Giovanni Scognamillo hayatını kaybetti.

Nejat

Guest
5 Şub 2016
320
3,118
Yazar, sinema tarihçisi, araştırmacı, eleştirmen, çevirmen Giovanni Scognamillo, 87 yaşında hayatını kaybetti.

giovanni-scognamillo-hayatini-kaybetti-7764274.Jpeg


Levanten yazar, İstanbullu Rum bir anne ile yine İstanbul doğumlu İtalyan babanın çocuğu olarak 1929'da İstanbul'da doğdu.

1948-61 yıllarında başta İtalyan ve Fransız basını olmak üzere yabancı basında, 1961'den sonra ise Türk basınında Akşam, Yön, Sinema 65, Ulusal Sinema, Yedinci Sanat, Ses, Hayat, Bravo, Video-Sinema, Beyaz Perde, TV'de Yedi Gün gibi gazete ve dergilerde sinema yazarlığını sürdürdü.

Scognamillo ilk iki kitabını 1965'te Agah Özgüç'le birlikte yazdı. Bu Kitapların adları "1965 Sinema Yıllığı" ve "Türk Sinemasında Kadın ve Seks" ti. 1973'te yazdığı "Türk Sinemasında 6 Yönetmen" kitabıyla birlikte bugüne kadar 40'ın üzerinde kitap yazdı ve onlarca kitabı da Türkçeye çevirdi.

60 yıldır sinema, fantastik edebiyatı, bilim kurgu, korku edebiyatı ve okkültizm üzerine kitaplar ve yazılar yazan Giovanni Scognamillo 1997-1999 yılları arasında sadece dört sayısı çıkan Nostromo bilimkurgu dergisinin de editörlüğünü yaptı.

2006 yılında "Beyoğlu'nda Bir Levanten: Giovanni Scognamillo" adında belgeseli de yapılan Scognamillo, Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde "Türk Sineması" dersleri verdi.

8. Uluslararası Ankara Film Festivali Yaşam Boyu Katkı Ödülü ve 19. İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülü sahibi.

scognamillo2-768x360.jpg




2h8bm6g.jpg


ofnjlz.jpg



Ustamız zaman zaman çizgi roman sanatçılarımızın yapıtlarına da konuk olmuştur. İşte bunlardan iki tanesi; Devrim Kunter’in Seyfettin Efendi serüvenlerinin ilkinde vampirler konusunda bilir kişi olarak karşımıza çıkıyor. Hakan Tacal ve Yıldıray Çınar’ın 4 sayılık Karabasan adlı mini dizisinde de yine ustayı bir başka aksiyonun içinde buluyoruz.

013.jpg


012-1.jpg



GİOVANNİ SCOGNAMİLLO OKULUNDAN MEZUNUZ :

ALTAY ÖKTEM
Türkiye’nin tam tersiydi Giovanni. Biz bu ülkede her zaman, her dönemde; ışığın içinden nasıl bir karanlığın doğduğuna şahit olduk. Giovanni, karanlığın içinden ışık doğuran belki de tek kişiydi. Bugün, maddi evreni terk edip gitti. Vampirlerimizi öksüz bıraktı Giovanni. Ama asıl önemlisi, bizi kabuslarımızla baş başa bıraktı gidişiyle.


AYLİN ÜNAL
Giovanni Scognamillo ile üniversitemin ilk sınıfında Metin Demirhan aracılığıyla tanışmıştım. Hafta sonları asistanı Nalan Söylemez ile birlikte Atlas Pasajı’nda Atılgan Kitabevi’ne gelmeyi adet edinmişti. Ben o zamanlar Sinema-Televizyon öğrencisiydim, okuldan çok Atılgan’a gidiyordum ve şimdi geriye dönüp o zamanları düşündüğümde, hayatımın en önemli dönemlerinden birinin Atılgan’da geçmiş olduğunu görüyorum. Okulda hayat boyu öğrenemeyeceğim bir sürü şeyi Atılgan’da öğrenmiştim.

Giovanni, hayatımda tanıdığım gerçek anlamda tek entelektüeldi. Kapısı, her zaman herkese açıktı. Giovanni’nin herkese ayıracak, herkesi dinleyecek mutlaka vakti vardı. Onat Kutlar ona Beyoğlu Kontu adını takmıştı (Giovanni, bu benzetmeyi çok severdi) ve o gerçekten de bir Beyoğlu Kontu’ydu. Tam bir centilmendi. Romantikti. Hayalperestti. Ve hiç kaybetmediği çocuksu bir tarafı da vardı ki, bütün enerjisini de oradan alıyordu.

