abolardis
Onursal Üye
- 12 Şub 2011
- 6,630
- 24,406
Çok çok uzun zaman önceydi .Galaksinin çok uzak bir köşesinde bir doğum gerçekleşmek üzereydi.
Dünya adı verilen bu pırıltılı gezegende tarihler çok eski zamanları göstermekteydi.Genç kadın gebe kalabilmek için yatır yatır gezmiş , satır satır dualar mırıldanmıştı.Sonuçta o kutlu gün gelip çatmış ve doğum sancıları diş zonklaması gibi başlamıştı.
Genç kadının doğum öncesi çektikleri bir an bir film şeridi gibi bir çizgi roman bandı gibi miyop olan gözlerinin önünden bir anda geçiverdi.
Gebe kalabilmek için Hindistana , Tibet’e kadar gitmişti.Kutsal Dalay Lama’dan hayır duaları almış ,Yüce Brahman rahiplerinin arasında uzun süre meditasyon yapmıştı.Hatta kutsal ineklerin arasında dolaşması salık verilince uzun süre onların arasında Hindistan’ı gezmişti.Bir Sih ermişinin yanında da uzun süre vakit geçiren genç kadına Tosun tapınağında dua ederse tosun gibi civanmert bir erkek çocuk dünyaya getireceği söylenmişti.Bunun üzerine genç kadın Bombay’ın 60 Kilometre kuzeyinde 07-24 Doğu enlemleri 12-24 kuzey boylamlarında yer alan ve Tosun baba isimli bir hint ermişinin yönetiminde bulunan Ashrama gelerek uzun süre tefekkür etmiş tosunlarla bir arada kalarak onların ilim ve feyzinden manevi enerjisinden istifade etmiş aynı yerde yatmıştı.
Doğum sancıları iyice artmıştı.Mübarek eşleri tarafından mahallenin kocamış karılarından Çektim Hatuna haber salınmış ve Çektim Hatun tarafından bir çekimde doğum kontrollü bir şekilde yapılmaya çalışılmışsa da bir türlü bu mübarek çocuk anne karnından çıkmaya yanaşmamıştı.Bunun üzerine mahallenin bütün kocamış koca koca karıları istişare ederek çocuğu ikna ederek kendi rızasıyla gelmesini sağlamışlardı sağlamasına ancak bu çocuk görülmemiş irilikteydi.Bir tür tosun gibiydi.Tosun tapınağında geçirilen saatler işe yaramış ve tosuncuk dünyaya gözlerini açmıştı.
Bu mübarek olayın duyulması üzerine Stigya’da büyücüler tarafından kutsal gün ilan edilmiş ve yılan tıslamaları arasında günlerce kutlamalar yapılmıştır.Ork diyarından bu mübareğin doğumu canlı yayında duyurulmuş Urkaylar ve Orklar mutluluktan birbirlerine saldırmışlardır.
İşte böyle bir Tosuncuk tu doğan tosun gelişi bütün dünyayı derinden etkilemişti.Bu çocukta sıradışı bir şeylerin olduğu mahalleli tarafından hemen farkedilmişti.Çocuk yiyor bir türlü doymuyordu.
İlk sözü ne anne nede babaydı.Hatta agu bile demiyor PARA , PARA , BANKA , AKÇE diyordu.Bütün mahalleli bu garip durum karşısında şaşırıp kalmıştı.Hatta insanların kulaklarına nefislere vesvese veren iblis şeytan bile vay anasını analar ne tosunlar doğuruyor diyerek acziyetini yardımcı şeyü şeytanlara dile getirmiş ve boşa yorulmayın bir tosun geliyor ki hemide ne geliyor o mahalleden bize iş çıkmaz diyerek şeytani güçlerini takviye için Washington D.C ye göndermişti.
Çocuk büyümesine büyüdü ancak İstanbul’un batakhaneleri ile meşhur Galatasında helalarda bir garip yazı görülmeye başlandı.Galatanın en meşhur meyhanelerinden Kirkor’un yerinde bütün hacet giderme yerlerinde Tosun ………… yazıyordu.Kirkor efendi ve ortağı Şimons bu duruma şaşırıp kalmıştı.Hatta helacıbaşına talimat vererek her hacet sonrası içeri girip kontrol et kim bu deyyus demişlerse de bu yazıların müellifi bir türlü bulunamamıştır.Bu yazıların dozu o kadar artmıştır ki Galata meyhane ve batakhanelerinde kimse hacet gideremez olmuştu.Helacıbaşlarının çaresizliği üzerine duruma el atan dönemin Padişahı 3.Ahmet ferman yayınlayarak Helalara bu garip yazının yazılmasını yasaklamış ve aykırı davrananlara Cellatbaşını hatırlatmıştır.
