İlhan İrem Köprü - Nuri Kurtcebe

Kolibri

Onursal Üye
E-Dergi Takımı
16 Haz 2012
423
6,744
Fatih İstanbul
file


Köprü'nün girişinde yer alan "KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ" adlı enstrumental bölümde gizemli bir "moog" sesi duyuyorsunuz... Bu, öykünün başladığı yere yükseklerden, - bir uzay gemisi ya da gizli kamera gibi - yavaş yavaş yaklaşmamızı simgeler..

Daha sonra bir kanun taksimi duyulur.. Anlarız ki Türkiye'ye yaklaşıyoruz... Daha sonra duyduğumuz trafik sesleri ile İstanbul'da olduğumuzu anlarız...

Şimdi boğaz köprüsündeyiz..
Bir kovalamacadır başlar.. ' KOVALAMACA" adlı şarkı gürültü içirıde yuvarlanıp gittiğimiz şehir yaşamını mizahi bir dille anlatırken, İlhan da şarkı boyurıca küçük kırmızı arabası içinde köprüde ilerlemektedir..

Şarkının sonunda klakson ve fren sesleri duyarız...

Önde bir sıkışıklık olmuş, İlhan arabasını durdurmuş arkadan gelen bir TIR küçük kırmızı arbanın üzerine çıkmıştır...
Şangırtılar, koşuşturmalar, polis düdüklerinden sonra bir ney, taksimi başlar.. ("KAZA" yerindeyiz...)

Daha sonra başlayan cankurtaran sesleri ve konuşmalar, baygın İhan'ı hastaneye giderken hayatının, sevgilerinin gözünün önünden geçmesini sembolize eder...

Hemen sonra başlayan "GÖRÜNTÜLER"adlı şarkı ise İlhan'la birlikte bize anırlanmızı yaşatır...

"HALLAÇ" isimli şarkı hastane odasındaki İlhan'ın kalbinin atışını simgeler... Bu şarkının sonunda cereyan kesildi zannedip yerinizden fırlamayın. Şarkının sonundaki devir düşmesi ve kardiyogram sesleri kalbin duruşudur...

"BİRŞEYlN BİTİŞİ" adlı şarkı başlar... Bu şarkıda İhan, hayatındaki doğru ve yanlışların son bir kez muhasebesini yaparak boşluklarda uçmaktadır..

Bu şarkının sonunda gürültülü bir yere varırız.. İlhan, "SIRAT KÖPRÜSÜ"nün başındadır artık...
Bu enstrumental şarkının bir adı da "şeytan dansı"dır... Duyacağınız garip vokaller şeytanlardır
(A yüzünün sonparçası olan "rock" ritmindeki `KÜÇÜK HESAPLAR"adlı şarkıda İlhan, dünyadaki günahları
yüzünden sırat köprüsünden geçemeyenlerle dalga geçer.. Türlü-çeşitli dolaplar çevirerek, yaşantımızı zorlaştıranlar, dünyamızı yaşanmaz hale getirmeye uğraşanlar, "cambaz" benzetmesiyle sergileniyor Küçük hesaplar'da...
Bu parçadarı sorıra duyduğumuz ud ve kemençe taksimi "ÖNCENİN SONRASI" adını taşıyor ve sırat köprüsünden
karşıya geçen İlhan'ın huzurunu yansıtıyor.. (A) yüzü böylece bitiyor...

(B) yüzünü başındaki "SERPİNTlLER" adlı şarkıda İhan yağmur altında, kırlarda, gelincikler arasında neşe içinde koşmaktadır...
Derken müzik değişir, esrarengiz bir hal alır... Anahtar şıkırtıları ve bir kapı açılması sesi duyarız...
İlhan bir mağraya girmiştir. .mağranın duvarlarında, lunaparklardaki gibi aynalar vardır. "SİHİRLİ AYNALAR" adlı şarkı başlamıştır... İlhan kah gülerek, kah düşünerek, kah şaşırarak ilerler... kendini her aynada
değişik gören İlhan, son aynada sırtının iki yanında kanatlar görür... Mağranın öteki ucuna varır...
Kapıyı kapatır... Artık dışarıdadır... Sihirli aynalar adlı şarkının sonunda, bir süre boşluklarda salındıktan sonra, albümün en ilginç parçalarından biri olan "YÜKSELİŞ" başlar... Bu şaşırtıcı müzik eşliğinde İlhan hızla göklere doğru kanatlanmıştır...

