Devrim şehidi Kubilay; sana yapılanı gerçek dindarların da lanetlediğine eminim.

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
325
14,124
Devrim şehidi Kubilay; seni anmak bu süreçte daha da anlamlı hale geldi. Sana yapılan vahşeti Allah'la aldatmayan gerçek dindarların da lanetlediğine eminim.
( Yunan işgaline karşı örgütlenmeye çalışan yardım ve destek isteyen Kuvay-i Milliyecilere Sünbül köyündeki şeyhin söylediği söz;

“Ben Yund dağına kadar bu köylerin tarikat şeyhiyim, bizim tarikatımız Yunana tek bir kurşun atmayacak. Mehdi gelmeden de caiz değildir”

Bu sözü söyleyen kişi daha sonraları Kubilay’ın başını kesecek olan hain Derviş Mehmet’tir. Adamlarıyla Menemen’i bastığında şu sözleri söyleyen kişidir ;

“Din elden gitti ”

Bu haine göre Yunanlılar varken Din vardı !!!
Bu nedenle onlara kurşun attırmadı …
Yunanlılar gidince din de gitti !!!
)Ruhun şad olsun.


Not: Bu konuyu kutlamalar bölümüne açmak içimden gelmedi, bu yüzden buraya açtım. Artık bir "ANMA" başlığı açsak çok iyi olur.
yxkm.jpg
 

tabure

Guest
14 Eki 2011
621
2,015
Bastiani Kalesi
Devrim ve laiklik şehidi Kubilay'a selam olsun... Anıtında yazdığı gibi: “İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz.”
 

Ekli dosyalar

  • kubilay.jpg
    kubilay.jpg
    6.9 KB · Görüntü: 7

hasanicoz

Süper Üye
26 Ağu 2009
498
292
Genç Cumhuriyeti korumak için görevini yaparken şehit edilen Mustafa Fehmi Kubilay , gece bekçileri Hasan ve Şevki' yi saygı ve rahmetle anıyorum.
 

denizkara

Yeni Üye
28 Mar 2010
98
165
denizci
Kubilay'ın anısına saygıyla.


Günümüzde ise; bu işler parayla çözülüyor, her şeyleri para.

Ama biz de uyandık.


Top yuvarlaktır.


untitledcfc.
 

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,088
Kastamonu
:(

Teşekkürler arkadaşlar.

Ben artık yılmış, tıkanmış durumdayım. Her yıl, kendimiz söyleyip kendimiz dinliyormuşuz gibi geliyor.

Hakkımızda hayırlısı diyeceğim ama Allah, böyle bir olayı bile unutan, önemsemeyen bir millete hayırlı şeyler nasip eder mi, bilmem...
 

