Gecenin Kralları (The Kings of the Night) (Çeviri Balonlama)

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,043
20,204
Kamlançu



Epey uzun bir süre önce sevgili Hüseyin Aksakal'ın önerisiyle giriştiğimiz bu çeviri balonlama projesi "aman bunu da yapalım, aman şuna da el atalım, şunu yapmazsam gözüm açık gider" diye açgözlülük yaptığım için bayağı gecikti. Bundan sonra elimdeki birkaç sayılık balonlama işini bitirip sadece Conan balonlamaya geçiş yapacağım. Klasik macera ciltlerini tamamladıktan sonra nasip olursa diğer çeviri balonlama işlerine yelken açacağım :)

Maceramıza gelecek olursak: Robert E. Howard'ın barbar evreninde önemli bir yeri olan Pictlerin Roma İmparatorluğunun düzenli ordularına karşı Bran Mak Morn, Kull ve diğer barbar kralların liderliğinde çarpışmaları anlatılıyor. Farklı zamanlarda yaşamış bu karakterler bakalım nasıl aynı dönemde macera yaşamışlar, nasıl sonuçlanmış...

Hüseyin Aksakal'ın çevirisini yaptığı macera SSOC #42, #43. sayılarda yayınlanmış. Türkçe çevirisi yoktu. Artık var.

Link:

Keyifli okumalar...​
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,727
Kdz. Ereğli
REH'in Kull'u anlattığı son öyküdür bu. Yazarın muhayyilesi Atlantisli kraldan uzaklaşıp, Pax Romana'nın yerlerinden etmeye çalıştığı Pictlerin yeni kralına ısınmaktadır. Yine de Kull öyle baskın bir karakterdir ki, öyküyü tam olarak bir Bran Mak Morn öyküsü olarak tanımlamak mümkün değil.

Bu çizgi öyküyü Shoryuken mi çevirmek istedi, yoksa ben mi çevirelim dedim hatırlamıyorum. Epey oldu bunu çevireli. Yazılı öyküye gelince, Kull öykülerini çevirdiğim dönemde, Atlantisli kralın öykülerini aksettirecek doğru üslubu aramaktaydım. Hani acemilik demeyeyim ama tam istediğim etkiyi bulamadığım bir dönemde tamamlamıştım.

İki kralın karşılaşması şöyledir:



