abolardis
Onursal Üye
- 12 Şub 2011
- 6,630
- 24,352
Dün çok önemli bir randevum vardı.Bilmem kaç gündür bu özel günü bekliyordum.
Kapıyı açtım içeri girdim bir anda gözüme ilk olarak Edgar Allen Poe çarptı.Üstada selam verdim.Oda özlemiş beni gözlerinden belli.Poe dedim Morgue Sokağı ismini nerden buldun dememe kalmadı.Arthur Conan Doyle atıldı ben biliyorum ama Sherlock sıkı sıkıya tembih etti söyleyemem.Watson'unda özel ricası var.Olsun varsın dedim ne çıkar.Karşımda bir anda Eflatun gözlerim parladı.Tutup alnından öpesim geldi.Kucaklaştık.O nasıl bir çalışma dedim üstad.Cumhuriyeti nasıl yazdın ? Sorma dedi hocam, dostum Sokrates'in aramızdan ayrıldığı yıllarda onun yokluğunun bir yansıması.İç çektim.Ah dedim ah.
Yeri doldurulamaz.
Kederimizi görmüş Yahya Kemal bir anda şiiriyle bizleri bir anda Kendi Gök Kubbemize götürdü.
Yanımda bir anda Can Yücel'i gördüm o kadar sevindim ki üstad Sevgi Duvarını aşabilecekmiyiz ?Bir gün bütün duvarlar yıkılır ön yargılar parçalanırsa aşarsın dedi.
Şiirin filozofu Asaf herkesin bir hikayesi vardır ama bir şiiri yoktur.Diyince ona özlemle baktık.
Bir orman gibiydik aynı toprağı paylaşan.Sohbet ilerledi.Toplantının konusu çeşitlendi.
Jules VERNE'den Denizler Altında 20.000 Fersah ın öyküsünü dinledik.
Yetmedi Ahmet ÜMİT Babı Esrarı ısrarla İhsan Oktay ANAR a anlatmaya devam etti.
Atilla İLHAN ın başında toplanmış bir sürü şair bilinmez bir mezarlık mıdır zaman ? Tartışıyorlar.An ne zaman gelir sorusunun cevabını ararlarken bence mola verin bir çay içelim dedim.Kendi ellerimle çay ikram ettim herkese.Sohbet koyulaştı ,düşünceler birbirine dolaştı, duygular yoğunlaştı.
Youtube dan müzik açtım onlara kendi seçimim Midlake - Core Of Nature herkes çok beğendi.Halil İnalcık hoca bu şarkı nasıl gözümden kaçmış gerçekten çok güzel dedi.
Karşı masada Aziz Agustinle Yaşar Nuri ÖZTÜRK ün teoloji tartışmaları devam ederken Muhyiddin Arabi öyle değil başka bir şey demesiyle tartışmanın akışı değişti.Patanjali Muhyiddinin söyledikleri üzerinde duralım dedi.Comte bir anda olaya müdahil oldu bilimsel bakalım arkadaşlar ilham kişisel bilim rasyoneldir düşüncesindeyim sözü epey yankı uyandırdı.Aytunç ALTINDAL ; birazda paradigmayı değiştirecek aforizmalardan bahsetsek , enigmayı unutmasak.
Rousseu ve Viktor Hugo bir konu üzerinde konuşup duruyorlar.Alexander Dumas hemen yanlarında Monte Kristoyu sordum.Üstad dedim şahane bir eser.Teşekkür ederim dedi.Ama bende Daniel Defoeu'nun Robinson una bayılırım.Oda muhteşem dedim.O esnada sırtımda bir dost eli sağol dedi çok sağol Robinson gerçek bir hikayeydi aslında bir denizci hikayesiydi.Ben sadece yazıya döktüm.
Turgenyev karşıda bir arkadaşıyla oturmuş tanır gibiyim şöyle yakına gidince farkettim ki bizim Sait Faik.Tamlamalardan ,betimlemelerden ,nitelemelerden bahsediyorlar çok mutlu oldum.
Aristo ile sırtı bana dönük birisi çay içip derin bir konu üzerinde tartışıyorlar usulca yanlarına yaklaşıp selam verdim.Konfüçyüs'müş nasıl mutlu oldum.İki eski dost bilgelik ve ahlak üzerinde görüş teatisinde bulunuyorlar.
Uzaktan bir selam tanır gibiyim hemen yanına yaklaştım aman Allahım Ferri usta.Bir şeyler karalıyor.Üstad dedim senin çizgilerinin tadı bir başka teşekkür etti nazikçe bana imzalı bir kitabını hediye etti.
