Olimpiyat şampiyonu filozof kimdir ?

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,405
Bugünki garip ve tuhaf sorular serisinde yine önemli bir sorunun tuhaf yanıtını arıyoruz.Garip sorular aleminden tuhaf cevaplar alemine, sanal bir soru boyutundan müşahhas bir cevap bekliyoruz.Soru başlıkta yanıt herhangi bir zamanın herhangi bir dönemecinde.Selamlarımızla.
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,321

Günümüz İtalya'sında bulunan Antik Yunan kolonisi Crotone'da doğmuş olan Milo (M.Ö. 6 yy) asker oluşunun yanı sıra bir güreşçiymiş de. Acı bir kuvvete sahip olan Milo'nun matematikçi ve filozof Pisagor'un da öğrencisi olduğu söyleniyor. O zaman Yunan kentlerinin tüm ahalisi aynı zamanda Olimpiyatlar'ın doğal katılımcılarıymış. Milo 24 yıllık spor kariyeri boyunca tam 6 defa güreş dalında Olimpiyatlarda şampiyon olmuş ki bugün bile kırılması zor bir rekor. Olimpik oyunlar dışında başka oyunlarda da şampiyonlukları varmış. Nihayet 67'inci Olimpiyat oyunlarında 7. denemesinde genç bir güreşçiye yenilmiş.

Pisagor'un öğrencisiyse o da bir filozoftur mutlaka. Ee, Olimpiyat şampiyonu da olmuş, hem de 6 kez. Ben cevap Milo'dur diye tahmin ediyorum. Ama Abolardis dostumuz son zamanlarda hep ters köşe yapıyor, temkinli olmak gerek! O nedenle gerçek cevabı ben de merak ediyorum diyorum.

 

garfield67

Onursal Üye
19 Mar 2016
1,822
8,981
Antik Olimpiyat Oyunları’ndan Ünlü Atletler
Thasoslu Theagenes (pankreas, boks)

Theagenes, Thasos’ta Herakles’in tapınağında görevli bir rahibin oğluydu. Bazıları onun aslında tanrının oğlu olduğuna inanırdı.

Theagenes adı, ilk kez dokuz yaşındayken bir tanrıya ait bronz heykeli temelinden sökerek evine taşıdığında duyuldu. Thasos’lu bazı insanlar bu eyleme çok kızdılar ve Theagenes’in ölümle cezalandırılmasını istediler. O sırada yaşlı bir adam ceza olarak heykeli eski yerine taşımasının yeterli bir ceza olacağını söyledi. Theagenes kararı yerine getirdi ve hayatı bağışlandı. Sıradışı bu çocuğun öyküsü tüm Yunanistan’ a yayıldı.

Theagenes boks ve güreşte olimpiyat şampiyonu olma amacıyla yetişti. Yunanistan’da yapılan pek çok yarışmada sayısız şampiyonluğa ulaştı ve doğduğu şehir Thasos’ta büyük üne sahip oldu.

Ölümünden sonra Thasos’a heykeli dikildi. Theagenes ile hayatı boyunca pek çok kez yarışan ama asla başarılı olamayan bir adamın her gece heykeli tekmelemeye gittiği anlatılır. Bir gece heykel temelinden oynayarak adamın üzerine düşer ve ölümüne neden olur. Adamın çocukları heykeli cinayetle suçlar. Yunan yasalarına göre cinayet işleyen mutlaka cezalandırılır, katilin insan, hayvan ya da nesne olması fark yaratmazdı. Theagenes’in suçlu bulunan heykeli denize atılır. Bunun ardından Thasos, pek çok kez kıtlıkla ve büyük acılarla karşı karşıya kalır. Delphi kâhinleri, Thasoslulara Demeter’den bağışlanmayı dileyen tüm sürgünleri geri almalarını söyler. Fakat kıtlık devam eder ve Thasoslular tekrar öneri için kâhinlere giderler. Kâhin, Theagenes‘i unuttuklarını söyler. Balıkçılar, ağlarla heykeli sudan çıkarak kıyıya getirir. Thasos halkı heykeli eski yerine yerleştirerek kurban sunarlar. Kıtlık sona erer ve Thasos halkı Theagenes’in şifa tanrısı olduğuna inanırlar.

Rodoslu Diagoras (boksör)

Diagoras boksör olarak kazandığı başarılarla tanınmıştır. Öncesindeyse boks stili sayesinde adından söz ettiriyordu. Diagoras her zaman kurallara uymaya dikkat eden zarafet ve vakar sahibi bir adam olarak bilinirdi. Seyirciler, onun kararlı ve cesur tavırlarına hayrandılar. Oğulları ve torunu da olimpiyat şampiyonu olmuştur.

Diagoras’ın ailesinin aristokrat olduğu bilinmektedir. Rodoslular Diagoras’ın tanrı Hermes’in oğlu olduğunu iddia ederlerdi. Bu tür efsaneler ölümlü bir adamın insanüstü atletik başarılar göstermesinin ardından yayılırdı.

