Arapgir

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,310
49,914
NeverLand
Serdar_OKAN_10.jpg

Doğu Anadolu Bölgesi’nin batı kesiminde, Yukarı Fırat bölümünde, Malatya iline bağlı bir ilçe olan Arapgir, doğuda Elazığ, barıda Sivas’a bağlı Divriği ilçesi, Arguvan, kuzeyinde Erzincan’a bağlı Kemaliye ilçesi, güneyinde Elazığ’a bağlı Baskil ve Keban ilçeleri ile çevrilidir.

İlçenin kuzeyini Yama Dağı’nın uzantıları, güneydoğusunu da yine Yama Dağı ile Göldağı engebelendirir. En yüksek tepesi At Kuyruk Sallamaz zirvesinde 2.393 m.yi bulan Göldağı, sert kayalıklar ve derin vadilerle bölünmüştür. Ormanlardan yoksun olan bu dağ, yaylacılığa elverişli bir konumdadır. Bu dağlarda 1.500 m. yüksekliğinde platolar yer almaktadır. Sarı Çiçek Yaylası, Dutluca Ovası, Fırat vadisine doğru inen Dişterik Yazısı ilçenin belli başlı düzlükleridir. İlçenin Elazığ ile olan doğal sınırının bir bölümünü Fırat Irmağı’nın küçük bir bölümü oluşturur. Göldağı’ndan kaynaklanan akarsular ilçenin su gereksinimini sağlamaktadır. Ayrıca ilçe topraklarını sulayan diğer akarsular, Kozluk (Arapgir)Çayı, Berenge Çayı, Söğütlü Çayı ve Çit Çayı’dır. Ayrıca Keban Baraj Gölü’nün küçük bir bölümü de ilçe sınırları içerisindedir. Bu akarsuların vadi tabanlarında ova niteliğinde düzlükler bulunmaktadır. Deniz seviyesinden 1250 m. yüksekliktedir. Yüzölçümü 964 km2 olan ilçenin 2000 Yılı Genel Nüfus sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 17.070’tir.

İlçe arazilerinin büyük bölümü steplerle kaplıdır. Bundan da anlaşılacağı üzere orman bakımından oldukça fakirdir. Mevcut orman alanları da kaliteli bir orman durumunda değildir. Daha çok küçük meşe korulukları halinde olan ağaç topluluklarıdır. Bunun dışında dere ve çay boylarındaki çınar, kavak, söğüt ve tarım alanlarındaki meyve ağaçları ilçenin bitki örtüsünü oluşturur. İlçe merkezi ile ilçenin doğu kesimleri oldukça yeşildir. bu yeşilliklerin bir kısmını korular, bir kısmını da meyve bahçeleri oluşturur. Ayrıca Kozluk Çayı ve Berenge vadileri aşağıdan yukarıya tamamen yeşilliklerle kaplıdır. Bu vadiler çınar, kavak, söğüt ve meyve ağaçları ile çok güzel bir görünüm kazanır. Vadilerde sık sık kaynak sulara da rastlanmaktadır.

İlçede karasal iklim hüküm sürmekte olup, kışlar kar yağışlı ve soğuk, yazları ise yüksekler serin, alçak kesimler daha sıcaktır. Oldukça engebeli olan ilçede yaz sıcaklıkları arazinin yükselti seviyesi ile paralellik gösterir.

Serdar_OKAN_24.jpg

İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, buğday, arpa, nohut, mercimek, kayısı, üzümdür. Ayrıca dağlık alanların vadilerinde sebze ve meyve yetiştirilmektedir. Hayvancılıkta ise sığır, koyun, kıl keçisi, at ve kümes hayvanları yetiştirilmektedir.

Arapgir’in eski adı Daskuza’dır. Daskuza (Arapgir) civarındaki yerleşim birimlerinin en eskilerinden olup, tarihi Malatya ili ile paralellik göstermektedir. Arapgir’in ilk yerlileri Muşkiler’dir. Şehrin M.Ö. 1200 yıllarında kurulduğu sanılmaktadır. Sırasıyla M.Ö. 850 yılında Asur, M.Ö. 612 yılında Medler’in egemenliğine girmiştir. Medlerden sonra Persler yörede 200 yılı aşkın hakimiyet kurmuşlar, ardından Makedonyalılar ve Romalılar burada egemen olmuşlardır. Ancak Roma dönemine ait Arapgir yöresinde herhangi bir kalıntıya rastlanmamıştır. Bizanslılar, 627’de Heraklius döneminde bütün Anadolu, Suriye ve Filistin’i ele geçirirken Arapgir yöresini de hakimiyeti altına almıştır. Bizans döneminde kervan yolları üzerinde bulunan Arapgir’de iki han yaptırmışlardır. Yöre Bizanslılar, İranlılar ve Araplar arasında sık sık el değiştirmiştir.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Danişmentli’ler, 1178 yılında Anadolu Selçuklu Devleti, Selçukluların Moğollar’a Köse Dağı Savaşı’nda yenilmesinden sonra Moğolların, Anadolu Beylikleri’nin kurulmaya başladığı dönemde Karakoyunlu’ların eline geçmiştir.

hakan_topaloglu_35.jpg

Yavuz Sultan Selim’in 1515 Çaldıran Savaşı’ndan sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır. İlk Osmanlı Tahrir defterinde (1518) Diyarbakır eyaletinin 12 sancağı gösterilmekte olup, bu defterde Aragir’in de ismi 10.sırada geçmektedir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Sivas valiliğine bağlı bir sancak merkezi olmuş, 1834’de Diyarbakır ve 1847’de Mamuret-ül Aziz (Elazığ) sancaklarına bağlanmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra 1927-1928 tarihinde yapılan düzenleme ile Malatya’ya bağlı bir kaza konumuna getirilmiştir.

İlçeden günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Arapkir Kalesi, Ulu Cami, Mirliva Ahmet Paşa Camisi, Gümrükçü Osman Paşa Camisi, Cafer Paşa Camisi, Molla Eyüp Mescidi, Hankâh, Osman Paşa Hamamı, Çarşı Hamamı, Ispanakçı Mustafa Paşa Kütüphanesi, Büyük Kozluk Köprüsü, Kale Köprüsü ve Türk sivil mimari örneklerinden evler bulunmaktadır. Ayrıca ilçede; Onar Mağarası ve Orman Sırtı Mağarası gibi doğal oluşumlar vardır.
 
Üst