kitap baskı

[ebolasss]

Selam .Evde çizgi roman basmayı düşünüyorum ama normal a4 ler çok beyaz..Hangi tür kağıt almam lazım.Nerelerde bulabilirim.Şimdiden cevap verecek arkadaşlara teşekkür ederim..

 

[scanfan]

Şayet biraz vakit ayırabilirseniz çay veya kahve ile uygulanan "kağıt yaşlandırma teknikleri"ni uygulayabilirsiniz. Bu konuda Youtube'da çok sayıda video var. Örnek olarak ikisini buraya aldım. İkinci videoyu yükleyen kahveyle boyamış kağıdı. Değişik yoğunlukta değişik tonda eskimiş kağıt görüntüsü verilebiliyor. Videoda kurutma amaçlı fırın ve saç kurutma makinesi kullanılmış, ben eskiden denediğimde ütü de kullanmıştım (düz olması yazıcıya girmesi açısından daha elverişli). Çizim için kullanılacaksa buruşuk hali daha iyi! Diğer videolara da göz atın. Piyasada hazır renkli fotokopi kağıtları da var ama renkleri çok cart, asla eskimiş kağıt görüntüsü vermiyorlar. Bu arada, önce baskı alıp sonra ton verebilirsiniz.

Çayla kağıt eskitme metodu
Kahveyle kağıt eskitme metodu

​

 

[ebolasss]

Emeğinize çok teşekkür ederim..Deneyeceğim.

 

[igdirnet]

Emeğinize çok teşekkür ederim..Deneyeceğim.

Teksir kağıtları var.İstediğiniz şekilde olduğunu düşünüyorum.Fiyatı da çok ucuzdur.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

 

[scanfan]

Kağıtlarda şöyle bir problem de olabiliyor (önceki yıllarda da bu konuda bir iki satır yazmıştım): Kağıtlar dayanıklılığına göre "sıradan kağıtlar" ve "asitsiz kağıtlar" (acid-free) diye ayrılıyor. Sanırım saman kağıtlar ve eski gazete kağıtları filan acid-free değiller. Bunu yaşayarak da öğrendim. Bir arkadaşın verdiği 1960'lar ve 70'lerden kalan sinemayla ilgili gazete kupürleri vardı. Uzun süre el sürmedim, ama bir kere bulunduğu dosyayı açınca gördüm ki bu kupürlerin çoğunun, özellikle de kenarları, lime lime dökülüyordu. Adeta un gibi ufalanıyordu. Havadaki asit (hava kirliliği) de buna katkıda bulunuyor sanırım. Tarayıcıdan geçireyim de yazıları kurtarayım demiştim, kağıdın unu tarayıcıda kirlilik yarattı, ben de vazgeçtim. "Saman kağıdı" büyük ihtimalle acid-free değildir (yani dayanıksızdır). Belki benim önerdiğim "kağıt yaşlandırma" yöntemleri de kağıdın dayanıklılığını azaltıyordur, kim bilir?

Kitapların (kağıdın) zamanla bozunuma uğramasına bir örnek sunayım: H.G.Wells'in ünlü romanı "Zaman Makinesi"nin 1960 tarihli sinema uyarlamasında Rod Taylor, aracıyla gittiği gelecek bir zamanda eski bir kütüphaneye girer, kapağını açtığı kitabın sayfaları un ufak dağılır (3:15 dakikadan itibaren). Buna benzer yıpranmış kitaplar/kağıtlar gördüm (daha 50 yıllık bile değillerdi). Ama endişelenmeyin, iyi bir acid-free kağıt 500 ilâ 1000 sene dayabiliyormuş (filmde çok daha ileri bir zamana gidiyorlardı).

Zaman Makinesi (1960) filminde un ufak olan kitap

​

 

[büyük beyaz]

Denediğinizde sonuçları yazarsanız sevinirim.
Hobicilere ışık tutmuş olursunuz.

 

[KARAOĞLAN]

Bazı kitapları teksir kağıdına basmayı düşünüyorum.
Ama kartuşların deliklerini tıkar endişesini taşıyorum. Bu konuda deneyimi olan arkadaş var mı?
(Kartuşlar çok pahalılandı. Geçen ay 100 liraya aldığım kartuş şimdi 115 lira. Daha 1,5 yıl önce 60 liraydı).

 

[lotoloto]

kağıt: gramajlı kağıt 120gr, mürekkep orion, doldurma mürekkep, litrelikte olabiliyor.tanklı yazıcılar mevcut. 4 tanklı, 6 tanklı. yazıcı markasına göre mürekkepler isteniyor. kağıt çıktısı ink jet modunda olsun. Gerisi size kalmış.

