Hansi: Gamalı Haçı Seven Kız / 1973 (Çeviri ve Balonlama)

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
457
3,784
Hiçbir Şey Ülkesi
_____________________________

HANSI: GAMALI HAÇI SEVEN KIZ
(Hansi: The Girl Who Loved the Swastika)

1973
(Çizgi Roman / Tam Macera)

_____________________________

aLoM87.gif


_____________________________

Çeviri ve Balonlama:

bk9E8m.gif

_____________________________


ÇİZGİ ROMANIN KONUSU / ÖZETİ:

Hansi, Çekoslovakya'nın güneybatısında bulunan Sudetenland'da yaşayan saf ve genç bir köylü kızıdır. Sudetenland, Nazi orduları tarafından işgal edildiği zaman Hansi, Hitler'den ve okuduğu kitaplardan çok etkilenir. Hitler tarafından düzenlenen ve Prag'da özel Nazi eğitimi alacak gençlerin seçildiği bir yarışmayı kazanınca annesi onu yolcu ederken "İsa'yı asla unutmaması" için Hansi'yi uyarır. Prag'a geldiğinde Yahudi karşıtı antisemitizm eğitimi alır, ancak İsa'nın kendisi de bir Yahudi olduğu için şüpheye düşer. Bu arada çevresindeki insanlardan savaşın getirdiği kıtlığı ve dehşeti görmekte, yine de Hitler hakkında olumlu hisler beslemeye ve ona bağlı kalmaya devam etmektedir. Ancak savaşın seyrinin değişmesiyle Hansi de zorlu tehlikelere göğüs germek zorunda kalacak, bu arada kendi içinde bir yolculuğa çıkacak ve inançları da sınanacaktır.


ÇİZGİ ROMANIN ARKA PLANI / GENEL BİLGİ:

Hansi: The Girl Who Loved the Swastika / Hansi: Gamalı Haçı Seven Kız; 1924 doğumlu Çekoslovak yazar Maria Anne Hirschmann tarafından 1973 yılında yazılıp yayımlanmış bir kitaptır. Nazi birliklerinin, memleketi olan (ve “Südet” olarak bilinen) Sudetenland’ı (özgürlük getirecekleri bahanesiyle) işgal edişinden sonra Nazi düşüncesinden ve Hitler'in fikirlerinden etkilenen Hansi adında genç bir kızın, bir "Nazi gençlik lideri" olması için seçilmesini, ancak Almanya'nın savaşı kaybetmesiyle esir tutulduğu Rus çalışma kampından kaçmasını ve daha sonra Amerika'ya yerleşmesini, bu arada da fikirlerinin köklü bir değişime uğramasını anlatan kitap, büyük ölçüde yazar Maria Anne Hirschmann'ın otobiyografisine dayanmaktadır. Yayımlandığı zaman İngilizce olarak 400.000'den fazla satan roman, aralarında Rusça ve Lehçenin de bulunduğu birçok dile çevrilmiştir.

Maria Anne Hirschmann'ın bu otobiyografik eseri, ünlü Amerikalı çizer Al Hartley tarafından kitabın yayımlandığı 1973 yılında çizgi roman hâline getirilmiş ve "Fleming H. Revell" şirketi tarafından genellikle Hristiyan etik değerlerinin, Amerikan rüyasının, gerçek yaşam öykülerinin ve çocuk hikâyelerinin işlendiği bir çizgi roman serisi olan "Spire Christian Comics" serisi içinde basılıp yayımlanmıştır. Yayımlandığı günden bu yana da "Hansi: The Girl Who Loved the Swastika / Hansi: Gamalı Haçı Seven Kız" dünyanın en çok bilinen ve okunan çizgi romanlarından biri olmuştur.

_____________________________

ARA NOT: Bu aşamadan sonra, sunum için hazırladığım ve biraz uzun sayılabilecek aşağıdaki yazıyı okumak istemeyen dostlar (en aşağıda yer alan linklerden indirebilecekleri) çizgi romanın inmesini beklerken, bir yandan da aşağıda linkini verdiğim siteden bu çizgi romanın Türkçe çeviri ve balonlaması yapılmış ve arka planına müzik eklenmiş hâline göz atabilirler. (Linke tıkladığınız zaman açılacak olan sayfada “Hansi: Gamalı Haçı Seven Kız” çizgi romanını müzik eşliğinde okuyabilirsiniz. Sayfalar arasındaki geçişleri 15 saniye olarak ayarladım ve çizgi romanı okurken dinlemeniz için de [çizgi romanın ruhuna uygun olacağını düşündüğümden] Enigma’nın “Era-Gregorian – Moment of Peace” adlı parçasını ekledim.)


_____________________________


ÇİZGİ ROMANI OKUMADAN ÖNCE
BİLİNMESİ GEREKENLER / KISA NOTLAR:



MARIA ANNE HIRSCHMANN***

"Hansi" olarak da bilinen Maria Anne Hirschmann Çekoslovakya'da doğdu. Bir yetim olarak yalnızlığı, açlığı, reddedilmeyi ve korkuyu yaşadığı bir yetiştirme yurdunda büyüdü. Nazi birlikleri Çekoslovakya'yı "özgürlüğüne kavuşturduktan"(!) sonra, Nazi gençlik lideri olmak için eğitim almak üzere seçildi. Adolph Hitler, beyni yıkanmış olan Maria'nın tanrısı hâline geldi ve Almanya düştüğü zaman Maria'nın dünyası da paramparça oldu.

Komünist bir çalışma kampında korkunç birkaç ay geçirdikten sonra, bir gün "Hansi" bir kurşunun her an hayatına son vermesini bekleyerek oradan kaçtı. Kendisine ateş edilmedi. Yağmur altında yürüdüğü, ağaçların ve köprülerin altında uyuduğu ve ot ve mantarlarla beslendiği birkaç haftadan sonra, sonunda "tarafsız bölge"ye ulaştı. Rus ölüm tuzaklarından inanılmaz bir şekilde kaçmayı başardıktan sonra, Batı Almanya'nın özgür topraklarına ayak bastı. O zamanlar Tanrı'yı tanımamasına rağmen Tanrı onun yaşamını ellerinde tutuyordu.