Yükselir... Yükselir... Yükselir...

Boşlukların doruklarına vardığında, dünyayı ve tüm gezegenleri görür... Herşey büyük bir huzur ve sessizlik içinde dönmektedir...
Dudaklarından katıksız bir aşk şarkısı dökülür; "HERŞEY DÖNÜYOR"...

Bu şarkının sonunda müzik yavaş yavaş yok olur, İlhan konuşmaya başlar.. Derken büyük bir patlama
duylur.. Bu atom bombasının sesidir...Uzay savaşlarının sonu gelmiş, üçüncü dünya savaşı başlamış ve dünya boşluklarda bir yumurta gibi patlamıştır...

Yükseklerden bunu gören İlhan, "BIRAK KALSIN ÖYLECE" adlı şarkısında, dünyayı o günlere getiren tüm duygu yoksunu insanlara seslenir...

"Bir bulanık suda,
Kirli bir yosun gibi,
Görünmüyorsun
Temizle kalbini... "

Ve albümün en duygusal şarkılarından biri başlar... 'HER ŞEY DONSUN KASKATI"... Evet mutsuzluklar, kederler, ayrılıklar var... Ve biz bunları zaman zaman yaşıyoruz... Ama dedik ya, en kötü anarda dahi, güzel günlere köprüler kurulabilir..

Dünyanın sonu bile gelse, hiçbişey yapamıyorsak, gözyaşlarını donduralım, en mutsuz anlarımızda dahi
şunu unutmayalım; güzel günler tekrar gelecek ve gözyaşlarımız sıcak bir sabah güneşiyle eriyip gidecektir..

İlharı boşluklarda öylece donup kalan dünyaya bakar... Tüm.yaşadıkları, fotograf makinasındarı kağıda dökülen "DONUK GORUNTÜLER"gibi son bir kez gözünün önünden geçer...

Albümün son parçası olan 'DONUK YOLCULUK adlı parçayı söyler "Ve Ötesi"ne doğru uçup gider..

"Pencere... Köprü... Ve ötesi... "adlı öykünün ikinci uzunçaları olan ' Köprü"nün öyküsü bu...

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,364
141,466
Savaşsız, yalansız,
Çiçekleri ağlatmayan bir dünya arıyorum...

Ne güzel yazmış ilhan irem, ne güzel resmetmiş Nuri Bey,

Ama bu dünyada bizde epey yaşlandıkta bulamadık be.

Abi teşekkürler, binlerce kez.

 

ginobili

Onursal Üye
E-Dergi Takımı
16 Şub 2010
151
1,611
Sevgili Kolibri, güzel bir noktadan giriş yapmışsın, teşekkürler,

Sözler, müzik harika tabi ama ben biraz çizerine değineyim kendimce, Nuri Kurtcebe, ben daha okumaya başlamadan evvel , yumuşak hatlı akıp giden çizgileri sayesinde beni kendisine bağlamış bir çizer. mizah dergileri ve gazetelerdeki yapıtları yanında bir çok kişi tarafından bilinmeyen bir yönü de mevcut, 70lerden itibaren yabancı rock gruplarının Türkiye'de basılan plak kapaklarını resimliyor, sonrasında İlhan İrem ve Erkin Koray gibi müzik dünyamızın önde gelen isimlerine plak kapakları hazırlıyor, İlhan İrem ve Haluk Levent'in kitaplarını resimliyor, bunda kendi müzik merakının yanı sıra , çok yönlü bir sanatçı olması da etkin sanırım, ayrıca kardeşi Kudret Kurtcebe de sayılı gitaristlerimizden, ve de iyi bir bisikletçi, yıllar evvel sahilde binerken sima olarak görüyordum, artık eskisi kadar denk gelmiyorum..

