Jules Verne’in Yaşamı üzerine sorular ve yanıtları

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
325
14,124
Jules Verne’in Yaşamı üzerine sorular ve yanıtları

1-Jules Verne nerede, ne zaman doğdu?

Jules Verne 8 Şubat 1828’de Fransa’nın Nantes kentinde, Feydeau Adası’nda doğdu. Tam adı Jules Gabriel Verne’dir. Provence kentindeki hukukçu bir sülaleden gelen avukat babası Pierre Verne’le Bröton ve İskoç kökenli annesi Sophie Allotte de la Fuÿe’nin beş çocuğundan ilkiydi. Jules’den sonra 1829’da Paul, 1836’da Anna, 1839’da Mathilde ve 1842’de Marie doğdu.


2-Yazma yeteneği, Verne’e ana ya da babasından mı geçti?

Babası Pierre Verne de, annesi Sophie Allotte de la Fuÿe de edebiyata yönelik özel bir eğilim taşımıyordu. Pierre Verne’nin gençliğinde şarkı sözleri yazdığı biliniyordu, ama o bunun reklam edilmesinden kaçınmıştı. Şarkıları yalnız aile içinde söyleniyordu ve çok azı basılmıştı. Aslında baba Verne, oğlunun yazar değil avukat olmasını ve bayrağı kendisinden devralmasını istiyordu. Bu nedenle Jules’ü Paris’te hukuk okumaya yönlendirdi.


3-Jules Verne üne kavuşmadan önce ne tür yapıtlar yayınladı?

Verne gençliğinde pek çok şey yazdı. Bunlar arasında şiirler (hem de çok sayıda), kısa öyküler, oyunlar ve şarkı sözleri vardı. Çoğu Paris’te çıkan Musée des familles adlı dergide yayınlandı. Yıllar sonra Verne ünlenmeye başlayınca bu öykü ve oyunların büyük bir bölümü “yayıncı tarafından seçilmiştir” notuyla, tanınmış kitaplarının kimilerinde yer aldı. Yakınlarda şiirlerinin ve şarkı sözlerinin toplandığı bir kitap da yayınlandı.


4-İlk romanı yayınlandığında Jules Verne kaç yaşındaydı?

Jules Verne, ilk romanı Balonla Beş Hafta Ocak 1863’de yayınlandığı zaman 35 yaşına gelmişti. Bu romanı 1862’de yazmış ve Paris’teki yayıncıları tek tek dolaşmaya başlamıştı. Bir süre sonra zamanın ünlü yayıncılarından Hetzel’e ulaştı ve Un voyage dans les airs [Havada Bir Gezi] diye adlandırdığı romanı ona verdi. Hetzel, Verne’e metnin yayınlanabilmesi için gerekli değişiklikleri yaptırdı. Kitap yayınlanır yayınlanmaz büyük bir ilgi gördü. Verne artık yeni bir alana adım atmıştı: Coğrafya ve Bilimin Edebiyatı.


5-Jules Verne evli miydi? Çocukları oldu mu?

Evet, evliydi. Adı Honorine Deviane (kızlık adı Morel) olan eşi, iki çocuklu bir duldu. Verne 20 Mayıs 1856’da bir arkadaşının düğününde bulunmak üzere Amiens’e gitmişti. Honorine’le orada tanıştı. Sekiz ay sonra, 10 Ocak 1857 evlendiler ve bir süre kalacakları Paris’e gittiler. Dört yıl sonra, 3 Ağustos 1861’de Verne’in tek çocuğu olan Michel doğdu.


6-Jules Verne hangi ülkelere gitti?

1859’da, arkadaşı Aristide Hignard’la birlikte İngiltere ve İskoçya’ya gitti. Gezi programı şöyleydi: Bordeaux, Liverpool, Edinburgh, İskoçya, Londra, vd. Yakınlarda yayınlanan Geri Geri İngiltere’ye adlı romanın esin kaynağı bu gezi olmuştu

Jules Verne 1861’de yine Hignard’la birlikte İskandinavya’ya, özellikle de Norveç ve Danimarka’ya gitti. O gezideyken, eşi Honorine oğulları Michel’i doğurdu.

1867’de, Jules Verne ve kardeşi Paul, Great-Eastern gemisiyle Amerika Birleşik Devletleri’ne gittiler. Yalnızca birkaç gün kaldıkları bu ülkede New York’u ve Niagara çavlanını gezdiler. Verne, Amerika izlenimlerini Yüzen Şehir’de anlatır.

1872’de Londra ve Woolwich’e gitti.

1871-1873 yıllarında Hetzel’in davetlisi olarak Jersey, Guernsey ve Sark’a gitti.

1876’da İngiltere kıyılarını dolaştı.

Verne 1878’de yatı Saint-Michel III’le uzun bir geziye çıkarak Lizbon, Tanca, Cebelitarık ve Cezayir’i dolaştı.

1879’da yine Saint-Michel III’le İngiltere ve İskoçya’ya gitti. Yarmouth, Edinburgh ve Dover’la Hebrid adalarını vd. ziyaret etti.

1880’de İrlanda, İskoçya ve Norveç’e gitti.

1881’de Saint-Michel III’le bu kez Hollanda, Almanya ve Danimarka’yı gezdi. Paul Verne bu geziyi Rotterdam’dan Kopenhag’a adlı kısa öyküsünde anlattı.

Verne 1884’de Saint-Michel III’le Akdeniz’de bir geziye çıkarak Cezayir, Malta, İtalya ve diğer ülkeleri dolaştı.

