Kull The Destroyer v1#12 (Çeviri & Balonlama)

BRAN MAK MORN

Çeviri & Balonlama
13 Tem 2011
193
2,220
Kull Efsanesi, KAN AYI! adlı macerası ile orijinal yayın tarihi olan Şubat 1974'ten 42 yıl sonra Hüseyin AKSAKAL kardeşimizin değerli katkıları ile kendi dilimizde, kusursuz bir çeviri ile hayat buluyor ve eksiklerimiz bir bir tamamlanıyor. Bizlere bu hayal ötesi buluşma zeminlerini hazırlamasından dolayı, emeği karşılığında çok cılız kalacak olsa da bir kez daha minnettarlıkla teşekkürlerimi sunarım.
Afiyetle okuyunuz...

file


file


 
Moderatör tarafında düzenlendi:
12 Şub 2010
15,006
543,758
Conan içer, sarhoş olur
Bu nedenle başının derde girdiği, kesesi boş uyandığı çoktur.
Kadınlara zaafı yüzünden de kesesi boş veya zindanda zincirlenmiş olarak uyandığı da sadece bir kez yaşanmış olaylardan değildir.
Kumar oynar, ayak takımı ile muhabbet eder, kahkaha atar, küfür savurur.

Kull'da bunların hiç birisi yoktur. Agresif ve öfke anıtı gibidir. Yüzünün gülmesi bir yana tebessümünü gören olmamıştır.

Aralarındaki fark budur. Yoksa maceralar ve karakterleri, bir çok düşmanları aynıdır.

Sanırım bu fark, Conan'ın olağanüstü rağbet görmesine karşın Kull'un neden güdük kaldığını açıklamaktadır.

Tommiks'in yanında Konyakçı ile Doktor, Blek'in yanında Pofesör ve Rodi olmasaydı onlar da Kull'un kaybedenler kulübüne üye olurlardı.

Diyar'da artık alışmaya başladığımız süper kalite düzenlemeli renkliler ile yayınevlerinden bile daha kaliteli çevirilere somut bir örnek olan bu paylaşım için BRAN MAK MORN ile Hüseyin Aksakal dostlara takdir ve şükranlarımı sunuyorum.
 

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,851
137,144
Beğenerek okuduğum kahramanlardan biridir Kull.
Emek veren dostlara gönül dolusu teşekkürler.
 

savok

Admin
30 Eki 2009
19,991
83,657
Kasımpaşa
BRAN MAK MORN ve hüseyin aksakal dostlar mükemmel bir işbirliği ile eksikleri tamamlıyorlar...
Kendilerine spnsuz teşekkürler.
ancak kızıl prensesimizi de unutmasınlar diyorum.
Saygılar...
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,731
25,954
ordu-turkey
BRAN MAK MORN ve Hüseyin Aksakal sayenizde kull serisi bitecek.Ülkemizde tamamlanmamış bir seri sizler sayesinde tamamlanacak sağolun.
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,728
Kdz. Ereğli
Kull'un öyküsü tümüyle bir yalnızlık öyküsüdür. Kabilesi küçük bir tufanda yok olduktan sonra, kendisini kaplanlar arasında yaşarken bulan deniz-dağ adındaki Atlantis kabilesinde öksüz olarak büyür. Gençliğinde, Atlantis'te onaylanmayan egzogami evliliği yapan genç bir kızı bir bıçak atışıyla yakılmaktan kurtarınca Atlantis'ten de sürgün edilir. Korsan, gladyatör, asker olarak Valusia'da hep küçümsendikten sonra Kral Borna'yı öldürerek tahta çıkar. Çok az dostu, çok fazla düşmanı olan, uygarlığın saçmalıklarıyla, genç kızların evlenmesini zorlaştıran geleneklerle, onu devirmek için fırsat kollayan bir aristokrasi içinde bir yabancıdır o. Aynı zamanda yirmili yaşlarının ortalarındaki Howard'ın yaptığı gibi, evreni, varoluşunu, göreliliği, hiçliği ve ebediliği anlamaya çalışır. Howard'ın aktardığı kadarıyla kadınların aşkını hiç tanımaz. (Howard da bu dönemde hayatında annesi haricinde tek karşı cins üyesi olan Novalyne Price Ellis ile tanışmamıştır) Yönettiği ülkede, yönetimi onaylanmayan, köksüz bir barbar olduğunu çok iyi bildiğinden Conan'dan daha asabidir. Kull, Atlantis'ten sürgün edilmiş bir vatansızken, Conan ikide birde övündüğü bir anayurda sahiptir.

Kull'un az ilgi görmesi, Thuria döneminin muğlak ifade edilmesine karşılık, Hyboria Çağı'nın etnik, coğrafi, dinsel, dilsel ve kavimsel unsurlarının detaylandırılmasının gerçeklik etkisini arttırmış olmasına bağlanır. Conan'da büyü faktörü fazlasıyla yoğunken, Kull öykülerinde büyü zannedilen şeylerin bile eşyanın farklı görünümlerinden başka şey olmadığı anlatılmaya çalışılır. (Konuşan kedinin vantrolog marifeti olması gibi...)
 