İki eski ahbap az ötede Dostoyevski ile Sheakspeare yanlarında Mollier edebiyat ekolleri ile ilgili düşüncelerini paylaşıyorlar.Selam verdim konuyu bölmeye hakkım olmadığını düşündüm.Yalnız bir adam az ötede bana baktı.Eski bir tanıdık Friedrich Nietzsche.Yalnızlık zamanı değil düşüncesiyle yanına gittim " Tanrı öldü " dedi.Tebessüm ettim."Allah rahmet eylesin."dememle alemsin dedi.Bırak yalnız kalayım çıldırmakta erdemli bir harekettir.Anlamsız bir hayatı yaşamaktansa anlamlı bir çıldırış daha kalitelidir.Saygı duyarım dedim üstad.
Ali Recan'ı gördüm el sıkıştık yanında ki arkadaşını tanır gibiyim Sezgin BURAK ah dedim üstad sarıldık bir birimize.O nasıl bir kahraman yarattın üstad dedim TARKAN kastederek.Bir türlü doyamadık.Ali Recan öyledir dedi.Benimde en sevdiğim çizgi romanlardan biridir.Üstad dedim Yüzbaşı Volkan da bizim için öyle keşke daha fazla çizseydin.Ama sağlık olsun.Biz değerini biliyoruz oda yeter.Sırtı bana dönük birisi kim bilmiyorum bir elinde sigara bir elinde çay bardağı.Ayıp olmasın selam vereyim dedim.Merhabalar dedim.Döndü Haluk YÜCESOY Profesör dedim o kadar sevindim ki gayri ihtiyari sarılmışım dostuma.Çizgi romandan forumdan ordan burdan konuştuk.Hüzünlendim bir sigarada ben yaktım.Yanıma sigara almayı unutmuşum Onun Winston sigarasından içtik.Çayları tazeledik.Sohbeti demledik.Zaman nasıl geçti bilmiyoruz.
Bu haftasonu evdeki kütüphanemde en iyi dost kitaplarla en iyi dost yazarlarla en iyi dost şairlerle bolca vakit geçirdim.
Hiç sıkılmadım arada dertlendim ama yine onlarla buluştum.Dört duvar arasında sınırsız ve sonsuz uzay gibi saatler geçirdim.
Büyük ve geniş katılımlı bir sohbet yaptık.
Ayrılmakta zorlansak ta tekrar buluşmanın sözünü verdik birbirimize.Üstelik okunan şiirler , bilgece sözler ve bilinmedik anılarla yoğrulmuş saatlerin ne kadar değerli olduğunu anlayarak ayrıldık.
Buluşmak üzere.
Kapıyı açtım içeri girdim bir anda gözüme ilk olarak Edgar Allen Poe çarptı.Üstada selam verdim.Oda özlemiş beni gözlerinden belli.Poe dedim Morgue Sokağı ismini nerden buldun dememe kalmadı.Arthur Conan Doyle atıldı ben biliyorum ama Sherlock sıkı sıkıya tembih etti söyleyemem.Watson'unda özel ricası var.Olsun varsın dedim ne çıkar.Karşımda bir anda Eflatun gözlerim parladı.Tutup alnından öpesim geldi.Kucaklaştık.O nasıl bir çalışma dedim üstad.Cumhuriyeti nasıl yazdın ? Sorma dedi hocam, dostum Sokrates'in aramızdan ayrıldığı yıllarda onun yokluğunun bir yansıması.İç çektim.Ah dedim ah.
Yeri doldurulamaz.
Kederimizi görmüş Yahya Kemal bir anda şiiriyle bizleri bir anda Kendi Gök Kubbemize götürdü.
Yanımda bir anda Can Yücel'i gördüm o kadar sevindim ki üstad Sevgi Duvarını aşabilecekmiyiz ?Bir gün bütün duvarlar yıkılır ön yargılar parçalanırsa aşarsın dedi.
Şiirin filozofu Asaf herkesin bir hikayesi vardır ama bir şiiri yoktur.Diyince ona özlemle baktık.
Bir orman gibiydik aynı toprağı paylaşan.Sohbet ilerledi.Toplantının konusu çeşitlendi.
Jules VERNE'den Denizler Altında 20.000 Fersah ın öyküsünü dinledik.
Yetmedi Ahmet ÜMİT Babı Esrarı ısrarla İhsan Oktay ANAR a anlatmaya devam etti.
Atilla İLHAN ın başında toplanmış bir sürü şair bilinmez bir mezarlık mıdır zaman ? Tartışıyorlar.An ne zaman gelir sorusunun cevabını ararlarken bence mola verin bir çay içelim dedim.Kendi ellerimle çay ikram ettim herkese.Sohbet koyulaştı ,düşünceler birbirine dolaştı, duygular yoğunlaştı.