1887’de, Belçika ve Hollanda’da bir turneye çıkarak, dinleyicilere Sıçan Ailesi adlı öyküsünü okudu.
stmichel3.jpg

Saint Michel III


7-Jules Verne nerelerde yaşadı?
tour.jpg

Jules Verne gençliğini Nantes’da Feydeau Adası’nda geçirdi. Ailesinin Chantenay’da kente yakın bir evi daha vardı. 1847’de hukuk okumak üzere Paris’e gitti. Evlendikten sonra eşiyle birlikte birkaç yıl Paris’te kaldı. Sonra (artık Paris’in bir bölgesi olan) Auteuil’e ardından Le Crotoy’a taşındılar. Jules Verne 1871’de yaşamının geri kalanını geçireceği Amiens’e yerleşti. Boulevard Guyencourt 23’te (1871-1873), Boulevard Longueville 44 (1873-1882) ve Rue Charles-Dubois 2’de (1882-1900) oturduktan sonra Boulevard Longueville’e döndü ve 1905’te ölünceye kadar orada yaşadı.
Rue Charles-Dubois 2’de



8-Jules Verne oturduğu kentin toplumsal yaşamına bir katkıda bulundu mu?
cirque.jpg

Jules Verne 1888’de Amiens Kent Meclisi üyeliğine seçildi. Tiyatrolar, okullar ve şehircilik gibi kültürel sorunlarla ilgilendi. 1889’da Belediye Sirkini kurdu. 1892, 1896 ve 1900 dönemlerinde de Meclis üyeliğine yeniden seçildi.




9-Jules Verne Yahudi aleyhtarı mıydı?

Evet, ama onun yaşadığı dönemdeki yazarların hemen hemen tümü öyleydi. Yahudiler, Almanlar, Hintliler ve diğer ırklar aleyhinde sözler söylemek olağan sayılıyordu. Yahudiliği aşağılayan karakterler de 19. yüzyıl edebiyatının olağan özelliklerindendi. Verne’in zamanındaki katolik ve burjuva toplumu herkese bu yönde düşünmeyi öğretiyordu. Çoğu kişi Verne’i savunmak için, onun, dönemindeki öteki yazarlar kadar Yahudi aleyhtarı olmadığını ileri sürmüşlerdir. Verne’in Yahudi aleyhtarı olarak tanınması, genellikle Hector Servadac adlı romanındaki Isac Hakhabut tipinden kaynaklanmaktadır. Verne için kullanıldığı bağlamda, “Yahudi aleyhtarı” teriminin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kazandığı “öldür ve yok et” anlamını içermediğini belirtmekte yarar vardır.


10-Verne’in on bir yaşında evden kaçıp bir gemiye binerek denizaşırı yolculuğa çıktığına dair bir hikaye var. Bu gerçek midir?

Verne’in çocukken, aşık olduğu kuzeni Caroline’e mercan bir gerdanlık getirmek için Karayiplere gitmek üzere, üç direkli Coralie gemisinde kendisine bir yer satın almış olduğu çok eskiden beri söylenmektedir. Bu hikaye ilk kez Verne’in, Marguerite Allotte de la Füye tarafından yazılan yaşamöyküsünde yer almışsa da bir süre önce uydurma olduğu anlaşılmıştır. Yazarın verdiği ayrıntıların hiç biri mümkün görünmediği gibi, hikayeyi iki değişik biçimde anlatmıştır. Yine de bu efsanede bir gerçeklik payı bulunabilir, çünkü Volker Dehs’in aktardığı 1909 tarihli bir kaynağa göre Paul Eudel, Jules Verne’in 11 yaşında iken bir kayıkla, Karayiplere gitmekte olan Octavie adlı gemiye ulaşmaya çalıştığından söz etmiştir.


11-Verne’in hiç seyahat etmediğini ve tüm kitaplarını hayalgücüne dayanarak yazdığını duydum. Bu mümkün mü?

Bu söylentinin ne zaman çıktığı kestirilemiyor, ama gerçek dışı olduğu kesindir. Verne çok seyahat etmiş bir kişidir. Bu sayfada B6 numaralı sorunun yanıtında Jules Verne’in gezdiği ülkelerin listesini bulabilirsiniz. Bununla birlikte, Verne romanlarının çoğunu her gün okuduğu çeşitli gazetelerden edindiği verileri kullanarak yazmış, böylelikle hiç görmediği ülkelerin kimi bölgelerini ayrıntılı olarak anlatabilmiştir.


12-Verne’in bazı ülkelere yaptığı gezilerin, romanlarına esin kaynağı olduğu söyleniyordu. Son zamanlarda, bu söylentinin tümüyle yanlış olduğu ileri sürüldü. Bu iddiaların aslı nedir?

Bu iddia çeşitli ülkelerde mevcuttur. Bazı kişiler, Verne’in kendi ülkelerini gezerken bir roman konusunda esinlendiğini ileri sürmüşlerdir. Bu ülkeler arasında Slovakya, İsviçre ve Türkiye de vardır. Ne var ki Verne bu üç ülkeye hiç gitmemiştir. Bu söylentiler, büyük olasılıkla Verne’in dünyada ele aldığı her bölgeyi çok canlı bir biçimde tasvir etmiş olmasından kaynaklanmaktadır.


13-Verne’in mezarını yeni ziyaret ettim. Mezar taşında yazılı olduğunu duyduğum “Ölümsüzlüğe ve sonsuz gençliğe doğru” ibaresini göremedim. Öyleyse, bu yazı nerede?

Bu, Jules Verne hakkındaki en yaygın efsanelerden biridir. Amiens’deki Madeleine mezarlığında bulunan mezarın taşında Jules ve Honorine’in adları yazılıdır. Ayrıca, yerel bir heykeltıraş olan Albert Roze tarafından yapılan ve mezara 1907 yılında dikilmiş olan bir heykel vardır. Bu heykelde Jules Verne mezarından kalkmakta ve sağ kolunu göğe doğru uzatmaktadır. Vers l’immortalité et l’eternelle jeunesse [Ölümsüzlüğe ve sonsuz gençliğe doğru], bu heykelin adıdır. Hiçbir yerde yazılı değildir.


14-Verne, Rennes-le-Château’nun sırrına ilişkin bir şey biliyor muydu?

Hayır. Bu efsane Michel Lamy’nin yazdığı Jules Verne: initié et initiateur [Jules Verne: Bilgilendirilmiş ve Bilgilendiren] adlı kitabın yayınlanmasından sonra oluştu. Yazar, kitabında Jules Verne’in özel bilgilere sahip gizli bir toplulukla ilişkisi olduğunu ve Clovis Dardentor adlı romanında Rennes-le-Château definesine ilişkin bazı ipuçları verdiğini kanıtlamaya çalışmıştı.


Jules Verne’in Yapıtları üzerine sorular

1-Öngörülerinden bazılarını belirtir misiniz?