ihtiyardost

Onursal Üye
12 Kas 2010
3,401
66,733
Karagümrük
Olaya şahit olan bir vatandaş, Mustafa Şengönül o günü anlatıyor :
Ben Menemen'de marangoz çırağıydım. Dükkanı açmaya gittim. Karşımda uncu Mehmet Efendi vardı. Belediye Meclis üyesiydi. Bana 'Dükkanı açma, eve git. Çarşıda bir karışıklık var' dedi. 'İzmir'den 70 bin kişi harekete geçti. Burayı işgal edeceklermiş' diye duyduk.
Ben dükkanı açmadan döndüm. Ama sonra meraktan geri gittim. Köşeden baktım, direğin etrafında 7-8 kişinin döndüğünü gördüm. Menemenli değillerdi. Bazısı sakallı. Aralarında genç olanlar da vardı. Bozalan'da kazandıkları parayla esrar alıp içmişler diye duyduk sonradan... Ellerinde silah vardı.
Bekçi Hasan'ı kafasından vurdular. Yere düştü. O zaman millet kaçtı. O ara Kubilay alaydan bir manga askerle gelmiş.
Ben Kubilay'ı tanıyordum. Bizim mahallede otururdu, yüksekte, Dermandağı'nda ev tuttuydu, gidip dönerken bizim evin önünden geçerdi. Uzun boyluydu.
Kubilay askeri yolun kenarına bırakmış, adamların yanına gitmiş.'Ne yapıyorsunuz burada?' diye sormuş. Adamlardan birine tokat atmış. Bunun üzerine ateş etmişler Kubilay'a, yaralanıp yere düşmüş. Silah patlayınca asker kaçmış. Cephanesizmiş. Kubilay sürüne sürüne cami avlusuna girmiş. Arkadan gelip kafasını kesmişler. Ben kanları gördüm sonradan... Karşıda eskici Kamil vardı ondan ip alıp kafasını bayrağın üstüne bağlamışlar.
Fabrikada çalışan bir Musevi vardı, oradan geçerken 'Sen de bayrağın altından geç' dediler. Bayrağın altından onu da geçirdiler. Karşıda Molla Osman'ın çalıştığı bir büfe vardı, ondan sigara aldılar.
Sonra ahaliye mecburi alkış yaptırdılar. Millet '70 bin kişi geliyor' korkusundan yaptı. Hepimiz korktuk. Meğer adamlar sarhoşken böyle demişler, hepsi yalanmış.
Ordu, haber alınca geldi. Kahvenin oraya mitralyözü koydular, bunlara ateş ettiler, kimi yaralandı, kimi öldü. Manisalı genç olan, mezbahanın oradan kaçtı.
Sonra sokağa çıkma yasağı kondu. Şimdiki Kubilay okulunun orada mahkeme oldu. Her gün benim dükkanın önünden geçiyorlardı. 4-5 jandarma bir kişiyi götürüyordu. Elleri kelepçeliydi. Sakalları uzamıştı.
İstanbul'dan bir şeyh geldi, o da mahkemelik oldu. Bunların asılacağı gece 'Yarın hepimiz asılıyoruz' demiş, kendisi de o gece mahpusta ölmüş.
Ben hepsinin asıldığını gördüm. Sabah geldiğimde caminin yanından Kabak Pazarı'na kadar 8-10 kişi vardı. İstasyonda 7 kişi vardı. Tren yolunda böyle boydan boya asılmışlardı. Kamil de istasyonda asılmıştı. Önlerinde bir kağıt vardı, ne suçu olduğu yazılıydı.
Manisalı bir çocuk, Kubbeli bakkalın önünde asılmıştı.
Suçsuz olanlar da asıldı. 'Neden sigara verdin?', 'Neden ip verdin?' diye Kamil'le Molla Osman'ı astılar. Halbuki Menemen içinden o hadiseye karışan kimse yoktu.
Sonradan bir emir gelmiş 'Menemen'i yakın' diye. Onu duydum. Korktuk tabii... Manisa'dan her sene otobüslerle gelip miting yapmaya başladılar. Çok şeyler söylediler bize, ama katlandık. Çünkü Menemenlilerin bu işte zerrece günahı olmadığını onlar da bilmiyordu.
"


Emniyet raporu:

Kubilay'ı öldüren Derviş Mehmet'in çevresindeki insanları esrarla etki altına aldığına ilişkin bir başka resmî bilgi de Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarında yer alıyor. Dönemin İçişleri Bakanlığı'na 25 Aralık 1930'da "Vali Kazım" imzasıyla gönderilen 7 maddelik raporun 4. maddesinde şunlar yazılı: "Bunların hepsinde esrar ve esrarlı sigara olup, Derviş Mehmet bunları Manisa'da alıştırmış ve bununla da tasarrufunu artırıyormuş."

Tarihe 'Menemen Olayı' olarak geçen Asteğmen Kubilay'ın katledilmesinin üzerinden 76 yıl geçti. Ancak 'irticaî kalkışma' olarak sunulan hadiseyle ilgili şüpheler zihinlerden hiç çıkmadı. Gerek Mehdiliğini ilan edip topladığı bir avuç müridini esrar içirerek kendisine bağlayan Derviş Mehmet'in kimliği, gerekse resmî makamların olay sırasındaki ihmalleri, resmî teze karşı çıkan araştırmacıların "komplo" iddiasına yol açtı.

