Çizgi Roman Altın Çağına Geri mi Döndü ?

[sulkesen]

2010 un sonlarında ardarda çıkan çizgi romanlar bize acaba çizgi roman altın çağına gerimi döndü ? sorusunu sorduruyordu ki 2011 in başlarıyla birlikte malesef değilmiş dedik kendi kendimize. Çizgiroman severler haklı olarak birçok çizgi romanı özellikle bonelli ağırlıklı .. ülkemizde görmek istiyorlar fakat nedense her gayret yarım kalıyor burada özellikle hatalarımızı irdelemek istiyorum
yayıevlerinin yanlış tercihleri, çizgiroman severlerin tam bilinçli olmaması bunu biraz açmak istiyorum yeni çıkan yayınları tam sahiplenmiyoruz biraz tutucuyuz. aylık kitapları aylık özenli takip etmiyoruz yayın evi kitabı çıkarır çıkarmaz almamız yayınevin varolması için önemli, yeni kitabın ikinci elinin satılması vb..daha birçok şey söylenebilir iyi günler

 

[Alchollica]

Çizgi Roman; her şeyden önce bir sanat dalı. Onun için sorunu tek olarak, çizgi romanda aramak yanlış olur.

Müzik; neden hep kalitesiz işlere değer verilir? İdil Biret, Fazıl Say gibi isimler bu ülkede istenmiyor yahu!
Edebiyat; Okuyucu kitlesi zaten çok az. Okuyanların büyük bir bölümü de piyasa kitapları okuyor.
Spor; Futbol dışında(çoğu zaman futbolda da) çok az başarıya sahibiz.
Resim; Dünya çapında kaç ressama sahibiz, kaçının ismini biliyoruz, kaçına sahip çıkıyoruz?
Bu liste uzayıp gider, bu da sorunun çizgi roman, müzik yayın evleri, plak şirketleri vesaire, gibi unsurlarda değil, başka bir takım sorunların var olduğu gerçeğine götürür bizi.

Hal böyle olunca sorun yayın evinde ya da çizgi roman severlerde düşüncesi çok doğru bir düşünce değil bence(elbette ki yayın evlerinin ve okuyucularında hataları var ama hatanın büyük kısmı bu iki kesime ait değil.)

Bu konu hakkında uzunca bir süredir düşünüyorum, bu konu hakkında bir yazım var. Siteye eklemeyi düşünüyorum.

 

[The_DarknesS]

Sevgili Alchollica,
Konu hakkında yazınızı merak ettim.
Eklerseniz seviniriz.

Meseleye gelince;
Eskisi kadar olmasa da yeni çizgi romanlar çıkmakta. Lakin altın çağına ( ki ülkemizdeki altın çağı Amerika ve Avrupa için taş devri kalıyor.) halen erişemedik. Ben çocukluğumda bayiye gittiğimde harçlığımla ne alayım diye düşünüp dururdum. Şimdi düşünlülecek kadar çizgi roman yok. Sürekli yayın kaç tane var?

Çizgi roman sanattır. Çizgi roman öğreticidir. Çizgi roman hayal kurmaktır. Çizgi roman okumaktır...

Ama çizgi roman bugün hak ettiği yerin yakınında bile değildir.

 

[Alchollica]

Sevgili Alchollica,
Konu hakkında yazınızı merak ettim.
Eklerseniz seviniriz.

Meseleye gelince;
Eskisi kadar olmasa da yeni çizgi romanlar çıkmakta. Lakin altın çağına ( ki ülkemizdeki altın çağı Amerika ve Avrupa için taş devri kalıyor.) halen erişemedik. Ben çocukluğumda bayiye gittiğimde harçlığımla ne alayım diye düşünüp dururdum. Şimdi düşünlülecek kadar çizgi roman yok. Sürekli yayın kaç tane var?

Çizgi roman sanattır. Çizgi roman öğreticidir. Çizgi roman hayal kurmaktır. Çizgi roman okumaktır...

Ama çizgi roman bugün hak ettiği yerin yakınında bile değildir.

İlgin için teşekkür ederim Darkness siteye bu gece ekleyeceğim. Onun dışında eklemek istediğim şu da var ki; çizgi roman ülkemizde altın çağını yaşadı fakat bu pek hayırlı oldu diyemeyiz. Genel olarak serseri işi olarak bellenmişti o dönemde çizgi roman, bir de Teksas ve Tommiks'in başarısının ardından ülkemize gelen çizgi romanlar hep Vahşi Batı tarzına yönelik eserlerdi.

Çok iyi bir dönem olduğu söylenemez, zira ülkemiz adeta Western çöplüğüne dönmüştü. O dönemi özlemle anmamın tek nedeni, hiç değilse "çizgi roman" denilen şeyi var etmesiydi...

Bir bayiinin olmazsa olmazıydı çizgi romanlar, çok çeşit olmasa da, yine de kafamıza uygun bir şey bulabiliyorduk. O günlere dönmemiz çok zor. Zira televizyon, internet, mobil hayat gibi teknolojik aletler gençlerimizi ve çocuklarımızı esir almış durumda...

Çok özür dileyerek söylüyorum, adam internet başından kalkıp, eşiyle birlikte olamıyor yahu...