Jules Verne’in bir kâhin olarak gösterilmesinden pek hoşlanmıyoruz. Bildiğiniz gibi, öngörüde bulunmakla tanımlama arasında bir ayrım vardır. Öngörü, henüz gerçekleşmemiş bir şeyden söz etmek; tanımlama ise daha önce başkaları tarafından anlatılmış, tanımlanmış bir şeye göndermede bulunmaktır. Aşağıda, Jules Verne’in kitaplarında yaptığı ve sonraları öngörü olarak nitelenen en ünlü tanımlamalardan bazılarını bulacaksınız:

*Denizaltı: Denizler Altında Yirmi Bin Fersah yazılmadan önce de denizaltı vardı. Verne’in romanındaki araçla aynı adı taşıyan Nautilus, İngiliz mucit Robert Fulton tarafından 18. yüzyılın sonunda Paris Directoire’ına sunulmuştu.

*Balonla seyahat: Balonla ilk uzun mesafeli seyahat, Verne Balonla Beş Hafta’yı yazdıktan bir kaç yıl sonra gerçekleşti. Ama ondan önce de balonla yüzlerce kilometrelik seyahatler yapılmıştı.

*Faks: Yirminci Yüzyılda Paris yazılmadan önce de faks vardı. Faks makinasının geliştirilmesini İskoçyalı bir mucit olan ve buluşu için kendisine 1843’te patent verilen Alexander Bain’e borçluyuz. Bain’in geliştirdiği özgün tasarım, hâlâ günümüzdeki faksimile (ya da faks) makinalarının temelini oluşturmaktadır.

*Helikopter: Verne, Nadar tarafından kurulmuş olan havacılık kulübünün mühendis üyeleri Gabriel de la Landelle ve Gustave Ponton d’Amecourt’la Fatih Robur’ü yazmadan önce tanışmıştı. O sırada Ponton d’Amecourt, Robur’un Albatros’una çok benzeyen bir makinenin modelini çoktan yaratmış bulunuyordu.

*Gezegenlerarası ve uzayda yolculuk: Hector Servadac’ta gezegenlerarası yolculuk yoktur, çünkü yolcular başka gezegenlere gitmezler. Üstelik, başkalarının yanısıra Cyrano Bergerac da kitaplarından birinde roketle yapılan bir uzay yolculuğunu anlatmıştır.

*Elektrik motoru: Elektrik 18. yüzyılda keşfedilmiş ve edebî yapıtlarda geniş bir biçimde elekrikten söz edilmiştir. İlk elektrik motoru 1821 yılında Michael Faraday tarafından yapılmıştı.

*1969’da Ay’a ilk insanı indiren Apollo projesi: Verne, Dünyadan Aya ve Ayın Etrafında adlı romanlarında, içi kabin olarak kullanılan bir mermiyle Ay’ın çevresinde yapılan bir uçuşu anlatmıştı. Ama benzer öyküleri ondan önce anlatan pek çok kişi vardı. Örneğin Murtagh McDermott Aya Yolculuk’ta (1728), Achilles Eyraud Venüs’e Yolculuk’ta (1865) araç olarak roket kullanmışlardı.

*Adolf Hitler’in yaşamı: Begümün 500 Milyonu’nda anlatılan Herr Schultze, Adolf Hitler’e olağanüstü bir benzerlik göstermektedir. Ama bunun ne kadarı Andre Laurie’nin hayalgücünün ürünüydü? Çünkü özgün metnin Laurie’ye ait olduğu, Verne’in bu metin üzerinde değişiklikler yaptığı biliniyor.


2-Jules Verne’in öngörüde bulunduğu sanılan, ama gerçekte öngörmediği şeyleri belirtir misiniz?

Aşağıda Jules Verne’in öngördüğü sanılan ama gerçekte hiçbir kitabında söz etmediği şeylerin bir listesini bulacaksınız:

*Televizyon: Verne’in kitaplarında modern TV alıcılarını uzaktan yakından andıran hiçbir şey yoktur.

*Otomobil: Tarih kayıtları ilk otomobili 1769 yılında Nicolas Cugnot’nun yaptığını belirtiyor. Verne otomobillerden hiç söz etmemiştir.

*Atom bombası: Roch yıldırımı (fulgüratörü) çok güçlü bir patlayıcıydı ama atom bombasıyla en ufak bir ilgisi yoktu. Disney’in Denizler Altında Yirmi Bin Fersah filminden sonra, Verne’in atom bombasını öngördüğü yolunda yanlış bir inanç belirdi. "Bu inanç nükleer enerjiyle çalışan denizaltıdan yola çıkarak atom bombası çıkarımı yapılmasıdır. Zamangezgini yorumu"

*Bilgisayar: Jules Verne’in yapıtlarında bilgisayarları öngören hiçbir şey yoktur. Bilgisayar derken tüm kasalı ve kişisel bilgisayarların türediği çift bileşkenli Von Neumann makinesini kastediyoruz.

*Sinema: Karpatlar Şatosu’nda La Stilla’nın görüntüsü hareketli değildir. "Görüntü aktarımı söz konusu olduğunda sinema ve Tv bir adım ötededir. Zamangezgini yorumu"

*İnternet: Uskurlu Ada’da Verne, yüzen adayı ABD’nin Doğu Kıyısı’na bağlayan bir hattan söz etmişti. Ama bu sıradan bir telgraf hattıydı.


3-Yirminci Yüzyılda Paris neden Jules Verne’in ölümünden 130 yıl sonra yayınlandı?
paris20.jpg

Jules Verne bu kitabı 1863’te yazdı. Metni yayıncısı Hetzel’e verdi. Ancak Hetzel kitabı yayınlamayı reddetti. Verne’e romanın konusunun fazlasıyla kötümser olduğunu, yayınlandığı takdirde yazarlık saygınlığına çok ağır bir zarar verebileceğini söyledi. Hetzel’in romanı yayınlamamasının nedeni budur. Bunu üzerine Verne romanı evrakları arasına kaldırdı. Verne uzmanları romanın varlığını biliyorlardı, ancak yazma ortada yoktu. Oysa aile yazmayı saklamıştı. Yazma 1990 yılında Verne’nin torununun torunu tarafından bir şans eseri bulundu. Michel’in boş sandığı, üstelik anahtarını da yitirmiş olduğu bir kasadan çıkan kitap 1994 yılında Fransa’da Hachette tarafından yayınlandı ve büyük bir ilgiyle karşılandı.



