Amerikan Sapığı - Bret Easton Ellis

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,034
75,200
hiçbiryerde :)
Amerikan Sapığı
"Kendimle ilgili daha derin bir bilgi edinmiyorum, bunları anlatışımdan çıkartılabilecek yeni bir anlam. Bütün bunları size anlatmam için hiçbir neden yoktu. Bu itirafın hiçbir anlamı yoktu. Aklıma gelmezdi hiç, insanlar iyi midir, insan kendini değiştirebilir mi, insan bir duygudan ya da bir bakıştan ya da bir jestten haz duyarsa dünya daha iyi mi olur, ya da başka birinin aşkını ya da iyiliğini kabul ederse. Hiçbir şey olumlayıcı değildi, "ruh cömertliği" lafı hiçbir şeyi açıklamıyordu, bir klişeydi, kötü bir şakaydı. Seks aritmetiktir. Bireysellik mesele değil artık. Zeki olmak neye yarar ki? Aklı tanımla. Arzu -anlamsız. Zeka hiçbir şeyi iyi edemez. Adalet öldü. Düşünmek yararsız, dünya anlamsız. Kötülük dünyanın tek sürekliliği. Aşka güvenilmez. Yüzey, yüzey, yüzey, insanın anlam bulabildiği tek şey yüzey. Benim gözümde uygarlık buydu, devasa ve tırtıklı bir bıçak ağzı gibi..."

Bret Easton Ellis
OM YAYINEVİ

"Patrick Bateman 26 yaşında, 80’li yılların Amerika’sında New York’ta yaşayan bir borsacıdır. Yakışıklı, iyi eğitimli ve zengindir. İyi giyinmeyi, iyi kulüplere gitmeyi, pahalı ve güzel kadınlarla birlikte olmayı, kokaini sevmektedir. Kadınları öldürmeyi sevmektedir, çocukları, köpekleri, dilencileri öldürmeyi sevmektedir. Tüketmeyi, yok etmeyi sevmektedir. Patrick Bateman’ın Wall Street’in gündüz yaşamındaki normal, gece hayatındaki sapkın yaşam tarzı, tüm yaşadıkları gerçek midir? Yoksa her şey Patrick Bateman’ın zihninde yaşattığı gerçekler midir?
Tek gerçek: O, Patrick Bateman; O, Dostoyevski’nin deyimiyle "Aramızda gün doldurmakta olan azap içinde bir ruh"; O, Amerikan Sapığı...

Okurken zihninizde fırtınalar estiren bir "zamane destanı". 24 dile çevrilen bu kitap kadar ruhsal dünyayı siyaset dünyasıyla bütünleştireni az bulunur. Belki de bu yüzden bunu yüzyılımızın en önemli 100 yapıtı arasında sayanlar var. Okurken sarsılacaksınız."
Yavuz Baydar

"Ellis, ‘Amerikan Sapığı’nda çağımızın şiddetinin derinliklerine iniyor. Benliğini işkence yoluyla ifade eden Bateman karakteri, hiçbir toplumun yüzleşmek istemeyeceği bir korku senaryosunun başını çekiyor. Çağımızın şiddet hevesini gözler önüne seren Ellis, tahammül etmekte zorlanacağı şeyleri okurun gözüne sokuyor, ve artık bunu yapan çok az yazar var."
Vanity Fair

"Uzun zamandır bu kadar “ismine münhasır” bir kitap okumamıştım. Evet, bu kitap Amerikan Sapığı ve Amerikan sapığının hikayesi. İlk 100-150 sayfa kitabı elimden bırakıp bırakmama konusunda kendimle savaştım. Çünkü gerçekten sıkıcıydı. Adını bildiğim bilmediğim bir takım markalarla tasvirler yapılıyordu. Adam işe gidip geliyor, iş çıkışı arkadaşlarıyla yiyor içiyor, kadınlarla çıkıyor, gece kulüplerine gidiyordu. Sonra… Sonra satır aralarından adamın gizli kötü yanlarını görmeye başladık. Ve birden işler çığrından çıktı.

Kitabın meşhur bir film uyarlaması var; başrolde Christian Bale. Film 2000 yapımı ve ben filmi izleyeli bir hayli zaman oluyor. Ancak hatırladığım şey, izlerken bu kadar sarsılmadığım. Çünkü bir sahnede gördükleriniz, dikkat ettikleriniz, ne kadar dehşet verici olsa da, sınırlı. Oysa kitabı okurken, aynı sahneyi kafanızda tüm ince ayrıntılarıyla kendiniz kuruyorsunuz ve bu da olayları çok daha korkunç ve iğrenç bir hale getiriyor..."
Cadi


"Bırakın bu safsataları. İlk çıktığı gün aldım ve bir solukta okudum, diyemem... Hatırlıyorum yıllar önceydi, Om yayınevi yeni kurulmuştu ve neredeyse çıkardığı tüm kitapları alıp okuyordum, tıpkı bu kitabı alıp bir kaç solukta okuduğum gibi. Buyrun, nefesinizi tutup bir solukta okuyun siz."
Samatya Kasabı


0_0tyt6504.jpg
 
Son düzenleme:
Üst