bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,307
49,877
NeverLand
KARA MURAT


Rahmi Muratoğlu takma adını kullanan gazeteci ve yazar Rahmi Turan ile çizgiroman ressam Abdullah Turhan tarafından yaratılan tarihi bir kahraman olarak Kara Murat, ilk kez 1971 yılında Günaydın Gazetesi sayfalarından okuyucuyla buluşmuştur. Ayrıca 3 Ocak 1974 tarihinden itibaren Haldun Simavi'nin sahibi olduğu yayın kuruluşu tarafından haftalık olarak yayınlanmaya başlayan Kara Murat çizgiroman serisi ise, yayın tarihimizin en uzun soluklu haftalık çizgiroman dergilerinden biri olmuştur. 946 hafta boyunca devam eden bir koleksiyona sahiptir. Bir akıncı beyi olan ve Fatih'in Fedaisi Kara Murat olarak da anılan kahraman, Osmanlı İmparatoru Fatih Sultan Mehmet döneminde geçen maceralarında iyilerin yanında kötülerin karşısında yer almıştır.

izgiromanAnsiklopedisi325.jpg


29 Ekim 1973 tarihinde Günaydın Gazetesinde yayınlanan Fatih'in Fedaisi Kara Murat bantı.

Kara Murat'ın uzun öyküsü 1462 yılında Eflak Voyvodası'nın Türklere yönelik uyguladığı işkenceyle öldürme politikasıyla başlar. Eflak'a giden Hamza Paşa komutasındaki akıncıların tuzağa düşürülüp esir olmalarıyla gelişir. Esirlerin çoğunun başını kestiren Voyvoda, binbir işkenceyle hepsini öldürtür, sağlam kalan akıncı Selim ve kardeşi Murat'ı ise korkunç bir son beklemektedir. Ağabeyinin şişe geçirilmesini tüyleri ürpererek izleyen Murat, onun ateş üzerinde yanmaması için çevirme görevine mecbur bırakılır. O andan sonra gözlerinin önünde yanan ağabeyinin ve diğer Türklerin intikamının peşine düşecek olan Murat, beş yıl sonra kara yağız, ince bıyıklı, uzun boylu, kılıç kullanmada becerikli, savaş stratejilerine kafası çalışan yiğit bir akıncı olup çıkmıştır. Bu arada Voyvoda Vilad'ın ailesini ölümle tehdit ederek el koyduğu ve kendisine sevgili yaptığı genç ve güzel Angela ile Kara Murat arasında abisinin öldürüldüğü gün başlayan bir aşk da kıvılcımlanmıştir... İkinci macerada Kara Murat, söz verdiği gibi Fatih Sultan Mehmet'e Vilad'ın kesik kafasını sunacaktır...

Kara Murat serisinde sıkça Osmanlı İmparatoru Fatih Sultan Mehmet ve o dönemde vezirliğinde ve yanında bulunan Mahmut Paşa gibi pek çok gerçek kişi de boy göstermiştir. Fatih'in kendisi bile, yanında kalsa çoktan paşa yapmaya gönüllü olduğu Kara Murat'ı bir yere sabitleyememiştir. Kahramanın aklı fikri yeni yerler ve yeni görevlerdedir. Bıçakla çıkarılan gözler, işkence sahneleri, kesilen kollar, kafaların gırla gittiği maceralar bir dönemin atmosfer ve yaşamını gerçekçi yönleriyle ortaya koymaktadır. Yeri geldiğinde bu vahşet manzaralarından ve acımasızlığın hüküm sürdüğü hayattan bıkan Kara Murat, tam herşeyi ardında bırakma kararı verdiğinde yengesinin ve bebeğinin zalimce öldürülüşüne tanık olmuş, hem isyankar hem de sonradan ayrılmaz arkadaşı olacak Durakoğlu adlı yiğit kurtarmasa ölecek raddeye gelmiştir...