Batı Almanya'dayken İsa Mesih'i kurtarıcısı ve efendisi olarak kabul ettikten sonra 1955 yılında ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne taşındı. Orada tam bir kültür şoku yaşadı, ancak yavaş yavaş Amerika'yı ve ilk başlarda anlamakta zorluk çektiği özgürlük anlayışını sevmeyi öğrendi. Günümüzde "Dünyanın en büyük ulusu" olarak ilan ettiği bu ülkenin vatandaşı oldu ve "Amerikalı olmayı seçtiği için" kendisiyle her zaman gurur duydu.

"Hansi" birkaç yıl boyunca Amerikan okullarında ders verdi ve liselerde topluma ters düşen ve sorunlu öğrenciler için yaptığı çalışmalarla dikkat çekti. Gelen davetler üzerine yaşadıklarını / deneyimlerini anlatmaya başladı. Çok geçmeden Tanrı'nın, kendisine yaşamında bir görev verdiğini düşündü ve bu, birçok ülkeye ve Amerika'nın her yerine seyahat ederek İsa'nın hayatındaki etkilerini ve Amerika'ya olan derin minnettarlığını anlatmasına yol açtı.

Bugün Maria Anne Hirschmann birçok kitabın yazarı olmakla birlikte, en çok satan kitabı kendisinin otobiyografisi olan "Hansi: The Girl Who Loved the Swastika / Hansi: Gamalı Haçı Seven Kız" adlı eseridir. Bu kitap İngiliz dilinde 400.000 adetten fazla satmış ve aralarında Rusça ve Lehçenin de bulunduğu birçok dile çevrilmiştir. Bunun dışında "Hansi" İncil'le ilgili bazı inceleme / araştırma kitapları da yazmıştır.

"Hansi", aralarında "Amerikan Devrimi'nin Kız Çocukları Amerikan Madalyası", yine benzer şekilde "Amerikan Devrimi'nin Oğlan Çocukları" altın madalyası ve "Uluslararası Hristiyan Faaliyetleri Birliği"nden aldığı "Üstün Hizmet Belgesi" de dâhil olmak üzere birçok onur ödülünün sahibidir.


Maria Anne Hirschmann'ın Gençlik ve Yaşlılık Yılları:

nRA59g.jpg
vbgQAR.jpg


"Hansi: The Girl Who Loved the Swastika"
Romanının Değişik Tarihli Baskılarının Kapakları:


EgVzdZ.jpg
j84vOm.jpg

2r2Y3A.jpg
BrZRQp.jpg

ZZLABG.jpg
ojAYWb.jpg

*** Maria Anne Hirschmann hakkındaki bu yazı, internetteki çeşitli kaynaklardan yararlanılarak tarafımca serbest bir şekilde Türkçeye çevrilerek, konsolide edilmiş / düzenlenmiştir. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler aşağıda vermiş olduğum linkleri inceleyebilirler.

Meraklısı İçin "Maria Anne Hirschmann" Hakkındaki Linkler:

(İngilizce)

(İngilizce)



SPIRE CHRISTIAN COMICS***

"Spire Christian Comics", 1972 yılından itibaren Fleming H. Revell şirketi tarafından yayımlanan bir çizgi roman serisidir. Bu iyi bilinen ve yaygın şekilde dağıtımı yapılan çizgi roman serisi, merkezi Amerika Birleşik Devletleri, New Jersey, Old Tappan'da bulunan Fleming H. Revell Şirketi tarafından 1970'lerden 1980'lerin başlarına kadar "Spire Christian Comics" adı altında basılmıştır. 1981 yılında Hugh Revell Barbour kendi şirketi olan "Book Bargains"i kurunca çok geçmeden şirket "Barbour & Company" ortaklığı hâline gelmiştir. Barbour, 1988 yılına kadar "Spire Christian Comics" serisi içinde yer almış birçok kitabı yeniden yayımlama hakkını elde ettiğinden; 80'li yılların sonlarında bu kitapların bazıları, Ohio'da bulunan Barbour & Company of Uhrichsville" şirketi tarafından, birkaçı farklı isimler kullanılmak suretiyle "NEW Barbour Christian Comics" adı altında yeniden basılmıştır. Kitapların birçoğu İspanyolcaya ve başka dillere tercüme edilmiştir.

İlk "Spire" çizgi romanları "The Cross & the Switchblade" ile "God's Smuggler" olup, 1972 yılının Eylül ayında basılmıştır. Tüm çizgi romanlar (kapak sayfaları hariç) 32 sayfadır ve (elle renklendirilmiş olan "Barney Bear: Tell It on the Mountain" dışında) tamamen otomatik olarak renklendirilmiştir.

"Spire Comics"lerin çoğu, o sıralarda "Archie Comics" için çalışan Al Hartley tarafından yazılmış ve çizilmiştir. Bu bağlantı nedeniyle de birçok çizgi romanda Archie karakterlerinin kullanılma iznini alabilmek mümkün olmuştur.

Çoğunluğunu Al Hartley'in çizdiği bu çizgi romanların uluslararası satışlar da dahil olmak üzere genel satış rakamlarının 40 milyonu geçtiği söylenmektedir. Bunun en azından (Amerika Birleşik Devletleri'nde kayıt altına alınmış rakam olan) 24 milyonu kesindir ve bu rakamın da 7 milyon ila 12 milyonunu yine Al Hartley'in çizmiş olduğu "Archie" kitapları oluşturmaktadır.

Bu çizgi romanların büyük çoğunluğunu yazan / uyarlayan ve çizen Al Hartley olmakla birlikte, Al Hartley'in "Marvel" ya da "Archie" yayınevlerindeki iş arkadaşlarını çağırarak kendisine yardım etmelerini istediği de görülmektedir. 1975 yılında "Attack" ve "Tom Skinner: Up From Harlem" kitaplarında katkısı olan Dick Ayers ile 1979 yılında "Jughead's Soul Food" çalışmasında katkısı bulunan Dan DeCarlo bu sanatçı arkadaşlarından ikisidir.

Bunların dışında diğer çizgi romanlar gerçek hikâyeler, Hristiyanlıkla ilgili romanlar ya da filmler üzerine kurulmuştur. Bu çeşit uyarlamalara örnek olarak; Charles Colson'un "Born Again"i, Corrie ten Boom'un "The Hiding Place"i ve Charles Sheldon'un 1896 tarihli romanının modern bir versiyonu olan "In His Steps"i gösterilebilir.

Bu çizgi romanlar içinde öne çıkanlardan bir tanesi de; küçük yaştaki çocuklar için hazırlanan ve Yellowstone Ulusal Parkı'ndaki bir mağarada ailesiyle birlikte yaşayan Barney adındaki küçük bir ayının maceralarının anlatıldığı "Barney Bear"dır.