O dönemde Büyük Erkan-ı Harbiye Riyaseti olarak adlandırılan Genelkurmay Başkanlığı'na ait 26 Aralık 1930 tarihli bir belge, hükümet yetkililerinin ihmallerine dikkat çekiyor. Genelkurmay tarafından Menemen'e gönderilen 1. Kolordu Komutanı Vekili Muğlalı Mustafa Paşa (Mustafa Muğlalı) hadiseden üç gün sonra Ankara'ya ilettiği raporda Derviş Mehmet'in şüpheli hareketlerinin yetkili mercilerce bilindiğine işaret ediyor. Buna rağmen gerekli takibatın yapılmadığı; uzaktan seyirci kalınarak adeta "olay çıkmasına göz yumulduğu" ima ediliyor. Emniyet arşivlerindeki bir belgede ise Derviş Mehmet'in etrafındaki insanları esrara alıştırıp, istediğini yaptırdığı belirtiliyor. Dokuz maddeden oluşan dört sayfalık Genelkurmay raporunda da kendisini 'Mehdi' ilan eden Derviş Mehmet'in Manisa'da bir esrarkeş kahvesini mekan edindiği ve çevresindeki insanlarla uzun süre şüphe uyandıracak fiiller içinde bulunduğu kaydediliyor. Derviş Mehmet'in bu şüpheli halinin bilinmesine rağmen ortadan kaybolduğuna dikkat çekilen raporda, "Kayboluşları Manisa hükümetine bildirilmesine rağmen, Menemen'e gelene kadar 15 gün boyunca gezdikleri civar köylerde ahaliye telkinatta bulunmalarına rağmen bundan haberdar olunmaması ve hükümet konağı önüne gelene kadar Menemen hükümetinin bundan hiçbir suretle malumat almaması" eleştiriliyor.


Esrar içmek, kafa kesmek İslamda yoktur. Bununda ötesinde bu işi yapan esrarkeş çetesinin insanlıkla alakası da yoktur. Bu olay her sene gündeme getirilirken sanki islami devlet kurmak isteyen bir cemaatin işiymiş gibi bize sunularak adeta birilerine aba altından sopa gösterilmektedir. Olay islami motifleri kişisel çıkarları için kullanan Derviş Mehmet isimli eşkiyanın önderliğindeki esrarkeşlerden kurulu bir çapulcu sürüsünün yaptığı insanlık dışı bir eylemdir. Kınanmalıdır, lanetlenmelidir ancak; İslami değerlere saldırmanın bir vasıtası olarak kullanılmamalıdır. Olayları objektif olarak değerlendirmek, abartmamak ve de olduğundan daha farklı anlamlar yüklememek gerekir diye düşünüyorum.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

tabure

Guest
14 Eki 2011
621
2,015
Bastiani Kalesi
Menemen olayı sebebiyle Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün, orduya mesajı şöyle olmuş:

28 Aralık 1930

Gazinin Orduya Taziyetnamesi

Menemen’de ahiren vukua gelen irtica teşebbüsü esnasında Zabit Vekili Kubilay Beyin vazife ifa ederken duçar olduğu akıbetten Cumhuriyet ordusunu taziyet ederim. Kublay Beyin şehadetinde mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında Menemen’deki ahaliden bazılarının alkışla tavripkâr bulunmaları, bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hâdisedir. Vatanı müdafaa için yetiştirilen; dahilî her politika ve ihtilâfın haricinde ve fevkinde muhterem bir vaziyette bulunan Türk zabitinin mürteciler karşısındaki yüksek vazifesi vatandaşlar tarafından yalnız hürmetle karşılandığına şüphe yoktur.
Menemen’de ahaliden bazılarının hataları bütün milleti müteellim etmiştir. İstilânın acılığını tatmış bir muhitte genç ve kahraman Zabit Vekilinin uğradığı tecavüzü milletin bizzat cumhuriyete karşı bir suikast telâkki ettiği ve mütecasirlerle, müşevvikleri, ona göre takip edeceği muhakkaktır. Hepimizin dikkatimiz bu mes’eledeki vazifelerimizin icabatını hassasiyetle ve hakkile yerine getirmeğe matuftur.
Büyük ordunun kahraman genç zabiti ve Cumhuriyetin mefkûreci muallim heyetinin kıymetli uzvu Kubilay Bey, temiz kanı ile cumhuriyet hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.
Reisicumhur
Gazi Mustafa Kemal
 
Son düzenleme:

Konkon

banned
12 Haz 2013
11
6
nisanyağmurundan alıntı...