Ancak Tosuncuk büyümesiyle arkasındaki CUK kelimesi lavedilerek yerine salt TOSUN denmeye başlanmıştır.
İş ve İşçi bulma kurumuna başvuran Tosun Patrona Halil’in tellaklığını yaptığı Şimşir hamamda tellak yardımcısı olarak asgari ücret ve kese başı 10 kuruştan çalışmaya başlamıştı.Bu arada Halili gözüne kestiren Tosun
-Halil abi borsa icat oldu sen hala tellaklık yapıyorsun.Bana 50 altın ver sana bir ay sonra 150 altın olarak vereyim sözlerine kanan Patrona Halil altınları vermesine verdi ancak 150 altın almayı bırakın 1 kuruş bile alamadı.Halil’den 50 altını alan TOSUN bir daha ortalarda gözükmedi.Bu duruma çok kızan Patrona Halil isyan ederek tarihe Tellak ayaklanması olarak geçen Patrona Halil isyanını başlattı.
Havadan para kazanmanın yollarını keşfeden Tosun bir ara Yeniçeri ağalarından Hışım Ağayı da tokatlamak istemişse de gözü dönmüş Yeniçerilerden canını zor kurtarmıştır.
Bir ara Frenk illerinde yeni icat olan RAP müziğe merak saran Tosun A-rap tebanın tepkisi üzerine bu işide bırakmak zorunda kalmıştır.Ancak bu kararında Arap Hamdi isimli bir külhanbeyinin pazulu kollarının ve birazda iri cüssesinin etkili olduğu anlatılmaktadır.
Tek tek adam çarpmanın zaman ve emek kaybına yol açtığını düşünen Tosun Çiftlikül Banka isimli bir hayvanat bahçesi kurmuş ve buradan kanguru alanlara ertesi sene 3 kanguru verileceğini söyleyerek reklam yapmaya başlamıştır.
Hayatında hiç kanguru görmeyen tebayı ikna etmek içinde zıp zıp zıplıyan iki ayak üzerinde dolaşan kangurular ta Avusturalya lardan James Cook aracılığı ile getirilerek teşhir edilmiştir.
Teba bu ne kardeşim eti yenirmi ? , sütü varsa içilirmi ? ,bu garip hayvan geviş getirirmi ? sorularına Tosun ;
-Endişe etmeyin değerli müminler bu mübarek hayvan memelidir , zıp zıp zıplar , hop hop hoplar ancak gevişte getirir etide sütüde inmeye , mantara , soğuk algınlığı ve şark çıbanına birebirdir.Sütünü içenler etini yiyenler daha akıllı olurlar Allahın izniyle diyerek tebadan topladığı altın , gümüş , hisse senedi , para ve bakırlarla sırra kadem basmıştır.
Tebanın elinde bulunan kangurular ise özellikle İstanbul’da o kadar fazla üremişlerdir ki Sonunda Dersaadet tarafından kanguru nizamnamesi yayınlanarak hepsi toplatılmış ve geldikleri yere geri götürülüp bırakılmışlar ve evde kanguru beslemenin caiz olmadığına ilişkin Kangurunameler ve buna karşıda reddiyeler yazılmıştır.
Topladığı ganimetle sırra kadem basan Tosun ise tosunlar gibi yiyip içmeye devam etmiştir.Alınan haberlere göre bu mübarek zat şu anda Urkay diyarında Gollumla beraber Hamam işletmekte olup arada sırada Hamamoğlanı olarak hizmette vermekte savaştan gelen Orklara , Urkaylara kese atıp , peştamal bağlamaktadır.Arada sırada bu arkadaşlarada acaba birer ikişer kanguru iteleyemezmiyiz diyede hesaplar yapmaktadır.Ancak Tosun'un alın bölgesinde Hellboy gibi bir takım kaşıntılarla beraber doku oluşması başladığı tevatüren nakledilmektedir.
Kanguru mağduru tebaya gelince içlerinde kanguru sütü içebilenlerin sağlık problemi yaşamadıkları rivayetleri bulunmaktadır.
Masal burada sona ermiyor haliyle gökten üç elma da düşmedi.Ne evvel zaman içinde ne de kalbur saman içinde dolandırıcılar bir türlü bitmedi.
