Boğaziçi Kitap Günleri 15-21 Eylul 2011

kemalettin

Onursal Üye
13 Eyl 2011
514
2,648
Boğaziçi Kitap Günleri, 15 Eylül'de başlayacak. Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan ve teması "Göç" olan kitap günleri, Kitap fuarlarına alternatif olarak nitelendiriliyor.

İSTANBUL -Kitap günlerinde ayrıca Kürtçe, Ermenice, Yunanca ve Çerkesçe panel, tiyatro gösterimi ve denbêjlerin anlatacağı masallar gibi etkinler düzenlenecek.

İstanbul'da bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Boğaziçi Kitap Günleri, Şişli Harbiye'de bulunan İstanbul Kongre Merkezi'nde 15 Eylül'de başlıyor. Kitap fuarı formatında gerçekleştirilecek olan Boğaziçi Kitap Günleri etkinliği, TÜYAP'ın organize ettiği "Kitap Fuarı"na alternatif olarak organize ediliyor. Kitaplara azalan ilginin yeniden farklı yöntemlerle geri kazanılması ve İstanbul'un her açıdan merkezi bir konuma getirilmesi amaçlanan kitap günleri "Kültürel bir etkinlik" olarak nitelendiriliyor. Kitap günleri etkinliğinin diğer kitap fuarlarından farkı ise, Türkiye'de ilk kez misafir bir ülkenin davet edilmesi ve, panel, sempozyum, tiyatro, geleneksel masal anlatım gibi etkinliklerin düzenlenecek olması.

'Sanatsal etkinliği toplamaya çalışacağız'

Boğaziçi Kitap Günleri geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Şişli Harbiye'de bulunan İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek. 15-21 Eylül tarihleri arasında 10.00 ile 20.00 saatleri arasında gezilebilecek. 19 Eylül'de ise akşam 23.00'a kadar giriş çıkışlara açık olacak kitap etkinliğinin sahipliğini ise küçük bir yayıncı ekibi üstlenmiş. Etkinliğin Koordinatörü Funda Önkol, "Küçük bir ekiple yaptığımız bu çalışmada herkes kendini bu işe adadı. Kâr amacı gütmeden, ancak uzun vadede kâr getirecek bir şey bu. Ben de bir kitap satıcısı olduğum için uzun vadede İstanbul'u bir merkez haline getirmek, bulunduğumuz coğrafi bölgenin bir merkezi haline getirmenin de ihtiyacı olduğunun bilincindeyim" dedi. Gerçekleştirilecek olan kitap günleri etkinliğinin fuardan ziyade daha farklı bir formatının olduğuna değinen Önkol, "Sadece kitabı değil, kitabın esinlendiği ve kitabın esinlendirdiği her türlü sanatsal etkinliği toplamaya çalışıyoruz. Tabi ki esas odaklandığımız şey kitap, ancak bu yıl ilk kez profesyonel bir salon açtık" dedi.

'Göç' konulu sempozyum

Etkinliğe yurtdışı ve yurtiçinden birçok ajansı davet ettiklerini belirten Önkol, bir de konuk ülke olarak Almanya'nın davet edildiğine dikkat çekti. Düzenlenen etkinliğin her yıl bir teması olduğunu belirten Önkol Türkiye'den Almanya'ya göçün 50. yılı olması nedeniyle bu yılki temanın 'Göç' olduğunu ifade ederek, "Ancak tema sadece sosyolojik anlamda göç değil, edebiyattaki metaforik anlamlarıyla da göçü ele alıyoruz" dedi. Göçün ayrıca yalnızca Türkiye'den Almanya'ya yapılan ile de ele alınmayacağının altını çizen Önkol, "Örneğin açılışta yönetmenliğini Ömer Hasan'ın yaptığı 'Kardeş nereye?' belgeselinin gösterimi yapılacak. Mübadeleyi anlatan bir göç belgeseli bu" ifadesini kullandı.

Dengbêj ve meddah da olacak

Önkol, yazarlara da tek tek ulaşabilecek olan etkinliğin, yapılacak olan imza günleri ve panellerle çok renkli geçeceğini söyledi. 17 Eylül Cuma günü Türkiye'den Almanya'ya yapılan göçün 50. yılını konu alan ve önemli akademisyenlerin katılacağı bir sempozyum düzenleneceğini söyleyen Önkol, "Üniversite camiasının zevkle izleyeceği bir sempozyum olacağını düşünüyoruz" dedi. Panellerin ve imza günlerinin yanı sıra geleneksel anlatımların da yapılacağını dile getiren Önkol, "Masal anlatma usulleri olacak. Pek çok dili bu çatının altında toplarken aynı zamanda geleneksel kültürümüzün öğeleri olan, bence edebiyatın en önemli temel formu olan masalları da çatımızın altına alıyoruz" şeklinde konuştu. Geçen yıl yapılan etkinlikte de çocuklara masalların anlatıldığını hatırlatan Önkol, "Bu yıl hem Dengbêj hem de meddah var. İkisi de geleneksel Anadolu kültürünün örneklerini sunacaklar. Dengbêjden 'Mem û Zîn'i izleyeceğiz ve 3 kez tekrarlanacak. Meddah da aynı şekilde olacak" dedi.

Kürtçe, Ermenice, Yunanca ve Çerkesçe paneller

Etkinliğe katılamayacak olan yazarlara da imkan sunduklarını söyleyen Önkol, "Onlar için de katılan okuyucularıyla buluşabilmeleri için bir nokta oluşturduk. Yazarlar böylece panel düzenleyebilecekler ve kitaplarını imzalayabilecekler" dedi. Dilin hayattaki önemine vurgu yapan Önkol, "Her zaman en temel problemlerimizi dil üzerinden çözeriz. Bizim hedefimiz kültürel bir heyecanla karşılaşmasını sağlayarak, bir nevi sosyal uzlaşmanın yumuşak bir zeminini oluşturmak. Mesela biz ilk kez böyle bir çatı altında Türkiye'de Türkçe dışında konuşulan 4 dili, yani Kürtçe, Ermenice, Yunanca ve Çerkesçeyi bir araya getirdik. Gelenler bu dillerde paneller izleyebilecekler ve Türkçe tercüman olacak. Yani şöyle diyebiliriz; belki biz komşumuzun dilini bilmiyoruz, özellikle bir kuşak bazı dilleri duymadan yetişti. En azından birbirimizin dilini anlamaya çalışmamız bile toplumsal uzlaşma açısından çok önemli bir adım sayılır" dedi.

Kitap günleri etkinliklerini öğretmen ve öğrenciler ücretsiz takip edebilecek.


Program:

 
Üst