Ben dükkanı açmadan döndüm. Ama sonra meraktan geri gittim. Köşeden baktım, direğin etrafında 7-8 kişinin döndüğünü gördüm. Menemenli değillerdi. Bazısı sakallı. Aralarında genç olanlar da vardı. Bozalan'da kazandıkları parayla esrar alıp içmişler diye duyduk sonradan... Ellerinde silah vardı.

Suçsuz olanlar da asıldı. 'Neden sigara verdin?', 'Neden ip verdin?' diye Kamil'le Molla Osman'ı astılar. Halbuki Menemen içinden o hadiseye karışan kimse yoktu.

Nihayet birisi, Kubilay olayının hiç te bize yansıtıldığı gibi olamayabileceğine dair birşeyler yazdı...

sağol nisanyağmuru
 

tabure

Guest
14 Eki 2011
621
2,015
Bastiani Kalesi
Esrar içmek, kafa kesmek İslamda yoktur. Bununda ötesinde bu işi yapan esrarkeş çetesinin insanlıkla alakası da yoktur. Bu olay her sene gündeme getirilirken sanki islami devlet kurmak isteyen bir cemaatin işiymiş gibi bize sunularak adeta birilerine aba altından sopa gösterilmektedir. Olay islami motifleri kişisel çıkarları için kullanan Derviş Mehmet isimli eşkiyanın önderliğindeki esrarkeşlerden kurulu bir çapulcu sürüsünün yaptığı insanlık dışı bir eylemdir. Kınanmalıdır, lanetlenmelidir ancak; İslami değerlere saldırmanın bir vasıtası olarak kullanılmamalıdır. Olayları objektif olarak değerlendirmek, abartmamak ve de olduğundan daha farklı anlamlar yüklememek gerekir diye düşünüyorum. [/B]

Esrar içmek, kafa kesmek zaten hangi dinde olur? Dinlerin işlevi insanlara iyiyi kötüden ayırt etmek ise eğer, hiçbir dinin bunu önermemesi lazım, cihat adı altında bile... Ama esrar içmek de, esrarkeş tekkeleri de, kafa kesmek de Arap, Pers Kültüründe de, Osmanlıda da olan, yaşanan şeyler. Mesela afyonu patlatmak deyimi, Ramazan'da akşamdan yutulan afyonun, ertesi gün midede dağılarak rahatlık vermesinden gelmiştir. Gene misal Hasan Sabbah'ın dini örgütlenmesinde müritlerine haşhaş vererek, dönemin devlet büyüklerine suikastler düzenlediği ve döneminde terör estirdiği bilinen bir şey, bunun gibi başka örnekler de verilebilir. Özetle dinleri amaçları için istismar eden zümrelerin tarih boyunca çoklukla kullandıkları bir argüman olmuştur uyuşturucu.
İslami değerlere saldırma konusuna gelirsek, bu forumdaki arkadaşların -tabii daimi üyelerden bahsediyorum, birden fazla üyelik açıp sipariş mesajlar yazanları kastetmiyorum- böyle bir düşüncede olduğuna ihtimal vermem, hepsi de neyin ne olduğunun farkında insanlardır ki, içlerinde İslamiyeti benimsemiş olanlar da vardır, Hristiyanlığı, Museviliği benimsemişler veya Ateist ya da Agnostik olan da vardır. Kimisi çıkıp Türkler'in gerçek dini Orta Asya'daki Şamanizm ya da Gök Tanrı dinidir ben de bunu kabul ediyorum da diyebilir. Bence din ve inanışlar da sorgulanamaz kavramlar değildir, belirttiğin gibi saldırı ve rencide edici olmadıktan sonra üzerinde uygarca fikir alışverişinde bulunulması insana ve bilincine zarar değil fayda getirir.
 
Üst