DOLANDIRIŞ devam ediyor.
Dünya adı verilen bu pırıltılı gezegende tarihler çok eski zamanları göstermekteydi.Genç kadın gebe kalabilmek için yatır yatır gezmiş , satır satır dualar mırıldanmıştı.Sonuçta o kutlu gün gelip çatmış ve doğum sancıları diş zonklaması gibi başlamıştı.
Genç kadının doğum öncesi çektikleri bir an bir film şeridi gibi bir çizgi roman bandı gibi miyop olan gözlerinin önünden bir anda geçiverdi.
Gebe kalabilmek için Hindistana , Tibet’e kadar gitmişti.Kutsal Dalay Lama’dan hayır duaları almış ,Yüce Brahman rahiplerinin arasında uzun süre meditasyon yapmıştı.Hatta kutsal ineklerin arasında dolaşması salık verilince uzun süre onların arasında Hindistan’ı gezmişti.Bir Sih ermişinin yanında da uzun süre vakit geçiren genç kadına Tosun tapınağında dua ederse tosun gibi civanmert bir erkek çocuk dünyaya getireceği söylenmişti.Bunun üzerine genç kadın Bombay’ın 60 Kilometre kuzeyinde 07-24 Doğu enlemleri 12-24 kuzey boylamlarında yer alan ve Tosun baba isimli bir hint ermişinin yönetiminde bulunan Ashrama gelerek uzun süre tefekkür etmiş tosunlarla bir arada kalarak onların ilim ve feyzinden manevi enerjisinden istifade etmiş aynı yerde yatmıştı.
Doğum sancıları iyice artmıştı.Mübarek eşleri tarafından mahallenin kocamış karılarından Çektim Hatuna haber salınmış ve Çektim Hatun tarafından bir çekimde doğum kontrollü bir şekilde yapılmaya çalışılmışsa da bir türlü bu mübarek çocuk anne karnından çıkmaya yanaşmamıştı.Bunun üzerine mahallenin bütün kocamış koca koca karıları istişare ederek çocuğu ikna ederek kendi rızasıyla gelmesini sağlamışlardı sağlamasına ancak bu çocuk görülmemiş irilikteydi.Bir tür tosun gibiydi.Tosun tapınağında geçirilen saatler işe yaramış ve tosuncuk dünyaya gözlerini açmıştı.
Bu mübarek olayın duyulması üzerine Stigya’da büyücüler tarafından kutsal gün ilan edilmiş ve yılan tıslamaları arasında günlerce kutlamalar yapılmıştır.Ork diyarından bu mübareğin doğumu canlı yayında duyurulmuş Urkaylar ve Orklar mutluluktan birbirlerine saldırmışlardır.
İşte böyle bir Tosuncuk tu doğan tosun gelişi bütün dünyayı derinden etkilemişti.Bu çocukta sıradışı bir şeylerin olduğu mahalleli tarafından hemen farkedilmişti.Çocuk yiyor bir türlü doymuyordu.
İlk sözü ne anne nede babaydı.Hatta agu bile demiyor PARA , PARA , BANKA , AKÇE diyordu.Bütün mahalleli bu garip durum karşısında şaşırıp kalmıştı.Hatta insanların kulaklarına nefislere vesvese veren iblis şeytan bile vay anasını analar ne tosunlar doğuruyor diyerek acziyetini yardımcı şeyü şeytanlara dile getirmiş ve boşa yorulmayın bir tosun geliyor ki hemide ne geliyor o mahalleden bize iş çıkmaz diyerek şeytani güçlerini takviye için Washington D.C ye göndermişti.
Çocuk büyümesine büyüdü ancak İstanbul’un batakhaneleri ile meşhur Galatasında helalarda bir garip yazı görülmeye başlandı.Galatanın en meşhur meyhanelerinden Kirkor’un yerinde bütün hacet giderme yerlerinde Tosun ………… yazıyordu.Kirkor efendi ve ortağı Şimons bu duruma şaşırıp kalmıştı.Hatta helacıbaşına talimat vererek her hacet sonrası içeri girip kontrol et kim bu deyyus demişlerse de bu yazıların müellifi bir türlü bulunamamıştır.Bu yazıların dozu o kadar artmıştır ki Galata meyhane ve batakhanelerinde kimse hacet gideremez olmuştu.Helacıbaşlarının çaresizliği üzerine duruma el atan dönemin Padişahı 3.Ahmet ferman yayınlayarak Helalara bu garip yazının yazılmasını yasaklamış ve aykırı davrananlara Cellatbaşını hatırlatmıştır.