4-Jules Verne’in bir dizi yapıtına Olağanüstü Geziler ana başlığını kim, neden verdi?

Diziye bu adı veren Verne’in yayıncısı Jules Hetzel’dir. Verne’in üç romanı yayınlanmış ve başarılı sonuçlar alınmıştı. O sırada Hetzel’in aklına genel bir dizi başlığı bulmak geldi. Hetzel, Kaptan Hatteras’ın Gezileri ve Serüvenleri’ne yazdığı öndeyişte Verne’in Olağanüstü Geziler dizisiyle “çağdaş bilimin ulaştığı coğrafya, jeoloji, fizik ve astronomi bilgilerinin tümünü özetlemeyi ve eğlendirici ve renkli bir üslupla ... evrenin tarihini anlatmayı” amaçladığını belirtti.


5-Olağanüstü Geziler’den ilki hangisiydi?

Hetzel’in dizinin adını bu kitapta duyurduğu gözönüne alındığında, Olağanüstü Geziler’in ilk öyküsü Kaptan Hatteras’ın Gezileri ve Serüvenleri’dir.


6-Phileas Fogg, Londra’ya döndüğünde girdiği iddiayı yitirdiğini sanıyordu. Nasıl oldu da kazandı?

Phileas Fogg dünya gezisine 2 Ekim 1872’de başladı. Londra’dan akşam saat 8:45’te ayrıldı ve Doğu yönüne gitti. Dünyanın çevresinde birçok ülkeden geçtikten sonra, kendi hesabına göre 21 Aralık akşamı 8:50’de Londra’ya ulaştı. Yani beş dakikalık bir gecikmeyle. Bu nedenle iddiayı yitirdiğini sandı. Ama sonunda, Londra’ya gerçekte 79 gün sonra, 20 Aralık akşamı saat 8:50’de ulaştığını ve iddiayı kazandığını anladı. Çünkü, farkında olmadan bir gün kazançlı çıkmıştı. Doğu yönünde giderken geçtiği her derecede dört dakika kazanıyordu. Dünya’nın çevresinde 360 derece olduğuna göre 360×4=1440 dakika, yani 24 saat yapar!


7-Jules Verne’in dünyada en çok tanınan iki yapıtı hangileridir?
20kelephant.jpg
,
tourbouquetgrec.jpg

En çok tanınan iki yapıtı Deniz Altında Yirmi Bin Fersah ve Seksen Günde Devrialem’dir. Bu yapıtlar sahneye, sinemaya ve televizyon dizilerine uyarlamış, dünyadaki birçok dile çevrilerek tekrar tekrar basılmıştır.



8-Verne’in öyküleriyle Herbert George Wells’inkiler arasındaki fark nedir?

Jules Verne esas olarak serüven öyküleri, Wells ise bilimkurgu öyküleri yazıyordu. Wells bilimkurgunun “gerçek babası”dır. Verne yarattığı makinaları zamanının bilgilerine dayanarak tarif ediyor, bir düşünceyi ya da bilgiyi olgunlaştırıp geliştiriyor; buluşlarını gayet güzel ve tüm ayrıntılarıyla açıklıyordu. Wells ise zamanının hiçbir bilimsel bilgisine dayanmayan, varolmayan maddelerden yapılan makineler uyduruyordu. Wells’in öykülerindeki olgular ve olaylar da doğru dürüst açıklanmıyordu. Bu nedenle onun öyküleri yalnızca bilimkurgudur.


9-Jules Verne’in hangi romanları dava konusu oldu?

Verne, başarısı nedeniyle iki başarısız ve kızgın yazarın suçlamalarına muhatap olmak zorunda kaldı. Bunlardan ilki, Seksen Günde Devrialem’i Verne’le birlikte yazdığını ileri süren Edouard Cadol’du. Cadol, roman yayınlanmadan önce bir oyun taslağı üzerinde Verne’le kısa süren ve başarısız bir ortak çalışma yapmıştı.Sonunda iş mahkemeye gitmedi, ama Cadol, oyun üzerinde Verne kadar hak elde etti.

Arzın Merkezine Seyahat’in yayınlanmasından sonra, Verne bu kez, René de Pont-Jest adıyla bazı kısa öyküler yayınlamış olan Léon Delmas tarafından suçlandı. Delmas, Verne’in La tête de Mimer adlı kısa öyküsünü çaldığını iddia ediyordu. Verne, öykünün yayınlandığı dergiyi hiç görmediğini söyledi. “İntihal”, yalnızca Dünya’nın merkezine yolculuğa ilişkin bir rastlantıdan ibaretti. Pont-Jest ayın gölgesini betimlerken, Verne güneşin gölgesinden söz etmişti. Dava 1877’de görüldü ve Verne suçsuz bulundu.

Verne 1897’de yazdığı Bayrak Uğruna adlı romandaki mucit Thomas Roch’u yaratırken Fransız kimyacı Eugène Turpin’den esinlenmişti. Turpin, bir patlayıcı olan meliniti icat etmiş; bunu 1885’te Fransız hükümetine satmaya çalışmış, ancak reddedilmişti. Romanda Roch, buluşu birkaç hükümet tarafından geri çevrildikten ruhsal bunalıma giriyordu. Verne kardeşi Paul’e yazdığı mektuplarda romandan ya da Roch’tan sık sık “le Turpin” diye söz etmişti. Gerçekten de roman kişisi Roch, Turpin’e şaşırtıcı derecede benziyordu. Eugène Turpin, Verne aleyhine dava açtı. Verne’i avukat Raymond Poincaré savundu. Dava sonunda Verne aklandı, ama kardeşine yazdığı mektuplar Roch’u gerçekten Turpin üzerine kurduğunu kanıtlıyordu.


10-Jules Verne yazdığı tek edebi incelemede hangi yazarı ele almıştı?