Bütün bu çizgi romanlar 1972 ve 1982 yılları arasında hazırlanmış / yayımlanmış olup, bundan sonra da birkaç yıl boyunca tekrar baskıları yapılmıştır.

Al Hartley'in Maria Anne Hirschmann'ın aynı adlı romanından uyarladığı "Hansi: The Girl Who Loved the Swastika / Hansi: Gamalı Haçı Seven Kız" isimli çizgi romanı da, "Spire Christian Comics" serisi içinde yer alan ve Rusça ve Lehçe de dahil olmak üzere dünya üzerindeki birçok dile çevrilen en tanınmış çizgi romanlardan birisidir.


"Spire Christian Comics" Serisinde
Yer Alan Bazı Çizgi Romanlar:


z3mgNY.jpg
GBvEj2.jpg

yEPmkL.jpg
69ZQjP.jpg

W0V4jY.jpg
379NkA.jpg

*** “Spire Christian Comics” hakkındaki bu yazı, internetteki çeşitli kaynaklardan yararlanılarak tarafımca serbest bir şekilde Türkçeye çevrilerek, konsolide edilmiş / düzenlenmiştir. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler aşağıda vermiş olduğum linkleri inceleyebilirler.

Meraklısı İçin “Spire Christian Comics” Hakkındaki Linkler:

(İngilizce)

(İngilizce)


“Archie” Çizgi Roman Serisiyle İlgili Linkler:

(İngilizce)

(İngilizce)

(İngilizce)



AL HARTLEY (HENRY ALLAN HARTLEY)***

ZZLLkA.jpg

Profesyonel çalışmalarında “Al Hartley” adını kullanan Henry Allan Hartley, tanınmış bir Amerikalı çizgi roman yazarı ve çizeridir. 25 Ekim 1921 tarihinde doğan Al Hartley, “Archie Comics”, (daha sonra “Marvel”e dönüşecek olan ve “Marvel”in 1950’li yıllardaki öncüsü / habercisi durumunda bulunan) “Atlas Comics” ve “Christian Comics” için yaptığı birçok çalışmalarla tanınmıştır.

Kendisi ünlü Amerikalı kongre üyesi Frederick Allan Hartley, Jr.’ın oğlu olup bir söyleşisinde babası hakkında şöyle demiştir: “Elim kalem tuttuğundan beri babam çizmeyi ne kadar çok sevdiğimi biliyordu ve beni hep cesaretlendirdi. Kendisi hep hayallerimin peşinden koşmamı istemiş ve beni hiçbir zaman başka bir tarafa gitmem için yönlendirmemiştir.”

Al Hartley, çizim hayatına lisedeyken yerel bir gazete için yaptığı çizimlerle başlamış, daha sonra “New York Sanat Öğrencileri Birliği”nde eğitim almıştır. Bu arada çeşitli dergilere mizahi çizimler satmaya başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı’na katılan Hartley, Amerikan Hava Kuvvetleri’nde görev almış ve “B-17 Uçan Kaleler” adı verilen uçaklarla bombardıman pilotu olarak 20 uçuş gerçekleştirmiştir.

Daha sonra profesyonel bir sanatçı olan Al Hartley, “Standart Comics”, “Better Publications” ve “Nedor Publishing” yayınları için çalışmalar yapmıştır. 1949 yılında “Marvel”in atası olan “Timely Comics”de Stan Lee için çalışmıştır. “Timely Comics” daha sonraları “Atlas Comics” olarak faaliyet gösterirken Hartley de burada özellikle “Patsy Walker” çizgi roman serisinin kapak çizimleriyle giderek daha çok dikkat çekmiştir.

1967 yılından sonra Hristiyanlık düşüncesine olan inancı giderek güçlenen Hartley, “Archie” serisini yazıp çizmeye başlamıştır. Bu eserlerde Hristiyan inançlarıyla ilgili temaların oldukça fazla kullanıldığı göze çarpmaktadır. Bu arada “Fleming H. Revell” şirketinden bir davet alan çizer, burada “Spire Christian Comics” serisi içinde yer alan birçok çizgi romanın uyarlamasını ve çizimlerini gerçekleştirmiştir. Maria Anne Hirschmann'ın aynı adlı romanından uyarladığı "Hansi: The Girl Who Loved the Swastika / Hansi: Gamalı Haçı Seven Kız" isimli çizgi romanı da Al Hartley’in çizdiği ve en çok bilinen çizgi romanlardan birisidir.

Al Hartley 27 Mayıs 2003 tarihinde, Florida, Fort Myers’de hayata gözlerini yummuştur.


Al Hartley'in Çalışmalarından
Bazı Örnekler:


r3gg53.jpg
7qooaN.jpg

P0551O.jpg
gqkkrO.jpg

*** “Al Hartley” hakkındaki bu yazı, internetteki çeşitli kaynaklardan yararlanılarak tarafımca serbest bir şekilde kısaca Türkçeye çevrilerek, konsolide edilmiş / düzenlenmiştir. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler aşağıda vermiş olduğum linkleri inceleyebilirler.

Meraklısı İçin “Al Hartley” Hakkındaki Linkler:

(İngilizce)

(İngilizce)

(İngilizce)



SUDETENLAND VE SÜDET KRİZİ***

Çizgi romanı okumaya geçmeden önce, Hansi’nin memleketi olan ve 1938 yılının Eylül ayında Alman Nazi birliklerinin hiçbir silahlı çatışmaya mahal bırakmadan girdiği / işgal ettiği Sudetenland (Südet) ve yaygın olarak bilinen adıyla “Südet Krizi” hakkında genel hatlarıyla bilgi sahibi olmanın faydalı olacağını düşünüyorum.

