10.000

[tayyare]

An itibariyle, çizgi diyarı öncesi toplasan 50 sayfa taramamış olan, ancak artık rahatlıkla emektar olarak anılmayı hak eden Epson V30'umun düğmesi:

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Bugün 200. paylaşımımı yapmışım (Bu sayıya alıntı olarak paylaştığım Bilim ve Teknikler dahil değil). 200. paylaşımla birlikte 10.000 sayfayı da geride bırakmışım. Site için küçük, ama benim için çok büyük bir adım. Paylaşmak istedim efendim. ​

 

[yeryüzü]

Nice on binlere diyelim üstadım.
Ve tabii asıl önemlisi son derece
güzel dergileri, çok iyi kalitede
taramalarla paylaşmanız...
Tüm bu güzel emekler için gönülden
teşekkürlerimi sunuyorum efendim.

 

[Otacı]

Sevgili Tayyare; emektar olarak anılmayı hak etmiş olsa da Epson V30 tarayıcın daha çok sayıda tarama yapmayı başarır diye umuyorum...

 

[aksamsefasi]

Emin ol site için de büyük adım üstat. Hele hele koca paylaşımları A4 ile taradığınızı düşünürsek çok ciddi emek var arkasında. Benim tarayıcı da 100 binden sonra cortladı, kafasını değiştirmek zorunda kaldım. Tarayıcının tuşunu kullanmaktansa tarayıcının programından tarama komutunu verirsen en azından düğmeyi kurtarırsın..

 

[direnc11]

Tüm katkıların son derece kıymetli elbette ama benim için varlığın çok daha önemli.

Ellerine sağlık, hocam.

 

[Baltimora]

Kıymetli paylaşımlarınız ve verdiğiniz onca emek için teşekkürler Üstadım.

 

[melih_]

Tarayıcınızı bozmanız dileğiyle
Elinize emeğinize sağlık üstat.

 

[gorgon]

Üzerinde çokça düşünüp de, hâlâ beni tam anlamıyla tatmin eden cevabını bulamadığım bir soruyu; hiçbir karşılık beklemeden, onca zahmetine ve çoğu zaman da maddi külfetine katlanarak devirdiğiniz 10.000 sayfanın üzerine, sizin nezdinizde tüm paylaşımcı üstatlarımıza yönelteyim o zaman:

Peki ama neden?

 

[orgunvaran]

Vallaha ben pek faydalandım.

 

[murtaza5]

Üzerinde çokça düşünüp de, hâlâ beni tam anlamıyla tatmin eden cevabını bulamadığım bir soruyu; hiçbir karşılık beklemeden, onca zahmetine ve çoğu zaman da maddi külfetine katlanarak devirdiğiniz 10.000 sayfanın üzerine, sizin nezdinizde tüm paylaşımcı üstatlarımıza yönelteyim o zaman:

Peki ama neden?

 

[GüvenGüven]

Ad meliora !

 

[Üsküdar]

Emeklerine sağlık, çok çok teşekkürler Üstadım.

 

[comicist]

Ben de Epson kullanıcısıyım lakin elimde taranacak kitap kalmadığı için artık taramıyorum.
Belli bir süre sonra tükenmez denilen kalemler de tükeniyor maalesef ​

 

[tayyare]

Üzerinde çokça düşünüp de, hâlâ beni tam anlamıyla tatmin eden cevabını bulamadığım bir soruyu; hiçbir karşılık beklemeden, onca zahmetine ve çoğu zaman da maddi külfetine katlanarak devirdiğiniz 10.000 sayfanın üzerine, sizin nezdinizde tüm paylaşımcı üstatlarımıza yönelteyim o zaman:

Peki ama neden?

Hocam, beni de düşünmeye zorladınız ancak ne kadar uğraşırsam uğraşayım, tek ve büyük bir sebep bulamadım.

Öncelikle takıntılı olmak temel şartlardan biri gibi duruyor, bu koleksiyoncu/arşivci olmanın gereklerinden biri çünkü, yoksa elimizde tarayacak materyal bulunmazdı zaten.

Arkasından bütün koleksiyoncuların/arşivcilerin günün birinde (genellikle yaşın kemale ermesi ile birlikte) kafalarında illaki oluşan o sıkıntılı soruya bir cevap verme ihtiyacı geliyor belki de:

"Özenle ve özveriyle biriktirdiğim bunca şey benden sonra neye yarayacak? Kime faydası olacak? Bütün bu DVDler, bütün bu dergi ve kitaplar, harici disklere istiflenmiş bu terabaytlarca taranmış eser kimin işine yarayacak?"

İşte bu paylaşım meselesi, biraz olsun anlam kazandırma çabası sanırım, öteki türlü kendimizle birlikte büyük olasılıkla anlamını yitirecek olan arşivleme hastalığımıza.

Sahafların gereğinden fazla zenginleşme çabasına biraz olsun engel olmak, örneğin X-Bilinmeyen dergisinin, tek bir sayısına 750TL veremeyecek insanlara ulaşabilmesini sağlamak da tatminkar bir şey tabi ki.

Ve tabi belki de en önemlisi: "hoşuma gidiyor işte, başka bir açıklamaya gerek var mı?"

Yani kısaca, takıntılıyız, paylaşmakta anlam buluyoruz, fahişçi sahaflara kıl oluyoruz, bir de hoşumuza gidiyor işte bir şekilde...

Sonradan aklıma geldi, ben dahil aramızdan bazılarının belki de ideal meslekleri kütüphaneci, tarihçi, sahaf, editör, yayın yönetmeni, vb. olabilirmiş gibi sanki. Dolayısı ile, bir şekilde zamanında seçmiş olduğumuz "gerçek" mesleklerimizden ve "gerçek" hayattan arta kalan zamanları, olamadığımız mesleğin özlemini gidermek için bazı faaliyetlerle doldurup gerçek hayattan kaçmak mı acaba bu yaptığımız biraz da?

 

[The_DarknesS]

Sevgili tayyare, ağzım laf yapar ama klavyede aynısını yapamıyorum.
Çok şey demek geliyor içimden ama beceremiyorum.
Kısaca bütün emekleriniz için teşekkürler.
Sayenizde muhteşem taranmış bir arşivimiz oldu.