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,542
28,638
İzmir
Conan içer, sarhoş olur
Bu nedenle başının derde girdiği, kesesi boş uyandığı çoktur.
Kadınlara zaafı yüzünden de kesesi boş veya zindanda zincirlenmiş olarak uyandığı da sadece bir kez yaşanmış olaylardan değildir.
Kumar oynar, ayak takımı ile muhabbet eder, kahkaha atar, küfür savurur.

Kull'da bunların hiç birisi yoktur. Agresif ve öfke anıtı gibidir. Yüzünün gülmesi bir yana tebessümünü gören olmamıştır.

Aralarındaki fark budur. Yoksa maceralar ve karakterleri, bir çok düşmanları aynıdır.

Sanırım bu fark, Conan'ın olağanüstü rağbet görmesine karşın Kull'un neden güdük kaldığını açıklamaktadır.

Tommiks'in yanında Konyakçı ile Doktor, Blek'in yanında Pofesör ve Rodi olmasaydı onlar da Kull'un kaybedenler kulübüne üye olurlardı.

Diyar'da artık alışmaya başladığımız süper kalite düzenlemeli renkliler ile yayınevlerinden bile daha kaliteli çevirilere somut bir örnek olan bu paylaşım için BRAN MAK MORN ile Hüseyin Aksakal dostlara takdir ve şükranlarımı sunuyorum.

Sevgili Haluk ağabeyim güzel bir tesbit yapmış. Conan ve Kull çok farklı karakterlerdir. Kull felsefe yapan, düşünen, sorgulayan bir kişiliğe sahipken Conan daha kolaycıdır. Anlamadığı şeyleri sorgulamaz.

Kull'un öyküsü tümüyle bir yalnızlık öyküsüdür. Kabilesi küçük bir tufanda yok olduktan sonra, kendisini kaplanlar arasında yaşarken bulan deniz-dağ adındaki Atlantis kabilesinde öksüz olarak büyür. Gençliğinde, Atlantis'te onaylanmayan egzogami evliliği yapan genç bir kızı bir bıçak atışıyla yakılmaktan kurtarınca Atlantis'ten de sürgün edilir. Korsan, gladyatör, asker olarak Valusia'da hep küçümsendikten sonra Kral Borna'yı öldürerek tahta çıkar. Çok az dostu, çok fazla düşmanı olan, uygarlığın saçmalıklarıyla, genç kızların evlenmesini zorlaştıran geleneklerle, onu devirmek için fırsat kollayan bir aristokrasi içinde bir yabancıdır o. Aynı zamanda yirmili yaşlarının ortalarındaki Howard'ın yaptığı gibi, evreni, varoluşunu, göreliliği, hiçliği ve ebediliği anlamaya çalışır. Howard'ın aktardığı kadarıyla kadınların aşkını hiç tanımaz. (Howard da bu dönemde hayatında annesi haricinde tek karşı cins üyesi olan Novalyne Price Ellis ile tanışmamıştır) Yönettiği ülkede, yönetimi onaylanmayan, köksüz bir barbar olduğunu çok iyi bildiğinden Conan'dan daha asabidir. Kull, Atlantis'ten sürgün edilmiş bir vatansızken, Conan ikide birde övündüğü bir anayurda sahiptir.

Kull'un az ilgi görmesi, Thuria döneminin muğlak ifade edilmesine karşılık, Hyboria Çağı'nın etnik, coğrafi, dinsel, dilsel ve kavimsel unsurlarının detaylandırılmasının gerçeklik etkisini arttırmış olmasına bağlanır. Conan'da büyü faktörü fazlasıyla yoğunken, Kull öykülerinde büyü zannedilen şeylerin bile eşyanın farklı görünümlerinden başka şey olmadığı anlatılmaya çalışılır. (Konuşan kedinin vantrolog marifeti olması gibi...)

Hüseyin Aksakal dostumuz ise yukarıda yazdığı ile karakterler arası farkların nedenini belirtmiş. Aynen katılıyorum.


Yıllarca hak ettiği ilgiyi bulamayan Kull diyarımızın değerli dostları sayesinde yayınlanmayan bölümleri ile Türkçe olarak karşımızda. Kendilerine teşekkür ederim.
 

prince

Onursal Üye
20 Ağu 2012
4,471
27,004
İki değerli dostumuz sayesinde beğenerek okuduğum Kull efsanesi devam ediyor.
Defalarca okunabilecek sayıları renkli olarak okumamıza olanak sağlayan BRAN MAK MORN ve Hüseyin Aksakal dostlarımıza en içten teşekkürlerimi sunmayı bir görev biliyorum.Yüreğinize sağlık dostlar...
 
Üst