Jules Verne’in 1864’te kaleme aldığı Edgar Poe ve Yapıtları başlıklı dört bölümlük yazı Musée des familles dergisinde yayınlandı. Verne, bu yazıda ünlü Amerikalı yazar Edgar Allan Poe’nun yapıtlarının derinlikli bir çözümlemesini yapıyordu. Aslında, Verne’in romanı Buzdan Sfenks, Poe’nun Arthur Gordon Pym’in Anlatısı adlı öyküsünün devamıydı. Ayrıca, Verne’in ünlü romanı Seksen Günde Devrialem’i, Poe’nun Bir Haftada Üç Pazar adlı öyküsünden esinlenerek yazdığı söyleniyordu. Arzın Merkezine Seyahat, Jangada ve hatta Kaptan Grant’ın Çocukları romanlarında önemli bir rol oynayan şifreler ya da gizli mesajların da esin kaynağı Poe’nun Altın Böcek öyküsü olabilirdi.


11-Jules Verne’in filmi yapılan ilk romanı hangisiydi?
meliesmoon.jpg

Georges Méliè’nin 1902’de çektiği Voyage dans la Lune [Ayın İçinde Yolculuk]. Méliè, bu filmi Verne’in Aya Seyahat romanından esinlenerek yapmıştı.



12-Elimde ondokuzuncu yüzyılda yayınlanmış eski bir ilk Amerikan baskısı var. Değeri nedir?

Bilemiyoruz. Değişebilir. Bu değer çeşitli şeylere bağlıdır. Örneğin kitabın durumu (yeni ya da kullanılmış olması), baskının türü, vb... Ayrıca her eski kitap ilk baskı sayılmaz. Özgün ya da ilk baskı terimlerinin çok kesin anlamı vardır. Örneğin, Jules Verne’in yazdığı bir kitabın özgün baskısı ilk resimli baskısıyla aynı değildir. Daha iyi bilgi edinmek için bulunduğunuz yerdeki eski kitapçıya başvurmanızı öneririz.


13-Elimde Clovis Dardentor’un Jules Verne tarafından imzalanmış bir nüshası var. Değerli bir kitap sayılır mı?
clovis.jpg
,
clovisautograph.jpg


Hayır. Bu imza romanın tüm nüshalarında basılıdır. Clovis Dardentor’un Hetzel tarafından yayınlanan 1’e 8 resimli baskısının ilk sayfasında Jules Verne’in basılı imzası vardır. Verne bu kitabı üç torununa adamıştı.



14-Jules Verne yapıtlarından birini yazarken herhangi bir kimseyle ortak çalışma yaptı mı?

Evet. Romanlarından bazılarını oyunlaştıran Adolphe d’Ennery’yle birlikte çalıştı. Ünlü Gezilerin ve Gezginlerin Tarihi’ni yazarken de Gabriel Marcel’le işbirliği yaptı. Marcel Paris Ulusal Kitaplığında görevliydi. Verne Fransızcadan başka dil bilmiyordu. Oysa gereksinim duyduğu bilgilerin çoğu yabancı dillerde yazılmış kitaplardaydı.Bu nedenle Marcel’le birlikte bir çalışma düzeni kurmaları zorunluydu. Verne Yerkürenin Ekonomik ve Bilimsel Fethi’ni yazarken de birlikte çalıştılar. (Ama kitap bitirilmedi.) Ayrıca, Verne’in Olağanüstü Geziler dizisinden olmayan Cynthia’nın Enkazı adlı romanı André Laurie’yle birlikte yazdığı söylenmiştir. Ancak son zamanlarda Laurie’nin yalnızca bir onaylama çalışması yaptığı ve adının ticari amaçla eklendiği ileri sürülmüştür. Bundan önce Verne, André Laurie tarafından yazılmış iki metni baştanbaşa değiştirmişti. Bu iki metin daha sonra Jules Verne imzasıyla yayınlanan iki romana dönüştü: Beş Yüz Milyonluk Miras ve Cenup Yıldızı. Théophile Lavallée Fransa ve Kolonilerinin Resimli Coğrafyası’nı yazarken, Verne onunla birlikte çalıştı. Lavallée 1866’da öldüğünde yalnızca kitabın girişini yazmıştı. Hetzel, yapıtı Jules Verne’in tamamlamasını istedi. Bu konuda eksik bir yan bırakmamak için, Verne’nin bazı romanlarını yazarken çok sayıda kişiden özel yardımlar aldığını belirtmeliyiz. Bu yardımcıların kimileri biliniyor. Örneğin ikisi de matematikçi olan Henri Garcet (Verne’in kuzeniydi) ve Albert Badoureau. Aya Seyahat’taki ayrıntılı hesapların tümü Garcet tarafından yapılmıştı. Badoureau ise Ne Altı Var Ne Üstü’nün yazılmasına yardımcı oldu. Jules Verne, deniz ve denizciklikle ilgili tüm romanlarında kardeşi Paul’le birlikte çalıştı. Son olarak, yayıncı Hetzel, Verne’in sürekli yardımcısı sayılabilir.Tüm metinleri ilk okuyan Hetzel’di. Birbirlerine yazdıkları mektupların (yayına hazırlanmaktadır) içeriği ve özgün yazmaların çözümlenmesi Hetzel’in pek çok öneride bulunduğunu, hatta özgün yazmaları derinden etkileyen değişiklikler dayattığını göstermektedir.


15-Jules Verne’in üç romanında tarih çelişkileri buldum. Hatanın kaynağı nedir?