Her ne kadar “Südet Krizi” çok uzun bir arka planı olan, ayrıntılı ve karmaşık olaylar zincirinin sonucunda meydana gelen bir konuysa da, araştırdığım ve bir araya getirdiğim bilgilerden anladığım kadarıyla kendi kelimelerimle özetlemeye çalışayım:

Coğrafi açıdan Çekoslovakya’nın kuzeyinde ve batısında kalan, “Südetler” dağ zinciriyle ve doğal güzellikleriyle ünlü olan Südet bölgesi (Sudetenland), Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra “St. Germain Anlaşması” sonucu Çekoslovakya topraklarına katılmıştı. Ancak burada etnik kökeni Alman olanlarla birlikte 3 milyon dolayında da Almanca konuşan nüfus vardı. İkinci Dünya Savaşı’nın adım adım yaklaştığı dönemlerde bu bölgedeki Alman nüfusu Hitler’i destekliyor ve Südet Alman Partisi'nin (SAP) Nazi yanlısı Südet Almanı olan lideri Konrad Henlein, partisini Hitler'in planlarının emrine sunuyordu. Bu da Südet Almanlarıyla Çek hükümeti arasında gerginliğe yol açıyordu. “Versay Anlaşması”nın haksızlığını bahane eden Hitler, 29 Eylül 1938 tarihinde İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya’nın katıldığı “Münih Anlaşması” sonucunda Südet bölgesinin Almanya’ya verilmesini sağladı ve hiç vakit yitirmeden askerî birliklerini buraya gönderdi. Südet’in ellerinden çıkmasıyla endüstriyel açıdan çok güçlü olan Çekoslovakya iyice zayıfladı ve bunun sonucunda da Hitler, 16 Mart 1939 tarihinde Çekoslovakya’yı tamamen işgal etti.

İşte okuyacağınız çizgi romanda, henüz ilk sayfalarda Alman birliklerinin Sudetenland’a girmesini halkın (ve Hansi’nin) coşkuyla karşılamasının sebebi budur. Zira Hansi de Südet bölgesinde yaşayan bir Südet Almanıdır ve Almanların kendilerine özgürlük getireceğine inanmaktadır.

Başlarda bu konularda tarihî bilgim çok iyi olmadığı için ben de Hansi’yi çok saf ve her şeye kolayca inanan bir genç kız gibi görmeme rağmen, biraz araştırdıktan ve arka planda yatan tarihsel olayları öğrendikten sonra Hansi’nin yaşadığı duyguların yadırganacak bir yanı olmadığını fark ettim. Bu sebeple de çizgi romanı okuyanların, olayları ve karakterlerin düşüncelerini daha iyi kavrayabilmesi için öğrendiklerimi paylaşmak istedim.

*** “Sudetenland ve Südet Krizi” hakkındaki bu yazı, internetteki çeşitli kaynaklardan yararlanılarak kendi ifadelerimle yazıya dökülmüştür. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler aşağıda vermiş olduğum linkleri inceleyebilirler.

Meraklısı İçin “Sudetenland ve Südet Krizi” Hakkındaki Linkler:


(Türkçe)

(İngilizce)

(Türkçe)

(Türkçe)

(Türkçe)

(Türkçe)

(Türkçe)

_____________________________


ÇİZGİ ROMAN HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ:


Çizgi Romanın Özellikleri:

Orijinal Adı: Hansi: The Girl Who Loved the Swastika
Türkçe Adı: Hansi: Gamalı Haçı Seven Kız
Ülkesi: A.B.D.
Yayıncı: Fleming H. Revell (Spire Christian Comics)
Uyarlayan / Çizen: Al Hartley
Türü: Macera, Tarihi, Hristiyanlık, Otobiyografi
Yayın Tarihi: 1973
Orijinal Dili: İngilizce
Macera Durumu: Tam Macera
Uygunluğu: Genç / yetişkinler için uygun
Renk Durumu: Tamamı renkli
Sayfa Sayısı: 32 (Ön ve arka kapak sayfaları hariç)



Çizgi Roman Hakkındaki Görüş ve Düşüncelerim:

Yukarıda “Hansi: The Girl Who Loved the Swastika / Hansi: Gamalı Haçı Seven Kız” çizgi romanının, Maria Anne Hirschmann’ın otobiyografisini anlattığı aynı adlı romanından Al Hartley tarafından uyarlanıp çizildiğinden bahsetmiştim. Bu itibarla çizgi romandaki olay örgüsü Maria Anne Hirschmann’ın yaşam öyküsüyle paralellik göstererek ilerliyor. Ancak öykü işlenirken çok hızlı bir şekilde hareket edildiği ve olayların çok çabuk geçiştirildiği de gözden kaçmıyor. Elbette bu, “Spire Christian Comics” serisinin ruhuna ve teknik düzenine uygun olarak, çizgi romanın 32 sayfa ile sınırlı olmasının da bir sonucu. Ancak yine de konunun çabuk ilerleyişi bazı bölümlerde tarihsel arka planı bilenler açısından bir kopukluk oluşturuyor.

Bunun dışında çizgi romanın bazı handikapları da yok değil. Örneğin, öykü on yılları kapsayan bir dönemi anlatmasına rağmen Hansi’nin (ve hatta kocasının) hikâye boyunca hiç yaşlanmadığını görüyoruz. Al Hartley’in Hansi’yi bu şekilde çizmesinin sebebini, kalbinde saf Hristiyan düşüncesini tanıyan bir genç kızın hiç bozulmamasını, iffetli, temiz ve çocuk hâliyle kalmasını sembolize etmek istemesinde görüyorum. Bu temizlik ve saflık kavramı o kadar ön plana çıkıyor ki; öykünün bir yerinde, Rus çalışma kampında Rus askerler tarafından bütün diğer kadınlara ve genç kızlara tecavüz edilirken Hansi’ye hiç dokunulmuyor. (Romanın aslı da mı böyle veya yazar Maria Anne Hirschmann bunu yaşayıp yaşamadı mı, bilmiyorum.) Rus askerlerinin Hansi’ye dokunmamalarının sebebini ise Rus çalışma kampındaki bir kız arkadaşı açıklıyor: “Bu kadar zayıf olduğun için çok şanslısın, Hansi! Seni istemiyorlar!” Bu sözler ne kadar gerçekçidir, bilinmez. Ancak orada bulunan her kadına / genç kıza tecavüz eden erkeklerin sırf çok zayıf diye (üstelik gayet güzel) bir kıza dokunmamaları bana çok inandırıcı gelmiyor. Sanıyorum, Al Hartley Hristiyanlık ve saflık düşüncelerinin etkisiyle Hansi’yi saf hâliyle bırakabilmek için bu şekilde bir gerekçeye / bahaneye başvuruyor.