83. olimpiyatta, Diagoras bir oğlunun boks şampiyonu diğerinin de pankreas dalında şampiyon oluşunu izlemek için oradaydı. Oğulları şampiyonluk taçları başlarında babalarını omuzlarında taşırken kalabalık tezahürat yapıyordu. Bu onun hayatının en ihtişamlı anıydı, kalabalığın arasından biri ona tam o an ölmesini öğütledi. Bu sayede tüm bu ihtişamın ardından Olympos’a yükselerek tanrı olacağını söyledi. Bunu duyan Diagoras hâlâ oğullarının omuzlarındayken kendisini bıraktı ve sessizce öldü.

Rodoslu Leonidas (koşucu)

Leonidas, stadion ve diaulos dallarındaki başarısı ile dikkat çekerek ün kazanmıştır. Leonidas, bu üç koşu etkinliğinde ve 4 olimpiyatta başarı göstermiştir. Ardarda düzenlenen bu üç koşu dalında hızını ve dayanıklılığını koruyabilmesi zor dallarda başarılı olmasını sağlamıştır. Bu nedenle Leonidas diğerlerinden daha çok tanınmış, pek çok olimpiyat zaferine ulaşarak övgü almıştır.

Krotonlu Milo (güreşçi)

Milo ilk Olimpiyat zaferini gençler güreş dalında kazandı. Bunu ardından erkekler güreş dalında beş kez zafere ulaştı.

Milo’un gücü konusunda anlatılan pek çok öykü vardır. Bir ineği omuzlarında rahatlıkla taşıyabildiği, dev bir sütunu tek başına tutarak yıkılan bir yapıdan herkesin kaçmasını sağladığı gibi.

Komşu şehirler Kroton’a savaş açınca, Milon elinde sopasıyla her zaman en önde yer almıştır.

Milo ihtişamlı bir yaşam sürdü fakat ölümü trajikti. Bir gün ormanda dolaşırken üzerine kamalar saplanmış eski bir ağaç gövdesi gören Milo, gücünü test etmek ister. Ellerini ve ayağını gövdedeki yarığa yerleştirir ve gövdeyi ortadan ikiye ayırmaya çalışır. Aradaki kamaları hareket ettirmeyi başarır ama tam bu sırada gövde kapanır. Elleri sıkışan Milo serbest kalamaz ve gece vahşi hayvanlar tarafından öldürülür.

Karialı Melankomas (boksör)

Melankomas eşsiz boks tarzıyla ün kazanmıştır. Pek çok kez şampiyon olmuştur, ama asla yaralanmamıştır ya da rakibini yaralamamıştır. Melankomas birini yaralamanın ya da yaralanmanın cesaret eksikliğini gösterdiğine inanırdı. Seyirciler onun rakibinin darbelerine karşı onlara yumruk atmadan kendisini savunuşunu izlemekten hoşlanırlardı. Rakiplerini yorgun ve ona vuramadıklarından dolayı hayal kırıklığına uğramış şekilde bıraktığında pes ediyorlar ve yenilmeyi kabulleniyorlardı.

Antik Olimpiyatlar dahilse cevap bu olmalı...
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,405
Eflatun bilinen adıyla Platon Sokrates in öğrencisi İdealizmin kurucusu Mısırda eğitim görmüş Hİndistan a kadar gidip felsefelerini incelemiş büyük filozof eskilerin deyimi ile feylesof aynı zamanda çok iri yapılı ve atletik bir vücuda sahipti.Güreş dalında birçok birinciliğide vardı.Bu arada Pisagor öğretisi çok ehemmiyet görmemekle birlikte aslında bu ekole girebilmek için öncelikle düzenli olarak jimnastik şartlar arasındadır.
Olimpiyatlar denince tabi ilk kez Eski Yunan da başlamış bir gelenek bu nedenle felsefenin kurucularından biri ekol sahibi olması da dikkate alınarak doğru cevaplar arasında en doğru yanıtın Platon olduğu görüşündeyim.
Platonun Cumhuriyet kitabı ilk Ütopik sosyalist eser olarak kabul görmekteyse de kitabın sonunda Eflatun kendi yarattığı sistemin işler olamayacağı tezinide kendisi kabul eder.Mısırlı rahiplerden öğrendiği Atlantisi bize aktaran da yine Platondur.Onun Olimpiyat şampiyonluğu düşüncelerinin , felsefesinin çok gerisinde kalması nedeniyle detay olarak görülebilirse de bir filozofun bu yönüde önemlidir görüşündeyim.Selamlarımızla.
 

ertekin

Süper Üye
22 Ağu 2009
1,913
4,850
Navajo Köyü
Pierre Webo,
Filozof olduğundan tam emin değilim ama...
webo.jpg
 

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,044
20,234
Kamlançu
Ben de artırıyorum ve diyorum. :)
Efendim Uluslararası Felsefe Olimpiyatları düzenleniyormuş ve buraya katılmak için bizde de Ulusal Felsefe Olimpiyatları düzenleniyormuş.
Burayı kazanan herkes Olimpiyat şampiyonu filozof oluyor haliyle :p

 
Üst