Hata söz konusu değil. İlk bakışta, üç romandaki (Kaptan Grant’ın Çocukları, Deniz Altında Yirmi Bin Fersah ve Esrarlı Ada) olayları çakıştırmaya çalışırken Jules Verne hata yapmış gibi görünmektedir. Kaptan Grant’ın Çocukları’nda öykü, 1864 ve 1865 yıllarında geçer. Öykünün sonunda Ayrton, 1865 Martında bir adada terkedilir. Esrarlı Ada’da öykü, 1865 ve 1869 yılları arasında geçer. Cyrus Smith ve arkadaşları Ayrton’u 1866 Aralığında bulurlar. Ayrton onlara, adaya on iki yıl önce, yani 1854’te bırakıldığını söyler. Öyküsünü anlatırken olayı 1854 ve 1855 yıllarına koyar ve terkediliş tarihini daha da kesinleştirip 18 Mart 1855 olarak verir. Bu tarih, Kaptan Grant’ın Çocukları’nda verilen tarihten on yıl öncedir. Yine Esrarlı Ada’nın sonunda yani 1869’da, Cyrus Smith Nemo’ya kendisini tanıdığını söyler; çünkü Aronnax’ın Nautilus’la yolculuğu sırasında yazdığı kitabı okumuştur. Bunun üzerine Nemo, söz konusu kişinin Nautilus’tan on altı yıl önce ayrıldığını belirtir. Bu da bizi 1853’e götürür. Oysa Deniz Altında Yirmi Bin Fersah’ta olay 1866’da geçer.Gerçek şu ki, hem Hetzel hem de Verne bu çelişkileri zaten biliyorlardı. Esrarlı Ada’nın özgün Fransızca baskısında, iki dipnot vardır. Bu dipnotlarda “yayıncı” hem Kaptan Grant’ın Çocukları’nda hem de Deniz Altında Yirmi Bin Fersah’ta tarih tutarsızlıkları bulunduğunu kabul eder.İlk dipnot ikinci cildin XVII. bölümündedir (Ayrton’un öyküsünü Cyrus Smith’e anlattığı bölüm). Dipnotta, Ayrton’un anlattığı olayların Kaptan Grant’ın Çocukları adlı önceki bir öyküden alındığı anımsatılır ve okurun, gerçek tarihlerin zamanında neden verilmediğini anlayacağı ifade edilir. İkinci dipnot üçüncü cildin XVI. bölümündedir (Nemo’nun öyküsünü anlattığı bölüm). Bu dipnotta da Deniz Altında Yirmi Bin Fersah’la Esrarlı Ada arasındaki tarih çelişkileri kabul edilir ve okurdan ikinci ciltteki dipnota bakması istenir.


Jules Verne
(8 Şubat 1828 -24 Mart 1905)
Fransız Edebiyatı



Jules Verne 8 Şubat 1828’de, Fransa'nın bir kıyı şehri olan Nantes'da doğdu. Orta öğrenimini doğduğu şehirde yaptı. Babası dâva vekiliydi. Oğlu kendisinin yerine geçsin istiyordu. Bunun üzerine Jules Verne 1848 yılında, hukuk tahsili yapmak için Paris'e gitti. Fakat hukukçu olmak niyetinde değildi. Tiyatro piyesleri yazmak, meşhur olmak istiyordu. Onun için birkaç edebî salona devam etti. Büyük romancı Alexandre Dumas ile arkadaşlık kurdu. İlk tiyatro eseri 12 Haziran 1850’de, Dumas'nın sahibi olduğu bir tiyatroda oynandı.
Beri yandan Jules Verne hukuk tahsilini tamamladı, fakat dâva vekili olarak babasının yerine geçmeyi reddetti, kendisine iş aramağa başladı. Boyuna Millî Kütüphane 'ye gidiyor, yeni keşiflerle ilgili kitapları okuyordu.
O sıralarda Jules Verne, Jacques Arago adlı bir seyyah ve kâşifle tanıştı. Bu adamın evine birçok başka sey- yahlar, coğrafyacılar geliyordu. Böylece Jules Verne'in hayalinde uzak diyarların, insan ayağı basmamış toprak- ların kapıları açılmış oldu.
Beri yandan Jules Verne, Lirik Tiyatro 'da sekreter sıfatıyla iş buldu. Hikâyeler, bir tarihî roman, bir operet yazdı.
Boş vakitlerinde harıl harıl coğrafyaya, fiziğe, matematiğe çalışıyordu. Fennî romanlar yazmayı tasarladığı için, bu çeşit kitaplara uygun bir dil edinmeğe uğraşmaktaydı.
Jules Verne 10 Ocak 1857’de evlendi. O sıralarda çok para sıkıntısı çekmekte olduğu için borsa acenteliği yapmağa başladı. Her sabah saat beşte kalkıp ona kadar yazı yazıyor, günün geri yanını da borsada geçiriyordu. Onun borsa acenteliğinden söz edenler: “İyi işlerden çok, iyi nükteler yaptığını” söylerler.
1863 yılı Jules Verne'in hayatında bir dönüm noktası oldu. Kitapçı Hetzel, “Balonla Beş Hafta Yolculuk” adlı ilk fennî seyahat romanının müsveddelerini okudu, pek beğendi. Hetzel 'in seziş hassası çok büyüktü. Okuyucuların artık romantik eserlerden, ağlamaklı şiirlerden, tarihî romanlardan usandığını, yeni yeni şeyler aradığını anlamıştı. Jules Verne'le hemen bir sözleşme yaparak onu kendi yayınevine bağladı. Bu sözleşme ile yazar, yirmi yıllık bir süre boyunca her yıl iki cilt fennî roman, ya da daha kısa bir süre içinde 40 cilt fennî roman yazmayı taahhüt ediyordu. Cilt başına da o zamanın parasıyla 10.000 altın frank yazı ücreti alacaktı.
“Balonla Beş Hafta Yolculuk” adlı roman hemen başarı kazandı, bütün Avrupa dillerine çevrildi. Jules Verne tam kırk yıl süren bir çalışma devresi boyunca muazzam bir külliyat yazdı ve eserleri, modern fennî romanın başlangıcı oldu. Bugün bile büyük küçük birçok kimseler bu romanları büyük bir zevkle okurlar. Çocukluğunda herkes bunlardan birkaç tanesini okumuştur ve başlıkları hâlâ hatırındadır. İşte birkaç tanesi : “Seksen Günde Devriâlem”, “Kaptan Hatteras'ın Maceraları”, “Arzın Merkezine Yolculuk”, “Aya Yolculuk”, “Kaptan Grant'ın Çocukları”, “Deniz Altında 20.000 Fersah”, “İki Sene Mektep Tatili”, “Michel Strogoff ”...
Kitapçı Hetzel, yazarla yaptığı ilk sözleşmeyi tam beş defa yeniledi; her seferinde de içine onun için daha parlak şartlar koydu.
Jules Verne'in en çok para getiren iki eseri , “Seksen Günde Devriâlem” le “ Michel Strogoff ” oldu. Yazar, edindiği kazançta Saint Michel adında yeni bir yat satın aldı, 1886 ya kadar bununla birçok geziler yaptı.
1872 de Jules Verne, karısının doğduğu şehir olan Amiens'e yerleşti.Yorulmak bilmeden çalışıyor, yeni yeni eserler veriyor, çok para kazanıyordu. Son nefesine kadar da çalışmağa devam etti. 1905’te her yanına inme indi. Tavandan sarkan bir ipe tutunarak yatağında bir yandan öbür yana dönebiliyordu. Artık seksenine yaklaştığı halde kafası hâlâ işlekti. O halinde bile çalışmaktan geri durmuyordu. Nihayet 24 Mart 1905 günü hayata gözlerini yumdu.