Youtube dan müzik açtım onlara kendi seçimim Midlake - Core Of Nature herkes çok beğendi.Halil İnalcık hoca bu şarkı nasıl gözümden kaçmış gerçekten çok güzel dedi.
Karşı masada Aziz Agustinle Yaşar Nuri ÖZTÜRK ün teoloji tartışmaları devam ederken Muhyiddin Arabi öyle değil başka bir şey demesiyle tartışmanın akışı değişti.Patanjali Muhyiddinin söyledikleri üzerinde duralım dedi.Comte bir anda olaya müdahil oldu bilimsel bakalım arkadaşlar ilham kişisel bilim rasyoneldir düşüncesindeyim sözü epey yankı uyandırdı.Aytunç ALTINDAL ; birazda paradigmayı değiştirecek aforizmalardan bahsetsek , enigmayı unutmasak.
Rousseu ve Viktor Hugo bir konu üzerinde konuşup duruyorlar.Alexander Dumas hemen yanlarında Monte Kristoyu sordum.Üstad dedim şahane bir eser.Teşekkür ederim dedi.Ama bende Daniel Defoeu'nun Robinson una bayılırım.Oda muhteşem dedim.O esnada sırtımda bir dost eli sağol dedi çok sağol Robinson gerçek bir hikayeydi aslında bir denizci hikayesiydi.Ben sadece yazıya döktüm.
Turgenyev karşıda bir arkadaşıyla oturmuş tanır gibiyim şöyle yakına gidince farkettim ki bizim Sait Faik.Tamlamalardan ,betimlemelerden ,nitelemelerden bahsediyorlar çok mutlu oldum.
Aristo ile sırtı bana dönük birisi çay içip derin bir konu üzerinde tartışıyorlar usulca yanlarına yaklaşıp selam verdim.Konfüçyüs'müş nasıl mutlu oldum.İki eski dost bilgelik ve ahlak üzerinde görüş teatisinde bulunuyorlar.
Uzaktan bir selam tanır gibiyim hemen yanına yaklaştım aman Allahım Ferri usta.Bir şeyler karalıyor.Üstad dedim senin çizgilerinin tadı bir başka teşekkür etti nazikçe bana imzalı bir kitabını hediye etti.
İki eski ahbap az ötede Dostoyevski ile Sheakspeare yanlarında Mollier edebiyat ekolleri ile ilgili düşüncelerini paylaşıyorlar.Selam verdim konuyu bölmeye hakkım olmadığını düşündüm.Yalnız bir adam az ötede bana baktı.Eski bir tanıdık Friedrich Nietzsche.Yalnızlık zamanı değil düşüncesiyle yanına gittim " Tanrı öldü " dedi.Tebessüm ettim."Allah rahmet eylesin."dememle alemsin dedi.Bırak yalnız kalayım çıldırmakta erdemli bir harekettir.Anlamsız bir hayatı yaşamaktansa anlamlı bir çıldırış daha kalitelidir.Saygı duyarım dedim üstad.
Ali Recan'ı gördüm el sıkıştık yanında ki arkadaşını tanır gibiyim Sezgin BURAK ah dedim üstad sarıldık bir birimize.O nasıl bir kahraman yarattın üstad dedim TARKAN kastederek.Bir türlü doyamadık.Ali Recan öyledir dedi.Benimde en sevdiğim çizgi romanlardan biridir.Üstad dedim Yüzbaşı Volkan da bizim için öyle keşke daha fazla çizseydin.Ama sağlık olsun.Biz değerini biliyoruz oda yeter.Sırtı bana dönük birisi kim bilmiyorum bir elinde sigara bir elinde çay bardağı.Ayıp olmasın selam vereyim dedim.Merhabalar dedim.Döndü Haluk YÜCESOY Profesör dedim o kadar sevindim ki gayri ihtiyari sarılmışım dostuma.Çizgi romandan forumdan ordan burdan konuştuk.Hüzünlendim bir sigarada ben yaktım.Yanıma sigara almayı unutmuşum Onun Winston sigarasından içtik.Çayları tazeledik.Sohbeti demledik.Zaman nasıl geçti bilmiyoruz.
Bu haftasonu evdeki kütüphanemde en iyi dost kitaplarla en iyi dost yazarlarla en iyi dost şairlerle bolca vakit geçirdim.
Hiç sıkılmadım arada dertlendim ama yine onlarla buluştum.Dört duvar arasında sınırsız ve sonsuz uzay gibi saatler geçirdim.
Büyük ve geniş katılımlı bir sohbet yaptık.
Ayrılmakta zorlansak ta tekrar buluşmanın sözünü verdik birbirimize.Üstelik okunan şiirler , bilgece sözler ve bilinmedik anılarla yoğrulmuş saatlerin ne kadar değerli olduğunu anlayarak ayrıldık.
Buluşmak üzere.