Çizdiği en güzel kapaklardan biri İlhan İrem'in Köprü albüm ve konu ile ilgili çizdiği İlhan İrem kartpostalı:
jJrXjj.jpg
 
12 Şub 2010
15,006
543,639
Lise öğrencisiydim. Radyoda sık sık " Boş ver, boş ver arkadaş " diye bir şarkı dönmeye başlamıştı. Melodisi olağanüstü, icra eden ses yumuşak ve etkileyiciydi. Tüm gençlerin 1 numarası olmuştu.
Günümüzdeki gibi yüzlerce kanal renkli TV bir yana, siyah beyazı dahi yoktu henüz. Yani sanatçının adını ezberlemiştik, lakin neye benziyordu, siması nasıldır bilmiyorduk. Çok sonra plağı geldi de plak kabı üzerinde bol, kıvırcık saçlı gençten biri olduğunu gördük. Artık İlhan İrem fırtınası vardı.

Kendi bestelerini söylüyordu. Büyük yetenek...

Nuri Kurtcebe ile yakın dost olduklarını biliyordum ama böyle ortak bir eserleri olduğunu duymamıştım, bilmiyordum.

Sevgili kolibri üstadımız her paylaşımıyla bize bir yaş daha aldırıyor:)
 

ginobili

Onursal Üye
E-Dergi Takımı
16 Şub 2010
151
1,611
Esas yazmayı düşündüğümü unutmuşum:D Nuri Kurtcebe'nin Jimi Hendrix ve Erkin Koray için hazırladığı muhteşem çizgi romanlar var, zamanında Leman'da yayınlanmıştı...
 

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,364
141,466
Enteresan bir bilgi de sayın ginobili'den geldi, Nuri Beyin sitesi dahil incelemiş baya da bir çizdiği kitapları araştırmıştım, devlet makamlarına çizdiği bir iki eseri hariç hemen hemen hepsine ulaşabilmiştim. Nuri Bey gerçekten çok güzel eserler çıkartmış tarihimizle alakalı, ama yukardaki çizimler bana sürpriz oldu.

Tekrar teşekkürler.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,364
141,466
Esas yazmayı düşündüğümü unutmuşum:D Nuri Kurtcebe'nin Jimi Hendrix ve Erkin Koray için hazırladığı muhteşem çizgi romanlar var, zamanında Leman'da yayınlanmıştı...

Onları da istemek çokmu yüzsüzlük olur, Nuri Beyin çizgileri gerçekten çok hoş, yeni yönlerini öğrenmek dahada hoş.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,791
4,704
Sayın Kolibri ;
Sayın gandor08 ;

Gençlik dönemimize ait olan İlhan İrem'in "Yazık Oldu Yarınlara" adlı parçasını dineledim. Dinledim. Dinledim. Dayanamadım aşağıya sözlerini aldım. Sindire sindire okuyalım diye.


Hatırlar mısın bilmem,
Yıllar geçti üstünden,
Yağmurlu bir akşamdı,
Söyledim sevgimi ben.

Belki yağmurdu bilmem,
Süzülen gözlerinden,
Utanmış kızarmıştın,
Kaçmıştın gözlerimden.

Yarınlar yarınlar bizim demiştin,
Yarınlar yarınlar bizim demiştin,

Yazık oldu yarınlara,
Avunurum anılarla,

Hani nerde ümitlerim,
Hepsi sanki bir rüya.

Hani biz bir bütündük
Su ile toprak gibi,
Döküldük dile düştük,
Bir solmuş yaprak gibi.

Tanrıdan dileğim bu,
Sevenler sevilenler,
Yarını bekleyenler,
Olmasın bizim gibi.

Yarınlar yarınlar bizim demiştin,
Yarınlar yarınlar bizim demiştin,

Yazık oldu yarınlara,
Avunurum anılarla,
Hani nerde ümitlerim,
Hepsi sanki bir rüya.

…………………………………………..

Şarkıda bahsedilen “yarınlar” şimdiki “bugünler” olunca ne demek istediğimi anlayan anlar artık.



Emeğinize ve paylaşım isteğinize teşekkür ederim.
 
Üst