Ancak Tosuncuk büyümesiyle arkasındaki CUK kelimesi lavedilerek yerine salt TOSUN denmeye başlanmıştır.
İş ve İşçi bulma kurumuna başvuran Tosun Patrona Halil’in tellaklığını yaptığı Şimşir hamamda tellak yardımcısı olarak asgari ücret ve kese başı 10 kuruştan çalışmaya başlamıştı.Bu arada Halili gözüne kestiren Tosun
-Halil abi borsa icat oldu sen hala tellaklık yapıyorsun.Bana 50 altın ver sana bir ay sonra 150 altın olarak vereyim sözlerine kanan Patrona Halil altınları vermesine verdi ancak 150 altın almayı bırakın 1 kuruş bile alamadı.Halil’den 50 altını alan TOSUN bir daha ortalarda gözükmedi.Bu duruma çok kızan Patrona Halil isyan ederek tarihe Tellak ayaklanması olarak geçen Patrona Halil isyanını başlattı.
Havadan para kazanmanın yollarını keşfeden Tosun bir ara Yeniçeri ağalarından Hışım Ağayı da tokatlamak istemişse de gözü dönmüş Yeniçerilerden canını zor kurtarmıştır.
Bir ara Frenk illerinde yeni icat olan RAP müziğe merak saran Tosun A-rap tebanın tepkisi üzerine bu işide bırakmak zorunda kalmıştır.Ancak bu kararında Arap Hamdi isimli bir külhanbeyinin pazulu kollarının ve birazda iri cüssesinin etkili olduğu anlatılmaktadır.
Tek tek adam çarpmanın zaman ve emek kaybına yol açtığını düşünen Tosun Çiftlikül Banka isimli bir hayvanat bahçesi kurmuş ve buradan kanguru alanlara ertesi sene 3 kanguru verileceğini söyleyerek reklam yapmaya başlamıştır.
Hayatında hiç kanguru görmeyen tebayı ikna etmek içinde zıp zıp zıplıyan iki ayak üzerinde dolaşan kangurular ta Avusturalya lardan James Cook aracılığı ile getirilerek teşhir edilmiştir.
Teba bu ne kardeşim eti yenirmi ? , sütü varsa içilirmi ? ,bu garip hayvan geviş getirirmi ? sorularına Tosun ;
-Endişe etmeyin değerli müminler bu mübarek hayvan memelidir , zıp zıp zıplar , hop hop hoplar ancak gevişte getirir etide sütüde inmeye , mantara , soğuk algınlığı ve şark çıbanına birebirdir.Sütünü içenler etini yiyenler daha akıllı olurlar Allahın izniyle diyerek tebadan topladığı altın , gümüş , hisse senedi , para ve bakırlarla sırra kadem basmıştır.
Tebanın elinde bulunan kangurular ise özellikle İstanbul’da o kadar fazla üremişlerdir ki Sonunda Dersaadet tarafından kanguru nizamnamesi yayınlanarak hepsi toplatılmış ve geldikleri yere geri götürülüp bırakılmışlar ve evde kanguru beslemenin caiz olmadığına ilişkin Kangurunameler ve buna karşıda reddiyeler yazılmıştır.
Topladığı ganimetle sırra kadem basan Tosun ise tosunlar gibi yiyip içmeye devam etmiştir.Alınan haberlere göre bu mübarek zat şu anda Urkay diyarında Gollumla beraber Hamam işletmekte olup arada sırada Hamamoğlanı olarak hizmette vermekte savaştan gelen Orklara , Urkaylara kese atıp , peştamal bağlamaktadır.Arada sırada bu arkadaşlarada acaba birer ikişer kanguru iteleyemezmiyiz diyede hesaplar yapmaktadır.Ancak Tosun'un alın bölgesinde Hellboy gibi bir takım kaşıntılarla beraber doku oluşması başladığı tevatüren nakledilmektedir.
Kanguru mağduru tebaya gelince içlerinde kanguru sütü içebilenlerin sağlık problemi yaşamadıkları rivayetleri bulunmaktadır.
Masal burada sona ermiyor haliyle gökten üç elma da düşmedi.Ne evvel zaman içinde ne de kalbur saman içinde dolandırıcılar bir türlü bitmedi.
DOLANDIRIŞ devam ediyor.
