M.Kemal ATATÜRK, NUTUK

silence

Süper Üye
26 Mar 2009
2,345
1,724
NUTUK

"1919 yılı Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüş :
Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu topluluk, Genel Savaşta (Birinci Dünya Savaşında) yenilmiş, Osmanlı ordusu her yanda zedelenmiş, koşulları ağır bir ateşkes anlaşması (mütarekename) imzalanmış. Büyük Savaşın uzun yılları boyunca, ulus, yorgun ve yoksul bir durumda. Ulusu ve ülkeyi Genel Savaşa sürükleyenler, kendi yaşamlarının kaygısına düşerek, yurttan kaçmışlar. Padişah ve Halife olan (Saltanat ve halifelik katında oturan) Vahdettin, soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın'nın başkanlığındaki hükümet, güçsüz, onursuz, korkak, yalnız padişahın isteklerine uymuş, onunla birlikte kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma boyun eğmiş.
"Ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta.
İtilâf devletleri, ateşkes anlaşması hükümlerine uymayı gerekli görmüyorlar. Birer uydurma nedenle, İtilâf donanmaları ve askerleri İstanbul'da. Adana ili Fransızlar; Urfa, Maraş, Antep İngilizlerce işgal edilmiş. Antalya ile Konya'da İtalyan birlikleri, Merzifon'la Samsun'da İngiliz askerleri bulunuyor. Her yanda yabancı devletlerin subay ve görevlileri ve özel adamları çalışmakta. Daha sonra, sözümüze başlangıç olarak aldığımız tarihten dört gün önce, 15 Mayıs 1919'da İtilâf Devletlerinin uygun bulmasıyla Yunan ordusu İzmir'e çıkarılıyor. "


Yurdumuzun parçalanıp işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklâl Savaşını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve inkılâpların yapılışını anlatan Nutuk, siyasî ve millî tarihimizin birinci elden, pek değerli bir kaynak eseridir.

Yurdumuzun parçalanıp işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklâl Savaşını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve inkılâpların yapılışını anlatan Nutuk, siyasî ve millî tarihimizin birinci elden, pek değerli bir kaynak eseridir.

Atatürk’ün kendi kaleminden çıkan bu eser, yine Atatürk tarafından, Cumhuriyet Halk Partisinin 15 -20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara’da toplanan İkinci Kurultayında 36,5 saat süren ve altı günde okunan tarihî bir hitabeye dayandığı için Nutuk adını almıştır.

Nutuk, inkılâp tarihimizin birinci elden pek değerli bir kaynağıdır, çünki, eserin sahibi, tarihî olayları yalnızca belgelerle inceleyerek objektif gerçeğe ulaşmak isteyen bir tarih yazarı değil, doğrudan doğruya o tarihi yapanın kendisidir. Tarihi yapan ile yazanın aynı şahsiyette birleşmiş olması, Nutuk’u, benzerleri ile karşılaştırılamayacak üstün değerde bir eser durumuna getirmiştir.

Bu eserde, kendini her şeyi ile milletine adamış olağanüstü yetenekleri ile dehânın en iyi örneğini vermiş büyük bir komutanın, inkılâpçı bir liderin ve ileri görüşlü bir devlet adamının, askerî ve siyasî tespitleri ile, Türkiye Cumhuriyetine şekil veren temel düşünce ve görüşler yer almıştır. Ayrıca, eserde millî değerler sistemine bağlı Cumhuriyet rejiminin, tarih şuuru içindeki gelişmesinin adım adım nasıl olgunlaştırıldığını, sosyal ve kültürel alanlara yön verici siyasî ve idarî şartların nasıl hazırlandığını yakından görebilmekteyiz.

Bu eser, yalnız geçmiş bir devrin hikâyesi olarak dünümüzü anlatmakla kalmamakta, yakın tarihimizden alınan ibret dolu tecrübelerle, milli varlığımızın bugününe de yarınına da ışık tutabilen yüksek bir değer taşımaktadır.

www.milliegemenlik.gov.tr
 

Ekli dosyalar

  • nutuk.jpg
    nutuk.jpg
    88.3 KB · Görüntü: 6
  • nutuk001.jpg
    nutuk001.jpg
    9.5 KB · Görüntü: 3
12 Şub 2010
15,006
543,776
Atatürk'ü en iyi anlatan kitap önce Nutuk, daha sonra bana göre Falih Rıfkı'nın Çankaya'sıdır.
Nutuk'un öztürkçeleştirilmiş değil, Atatürk'ün yazdığı şekilde okunmasını tercih ediyorum. Öztürkçe(!)leştirilmiş halini sevemedim. Sanırım Hıfzı Veldet yapmıştı.

Atatürk'ü eleştiren, hakaret eden bir çok kitabı arayıp temin ettim ve okudum. En ağırı Rıza Nur'un hatıralarıdır ki onu okuduktan sonra Atatürk'ü daha fazla sevdim. Hakareti, kıskançlığı ve aşağılayayım derken aslında O'nun insani niteliklerini daha iyi anlamamızı sağlamaları nedeniyle Atatürk aleyhine olan yayınların da serbestçe yazılmasını ve bu konudaki yasakların kaldırılmasını isterim.

Atatürk aleyhine yazılan kitaplara, söylentilere, okuduğum kitaplar içinde en güzel ve anlamlı cevabı veren Ergün Aybars'tır. Benim daha önce vardığım bir çok sonuca, Ergün Aybars'ın kitabı yayınlandığında gördüm ki, E. Aybars da aynı sonuçlara varmış, bu da beni sevindirdiği gibi, yasaklar hakkındaki düşüncemi de pekiştirdi.

Sonradan Turgut Özakman 'ın yazdığı kitapları da Atatürk'ü iyi anlatan kitaplar arasında kabul ediyorum.

Atatürk'ü korumak adına zırha hapseden kifayetsiz dalkavuklar, konunun tartışılmasını engellemek suretiyle aslında Atatürk'ün anısına kötülük yaptılar.

Özgür tartışmalarda, Atatürk'e yapılan suçlamaların en esaslı olanlarına çok rahat verilecek cevaplar vardır. Bir çok suçlama ise aslında Atatürk'ün insani yönlerini ortaya koyan hususlardır, yeter ki yorumlayan yeterli birikime sahip olsun. Bunun dışında her insanın olduğu gibi Atatürk'ün de hataları olmuş olabilir ama başardığı işler, milletine olan sevgisi, milleti için yapmış olduğu işler dikkate alındığında O'na olan sevgi ve takdir hislerine zarar vermez.
 

kartal

Onursal Üye
17 Şub 2011
4,294
4,476
Armstrong'un,Atamızı anlatan kitabı;Bozkurt'u tavsiye ederim.Bir yabancı gözü ile yazılmış güzel bir kitap.Atamızı zaten çok seviyordum ama o kitabı okuyunca,inadına daha da çok sevdim.
 
Üst