 

[abartman]

Türkiye'de çizgiroman yayınevlerinin temel sorunu, bence dağıtımdır. Ankara'nın göbeğinde bile ayın 15inde çıkması gereken çizgiromanı ya bulamıyoruz, ya az sayıda getirildiği için satılmış, kalmamış oluyor. Bu sadece bayilerde değil, büyük kitapevlerinde de böyle. Bayilere çoğu zaman hiç getirilmiyor çizgiromanlar. Merkezdekilere tek tük gelse de semtlerdeki bayilere iletilmiyor. Bir sayısını aldığınız çizgiromanı gelecek ay aynı bayide bulamıyorsunuz. İnsan takip edemeyeceğini bildiği çizgiromanı ya almamayı seçiyor ya da internet kitapevlerinden topluca almak yoluna gidiyor. Öyle olunca da yayınevinin kasasına para geç giriyor. Geç girdiği için de yayınevi yayını sonlandırmaya karar vermiş oluyor çoğu zaman. Sonuçta bu yayınevleri büyük şirketlerin himayesinde değil, küçük küçük oluşumlar.

Dağıtım meselesi çözülsün, bakın altın çağ nasıl geliyor çizgiromana.

 

[büyük beyaz]

dağıtım ağı çok başarısız bu doğru..yıllar içinde görülen bir başka durum yayınlar yarıda kesiliyor.ilk cilt raflarda yerini aldığında (eski yayınlar için söylüyorum)bu eser 80 ciltten oluşuyor her ay 2 cilt yayınlanacak sözünü görmek istiyorum.internet üzerinden satışlar halen kartlara güvence sağlamadığı için bir çok kimse bu yönteme sıcak bakmıyor.ben çeşmede yaşıyorum hiç bir gazete bayiinde veya büyük mağazalarda çizgi roman görmedim..olsa görürdüm,alırdım.temel sorun dağıtım ağı diye düşünüyorum.

 

[filmografi]

ben kendi tarafımdan konuya şu şekilde yaklaşıyorum... fiyatlar pahalı yada her ay bir kaç tane almam gerektiği için böyle oluyor.. bu nedenle bu güne kadar sorun yaşamadığım internet üzerinden param olunca toplu alma yöntemi ile bu sorunu çözüyorum. ama tabii bu toplu alımların süreleri 4-5 ayda bir gibi zamanlarda oluyor ve bu da satışlar için pek bir etki olmuyordur... bence fiyatlar ( tabii satış rakamlarını düşününce yayın evlerininde bu konuda haksız olduğunu söylemiyorum) bu konuda çok büyük etken... dağıtım başlı başına bu ülkede bir sorun zaten ne gazete ne dergi ne de kitap dağıtımları hiç bir zaman düzgün, zamanında ve yeterli sayıda olmuş değil...

 

[Shevarash]

2010 un sonlarında ardarda çıkan çizgi romanlar bize acaba çizgi roman altın çağına gerimi döndü ? sorusunu sorduruyordu ki 2011 in başlarıyla birlikte malesef değilmiş dedik kendi kendimize. Çizgiroman severler haklı olarak birçok çizgi romanı özellikle bonelli ağırlıklı .. ülkemizde görmek istiyorlar fakat nedense her gayret yarım kalıyor burada özellikle hatalarımızı irdelemek istiyorum
yayıevlerinin yanlış tercihleri, çizgiroman severlerin tam bilinçli olmaması bunu biraz açmak istiyorum yeni çıkan yayınları tam sahiplenmiyoruz biraz tutucuyuz. aylık kitapları aylık özenli takip etmiyoruz yayın evi kitabı çıkarır çıkarmaz almamız yayınevin varolması için önemli, yeni kitabın ikinci elinin satılması vb..daha birçok şey söylenebilir iyi günler

Altın Çağ, comicler için olan bir terimdi. Üstüne bonelli görmüyoruz deyince olmamış sanki?

O kısmı geçersek Tr`de zaten sizlerin de dediği gibi bütün sanat dalları geride kalmış, çizgi roman da bunun yanında geri kalmış çok mu? Çok severim o ayrı konu ama neredeyse Zagor yayınlamamış yayınevi kalmadı. Biraz aşın, yeni birşeyler yayınlayın yahu! Ama hepsi bir kenara satış olmuyor, yayın evleri el değiştiriyor, politika değiştiriyor vs...

Ama hepsine rağmen, soruya tam karşılığını verirsek :

Amerikan comiclerde golden age başladı mı? Tam olarak değil.

Türkiye`de yeni bir parlak dönem yaşanıyor mu? Buna cevabım evet olacak. Bir sürü soruna rağmen artık çok daha fazla ve farklı türde çizgi roman yayınlanıyor. İstediğimiz seviyeye gelmemiş olsa da 3-5-10 yada 20 yıl öncesine göre durumun çok daha iyi olduğu da bir gerçek.

 

[devrimk]

Bu Altın çağ benzetmesini önceden de duydum.
İşin doğrusu çr üreticisi yetiştirmeden böyle bir tabir kullanmak yanlış. Ne zaman ki türkiye de 8-10 civarı düzenli Türk yazar-çizerlerin yarattığı çr kahramanları (ya da serileri) çıkar altın-gümüş vs. çağından o zaman bahsedebiliriz.

Dile getirilen sıkıntılar aslında hep aynı fakat bunu çözmek için farklı düşünen büyük yatırımcı gerek çr piyasasına.