Yine biraz önce bahsettiğim, öyküdeki hızlı ilerleyiş kronolojik atlamalara ve olayları anlamayı az da olsa güçleştirmeye neden oluyor. Örneğin, Almanlar Sudetenland’a girdikten sonra Hansi’nin bir “Nazi Gençlik Lideri” olmak için Prag’a gönderildiğini görüyoruz. Ancak Sudetenland Eylül 1938’de, Prag da Mart 1939’da işgal edildiğine göre arada 6 aylık bir zaman dilimi var ve bu süre içinde Hansi’nin yaşadıkları sanki birkaç gün içinde olmuş gibi anlatılıyor. Bu da çizgi romanı okurken konuya hâkim olmayan birisinin sanki Sudetenland ile birlikte Prag’a da aynı anda Almanlar tarafından girildiğini veya farklı bir şeyler olduğunu düşünmesine sebep oluyor. Bir diğer örnek olarak; Hansi gençlik lideri olmak üzere eğitim almak için Prag’da bir okula gidiyor ve çok kısa bir süre sonra Almanlar savaşı kaybettiği için okulu boşaltıp kaçmaları gerekiyor. Bu arada da Hitler’in intihar haberi geliyor. Dediğim gibi bu olaylar çok kısa bir süre içinde olmuş gibi anlatılıp geçiştiriliyor, ancak Hansi’nin Prag’a gidiş tarihi 1939 olduğuna ve İkinci Dünya Savaşı da 1945 yılında bittiğine göre aradaki 6 yıllık farkın oluşturduğu eksiklikler göze çarpıyor.

Son olarak; çizgi romanda sürekli ön planda tutulan Hristiyanlık düşüncesinin Hansi’yi değiştirdiğini görüyoruz. Hansi, özellikle Amerika’ya geldikten sonra Tanrı’ya şükrediyor, Tanrı’nın kendisini görevlendirdiği düşüncesiyle konferanslar veriyor ama bu düşünce, anlayış ve söylevleri giderek büyük bir Amerikan hayranlığı şeklinde kendini gösteriyor. Her ne kadar romanın yazarı Maria Anne Hirschmann’ın da bu şekilde biri olduğunu öğrenmiş bulunuyorsak da, yine de çizgi romanın çizeri Al Hartley gibi Hristiyanlığa sıkı sıkıya bağlı bir çizerin Hansi’nin Amerika hayranlığını ön planda tutması bazı soru işaretlerinin oluşmasına sebep oluyor.

Çizgi romanı okurken benim genel hatlarıyla gördüklerim ve kişisel düşüncelerim bunlar. Bunların dışında Al Hartley’in güzel, yumuşak, sade çizimleriyle ve göz yormayan renk düzeniyle çizgi roman okuyucularının standartlarını karşılayabilecek bir eser olduğunu düşünüyorum bu çalışmanın. Bu açıdan da okurken oldukça zevk aldığımı söyleyebilirim.

Sanıyorum en iyisi, benim dediklerimi kişisel izlenimlerimin oluşturduğu subjektif bir kanaat olarak görüp, görüşlerimi belki de hiç dikkate almadan kendinizin okuyup karar vermesi…



ÇEVİRİ VE BALONLAMA HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ:


Çeviri ve Balonlamada Kullanılan Font Bilgileri:

Font Adı: CCComicrazy (Genel olarak)
Font Büyüklüğü: 20

Font Adı: CCCutthroatLower (Genel / Koyu – Vurgulu İfadeler)
Font Büyüklüğü: 21

Font Adı: Arabic Transparent (Kapak / Başlık)
Font Büyüklüğü: 76

Font Adı: Clairvaux (Ön Kapak / Site Etiketi)
Font Büyüklüğü: 26, 30, 32

Font Adı: CCHipFlaskBevel (Ön İç Sayfa / Başlık Çevirisi)
Font Büyüklüğü: 42, 44

Font Adı: Arial (Ön ve Arka İç Sayfa / Çeviri)
Font Büyüklüğü: Muhtelif

Font Adı: CCDutchCourage-Dark (Arka İç Sayfa / Başlık Çevirisi)
Font Büyüklüğü: 48

Font Adı: Army (Arka Kapak / Başlık Çevirisi)
Font Büyüklüğü: 42

Font Adı: CatflischScriptPro-Light (8 ve 9. Sayfa / Mektup Çevirisi)
Font Büyüklüğü: 40



Çeviri ve Balonlama Süreci:

Gayet düzgün ve kolay anlaşılır bir İngilizceyle hazırlanmış bu çizgi romanın çevirisini yaparken hiç zorlanmadım. Bu açıdan çok zevkli bir süreç oldu. Ancak çizgi romanın elimde bulunan dijital versiyonu biraz eski olduğundan ve çok aramama rağmen daha kaliteli bir sürümünü de bulamadığımdan balonların temizliği bana biraz sıkıntı çıkardı. Balonları önce orijinaline sadık kalarak doğal renginde işlemeyi düşündüm, ancak arka planda desenli bir etki oluşturmak mümkün olmadığından en sonunda balonların içini beyaza boyamaya karar verdim. Yazı fontu olarak, bu çizgi romana en çok uyacağını düşündüğüm “CCComicrazy” fontunu kullandım. Vurgulu / koyu ifadelerin olduğu yerlerde de “CCCutthroatLower” fontunu kullanmanın göze hoş geleceğini düşündüm.

Bunların dışında, dikkatimi çeken bir hususu paylaşmadan geçemeyeceğim: Çizgi romanda yer yer İncil’den pasajlara yer veriliyor. Ancak bu pasajların çevirisini yaparken daha doğru bir çeviri olması adına İncil’e de göz attığım zaman İncil’deki bazı ifadelerle çizgi romanda kullanılan ifadelerin biraz farklı olduğunu gördüm. Örneğin İncil’de “Yuhanna 3:16”da “Çünkü Tanrı DÜNYAYI o kadar çok sevdi ki…” şeklinde yer alan ifade, çizgi romanda “Çünkü Tanrı SİZLERİ o kadar çok sevdi ki…” biçiminde geçiyor. Sanıyorum bu, inanca giden yolda hem Hansi ve kocasının hem de Hristiyanlık inancı güçlendirilmek istenen Amerikan okurlarının daha sevgi dolu ve kolay bir inanç düzlemine girmesini sağlamak için bilinçli olarak yapılmış. Sonuç olarak, bu kısımları aynen çizgi romandaki orijinal metne bağlı kalarak çevirdim.