Hayatımda Giovanni’nin inkar edilemez desteğini gördüm, benim yazdıklarımı severdi, yetenekli olduğumu düşünürdü, beni yazar ve yayıncı arkadaşlarına önerirdi. Ancak, yazınsal hayatıma gösterdiği desteğin dışında, Giovanni bana ikinci bir aile oldu. Sadece Giovanni değil, asistanı Nalan Söylemez ve kızı Sandra Scognamillo da… Onlarla beraber geçirdiğim zamanları ve her kendimi yalnız ve üzgün hissettiğimde, ama her seferinde, beni yeniden bir kere daha sıcacık kucaklamalarını asla unutamam.

Şimdi düşünüyorum. Giovanni Scognamillo, hayata gözlerini yumdu. Arkasında kendisini seven bir dolu insan ve asla unutulmayacak onlarca iş bırakarak. Üstelik ne mutlu ki bir de adına Türkiye’de dağıtılan bilim kurgu ödülü var: Gio Ödülleri.

Ne diyebilirim ki… Her şey için Giovanni milyonlarca kez teşekkürler. Minnettarım.


BİLGE KÖSEBALABAN
Turkiyede fantastik edebiyat ve korku türünün öncüsü, araştırmacı yazar Giovanni Scognamillo’yu kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim… Rahmetli Metin Demirhan’la yazdıkları araştırma kitapları, Fantastik Türk Sineması ve Erotik Türk Sineması kitaplarını edinemeyeniniz varsa öneririm. Kendi yazdığı korku eserleri dışında Osmanlıca “Kazıklı Voyvoda” eserini yeni dilde bastırmıştır. Bir Levanten’in Anıları ve Cadde-i Kebir’de Sinema da bir solukta okuyacağınız anılarıdır. Ben inanılmaz zevk almıştım okurken. İstanbul Gizemleri, Dehşet Öyküleri, Frankenstein’ın Laneti, Uzaydan Geldiler gibi eserleri de kendi kütüphanemdedir. Onları da edinin.

Hiç tanışma fırsatım olmadı ne yazık ki geçen sene onun adına yapılan GIO Ödülleri’nde niyetlenmiş, etkinlikte sahne almıştım ama sağlık problemleri yüzünden gelememişti. Işıklar içinde uyu üstad!


DENİZ DURUKAN
Çok üzgünüm. Giovanni Scognamillo “sinema tarihinin belleğiydi”. Çok şey öğrendik ondan. Büyük bir nehir, son kaleydi. Ama o, bu dünya üzerinde büyüsünü yaptı ve gitti. Huzur içinde uyusun.


DEVRİM KUNTER
Giovanni ile bizzat tanışmam Seyfettin Efendi sayesinde olmuştu. Seyfettin Efendi’nin ilk macerasında Giovanni’yi bir danışman olarak çizmiş ve ondan önsöz istemiştim. O zamana kadar tanımadığı beni kırmayarak ilk çizgi romanımın önsözünü yazmıştı.

Laf aramızda kendisini çizdiğim ilk kareleri beğenmemişti, ben de o çizimleri tekrar elden geçirmiştim. Lafını sakınmayan, keskin zekalı bir bilgi deryası olan Gio artık ürettikleriyle aramızda yaşamaya devam edecek.


DOĞU YÜCEL
Giovanni Scognamillo’yu ilk olarak televizyon programlarında tanıdım. Nihayet biri ekranlarda korku filmleri ve romanları üzerine konuşuyordu. Edgar Allan Poe’dan örnekler veren, Dracula’dan dostuymuş gibi şefkatle bahseden bu karizmatik adam kimdi? Sonra kitaplarını okudum. Korkunun Sanatları ve Dehşetin Kapıları bizim gibi korku, fantastik, bilimkurgu gibi türlerle uğraşan her yazar ve takipçi için ders kitapları oldu. Giovanni Scognamillo bizim için bir öğretmen, dahası bir okuldu.

