abolardis
Onursal Üye
- 12 Şub 2011
- 6,630
- 24,406
Milliyet Çocuk 1983 Yılı efsanesi devam ediyor.Herkes büyük olabilir ama herkes çocuk olamaz / çocuk kalamaz.Söz verdiğimiz gibi seriyi bitirmek için sırayla devam ediyoruz.Rutin buluşmalarımızdan birini yaptık sevgili Petranyus la.Hava biraz rüzgarlı olsada müsait sayılırdı.Bahçeye çıktık.Semaverde çay yaptık havanın kararmasına yakın birde küçük bir ateş yakıp sohbet ettik.Ateşi karıştırıp birer cigara yaktık.(bu bir yerlerden tanıdık geldi banada 
) Demlenen çay gibi sohbeti demledik.Biraz ateşi körükledik.Son güncel gelişmeler hakkında konuştuk.Bu konuda da bir sürü düşüncem hatta olgunlaşmış ve kervan haline gelmiş düşüncelerim olsa da onları kervanbaşına emanet edip ana geri dönüş yaptım.Onlar nereye gideceklerini iyi bilir.Yıllarca bir sürü konuda kafa patlattım bir sürü düşünce üretmek için beynimde fabrikalar açtım bir çoğunu ekonomik ve sosyal nedenlerden ve grev ve lokavtlar nedeniyle kapattım.Düşünce fabrikalarının bir kısmını ücretsiz çalışanlarına sattım.Karşı düşünce ünitelerini çoğu zaman tam kapasite çalıştırsamda sonunda onlarıda kısa yoldan dehledim.Sonra düşünce üretim merkezlerine yerleşmiş sinsi duygularıda alt etmesini bildim.Velhasılı kelam bildiğim bir şey varsa oda bildiğim bir şeyin varlığıdır.Düşünüyorum o halde acı çekiyorum acı çekiyorsam özgürüm özgürüm yine varım sonuç niye varım.Bu soruları değerli dostum Petranyus lada paylaştık ikimizde birden sigara yaktık.Sigara içmenin insanları derin düşüncelere sevk ettiğini farkettik.Nedeni felsefik değil daha çok ekonomik benim bu tezime üstad bir hayli güldü.
Petranyus ülkemizde kişi başına düşen çizgi roman ne kadardır dedi ?
Bende sanırım 150.000 kişiye 1 adet falandır dedim.En iyimser rakamla.Batıda ne kadardır yada diğer ülkelerde bilmiyorum ama eminim çok üzerindedir.Bu ne garip ton balığı.Hay dedemin sakalı.
Uzun uzun bu meseleyi derinlemesine ele aldık.Çay içtik ateşi körükledik.Geceye dağılan kıvılcımları yıldızlara yolcu ettik.Karanlıkta ki maviliği izledik.Saatler ilerledi.Eski günleri bir kez daha tazeledik.Gündüz kadar akşamlarında önemini eskiden beri biliyoruz.Akşamlar eve kapanıp lamba altında oturmak için varedilmemiştir.Onun ayrı bir gizemi ayrı bir rengi ve dokusu vardır.Akşamın , alaca karanlığın ,gece yarısının , ay ve yıldızların insana ilham veren bir seslenişi vardır.Bu sesi eğer dikkatlice dinlerseniz duyabilirsiniz ve iyi bir çocuk olursanız Şirinleri görebilirsiniz.
Haydi üstad yukarı çıkalım ortama bir göz atalım.
Orjinal tarama : Abolardis yanımda cep telefonu ile interneti kolaçan eden bir taraftan kahve içen Petranyus
) Demlenen çay gibi sohbeti demledik.Biraz ateşi körükledik.Son güncel gelişmeler hakkında konuştuk.Bu konuda da bir sürü düşüncem hatta olgunlaşmış ve kervan haline gelmiş düşüncelerim olsa da onları kervanbaşına emanet edip ana geri dönüş yaptım.Onlar nereye gideceklerini iyi bilir.Yıllarca bir sürü konuda kafa patlattım bir sürü düşünce üretmek için beynimde fabrikalar açtım bir çoğunu ekonomik ve sosyal nedenlerden ve grev ve lokavtlar nedeniyle kapattım.Düşünce fabrikalarının bir kısmını ücretsiz çalışanlarına sattım.Karşı düşünce ünitelerini çoğu zaman tam kapasite çalıştırsamda sonunda onlarıda kısa yoldan dehledim.Sonra düşünce üretim merkezlerine yerleşmiş sinsi duygularıda alt etmesini bildim.Velhasılı kelam bildiğim bir şey varsa oda bildiğim bir şeyin varlığıdır.Düşünüyorum o halde acı çekiyorum acı çekiyorsam özgürüm özgürüm yine varım sonuç niye varım.Bu soruları değerli dostum Petranyus lada paylaştık ikimizde birden sigara yaktık.Sigara içmenin insanları derin düşüncelere sevk ettiğini farkettik.Nedeni felsefik değil daha çok ekonomik benim bu tezime üstad bir hayli güldü.Petranyus ülkemizde kişi başına düşen çizgi roman ne kadardır dedi ?
Bende sanırım 150.000 kişiye 1 adet falandır dedim.En iyimser rakamla.Batıda ne kadardır yada diğer ülkelerde bilmiyorum ama eminim çok üzerindedir.Bu ne garip ton balığı.Hay dedemin sakalı.
Uzun uzun bu meseleyi derinlemesine ele aldık.Çay içtik ateşi körükledik.Geceye dağılan kıvılcımları yıldızlara yolcu ettik.Karanlıkta ki maviliği izledik.Saatler ilerledi.Eski günleri bir kez daha tazeledik.Gündüz kadar akşamlarında önemini eskiden beri biliyoruz.Akşamlar eve kapanıp lamba altında oturmak için varedilmemiştir.Onun ayrı bir gizemi ayrı bir rengi ve dokusu vardır.Akşamın , alaca karanlığın ,gece yarısının , ay ve yıldızların insana ilham veren bir seslenişi vardır.Bu sesi eğer dikkatlice dinlerseniz duyabilirsiniz ve iyi bir çocuk olursanız Şirinleri görebilirsiniz.
Haydi üstad yukarı çıkalım ortama bir göz atalım.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Orjinal tarama : Abolardis yanımda cep telefonu ile interneti kolaçan eden bir taraftan kahve içen Petranyus