Kara Murat'ın yiğitliği Fatih'i bile çok etkilemiştir, padişahın verdiği bir hükme katılmayarak, hatta hata yaptığını düşündüğünü söyleyip onun hizmetinden ayrıldığını huzurunda açıklayacak kadar cesurdur. Tabii bu arada Fatih'in ve orada hazır bulunanların aldığı tavır, serideki karakterizasyonun ne ölçüde başarılı uygulandığının bir kanıtıdır. 1980 yılından sonraki Kara Murat maceralarında Turhan'ın çizgi stili desen ve arka fona daha fazla ağırlık veren bir kıvama kavuşmuş, daha rahat atılan firça darbeleriyle çizdiği figürlerde aksiyon temposunu artırmıştır.

izgiromanAnsiklopedisi326.jpg


19 Nisan 1978 tarihli Kara Murat dergisinin 221. sayısının kapağı.

Maceraları boyunca Voyvoda Vilad, sağ kolunun dirsekten aşağısına tırtıklı bir bıçak takılı olan iri yarı zenci Şandi, Vilad'ın oğlu Leonard, Stefanos, zalim Kont Labatan, Prenses Leonore gibi düşman ve hasımlarla mücedele vermiştir. Ayrıca daha ilk mecerasında canını kurtardığı için ona at seyisi olarak hizmet verme isteğindeki eski bir bey olan Mihail, önce azılı düşmanıyken sonradan dostu olan cellat Popescu, şişman Mavro, bir macerasında ortaya çıkan küçük kardeşi Mustafa ve karısı Gülser, Durakoğlu, Astor, Ulaş Bey, ona çılgıncasına aşık olan dişi korsan Maria gibi, yanından ayrılmaz can yoldaşları da serüvenleri boyunca Kara Murat'a eşlik etmiştir. Kara Murat maceralarında Midilli, Eflak, Bizans, Trabzon, Zigetvar, Venedik, İşkodra, Çin, Hindistan, Afrika'da bulunmuştur.

Kara Murat, 1974'den itibaren dergi formatında yayına başladıktan sonra yaratıcısı Turhan'ın dışında Yücel Koksal gibi üretken ressamlar bu haftalık yayına kapak çizmiştir. Haftalık yayının hakları 1988 yılından itibaren Veb Ofset İleri Matbaacılık A.Ş.'den satın alan Bilka Yayınevi sahibi Samet Koçyiğit'in eline geçmiş, tekrarlanan maceralardan sonra 11 Mart 1992 tarihli 946. sayısında serinin basımını noktalamıştır. Kasım 1991'den itibaren son yayınlanan sayıları ayrıca ciltienerek piyasaya yeniden sürülmüş ve Şubat 1992'den sonra Tarkan dergisiyle birleştirmiş, aynı yılın Haziran ayındaki 15. sayısıyla birlikte okurlarına tamamen veda etmiştir. Ayrıca 554. sayıdan sonraki kapaklarda kahramanın yaratıcılarından biri olan yazar Rahmi Turan'ın takma adı yerine kendi adı yazılmaya başlamıştır.
 

DELİ BALTA

Yeni Üye
5 Eyl 2010
91
109
Kara murat bekir büyükarkın ve m.turhan tan'ın romanlarında tarihi bir kişilik olarak aktarılmıştır.
M.turhan tan'ın romanında(akından akına olması lazım)fatih sultan mehmet zamanında kazıklı voyvoda ya elçi olarak giden akıncı selimin kardeşidir kara murat.abisinin ölümüne sebep olan murat intikam almaya yemin eder.akıncı ocağına girer.abisi alkollü olduğu için yakalanan murat alkol almaz ama kadınlara karşı boş değildir.yinede evlenmek için türk ve müslüman birini seçer.okuma yazması yoktur.-bu romanı okurken aşırı ırkçı olduğunu düşünmüştüm-bir süre sonra murat kazıklı voyvodadan intikamını alır.

Bekir büyük arkın'ın -sanırım son akın isimli romanında-kahramanın adı kara murattır.babasını bilmeyen murat annesine akaret eden kahyayı öldürüp annesi hatçeyi ve sevdiği ayşegül'ü bırakıp çiftlikten kaçar.yolda kıncılara rastlar.başından geçenleri dinleyen akıncı beyi koca memil muratı yanına alır.
Koca memil aslında muratın hiç bilmediği babasıdır.yıllaer önce son akınına çıkan memil esir düşmüş.esaretten kurtulunca tüm aramalarına rağmen eşi ve çocuğunu bulamamıştır.son akın 1620 li yılları eksenalan bir romandır.bu tarih akıncı ocağının yok olma tarihidir aynı zamanda.etkileyici bir romandır tavsiye ederim.
 
Üst