Lovecraft’i, Ambrose Bierce’ı, Bram Stoker’ı hep bu okulda öğrendik. Sadece gotik sanatlardan ibaret değildi o. Türk Sineması’nın gelmiş geçmiş en büyük uzmanlarından biriydi bu İtalyan Levanten. Kült filmler onun kalemiyle hak ettiği değeri buldu. Giovanni Scognamillo da anlattığı kült filmler gibi kült bir karakterdi. Gizemini hep korudu. Yıllar içinde yakınlaşma şansı buldum Beyoğlu Kontu’yla. Onun editörlüğünde yayımlanan Nostromo dergisinin öykü yarışmasında onun da aralarında olduğu bir jüriden ödül almak benim için tarifsiz bir gururdu. Daha sonra usta-çırak sohbetlerimiz oldu. Yine de ne kadar yakınlaşırsam yakınlaşayım Giovanni Scognamillo anlattığı mistik karakterler gibi gizemini hep korudu.

En son geçen sene Kasım ayında FABİSAD derneği olarak Giovanni adına düzenlediğimiz Gio Ödülleri’nden önce evine ziyarete gittim. Paris katliamının hemen sonrasıydı ve Giovanni dünyanın gidişatından dolayı ne kadar kaygılı olduğunu anlatıyordu. “İnsanlar benim anlattığım canavarlardan daha korkunç” diyordu. Giovanni karanlığı seviyordu ama tanıdığımız en aydınlık zihinlerden biriydi.

Tüm ödüllerinin ve başarılarının yanısıra İtalyan Hükümeti’nin verdiği bir “Şövalye” unvanının da sahibi Scognamillo. O bize göre de bir şövalye ama daha çok Don Kişot misali bir şövalye. Film gibi geçen hayatı, birbirinden hayalperest öğrencileri, şahit olanların ağzını açık bırakan arşivi, yakından görenlerin unutmadığı eşsiz karizması, bıraktığı eserler ve en önemlisi çocuk ruhlu büyük yüreği bunun ispatı. Güle güle üstat ve her şey için teşekkürler!


EGE GÖRGÜN
Uçan dairlerden kendi kendi yanma olaylarına meraklı, Bilinmeyen dergilerden kafasını kaldırmayan bir yeniyetme olarak tanıştım Giovanni Scognamillo ile. Dünyamızın Gizli Sahipleri başta olamak üzere bu konularda pek çok kitap yazmıştı çünkü. Önce o kitapları okudum.

Sonra korku tütüne merak saldım. Karşıma yine o çıktı. Öğrendim ki Türkiye’nin en bilgili adamıydı korku türü söz konusu olduğunda. Özellikle de vampirler…

Sinema yazarı oldum. Sinema tarihiyle ilgili kitaplar, dergiler toplayıp arşiv yaptım. Dergilerin sayfasında, sinema tarihi kitaplarında, sinemacıların hatıratlarında hep o vardı.

Yıllar boyunca bilgisine, üretkenliğine, araştırma şevkine hayran oldum Giovanni Scognamillo’nun. Bir gün gelip de kendisiyle tanıştığımda o güne dek gözümde idolleştirdiğim adamın hayalimdekinden çok da farklı olmadığını, hatta daha fazlası da olduğunu öğrendim. Alçakgönüllüydü. Kafası yaptıklarında kalmış değildi, hep yapabileceklerini düşünüyordu. Hoşgörülüydü. Kendini bir şey sanan, kıymeti kendinden menkul bir şeyler üreten ya da üretmeye çalışan biz gençlere karşı hoşgörüden bahsediyorum tabi. Bizlere sanki onun eşitiymişiz gibi davranmasından… Bu büyüklüğü gösterebilmek için göründüğünden daha büyük olman gerekir, tıpkı bir aysberg gibi. Bunu öğrendim ben Giovanni’den. (Gördüğüm kadarıyla yaşı ne olusa olsun herkes ona Giovanni diye hitap ediyordu, ben yapamadım, “Giovanni Usta dedim hep, ya da yalnızca “Usta”.


GÜVEN ERKİN ERKAL
Korku, bilim kurgu ve fantastik sinema severlerinin büyük üstadı aramızdan ayrıldı. Ardında 40 civarında kitap, sayısız makale ve unutulmaz sohbetler bıraktı. Bir İstanbul beyefendisiydi ve muhtemel Beyoğlu’nun son Levanten’iydi.

