Siyah İnci (Black Beauty) dizisi..

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,596
34,987
İstanbul
Siyah-nci.png
TRT'de "Siyah İnci"nin ilk bölümü 25 Mart 1979 Pazar günü gösterildi ve 5 haftada tamamlandı. 1980 yılınının Haziran ayında ise, ilk ve orta dereceli okulların tatile girmesiyle, daha çok genç izleyicilerin ilgisini çeken "Siyah İnci" (Black Beauty) tekrar yayınlandı. Fakat bu sefer 10 Haziran 1980 Salı gününden 14 Haziran 1980 Cumartesi gününe kadar, her gün ard arda bir bölümü yayınlanarak bitirildi.

"Siyah İnci", daha önce gösterilmiş olan, "Göçmenler" gibi, Amerikan MCA şirketinin "Family Classics" (Aile Klasikleri) adı altında gerçekleştirdiği bir diziydi. Konu ise, Anna Sewell'in aynı adı taşıyan ve edebiyat klasikleri arasında yer alan eserinden alınmıştı. Dizinin konusunu belleklerinizi tazelemek için kısaca özetleyeyim:

"Siyah İnci" adlı akıllı ve bir çok insandan daha erdemli olan atı yetiştiren Luke, babası Tom'un hastalığı nedeniyle onu zengin toprak sahibi Gordon'a satmak zorunda kalır. İleride atıyla yeniden karşılaşmak için yemin etse de bu yeminini kolay kolay tutamayacaktır.
Gordon'ların yanında oldukça iyi günler geçirir Siyah İnci. Fakat sonra aristokrat bir aile olan Suttonlar'a satılır. Orada da fazla kalamayacaktır. Bir gece sarhoş bir seyisinin kendisini delice sürmesi sonucu, ölümden kıl payı kurtulur. Fakat dizleri yaralanmıştır. Siyah İnci'yi açık artırmaya çıkarmak istemeyen Sutton, onu bir at kiralayıcısına satar. Artık Siyah İnci elden ele dolaşmaktadır. Bazı sahipleri onu alabildiğine hırpalarken, bazıları da iyi davranmaktadırlar. Son sahibi soğuk ve duygusuz bir arabacı olan Nicholas Skinner'dır. Yorgunluktan bitap düşmüş, açlıktan kemikleri dışarı fırlamış bir halde Skinner'ın arabasını çekerken, sanki o da Luke ile buluşacakları günü beklemektedir..

Dizide Hollywood'un bir çok ünlü oyuncusu rol aldı. Nicholas rolünde "Doruk"ta da izlediğimiz Mel Ferrer, Luke rolünde Kristoffer Taborii, Horace rolünde Van Johnson, Jerry Barker rolünde Warren Oates, Henry rolünde Cameron Mitchell ve Lewis rolünde Edward Albert var.
Not: Kaynak olarak 9-15 Haziran 1980 (Sayı: 28) tarihli Tele Magazin dergisinden yararlanılmıştır.
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,887
5,170

Sayın Baltimora ;

1979 yılında elbette ki çocuk değildim. ( Doğumum 1954 ) İnanın çok zevkle izlediğim mini bir diziydi. Tadı damağımda kalmıştı. Nedense , insanları HAYVAN HİKAYELERİ ilgilendirdiği gibi çok da hoşlarına gidiyor. Elbette ben bunu doğru buluyorum. Yalnız en çok hayvansever biri bile aslında "Tam anlamı ile hayvansever" olmuyor, olamıyor... Birçoğu hayvanseverlikte sadece kendi hayvanını seviyor ( aslında ) . Birçoğu ise kendi hayvanının cinsindeki hayvanı seviyor. (aslında)... Yoksa gezdirdiği köpeğinin bir kediyi parçalamasını gülerek seyreder miydi? Bir adamı daha ileri gidelim ; hayvanları gerçekten seven biri et yemiyor mu? Yani kedi, köpek hayvan da hayvanseverin sevgi çemberinde kalıyor da , koyun, kuzu, inek , vb. neden hayvanseverin sevgisine layık değil...? Birkaç adım daha ileri gidelim ( belki de geriye çekilelim ) peki vejetaryanlar kendilerini gerçek anlamda hayvansever sayıyor ; kabul. Beki canlı sever mi ? Bitkilerin canı yok mu? ....... Daha da ileri gidelim ; peki canlıları sevdik. Cansızları da sevmemiz gerekmiyor mu? Neden onları tahrip ediyor, yok ediyoruz tüm vahşiliğimizle.... Hoooop çooook geriye gidelim ; bırakınız cansız maddeleri, bırakınız doğayı , bırakınız bitkileri , bırakınız hayvanları peki biz GERÇEK ANLAMDA İNSANLARI - İNSANLIĞI SEVİYOR MUYUZ ? Ne yazık ki hayır... Şu anki gerek ülkemizde , gerekse dünya çapındaki sistem insanları sevmek diye bir duyguya ve uygulama ( TUTARLI OLARAK ) olanağı bırakmıyor... ( Filistin bile buna örnek olması için yeterli ).

Küçükken babamın müthiş güzel bir arap atı vardı. İyi huylu bir attı. Neredeyse 4-5 yaşımdayken bile hem de eğersiz oturturlardı sırtına beni gezdirirdi. Tek bir olumsuz yanı vardı ; Zılgıt sesini duydu mu arka iki ayağının üstüne kalkar ön iki ayağını havada adeta çırpardı... İşte bu an onun üstünde kimse olmak istemezdi ( Babam hariç )...

En kötüsü ve kötülüklerin asıl nedenlerinden biri de her şeye İNSAN MERKEZLİ bakmamızdır. Bakınız dizi tanıtımından aşağıya bir alıntı yapayım :
"Dizide Hollywood'un bir çok ünlü oyuncusu rol aldı. Nicholas rolünde "Doruk"ta da izlediğimiz Mel Ferrer, Luke rolünde Kristoffer Taborii, Horace rolünde Van Johnson, Jerry Barker rolünde Warren Oates, Henry rolünde Cameron Mitchell ve Lewis rolünde Edward Albert var."

Anladınız değil mi ? Neden bu alıntıyı yaptığımı... Dizide bütün rol alanların sayıldığına emin misiniz? Peki Siyah İnci'yi kim canlandırmıştı ? ... ?????

Sevgiyle kalınız sevgili dost .......





 
Üst