SEKSEN GÜNDE DEVRİÂLEM
Jules Verne'in dünya çapında başarı kazanan romanı, 1873’te yazdığı “Seksen Günde Devriâlem” oldu. Bu kitabı o devrin ünlü gazetesi “Le Temps” tefrika ediyordu. Bu yüzden gazetenin satışı birden yükseldi. Amerikan basınının muhabirleri romanın yeni safhalarını her gün gazetelerine telgrafla bildiriyorlardı.
Roman 2 Ekim 1872 günü Londra'da başlar. Başlıca kahramanı, Phileas Fogg adında, saat gibi muntazam bir İngiliz centilmenidir.
Phileas Fogg yanına bir Fransız uşak almıştır. Adı Jean Passepartoat olan bu uşak, çok açıkgöz bir delikanlıdır.
Phileas Fogg her akşam yemeğini, centilmenlerin devam ettikleri bir kulüpte yemektedir. O günün akşamı sohbet konusu şudur : “Dünyayı seksen günde dolaşmak mümkün müdür, değil midir?” Phileas Fogg: “Mümkündür,” der ve o zamanın parasıyla dört bin İngiliz lirasına arkadaşlarıyla bahse tutuşur. Sonra uşağını da yanına alıp o günün akşamı saat 8.45’te yola çıkar.
Fakat aksilik bu ya: Tam o sırada İngiltere Bankasından 55.000 İngiliz lirası gibi çok büyük bir para çalınmıştır. Polis Phileas Fogg'un böyle apartopar yola çıktığını görünce ondan şüphe eder. Fakat elinde delil olmadığından, onu hemen tevkif edemez, bir polis hafiyesini iki yolcunun peşine takar.
Efendi ile uşak vapura binip Süveyş, oradan da Bombay yolunu tutarlar. Polis hafiyesi de hep peşlerindedir. Fakat Londra'dan beklediği tevkif müzekkeresi bir türlü gelmediği için, Phileas Fogg'u tevkif edemez.
İki yolcu Bombay'dan Kalküta'ya gideceklerdir. Fakat demiryolunun bir kısmı bozuk olduğundan, bir fil kiralarlar. Ona binerek yollarına devam ederler. Ormanlık bir yerden geçtikleri sırada acayip bir kalabalıkla karşılaşırlar. Bu, bir cenaze törenidir. Bir mihrace ölmüştür, cenazesi yakılacaktır. Fakat gelenek gereğince genç karısı da onunla birlikte diri diri yanacaktır.
Efendi ile uşağın bu hali içleri götürmez. Genç kadını kurtarmağa karar verirler. Birçok heyecanlı maceralardan sonra da kurtarırlar. Kadının adı Auda'dır, Hong-Kong'da hısımları vardır. Phileas Fogg genç kadını Hong-Kong'a götürmeğe karar verir. Bu sefer üç kişi oldukları halde yola çıkarlar. Hong-Kong İngiliz sömürgesi olduğundan, polis hafiyesi Phileas Fogg'u orada tevkif etmek için hazırlıklara girişir, fakat yine muradına eremez.
Yolcular genç dulun hısımlarını ararlar ama bulamazlar, bunun üzerine üçü birden Hong-Kong'dan Yokohama'ya gitmek üzere yola çıkarlar. Yine birçok heyecanlı maceralardan sonra Yokohama'dan San Fransisco'ya giden gemiye yetişirler, sonunda Amerikan toprağına ayak basarlar.
Phileas Fogg'un işi artık epey kolaylaşmıştır: Amerika'yı Batı'dan Doğu'ya doğru aşıp Atlantik'i geçerek tekrar Londra'ya varınca, dünyayı seksen günde dolaşmış olacaktır. Polis hafiyesi tevkif müzekkeresini nihayet almıştır ama, Amerikan toprağında harekete geçmesine imkân yoktur.
Fakat aksilikler yine birbirini kovalar, yolcuların bindikleri trene kızılderililer saldırırlar, bir ara tren buzlu arazide yolda kalınca yolcular yelkenli bir kızakla yollarına devam ederler, fakat bütün bu çabalamalardan sonra, kendilerini İngiltere'ye götürecek olan vapuru kaçırırlar.
Bunun üzerine Phileas Fogg kendi hesabına bir vapur kiralayıp İngiltere'ye yaklaşmaktadır. Polis hafiyesi de ne yapar yapar, onların peşine takılmanın yolunu bulur. Fakat yolda vapurun kömürü biter. Bu yüzden teknenin direklerini, kapılarını ve başka tahta âksamını yakmak mecburiyeti ortaya çıkar. Nihayet üç yolcu yani Phileas Fogg, uşağı ve genç dul Liverpool'a varırlar. Bu- rası İngiliz toprağıdır ya, polis hafiyesi de elindeki tevkif müzekkeresine dayanarak Phileas Fogg'u tevkif eder.
80 günün dolmasına pek az kalmıştır. Phileas Fogg yalnız bahsi kaybetmekle kalmıyacak, bu ıığurda varını yoğunu da kaybedecektir. Bereket versin o sırada bir telgraf gelir: İngiltere Bankasından 55.000 İngiliz lirasını çalan hırsız nihayet yakalanmıştır. Onun için Phileas Fogg serbest bırakılır, fakat bu hengâmede Liverpool'dan Londra'ya gidecek olan ekspresi kaçırır. Bu sefer de özel bir tren kiralayıp yola çıkar, fakat nafile: Giriştiği bahse göre Phileas Fogg'un 21 Aralık günü saat sekizi kırk beş geçe kulüpte arkadaşlarıyla buluşması lâzımdı. O saatte bulunamaz, buna göre bahsi kaybetmiş demektir. Onun için kulübe gitmez, o günü evinde kara kara düşünmekle geçirir.
Aynı zamanda da, ölümden kurtardığı genç dula evlenme teklifinde bulunur. Genç kadın Phileas Fogg'un beş parasız kaldığını bilir ama bu teklifi kabul eder. Phileas Fogg da uşağını, nikâhı kıyacak papazla konuşsun diye kiliseye gönderir. Ertesi gün hesapça bir pazartesidir. İkisi de o gün evleneceklerdir.
İşte o zaman beklenmedik bir şey olur: Papazı görmeğe giden uşak, soluk soluğa geri gelir. Efendisine: “Maalesef evlenemeyeceksiniz, çünkü yarın pazartesi değil, pazar,” der.
Phileas Fogg ilkin şaşalar, fakat hesap yapınca durumu kavrar: Devriâlem yolculuğunu hep Doğu yönünde giderek yapmıştı ya. Böylelikle daima günee karşı gitmişti. Her meridyeni aştıkça da günler dört dakika kısalmış oluyordu. Dünyayı dolaşmak için 360 meridyen aştığına, bunların her birini aşarken de dört dakika kazanmış olduğuna göre, toplam olarak 24 saat kazanmış bulunmaktaydı!
Efendi ile uşak bunun farkına vardıkları zaman, seksen günün dolmasına topu topu on dakika kalmış olduğunu görürler. Phileas Fogg hemen bir arabaya atlar, rüzgâr hızıyla kulübe yetişir. O sırada, bahse tutuştuğu arkadaşları saatlerine bakmaktadırlar. Beri yandan, dört bin İngiliz lirası kazanacaklarını düşünerek, hepsi hayatından pek memnundur. Fakat tam saat sekizi kırk beş geçe kapı açılır, içeriye Phileas Fogg girer. Böylece bahsi kazanıp dört bin İngiliz lirasını alır, genç ve güzel dul Auda ile evlenerek mutlu bir hayat sürer.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Dindar Diker