Eserin tamamının çeviri ve balonlamasını yapmak bir haftamı aldı. Ben bu çizgi romanın çeviri ve balonlamasını yaparken oldukça zevk aldım, eğlendim ve çok şey öğrendim. Umarım siz de okurken aynı şekilde zevk alırsınız…

_____________________________

Evet, sanırım bu kadar gevezelikten sonra çizgi romandan örnek birkaç sayfaya göz atsak fena olmaz:


ÖN İÇ SAYFA

69Z2Ok.jpg


ARKA İÇ SAYFA

kbjkov.jpg


ÇİZGİ ROMANDAN ÖRNEK İKİ SAYFA:

W0Vn5E.jpg


R0JYMo.jpg

_____________________________


İNDİRME LİNKLERİ:






Keyifli okumalar...
_____________________________

KISA BİR AÇIKLAMA: Türkçe çeviri ve balonlamasını yaptığım çizgi romanların sunumunu yaparken zaman zaman uzun sayılabilecek yazılar hazırlamamın ve çalışma sürecimde öğrendiğim bilgileri paylaşmamın nedeni, çizgi romanı okuyacak olan sevgili dostların akıllarına takılabilecek olan bazı sorulara cevap vermektir. Zamanında kendim bunun sıkıntısını çok yaşadığım, herhangi bir çalışmayla ilgili (özellikle Türkçe) kaynak bulamadığım, bilgiye ya da veriye ulaşamadığım için böyle bir yolu tercih ediyorum. Amacım; bir çalışmayla ilgili akla gelebilecek çoğu soruya cevap olması için internette / kitaplarda / dergilerde dağınık bir şekilde bulunan bilgileri, o konuya ilişkin yazıları / çevirileri / araştırmaları / haberleri derli toplu bir şekilde bir araya getirmek ve bu suretle çalışmayı okuyup o çalışma hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenlerin aradıkları çoğu şeye kolayca ulaşmalarını sağlamaktır. Umarım bu düşünce tarzım ve çalışmam bir nebze de olsa faydalı oluyordur.

Bu vesileyle topladığım bilgileri ve hazırladığım yazıları buraya kadar okuma sabrı gösteren bütün sevgili dostlara teşekkür ediyorum...

_____________________________

QaRW7g.gif

Evet, bu çalışmamın bir de bonusu var...

Buraya kadar yazdıklarımı sabırla okuyan dostlarla birlikte biraz dinlenmeyi hak ettiğimizi düşünüyorum. Dinlenirken de bir müzik fena gitmez sanırım. Müzik, beste ve güfte çok güzel de, yorum aynı güzellikte mi, bilemiyorum. Takdir dinleyenlerin...

Lafı daha fazla uzatmadan, bundan yaklaşık 10 yıl önce gitarımla çalıp yorumlamaya çalıştığım ve Youtube'a yüklediğim şarkılardan biriyle sizi baş başa bırakıyorum. Umarım keyif alırsınız...

NOT:Videoyu bundan 10 yıl önce yüklediğim ve o zamanlar teknik ayrıntıları çok iyi bilmediğim için görüntü kalitesi çok iyi değil. Ayrıca bestesi Selahattin Altınbaş'a, güftesi Turgut Yarkent'e ait olan "Duydum ki Unutmuşsun" adlı şarkının videsunu hazırlarken güftecisini "bilinmiyor" olarak yazmıştım. Bu güzel şarkının sözlerinin Turgut Yarkent'e ait olduğunu sonradan öğrendim. Bu hatalarım için bağışlanmak dileğiyle...




Her şey gönlünüzce olsun...

Sevgi, saygı ve selamlarımla...

_____________________________
 
Son düzenleme:

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,731
25,954
ordu-turkey
Ben duydum da unutamadım şu sunuma bak sayın gitarisyen sunum sunum değil maşallah tam bir bilgi deryası amman bunu yedekleyin bir yere saklayın.Süper süper sadece bunu yazarım.Sağolun.
 

ekenciz

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
13 Eyl 2009
2,993
13,517
Verdiğiniz bilgiler ve harika bir sunum, hayran olmamak elde değil. Çizgiroman için de ayrıca teşekkür ederim. Eğer girişte açıklamaları yapmadan sadece çizgi romanın adına bakarak karar versem Alman propagandası zannederdim. Gerçi bu bile ilgimi çekerdi muhtemelen ama açıklamalardan sonra daha da ilginç hale gelen bu çizgi romanı günümüz yaşadıklarımızla da bağlantı kurarak okumak gerektiğine karar verdim.
 

Beymelikli18

Onursal Üye
26 Eyl 2014
18,880
52,452
Kendi Koltuğunda
Harika sunum
Harika paylaşım
Harika Şarkımız seslendirme bonusumuz
Tek kelimeyle muhteşem.
Çok çok teşekkür ederiz ellerine sağlık sayın kardeşim.Saygılar.
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,047
75,610
hiçbiryerde :)
Sunumu ana hatlarıyla okudum. Ekenciz
dostum gibi okuduğumuzu anlamamız
için konu hakkında fazladan bilgi sahibi
olmamızın önemini daha iyi anlıyorum.
Bu konudaki duyarlılık ve emekleriniz
için ayrıca çok teşekkür ederim üstadım.


Bu bakış açısıyla herkesin işi zor be!
Çok teşekkür ederim sevgili gitarisyen;
on parmağında on marifet bu olsa gerek.
Gitarınızın melodileri ve şarkı da güzeldi,
ne mutlu size ve paylaştığınız bizlere.​
 
Son düzenleme:

lotoloto

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
6 Kas 2009
4,132
20,709
Bu güzel çalışma için sevgiler, saygılar, çok çok teşekkürler, Gitarisyen.
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,321

Ne kadar da ayrıntılı ve doyurucu bir sunum yazısı bu. O denli ayrıntılı ki, bize eleştirecek veya övecek bir nokta bırakmamış, "gitarisyen" dostumuz her ayrıntıyı önceden yazmış zaten. Orijinal versiyonun düşük çözünürlüğünden bahsedecektim, zaten kendisi belirtmiş bu hususu. Balonlardaki yazıların çok doygun siyahlarının, arka fondaki (orijinalindeki) çok doygun olmayan soluk siyah çizgilerle tezat teşkil etmesini yazacaktım, onu da önceden yazmış. Bu çizgi romanın bir Amerikan propagandası ve Hristiyan propagandası amacıyla üretilmiş olabileceğine değinecektim, "gitarisyen" dostumuz bunu da peşin olarak belirmiş zaten. Bize yazacak hiçbir şey bırakmamış! Tanıtım yazısı tam bir bilgi hazinesi. Kendisinin de dediği gibi nette saatlerce arasak böyle derli toplu bir bilgiye rastlayamayız. Çevirisine diyecek hiçbirşey yok zaten. Mükemmel akıcı ve duru bir Türkçe kullanıyor, bu da uzun yıllar altyazı çevirmenin getirdiği bir deneyim ve alışkanlık sonucu olmalı. On parmağında on marifet olması da ayrıca gıpta edilecek bir özelliği. Çizgi roman çift sayfa olarak (veya küçülterek) okunursa yukarıda belirttiğim dezavantaj ortadan kalkıyor zaten, bu hususta bir sorun yok. Sevgili "gitarisyen", sizin Çizgi Diyarı için bir kazanç olduğunuzu düşünüyorum. Tekrar hoşgeldiniz diyeceğim, ama şimdiden çeviri/balonlamalarınızın sayısı hayli artmış. Kıymetli katkılarınızın devamını dilerim.