İstiklal Caddesi onun anılarıyla dolu; Lois Armstrong konserinde koltukların üstüne çıkıp coştu, Sam Amca eğlence kulübünün plak doldurulan kabininde İtalyanca şarkılar söyledi. Drakula İstanbul’da filminin başrol oyuncularından Annie Ball’ı bir yılbaşı balosunda dansa kaldırıp kollarının arasına almışlığı vardır. Metin Demirhan’la Atlas Pasajı’nda yaptığımız kıyasıya tavla partilerimize tanıklık etti. Bir çok filmde hatta çizgi romanlarda rol aldı. Kelebek gazetesi 2001 Uzay Destanı filmi için ödüllü eleştiri yarışması düzenlediğinde jüride yer almıştı. Resim yapmayı severdi. Rengarenk hayal dünyasından alıp getirdiği vampirler ve yaratıklarıyla resim sergileri açtı. Yine kendisi gibi unutulmazlar arasında yer alan Metin Demirhan’la birlikte “Fantastik Türk Sineması” kitabını hazırladı. Kitap konuyla ilgilenen tüm yazarların, araştırmacıların rehber kaynağı oldu. Sadece o kadar mı? Çıkardıkları Nostromo dergisinin de yayın danışmanıydı.

Fabisad derneği her yıl onun adına ödüller vermeyi sürdürüyor. Ne mutlu ki bilim kurgu, korku ve fantastik türün severleri o hayattayken ona minnetlerini bu şekilde gösterebildi.


HAKAN TACAL
Üstad, gerçek ve hayal üzerine bir çok bilgi taşıdı üzerinde. Her okuyucu göçünce, odasındaki kitaplığın şehre dağılacağı gibi, üzerinde taşıdığı, yazdığı kitaplara, dergilere sabitlemediği bilgi de öyle evrene dağılacak.
Pera’nın geçmişi, Levanten miras, eski çağın filmcilik ve dergiciliği üzerine deneyimlenmiş nice gerçek; gizem, korku ve fantastik hayallerle dans edecek semada.
Mekanın cennet olsun Giovanni Scognamillo.


MEHMET BERK YALTIRIK
Çocukluğumdan itibaren neye ilgi göstersem Giovanni Usta’yla karşılaştım. Ya bir sinema belgeselinde, ya Dylan Dog çizgiromanlarından birin önsözünde, yahut “Kuşatma Altında Aşk” filminde. Müstear isimli gerilim romanlarıyla dedemin kitaplığında bile rastlaştık. Korkunun ilhamlarına kapılmaya başladığımda da yalnız bırakmadı. Drakula’nın, “Drakula İstanbul’da”nın önsözlerinden selam etti bizlere. “Dehşetin Kapıları”nı not ala ala okurken tedrisatından geçtiğimi farkettim yıllar sonra.

Bir kitap fuarında ve seneler sonra Gio Ödülleri’nde tanışma imkanı buldum dünya gözüyle. İlgisini hiçbir zaman yitirmediği, hevesini muhafaza ettiği gözlerinden anlaşılıyordu. Onca usta kabul ettiğim ismin, bizler gibi konuya meraklıların, yetişmekte olanların arasında mevcudiyeti başlı başına ilham kaynağıydı. Sadece eserleri ve yazdıkları yaşamayacak, o dimağımızda, hayallerimizde siyah peleriniyle Beyoğlu’nun sokaklarını dolaşmaya devam edecek.


SAKİNE AKGÜL
Tanışmak amacıyla, oturduğu sokağa yönelip, kapısından çok geri dönmüşlüğüm vardır. O zile bir türlü basamamıştım. İnsan gerçekten hayranı olduğu kişiyle yüz yüze gelince, eli ayağı, kelimeleri birbirine karışıyor. Korku ve heyecanla birlikte, onunla tanışmayı sürekli ertelemiştim ama her adımını, her yaptığını da izliyordum.

