Inatçi keraban ağa kimdir ?

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,325
Bu akşamda konsept değiştirdik sorularla gidiyoruz bazan kolay bazan zor buyrun kim bu zat.
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,325
Büyük Bilim kurgu yazarı Jules Verne nin kitabına da ismini veren 2 ciltlik romanının kahramanı.Olaylar zinciri bir Ramazan günü İstanbul da başlar boğazdan geçenlere vergi geldiğinin bildirilmesi üzerine tütün tüccarı Keraban Ağa yeğeni ve Hollandalı arkadaşları Üsküdar a varmak üzere Karadenizi kuzeyden geçmek ve İstanbul a varmak amacıyla seyahate başlarlar bu arada bir korsanda peşlerindedir.Keraban Ağa inatçılığı ile meşhurdur.Jules Verne hiç gelmediği İstanbul u o kadar canlı anlatmış ve Anadolu yu o kadar güzel tasvir etmiştir ki inanılmaz.Selamlar ve saygılarımızla.
 

Tarantula

Onursal Üye
9 Ağu 2010
663
2,941
....Jules Verne hiç gelmediği İstanbul u o kadar canlı anlatmış ve Anadolu yu o kadar güzel tasvir etmiştir ki inanılmaz.Selamlar ve saygılarımızla.

Şöyle bir de durum vardır yalnız. Verne kitaplarından kazandığı parayla çok zengin olmuş biridir, bir yelkenli alıp (kendi yaptırmış da olabilir) Akdeniz ve Avrupa sahillerini ömrünün son yıllarında dolaşmıştır. Ha soru şu : Anadolu kıyılarına ya da İstanbul'a gelmiş olabilir mi ? Zamanında yelkenli ile nereleri dolaştığına dair kısa bir araştırma yapmıştım ama fransızcam olmadığı için bir bilgiye ulaşamamıştım. Belki İstanbul'dan geçerek karadenize açılmış olabilir, denizciliğe meraklı biri çünkü. İstanbul'u da sadece yelkenliden görmüş olabilir. Benimki sadece tahmin, yoksa kütüphaneye kapanıp g. Amerika, Afrika, Avustralya hakkında veriler toplayıp kitaplar yazdığını biliyoruz. İstanbul'a gelen seyyahlardan topladığı bilgilerle Keraban kitabını yazmış olması yüksek ihtimal.
 
Son düzenleme:

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,325
Sayın Tarantula aynen dediğiniz gibi gelen tüccar ve seyyahlardan topladığı veriler ve Paris kütüphanesinde yaptığı araştırmalar sonucu bu eseri oluşturmuş klasik bir yapıt herkes var kitapta Osmanlı yı sosyolojik olarak dahi etüd etmiş yer yer eleştiri yer yer övgü ama ayrıntılar gerçekten müthiş.Hatta öyle enteresan bilgiler var ki çok ilginç.Selamlar.
 

KARAOĞLAN

Onursal Üye
2 Şub 2010
3,004
20,630
Gaziantep
Jules Verne okuyucusunu, Odessa’dan Kırım’a, Azak Denizinden Kafkasya’ya, Tuna Deltasından Trabzon’a kadar geniş bir coğrafyada yolculuğa davet ettiği eseri İnatçı Keraban.

İstanbul Boğazı’nın kıyısında Tophane’den Üsküdar’a geçmek üzere olan Keraban, her geçişte yolculardan alınacak olan yeni bir vergi duyurusuyla irkilir. Tütüne olan düşkünlüğü kadar inatçılığıyla da tanınan Keraban bu vergiyi ödememekte direnir. O halde nasıl geçebilir? Karadeniz üzerinden yapılacak uzun ve zahmetli bir seyahatle!

Yanına Hollandalı tütün tüccarı arkadaşı Jan van Mitten’ı alarak yola çıkan Keraban’ın önündeki bir başka engel ise yeğeni Ahmet’in düğününe katılma zorunluluğudur. Yeğeni Ahmet, Odessa’daki Banker Selim’in kızı Amasya’yla evlenecektir; fakat Amasya’nın yaşlı ve deli halasının kendisine bıraktığı mirası alabilmesi için on yedi yaşına basmadan önce evlenmesi gerekmektedir. On yedi yaşına girmesine ise sadece altı hafta kalmıştır! Keraban yol boyunca karşısına çıkan türlü dertlerden kurtulup altı hafta içinde yeniden İstanbul’da olmak zorundadır.

1883’te yayımlanmış olan eser okuru, Odessa’dan Kırım’a, Azak Denizinden Kafkasya’ya, Tuna Deltasından Trabzon’a kadar Karadeniz kıyısında bir maceraya davet ediyor.


 

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,043
20,204
Kamlançu
Orta okuldayken (yaklaşık 23-24 sene önce - böyle yazınca yaşlandığımı hissettim bir an) İnatçı Kahraman Ağa ismi ile yayınlanmış bir versiyonunu okumuştum. Yanlış hatırlamıyorsam Trabzon'a geldiklerinde kaldıkları otelde (han?) bir hırsızlık vakası oluyordu. Zamanın kadısı otelde kalanları bir odaya toplayıp "benim keçim kendisine dokunan kişilerin hırsız olup olmadığını bilir" diyor, Kahraman Ağa saçma bulduğu ve inatçı yapısı yüzünden beraberinde olanların keçiye dokunmamasını istiyor. Karanlık odada herkes keçiye elini sürüyor, bizimkiler dokunmuyorlar. Işığı açıyorlar, meğer keçiyi siyaha boyamışlar, herkesin elinde boya varken bizimkilerde bir şey yok. Demek ki diyor, hırsız sizsiniz. Velhasılıkelam kendilerini o durumdan kurtarmak için epey dil döküp tazminat ile kurtuluyorlar. Bu hikaye de geçmiş zamanlarda yaşamış Kadı Iyaz'ın başından geçen bir hikaye aslında. Bunu Jules Verne kendi hikayesine güzel adapte etmiş. O değil de bu hikayeyi nereden okuyup da hikayeye uyarladı, orasını hep merak etmişimdir. :)
 
Üst