 
Son düzenleme:

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,542
28,638
İzmir

Ne kadar da ayrıntılı ve doyurucu bir sunum yazısı bu. O denli ayrıntılı ki, bize eleştirecek veya övecek bir nokta bırakmamış, "gitarisyen" dostumuz her ayrıntıyı önceden yazmış zaten. Orijinal versiyonun düşük çözünürlüğünden bahsedecektim, zaten kendisi belirtmiş bu hususu. Balonlardaki yazıların çok doygun siyahlarının, arka fondaki (orijinalindeki) çok doygun olmayan soluk siyah çizgilerle tezat teşkil etmesini yazacaktım, onu da önceden yazmış. Bu çizgi romanın bir Amerikan propagandası ve Hristiyan propagandası amacıyla üretilmiş olabileceğine değinecektim, "gitarisyen" dostumuz bunu da peşin olarak belirmiş zaten. Bize yazacak hiçbir şey bırakmamış! Tanıtım yazısı tam bir bilgi hazinesi. Kendisinin de dediği gibi nette saatlerce arasak böyle derli toplu bir bilgiye rastlayamayız. Çevirisine diyecek hiçbirşey yok zaten. Mükemmel akıcı ve duru bir Türkçe kullanıyor, bu da uzun yıllar altyazı çevirmenin getirdiği bir deneyim ve alışkanlık sonucu olmalı. On parmağında on marifet olması da ayrıca gıpta edilecek bir özelliği. Çizgi roman çift sayfa olarak (veya küçülterek) okunursa yukarıda belirttiğim dezavantaj ortadan kalkıyor zaten, bu hususta bir sorun yok. Sevgili "gitarisyen", sizin Çizgi Diyarı için bir kazanç olduğunuzu düşünüyorum. Tekrar hoşgeldiniz diyeceğim, ama şimdiden çeviri/balonlamalarınızın sayısı hayli artmış. Kıymetli katkılarının devamını dilerim.


Değerli üstadım scanfan, gitarisyen dostumuzun yazısında her konudan bahsettiğini anlatırken benim bahsedeceklerimi benden önce söylemiş. Kendisinden alıntı yapmaktan başka çare göremedim, çünkü bu fevkalade çalışmaya diyecek başka söz bulamadım.

Eline sağlık.
 
Son düzenleme:

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
457
3,784
Hiçbir Şey Ülkesi
Sayın fantoma98,
Sayın serdary67,
Sayın ekenciz,
Sayın Beymelikli18,
Sayın ertuğrul,
Sayın yeryüzü,
Sayın 180DM,
Sayın lotoloto,
Sayın scanfan,
Sayın bergill,
Sayın The_DarknesS;

Mesajlarınız, yorumlarınız, güzel sözleriniz, görüşleriniz ve bu konuya mesaj yazmak için ayırdığınız zaman için çok teşekkür ederim. Siz ustalardan, üstatlardan, dostlardan çok şey öğrendim ve bunları çalışmalarımda uygulamaya, kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Henüz yolun başındayım ve benim açmış olduğum konulara yazmış olduğunuz mesajlara zaman zaman cevap veremesem de, inanın bu mesajlarınız benim için çok büyük bir itici güç oluyor. Bunun için de şükranlarımı sunuyorum.

Sayın fantoma98;

Beğenmenize çok sevindim. İlginiz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...

Sayın serdary67;

Hiç merak etmeyin. Bütün çalışmalarımda yaptığım gibi bu çalışmayı ve sunumumu da yedekledim. (Yıllar önce bir gün boyunca kaydetmeden hazırladığım bir yazıyı elektrikler kesildiği için kaybedip yeni baştan yazmak zorunda kaldığım günden bu yana, yazı ya da çalışmalarımı her birkaç dakikada bir kaydederek ve yedekleyerek çalışıyorum.) :) İlginiz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...

Sayın ekenciz;

Ben de bu çizgi romanı tesadüfen bulmuştum ve hakkında hiçbir şey bilmediğim için kapak resmindeki gamalı haçı görünce kesinlikle "Nazi propagandası" içeren bir çizgi romanla karşı karşıya olduğumu düşünmüştüm. Ancak okuduktan ve konuyu araştırdıktan sonra, yukarıda da değindiğim gibi işin renginin öyle olmadığını anladım ve çizgi roman bana hem daha farklı hem daha keyifli göründü. Umarım siz de okurken zevk alırsınız. İlginiz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...

Sayın Beymelikli18;

Çalışmayı ve özellile şarkıyı beğenmenize çok sevindim. Zaman zaman böyle sürprizler yapmayı düşünüyorum. İlginiz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...

Bu arada bu vesileyle size tekrar "geçmiş olsun" diyorum. Umarım daha iyisinizdir. Lütfen kendinize iyi bakın...

Sayın ertuğrul;

Beğenmenize çok sevindim. Umarım çizgi romanı okurken de keyif alırsınız. İlginiz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...

Sayın yeryüzü;

Gerçekten eklediğiniz örnek karelerin altına yazmış olduğunuz "Bu bakış açısıyla herkesin işi zor be!" sözünüze katılmamak elde değil. Şarkıyı gitarımla yorumlayışımı beğenmenize de ayrıca çok sevindim. Umarım zaman zaman böyle sürprizler yaparsam kafanızı fazla ağrıtmış olmam. :) İlginiz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...

Sayın 180DM;

Çıta çok yüksekte değil. :) Bu forumda benden önce ve benden çok daha yükseğe çıtayı çıkaran ustalar var. Ben sadece onların güzel sunumlarını ve başarılı çalışmalarını takip ediyorum ve hâliyle bende de izleri kalıyor.