2014 Gio töreninde tanıştığımızda sohbet ederken söylediği, “İnsanlar benim zaten vampir olduğumu düşünüyor” deyişi hâlâ kulaklarımdan gitmiyor. Bir vampir efsunu vardı onda gerçekten de. Giovanni Scognamillo “Beyoğlu Kontu” lakabını layıkıyla taşıyordu, taşımaya da devam edecek…


UTKU ULUER
Bazı insanlar yazdıkları, anlattıkları ile bir insanın hayatını değiştirebilirler. Giovanni Scognamillo ile Metin Demirhan da benim hayatımı önce Atılgan ile sonra da birlikte yazdıkları kitaplarıyla değiştirdiler. O yüzden her ikisine de her zaman minnettar kalacağım. Ancak “Paylaşalım Güzelleşelim” sloganımın nerelere gidebileceğini gösteren bu iki insan artık aramızda değiller. Yıllar önce Metin’i kaybetmiştik bugün de Giovanni’nin aramızdan ayrıldığı haberini aldık.

Giovanni’yi evinde ilk ziyaret ettiğimde sesimin ilk 5 dakika titrediğini hatırlıyorum. O dönem yazmak istediğim bir kitap taslağını göstermiştim. Dikkatlice inceledikten sonra olumsuz bir şeyler söyleyeceğini beklerken taslağın iyi olduğunu ancak çok fazla eksik olduğunu başka noktalara yoğunlaşmam gerektiğini söylemişti. Bu halde bir kitap olabilmesinin çok zor olduğunu ancak başka açılımlar yaparsam farklı bir yerlere gidebileceğimi söyledi. O gün Fantastik Türk Sineması severlerin Türkiye’deki sayısının 200 / 250’yi geçmediği üzerine oldukça kafa açıcı bir sohbet yaptık. Sonrasında ağırlıklı olarak internetten ve bazen de telefon ile görüştüm. Hepsi zihin açıcı sohbetlerdi. Kendisine danışan başka arkadaşlarım da olmuştu hepsi onun motive eden ve yol gösteren tavrında bahsetti. Kuşkusuz iyi bir eğitimci ve akademisyendi Giovanni.

Giovanni’nin ilgilendiği pek çok konu ve uzmanlık alanı vardı. Çevremde onunla epey zaman geçirmiş ve onu yakından tanıyan farklı konulara yoğunlaşmış pek çok insan var. Bence çok şanslı insanlar hepsi ve inanıyorum Gio’nun yaptıklarını ileriye taşıyacaklar. Umarım hepimiz bu ağı genişletmeyi başarabiliriz.

Yukarıda yazdığım gibi bazı insanlar vardır başka bir insanın hayatını değiştirebilir ve hayatını zenginleştirebilir. Yaptıklarıyla, yazdığı kitaplarla ve paylaştıklarıyla çok önemli bir değerdir Giovanni Scognamillo. Yaptığın herşey için çok teşekkür ederim Beyoğlu’nun Kontu…


YOSUN ERDEMLİ
25 yıl olmuştur Giovanni Scognamillo’nun adını duyalı. Sanırım ilk okuduğum kitabı “Bir Levantenin Beyoğlu Anıları” idi. Gizemi, korkuyu, İstanbul’u ondan okumak ayrı bir tattı. Ondan el almış kişilerin arasında olamamak daimi üzüntüm kalacak.

Şu an kitaplığımda hangi yerli korku ya da fantastik yazarına baksam, kendisinden bir dokunuş var. Türk edebiyatında ve sinemasında yeri doldurulamayacak bir ustadır. Toprağı bol olsun.


 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Hakan Alpin

Çizgi Roman Ustası
Onursal Üye
24 Şub 2015
1,783
15,162
Gerçek bir beyefendi, yardımsever, hoşsohbet ve kadirşinas bir insandı. Mekanı cennet olsun üstadımızın..
 

kicker

Süper Üye
14 Nis 2010
637
1,446
Gerek günlük/haftalık yazılarını, gerekse de yazdığı kitaplardan bazılarını severek okumuştum. Huzur içinde dinlensin.
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,045
75,447
hiçbiryerde :)
Genç yaşta kaybettiğimiz Metin Demirhan
sık sık bahsederdi projelerinden. Sinema
alanında çok değerli emekleriyle bir çok
insanı mutlu etmiştir.
 

mudi

Aktif Üye
3 Kas 2010
257
534
İstanbul,Fındıklı
Bir dönem komşuluk yapma ayrıcalığındaydım.
Anılar, tanıklıklar, ortak dostluklar, Metin Demirhan gibi giderek geride bıraktıklarımız :( Üzüyor.
Saygıyla...
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,353
Allah rahmeteylesin güzel değerler üretmişti.Güzel değerler bıraktı.
 
Üst