gibi saatlerce bakan, kendini unutan ve ve ve en önemlisi hayal kurmayı bilmeyen bir çocukluk.. Yağmur yağdığında çıkan toprağın kokusunu bilmeyen bir çocukluk yetişiyor beton kentlerde.. adına modern kentler deniyor , modernlik, ilerleme deniyor.. Hadi canım yemeyin bizi.. Kümeslere tıkılan bir insanlık.. Duygusuz, merhametsiz bir insanlık geldi ve daha da kötüsüne doğru gidiyor..

Çocukluğumuzun çizgi filmlerinin kahramanlarının en sevilenlerinden birisi olan ‘Atom Karınca’ keşke şimdi uçarak gelse de bir dur deyip şu insanlığa, düzeltse şu dünyayı..

Hiç büyümeyen çocuklar olarak kalın ve de tabii ki* gülüşünüzle kalın.. Crockett..



Mediafire linkleri:
Milliyet Çocuk Dergisi Sayı 1974 /110 Byzltlmş Dznlme Rar 16Mb:



Milliyet Çocuk Dergisi Sayı 1974 /110 Ham Tarama Dznlme Rar 11Mb:




Mega.co.nz linkleri:
Milliyet Çocuk Dergisi Sayı 1974 /110 Byzltlmş Dznlme Rar 16Mb:


Milliyet Çocuk Dergisi Sayı 1974 /110 Ham Tarama Dznlme Rar 11Mb:



mcc06s11019741116page07mryer6.jpg


mcc06s11019741116page23mryer6.jpg


mcc06s11019741116page11mryer6.jpg



alaska698crc1ageg.jpg

ZAMANGEZGİNİ
BAYHUN ÖNTÜRK
VAR ÜLKE'DEN
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

dynamo

Onursal Üye
3 Eyl 2009
3,180
4,082
Pampe Panterli kapak resmini çok beğendim.Paylaşım için teşekkürler.


Aptal kutusu televizyonların başında oturup saçma sapan çizgi dizilere hipnotize edilmiş gibi saatlerce bakan, kendini unutan ve ve ve en önemlisi hayal kurmayı bilmeyen bir çocukluk.. Yağmur yağdığında çıkan toprağın kokusunu bilmeyen bir çocukluk yetişiyor beton kentlerde.. adına modern kentler deniyor , modernlik, ilerleme deniyor.. Hadi canım yemeyin bizi.. Kümeslere tıkılan bir insanlık.. Duygusuz, merhametsiz bir insanlık geldi ve daha da kötüsüne doğru gidiyor..
İnsanlar farkında olmadan modern kentlerde modern kölelere dönüştü.
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,090
36,768
İstanbul
Çocukluğumun geçtiği şehir olan Karaman'da Milliyet Çocuk dergileri de diğer dergi ve gazeteler gibi şehrin tek gazete bayisine gelirdi. Ben ve dayımın oğlu müptelası idik Milliyet Çocuk'un ve yine, yeni sayısını edinmek için derginin Karaman'a geldiği gün sabahın köründe gazeteciye gittik. Kalmamasından korktuğumuz için hep öyle yapardık. Maalesef dergi daha gelmemişti ve gazete bayii bize öğleden sonra gelmemizi söyledi. Biz de öyle yapmak üzere dayımın oğluyla sözleşip üzüntüyle geri döndük. Aradan birkaç saat geçti ve ben dayanamadım. Bir kez daha ama bu kez yalnız olarak bayiye gittim. Şansıma dergi gelmişti, hemen aldım. Ancak öğleden sonra dayımın oğlu geldi. Aramızda geçen diyalog:

Dayımın Oğlu: "Dergiyi almadın, değil mi? Haydi, gidelim gazeteciye."
Ben: "Almadım ama şimdi gitmek istemiyorum."
Dayımın Oğlu: "Oğlum, kalmaz sonra."
Ben (Ama salak ben): "Yok, yok. Daha çok dergi var."

Nedense bu paylaşımı görünce hatırladığımda beni mahçup eden bir yandan da tebessüm ettiren bu anı geldi aklıma. Çizgi romanı çok seviyorum, bir an önce edinmek için sabırsızlanıyorum. Dayımın oğlunu satıyorum, yalan söylemeyi de beceremiyorum. Bu satırları okursa beni bağışlasın :)

Mr.Yer6 üstadımıza ve sevgili Bayhun'a teşekkür ederim.
 
12 Şub 2010
15,006
543,776
Milliyet Çocuk Dergisi paylaşımlarına hareket geldi.

Kaliteli paylaşım ve güzel sunumlarla daha bir değerleniyor.

Uygun sayıda paylaşımdan sonra mesela Perili Motelin Esrarı gibi çizgi romanların derlemelerini görmek fena olmaz:)

Sevgili timed uzun zamandır kendisini özletti, bir yakaladığımda derleme işini hatırlatacağım.

Emeği geçen sevgili zamangezgini ve mryer6 'na teşekkür ediyorum
 
Üst