Hatamı bulmanıza gerçekten çok sevindim. (Hata bulamayacağım diye korkuyordunuz sanırım, en azından bu korkudan kurtulmuş oldunuz artık.) :) :) :) Belki bir ustaya danışmadım ama, şu anda bir ustadan ders almış oldum. Bana balık tutmayı öğrettiğiniz için teşekkürler... Bundan sonra yine bir "Spire Christian Comics" çeviri ve balonlaması yapmayı düşünüyorum ve sayfa kenarlarını da temizleyip işlemeye başladım bile. (Aslında "Hansi"nin çeviri ve balonlamasını yaparken de bunu düşünmüştüm ama, hem çizgi romanın o nostaljik yapısını bozmaktan korktum, hem metinleri o desenli / gri yapının üstünde korumak istedim, hem de yapıyı bozabilirim düşüncesiyle bu işe cesaret edemedim. Ama artık sizin yol göstermeniz ve örneğinizle ben de bu konuya dikkat edeceğim ve ne kadar zamanımı alırsa alsın bunun üzerinde ince ince duracağım.)

Bu arada, ben de başka bir hatamı buldum biraz önce. :) Çizgi romanın 4'üncü sayfasındaki ilk karede özel isim olduğu için kesme işaretiyle ayırıp "İNCİL'İN" diye yazmam gereken ek almış kelimeyi "İNCİLİN" şeklinde yazmışım. :( Bu hatayı nasıl yapabildiğime hâlâ inanamıyorum ama çizgi romanın hatalı sayfasını bunun için tekrar düzenleyip yeni baştan yüklemek şu anda içimden gelmiyor. Yine de bu hata beni rahatsız ettiğinden dolayı, sayfayı düzelterek kısa bir süre içinde çizgi romanı tekrar yükleyecek ve linki yenileyeceğim.

İlginiz, dikkatiniz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...

Sayın lotoloto;

Sizin gibi ustaların sayesinde öğrendiklerimi huzurlarınıza çıkarmaya cesaret edebiliyorum. Hem sizin şahsınızda tüm ustalardan öğrendiklerim hem de ilginiz ve mesajınız için çok teşekkürler...

Sayın scanfan;

Sunumlarımı hazırlarken sizin ayrıntılı ve bilgi dağarcığımıza çok şey katan sunum ve çalışmalarınızdan da hem ilham aldığımı hem de çok şey öğrendiğimi söylemek isterim. Bunun için de size çok teşekkür ederim. Ayrıca bir ustadan bu sözleri duymak benim için gerçekten gurur verici. Hem sizin hem de Çizgi Diyarı'ndaki bütün dostların, ustaların, üstatların kısa zaman içinde bana kazandırdıklarınız o kadar fazla ki, bunların bir kısmını da olsa çalışmalarıma yansıtabiliyorsam kendimi mutlu addederim. İlginiz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...

Sayın bergill;

"Hansi"yi "Hamsi" olarak anlayan bir tek siz değilsiniz, merak etmeyin. :) Şöyle ki;

Ben bir çalışma / film çevirisi / çizgi roman çeviri ve balonlaması sürecine girip o konuda yoğunlaşınca bir süre boyunca değişik tavırlar gösteririm. Örneğin, bu süreçte o filmdeki ya da romandaki karakterlerin yerine kendimi koyarım, olayları düşünürüm ve bazen de sesli sesli bazı ifadeleri / kavramları kendi kendime yüksek sesle tekrar ederim. Bu hâlimden çevrem çok çekmiştir. :) İşte bu şekilde bir hafta boyunca evde kendi kendime "Hansi", "Gamalı Haç", "Nazi", "Südet", "Sudetenland" v.s. diye diye dolaşıp dururken, bir gün yemekte eşim "Hamsi"yi anladık da o "Sudetenland", "Südet" dediklerin ne oluyor?" diye sorunca kendisine "Hamsi" diye anladığı şeyin "Hansi" olduğunu anlatınca epey gülüşmüştük. :) Sizin sayenizde (böyle şeyler evde çok sık başıma geldiğinden ve bu yüzden vaka-i adiyeden olduğu için) çoktan unuttuğum bu anımı da hatırlamış oldum.

İlginiz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...

Sayın The_DarknesS;

Sözleriniz, mesajlarınız ve yorumlarınız çalışmalarımda itici güç olurken, diğer bütün dostların güzel sözleriyle birlikte bir yandan da beni mahcup ediyor. İlginiz ve mesajınız için tekrar ve çok teşekkürler...
 

odenat

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
4 Eki 2012
1,278
16,829
Keyifle okunacak bir kitap, dostumuz gitarisyen çok güzel ve ayrıntılı bir sunum hazırlamış. Farklı kitaplar okumanın insanı geliştirdiği kesin, bu da benim genelde okuduğum kitaplardan çok farklı. Emeğiniz ve bizimle paylaşımınız için çok teşekkürler.
 

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
457
3,784
Hiçbir Şey Ülkesi
Keyifle okunacak bir kitap, dostumuz gitarisyen çok güzel ve ayrıntılı bir sunum hazırlamış. Farklı kitaplar okumanın insanı geliştirdiği kesin, bu da benim genelde okuduğum kitaplardan çok farklı. Emeğiniz ve bizimle paylaşımınız için çok teşekkürler.

Gerçekten bu çizgi roman benim için de farklı. Bu eserin çeviri ve balonlamasını yaparken hem (çocukluğuma geri dönüp) 70'li yılların havasını ve nostaljik tadını yakaladım, hem yeni bir şeyler öğrendim, hem de "Spire Christian Comics" gibi ilginç ve bir döneme damga vurmuş bir seriyi tanıma fırsatı buldum. Sözleriniz, yorumunuz ve mesajınız için çok teşekkür ederim, Sayın odenat.

EK AÇIKLAMA: Yukarıda, bir diğer mesajımda da belirttiğim gibi; çizgi romanın çevirisi sırasında gözümden kaçmış olan birkaç yazım hatası düzeltilmiş ve çizgi roman tekrar yüklenerek bu konu başlığı altındaki ilk mesajımda vermiş olduğum indirme linki güncellenmiştir. Yine bu cümleden olmak üzere, çizgi romanı müzik eşliğinde online olarak okumak için vermiş olduğum link de güncellenmiştir.
 
Son düzenleme:

ALIENRIPLEY

Süper Üye
29 Ocak 2016
1,198
2,108
Böylesine kaliteli bir eseri ve de muhteşem bir sunumu bizlere hazırlayan kardeşimize çok teşekkürler...
 
Üst