Son düzenleme:
Milliyet Çocuk Dergisi 1987 Sayı 18 (04 Mayıs 1987)
- Konuyu Başlatan gorgon
- Başlangıç tarihi
murats
Onursal Üye
- 5 Şub 2011
- 1,207
- 5,001
Hayatta Milliyet Çocuk'un Sindy Bebek verdiğini hatırlamıyorum. : )
Herhalde 87'de bu sayıyı kaçırmış olmalıyım.
.
.
Hikaye şöyle başlar:
1977 yılında ilkokul 2. sınıftayken, okumayı taze öğrenmiş, bir yıldır okullu iken, 1977 başlangıcının ilk sayısı çıkmış. Üçüncü sayfa köşesinde annemden, mavi tükenmez kalemle çarpraz yazılmış bir not ile masamda ilk sayısını bulmuştum. 42 yıl sonra bile, kelimesi kelimesine hatırlarım ne yazdığını.
"Murat, bak bu dergi yeni çıkmış. Eğer okursan, her hafta alırız."
Hiç eksik sayı olmadan, hiç atlamadan, önce onlar, sonra ben, her hafta
tam 12 yıl aldım. 1988 sonuna kadar. Hepsini sakladım, babam ciltletti. Tüm ilkokul-ortaokul-lise elimden düşmedi. Defalarca başa dönüp dönüp okudum.
Tabi hikayenin şu kısmına geliyorum.
Lise'de bir şekilde idare ettik, ama üniversite 1986'da başladıktan sonra,
o son iki seneyi, gizli gizli alıyordum. Niye? Arkadaşlar görür de, Çocuk dergisi mi alıyorsun hala derler diye.. Bizim mimarlık çantaları da yarı şeffaftı. İçine koysan gözükür. Baya baya satın alma anlarımı eve dönüşlere denk getirmeyi, ve elimde-çantamda gözükmeden arşive devam etmeyi sürdürüyordum. Ama okulda gözükmeden.. (Bu arada, o yıllarda, dağıtımda sorunlar olmaya başlamıştı artık. Yeterli sayıda gelmiyor. Bazı noktalarda bulunmuyor, hiç gelmiyor ya da hemen bitiyordu.) E, üniversite de yoğun. Sürekli okuldayım. Bir yerde, mesela arakdaşlarla topluca çıkıp yemek yediğimiz yerlerde, bir bayide görünce, kaçırmamak için almak, operasyona dönüyordu. : )
(Oluşan, eksik sayıları da Cağaloğlu'na babamı yollayıp, 6 ayda bir falan rica-minnet tamamlatıyordum.)
İşte bu dönemde kaçmış sayılardan birisidir bu herhalde.
Çünkü ben dergiyle görünmemeye çalışırken, bir de SINDY BEBEK ile, Mimarlık fakültesinde görünsem, düşünemiyorum bile : )))
: )
Sonra bu koca, harika koleksiyon ne mi oldu?
Tüm ciltleri, her sayıyı, kutulara koymuş bir şekilde, çok güvenli bir depoda muhafaza ederken; 3-5 yıl sonra, sokaktaki İSKİ borusu patladı, ve bodrum katında olan depoya doğru olan sokak eğimi yüzünden, tüm sular oraya dolmuş. Müdahale edilene kadar, benim bütün o 12 yıllık biriktirdiğim, Milliyet Çocuk'lar, hamur olan ilk hallerine dönmüş. 25 yıl önce olan bu olay, onca zaman geçmesine rağmen, her aklıma geldiğinde 20 yıl boyunca, içimi cız ettirmeye devam etti. Yüreğimi ezdi.
Ta ki, bu toplulukları bulana, sizin gibi insanları keşfedene kadar..
Var olun...
Herhalde 87'de bu sayıyı kaçırmış olmalıyım.
.
.
Hikaye şöyle başlar:
1977 yılında ilkokul 2. sınıftayken, okumayı taze öğrenmiş, bir yıldır okullu iken, 1977 başlangıcının ilk sayısı çıkmış. Üçüncü sayfa köşesinde annemden, mavi tükenmez kalemle çarpraz yazılmış bir not ile masamda ilk sayısını bulmuştum. 42 yıl sonra bile, kelimesi kelimesine hatırlarım ne yazdığını.
"Murat, bak bu dergi yeni çıkmış. Eğer okursan, her hafta alırız."
Hiç eksik sayı olmadan, hiç atlamadan, önce onlar, sonra ben, her hafta
tam 12 yıl aldım. 1988 sonuna kadar. Hepsini sakladım, babam ciltletti. Tüm ilkokul-ortaokul-lise elimden düşmedi. Defalarca başa dönüp dönüp okudum.
Tabi hikayenin şu kısmına geliyorum.
Lise'de bir şekilde idare ettik, ama üniversite 1986'da başladıktan sonra,
o son iki seneyi, gizli gizli alıyordum. Niye? Arkadaşlar görür de, Çocuk dergisi mi alıyorsun hala derler diye.. Bizim mimarlık çantaları da yarı şeffaftı. İçine koysan gözükür. Baya baya satın alma anlarımı eve dönüşlere denk getirmeyi, ve elimde-çantamda gözükmeden arşive devam etmeyi sürdürüyordum. Ama okulda gözükmeden.. (Bu arada, o yıllarda, dağıtımda sorunlar olmaya başlamıştı artık. Yeterli sayıda gelmiyor. Bazı noktalarda bulunmuyor, hiç gelmiyor ya da hemen bitiyordu.) E, üniversite de yoğun. Sürekli okuldayım. Bir yerde, mesela arakdaşlarla topluca çıkıp yemek yediğimiz yerlerde, bir bayide görünce, kaçırmamak için almak, operasyona dönüyordu. : )
(Oluşan, eksik sayıları da Cağaloğlu'na babamı yollayıp, 6 ayda bir falan rica-minnet tamamlatıyordum.)
İşte bu dönemde kaçmış sayılardan birisidir bu herhalde.
Çünkü ben dergiyle görünmemeye çalışırken, bir de SINDY BEBEK ile, Mimarlık fakültesinde görünsem, düşünemiyorum bile : )))
: )
Sonra bu koca, harika koleksiyon ne mi oldu?
Tüm ciltleri, her sayıyı, kutulara koymuş bir şekilde, çok güvenli bir depoda muhafaza ederken; 3-5 yıl sonra, sokaktaki İSKİ borusu patladı, ve bodrum katında olan depoya doğru olan sokak eğimi yüzünden, tüm sular oraya dolmuş. Müdahale edilene kadar, benim bütün o 12 yıllık biriktirdiğim, Milliyet Çocuk'lar, hamur olan ilk hallerine dönmüş. 25 yıl önce olan bu olay, onca zaman geçmesine rağmen, her aklıma geldiğinde 20 yıl boyunca, içimi cız ettirmeye devam etti. Yüreğimi ezdi.
Ta ki, bu toplulukları bulana, sizin gibi insanları keşfedene kadar..
Var olun...
murats
Onursal Üye
- 5 Şub 2011
- 1,207
- 5,001
Sevgili Gorgon, bu dönemde, çizgi-roman eki şeklinde bir ilaveleri, ya da iç formaları olmalı.. Onlar mevcut değil herhalde?
Bu notumuz kalsın burada, diye..
.
.
Sindy Bebek, 4 kuponla veriliyormuş.. : )
Neyse ki.. : )
Bu notumuz kalsın burada, diye..
.
.
Sindy Bebek, 4 kuponla veriliyormuş.. : )
Neyse ki.. : )