Çeviri & Balonlama
11 Nis 2009
2,448
8,403
İzmir
Çok bilgilendirici bir yazı. Benim gibi Jules Verne hayranlarının mutlaka hoşuna gidecektir. Çok teşekkürler, sayın zaman gezgini.
 

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
325
14,124
Jules Verne testi!

Zamanınının ötesinde bir vizyona sahip, hatta bilimsel gelişmelere ön ayak olduğu düşünülen bir yazardır Jules Verne. Üstelik serüven, hayal gücü ve bilim kurgu denince akla gelen en iyi kitaplardan birkaçının da yazarıdır. Bakalım ne kadar tanıyorsunuz?

1) Henüz çocuk yaştayken evden kaçtı ve?
a) Tayfa olma hayaliyle bir gemiye bindi.
b) İki gün sonra bulunarak evdeki bir odaya zincirlendi.
c) Rahip olmak üzere bir manastıra girdi.
d) Gezici bir tiyatro kumpanyasına katıldı.

2) Hangisi bir Jules Verne yapıtı değildir?
a) Esrarengiz Ada
b) On Beş Yaşında Bir Kaptan
c) Karpatlardaki Şato
d) On Küçük Zenci

3) Kaybolan babaları Kaptan Grant’ı arayan çocukların isimleri neydi?
a) Laurel ve Hardy
b) Joilet ve Elwood
c) Mary ve Robert
d) Jano ve Yanik

4) Gemilerinin batması sonucu, Kaptan Nemo’nun denizaltısına sığınmak zorunda kalan birkaç kişinin hikâyesinin anlatıldığı romanı hangisidir?
a) Yüzen Şehir
b) Deniz Altında Yirmi Bin Fersah
c) Esrarlı Ada
d) 80 Günde Devr-i Alem

5) Yazarın basılan ilk kitabı hangisidir?
a) Balonla Beş Hafta
b) Dünya’dan Ay’a
c) Karpatlar Şatosu
d) Dünyanın Ucundaki Fener

6) Jules Verne’in eserlerini günümüzde sistemli şekilde yeniden basan yayınevimiz hangisidir?
a) Artemis Yayınları
b) İthaki Yayınları
c) Altın Kitaplar
d) Pegasus Yayınları

7) “Kaptan Grant’ın Çocukları” adlı Jules Verne eseri sinemaya da uyarlanmıştır. Kitabın en ilgi çekici kahramanlarından olan sevimli ve dalgın bilgin Paganel’i canlandıran aktör hangisidir?
a) Gerard Depardieu
b) Jean Paul Belmondo
c) Maurice Chevalier
d) Antonin Artaud

8 ) Görünmezliğin formülünü bulan bir kimyacının bu hünerini kullanarak, evlilik teklifini kabul etmeyen Myra Roderich adlı genç kızı görünmez yaptığı Jules Verne eseri hangisidir?
a) Dünyanın Hakimi
b) Wilhelm Storitz’in Sırrı
c) Zacharius Usta ve Olağanüstü Öyküler
d) Kip Kardeşler

9) Yaptığı tam metinli 100 cilt Jules Verne çevirisi ile bilinen, 1908-1979 yılları arasında yaşamış çevirmenimiz hangisidir?
a) Bertan Onaran
b) Ahmet Çetin Ertürk
c) Nevzat Kızılcan
d) Ferid Namık Hansoy

10) Jules Verne öldükten çok kısa bir süre sonra basılan ve başrolünü Kirk Douglas’ın oynadığı bir filmle sinemaya uyarlanan romanı hangisidir?
a) Esrarlı Ada
b) Albatros
c) Dünyanın Ucundaki Fener
d) Sakın Pes Etme

Tüm soruları çözdükten sonra aşağıdaki cevap anahtarına bakarak kaç tane doğrunuz olduğunu öğrenebilirsiniz?


Tüm soruları cevapladığınıza eminsiniz, değil mi?


1a, 2d, 3c, 4b, 5a, 6b, 7c, 8b, 9d, 10c
 

altintepehakan

Yeni Üye
23 Ara 2009
88
31
Akademik nitelikteki bu Verne incelemesi karşısında gerçekten tebrik ve saygılarımı iletiyorum. Bu sayfayı inceleyen, özümseyen bir lise, üniversite öğrencisi ya da edebiyatsever küçük çapta bir Verne uzmanı olabilir. Verne bir hayat biçimi. Umarım ki emekleriniz boşa gitmesin bu bilgilerden gençler her yaştan Verne meraklıları yararlansın. Binlerce teşekkür.
 
Üst