Bran, Cormac ve Gonar uzun, çalımlı adımlarla yaklaşan yabancıya doğru giderken ordu sessizliğe gömüldü. Ona yaklaştıkça dev yanılsaması kaybolsa da, muazzam yapılı biri olduğunu gördüler. Cormac onun bir Norveçli olduğunu zannetti önce. Oysa ikinci bir bakış daha önce hiçbir yerde böyle birini görmemiş olduğunu ortaya koydu. Vikingler kadar iri yapılı bir adamdı, hem iri, hem kıvraktı—kaplan gibi. Fakat yüzü onlarınki gibi değildi ve düz kesilmiş aslan yelesi Bran’ınki kadar karaydı. Kalın kaşların altında çelik kadar gri, buz kadar soğuk gözler ışıldıyordu. Güçlü ve sırrına erilmez bronzlaşmış yüzü sinekkaydı traşlıydı ve geniş alnı yüksek bir zekâyı ortaya koyuyordu; tıpkı sağlam çenesi ve ince dudaklarının irade gücü ve cesareti gösterdiği gibi... Fakat hepsinden fazlası onun doğal bir kral, âdemoğullarının hükümdarı olduğunu belli eden tutumunda, bilinçsiz aslan heybetindeydi.
Ayaklarında tuhaf yapılı sandaletler vardı ve neredeyse dizlerine kadar gelen tuhaf şekilde örülmüş zırhtan esnek bir kaput giyiyordu. Kocaman altın tokasıyla enli bir kemer, iri bir deri kındaki uzun, düz kılıcı taşıyarak belini dolanıyordu. Saçı başının etrafındaki kalın, altın bir şeritle toplanmıştı.
Böyleydi sessiz grubun önünde duran adam. Hafifçe şaşkın, hafifçe eğleniyor gibi gözüküyordu. Gözlerinden tanıma gelip geçti. Cormac’ın güç bela anlayabildiği tuhaf, arkaik bir Pict dilinde konuştu. Sesi derin ve uğultuluydu.
“Vay, Brule, Gonar rüyamda seni göreceğimi söylemediydi bana.”
Cormac hayatında ilk kez için Pict kralının dengesini tümüyle kaybettiğini görüyordu. Hayretten ağzı açıktı, nutku tutulmuştu. Yabancı devam etti:
“Sana verdiğim mücevheri de kafandaki bir taçta taşıyorsun. Dün gece onu parmağındaki bir yüzükte taşıyordun oysa.”
“Dün gece mi?” diye yutkundu Bran.
“Dün gece ya da, yüz bin yıl önce—hepsi bir!” diye mırıldandı Gonar aşikâr bir neşeyle.
“Ben Brule değilim,” dedi Bran. “Sen deli misin ki, yüz bin yıl önce ölmüş bir adamdan söz ediyorsun böyle? O soyumun ilkiydi.”
Yabancı beklenmedik şekilde güldü. “Tamam, artık rüya görmekte olduğumu biliyorum! Yarın uyandığımda Brule’ye anlatacağım bir öykü olacak bu! Ki geleceğe gittim ve henüz evlenmemiş olsa da Mızrak Katili’nin soyundan olduğunu iddia eden adamlar gördüm. Hayır, sen Brule değilsin, onun gözleri ve tutumuna sahip olsan da bunu şimdi anlıyorum. O daha uzundur; omuzları da daha enlidir. Yine de onun mücevherine sahipsin—şey, neyse—bir rüyada her şey olabilir, bu yüzden seninle tartışmayayım. Bir an için, uykumda bir nevi başka diyara geçmiş olduğumu ve sahiden de tuhaf bir ülkede uyandığımı zannettim, çünkü bu gördüğüm en berrak rüya. Kimsin sen?”
“Ben Kaledonya Pictlerinin kralı Bran Mak Morn’um. Bu ihtiyar da Gonar soyundan bir büyücü olan Gonar. Bu savaşçı da İrlanda adası prenslerinden Cormac na Connacht’tır. Sen kimsin?”
Yabancı aslana benzeyen başını yavaşça salladı. “Bu sözcükler bana garip geliyor, Gonar dışında—o da çok yaşlı olsa da bu adam Gonar değil. Hangi ülke burası?”
“Kaledonya veya Alba, Gael’lerin dediği gibi”
“Peki, şurda apışıp kalmış halde bizi seyreden bodur maymuna benzer savaşçılar kimdir?”
“Onlar benim yönettiğim Pictler.”
“Halk, rüyalarda ne garip şekilde çarpılıyor!” diye mırıldandı yabancı. “Ya şu savaş arabalarının etrafındaki dağınık saçlı adamlar kim?
“Onlar Britonlar—Duvar’ın güneyinden Cymry’ler”
“Hangi Duvar?”
“Britanya’daki fundalık halkından korunmak için Roma tarafından inşa edilen Duvar.”
“Britanya?” sesi acayipti. “O ülkeyi hiç duymadım—Roma da ne?”
“Ne!” Bran bağırdı, “Arza hükmeden imparatorluk Roma’yı hiç mi işitmedin?”
“Hiçbir imparatorluk arza hükmetmez,” diye cevapladı diğeri mağrurca. “Yeryüzünün en güçlü krallığı benim hükmettiğimdir.”
“Ya sen kimsin?”
“Valusia Kralı Atlantisli Kull!”
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,039
75,338
hiçbiryerde :)
11516-cizdiy (CD)ix.jpg


11517-cizdiy (CD)ix.jpg


Yine düşsel bir macera,
düşsel kahramanlarla
düşsel bir savaş!
Hep bir bedel ödemek
zorunda insanlar, öyle
görünüyor, zorunda
olmadıkları halde...
Teşekkürler, teşekkürler
Master Shoryuken, Prospero
ve Hüseyin Aksakal dostlar,
harikasınız...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,727
Kdz. Ereğli
Bu öykü, çizgi roman okurunun çocukluğundaki kahramanlar dışındakilere karşı ne denli önyargılı olduğunun göstergesi herhalde... Hepsi tanıdık karakterler peşinde koşuyor, daha önce bilmediği kahramanlara karşı belli bir direniş sergiliyor muhtemelen. Kull ve Bran Mak Morn'u, Atlantis ve Roma'yı aynı öyküde birleştiren bu öykünün ilgi görmeyişini başka türlü açıklamak mümkün değil.
 

savok

Admin
30 Eki 2009
19,988
83,571
Kasımpaşa
Bu öykü, çizgi roman okurunun çocukluğundaki kahramanlar dışındakilere karşı ne denli önyargılı olduğunun göstergesi herhalde... Hepsi tanıdık karakterler peşinde koşuyor, daha önce bilmediği kahramanlara karşı belli bir direniş sergiliyor muhtemelen. Kull ve Bran Mak Morn'u, Atlantis ve Roma'yı aynı öyküde birleştiren bu öykünün ilgi görmeyişini başka türlü açıklamak mümkün değil.

Sevgili dostum bazen bu tür ilgisizlik gibi gözüken durumlar oluyor...
Yoksa böyle bir güzel çalışmayı atlamak mümkün değil...
Ancak bazen böyle hatırlatmalar yapmak da konun canlanmasını sağlıyor ki benim gibi bu konuyu atlayanlar da haberdar olsun.
Sizlere kocaman teşekkürler.
İnmesini bekliyorum nedense bir yavaşlık var bugün.
Keyifle okuyacağım.
Saygılar.
 
12 Şub 2010
15,006
543,642
Tahminen iki aya yakındır Diyarda çok paylaşım kaçırdım. Çok paylaşımı okuyup teşekkür etmek şöyle dursun, beğenide dahi bulunamadım.

Gecenin Kralları da hiç göremediğim paylaşımlardan.

İndirip okuduktan sonra yazayım dedim.

Ben hep çizgi romanı, çizgi olmayan romana yeğ tutarım. Ama sayın Hüseyin Aksakal'ın çevirisi ile yine onun çevirisi olan çizgi roman öyküsü arasında dağlar kadar fark olduğunu görüyorum.
Çizgi roman senaryosuna dönüşünce öykü kısalmış, tasvirler özelliklerinden çok şey kaybetmiş çizgi roman senaryosunda.

Çizgi roman olarak da yine çok güzel ama asıl öyküyü okurken bambaşka duygular kaplıyor insanın içini. Sevgili Hüseyin Aksakal, henüz üslubunu bulamadığı dönemde çevirdiğini yazmış ama burada paylaştığı metin bence olağanüstü olmuş.
Madem kendisi de bu konuda gelişme kaydettiğini söylüyor, bence bu konuda devam etmesi R.E.Howard öykülerinin Türkçeleştirilmesinde edebiyatımız için büyük kazanç olacak. Yürekten kutluyorum dostumu.

Prospero ve Shoryuken dostlar zaten marka isimlerimiz. Her ikisi de yüreğimizde özel bir yere sahipler.

Böyle müthiş bir üçlünün ortak emeğiyle çizgi roman okuyabilmemiz hep dile getiregeldiğimiz gibi büyük bir şans. Çizgi Diyarı'nda benzerleri gibi kalite katıyorlar. Türkçe çizgi romana katkı yönünden de çok değerliler.

Emek vermiş olan her üç dosta da şükranlarımı sunuyorum.

Ama Savaş dostumun da belirttiği gibi 47. sayfadan başlayan öykünün başını ve sonunu da aynı lezzetle okumak istiyoruz:)
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,727
Kdz. Ereğli
Beğenmemem mümkün değil demiştim öyle de oldu.
Fakat merak ettim sayfa sayısı 40'lı sayılardan başlıyor, öncesi de vardı da ben atladım mı yine?..
Bu arada master shoryuken'e de teşekkür ederim.

Değerli Savok,
Muhterem Profesör de aynı sorunun cevabını arıyor. Çizgi romanı Shoryuken buldu, sayı numara işlerini o daha iyi bilir. Ama bunun açıklaması, buradaki öykünün başka bir kahramana ait bir dergide, muhtemelen Conan'a ek olarak verilmiş olmasıdır. Yani ilk kırkdört sayfada başka bir karakter vardır. Bu öykü tam olarak bu noktadan başlıyor. Bu noktada bitiyor. Orijinal öyküye elden geldiğince sadık kalınmış. Yani öykünün orijinali de tam olarak buradaki kadar.
 

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,043
20,204
Kamlançu
Övgü dolu yorumları için bütün dostlara teşekkürler.
Kull ve Bran Mak Morn'un ortak macerası olan bu sayı farklı evrenlerdeki iki karakteri bir araya getirmesi bakımından önemli. Dark Horse'un Robert E. Howard hikayelerini çizgi roman olarak bir araya getirdiği ve şu ana kadar 10 sayısı yayınlanan bir dergiden aldık macerayı. Öncesinde başka çizgi romanlar vardı. Dolayısıyla sayfa numaralarını değiştirmeyi unutmuşum :) Bu dergiden birkaç hikaye daha balonlayacağız diye müjdeyi de vereyim. Keyifli okumalar dileyerek mesajı bitireyim, yoksa böyle devam edip gidecek gibi :)
Hüseyin Aksakal'a ve Prospero üstada çeviri ve balonlamaya katkıları için teşekkür ederim. Bunu unutmadım bu sefer. ;)
 

ekenciz

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
13 Eyl 2009
2,988
13,484
Ben bunu daha önce neden görmemişim. Yazık bana. Elinize sağlık dostlar.
 

zeytinrengi

Aktif Üye
11 Nis 2009
458
941
Daha önce görmediğim,duymadığım bir kahraman.Konusuda,çizimleride çok güzel.Teşekkürler Shoryuken.Ellerine,emeklerine sağlık,
 
Üst