 

[scanfan]

Bazı kitapları teksir kağıdına basmayı düşünüyorum.
Ama kartuşların deliklerini tıkar endişesini taşıyorum. Bu konuda deneyimi olan arkadaş var mı?
(Kartuşlar çok pahalılandı. Geçen ay 100 liraya aldığım kartuş şimdi 115 lira. Daha 1,5 yıl önce 60 liraydı).

"lotoloto" dostumuzun da belirtmiş olduğu gibi "Bitmeyen Kartuşlu Yazıcılar" tabir edilen yazıcılar var, tanklar ya yazıcıyla birlikte geliyor ya da eldeki mevcut yazıcıya adapte edilen dev mürekkep kartuşu setleri ayrıca satılabiliyor. Baskı maliyetlerini çok düşürüyor. Fiyatları da oldukça ehven. Tıpkı sizin gibi benim de sürekli artan el yakıcı fiyatlarından sıtkım sıyrıldığı için uzun yıllar önce mürekkep püskürtmeli yazıcı kullanmayı bırakmıştım. Üstelik fotoğraf baskıları çok gerçekçi olduğu ve renklerin solmayacağı garanti edilmiş olduğu için "Epson" kullanıyordum. 10 yıl oldu bırakalı, o zaman bile mürekkep setleri diğer yazıcıların 5-10 katıydı. Galiba 6 ya da 7 mürekkep kartuşu vardı. Bir kötü tarafı da kartuşlar çipliydi, doldurulamıyordu. Kartuşta halâ mürekkep olduğu halde "çip, kullanım sayısı artık doldu, bu kartuşu kullanamazsın" diye işaretlediyse artık o kartuşu değiştirmek gerekiyordu. Gerçi çip sıfırlayıcı aletler vardı ama pek kullanışlı değildi. Ben de sorunu kökünden çözdüm: ink jet yazıcıları dolaba kaldırdım ve artık hiç mürekkep püskürtmeli kullanmamaya karar verdim. Ara sıra ucuzcu marketlerde 90-120 liraya filan Canon ink-jet yazıcı sattıklarını görüyordum. Nefsime zor hakim olup yanından geçip gidiyordum.Yazıcı 90 lira bedava yani, ama mürekkebi orta vadede binlerce liraya malolacaktı (sonra bir S&B Lazer yazıcı aldım, 5000 sayfa kapasiteli toner varmış içinde, neredeyse emekli olma aşamasına geldim, hâlâ bunu kullanıyordum. Bir kere toner doldurttum, o da devam ediyor!) Bu dev ve yeniden doldurulabilir tanklı yazıcılar (veya eski yazıcılara adapte edilebilir harici mürekkep tankları sistemi) eskiden de vardı, yeni bir buluş değil, ama çok iyi çalışmıyorlardı, sürekli tıkanmalar, etrafı kirletmeler filan. Onları da denemedim değil. Ancak yeni sistemler uzaktan daha iyi gibi duruyor. Bunları halen bizzat kullanmakta olan birinin tecrübelerini merak ediyorum. Eskiden kötüydü, şimdi iyi olabilir, ne de olsa teknoloji değişti. Anladığım kadarıyla en çok da "Canon"a adapte edilebiliyor bunlar. Sanırım Canon'un sistemi buna müsait (püskürtme kafaları, tanktan ayrı olsa gerek, Epson'da birikteydi galiba).

​

 

[ekenciz]

Bu yaşlandırma tekniklerini neden daha önce yazmadınız. Memleketin tam ihtiyacı olan bir çalışmayı güzel derlemişsiniz üstadım. Özellikle bazı matbuatın çalışmanızdan çok istifade etmesini beklerim. Ancak bunların araştırmak ve araştırmalarını uygulamak gibi bir dertleri ya da okur kitlelerinin her şeyi nasılsa yiyeceğine dair sarsılmaz bir inançları olsa gerek ki, yaptıkları işler gayet gelişigüzel. Halbuki biraz araştırsalar mumların daha öğle vaktine varmadan sönmesi yerine en azından yatsıya kadar dayanması mümkün olabilirdi.

 

[ekenciz]

Bazı kitapları teksir kağıdına basmayı düşünüyorum.
Ama kartuşların deliklerini tıkar endişesini taşıyorum. Bu konuda deneyimi olan arkadaş var mı?
(Kartuşlar çok pahalılandı. Geçen ay 100 liraya aldığım kartuş şimdi 115 lira. Daha 1,5 yıl önce 60 liraydı).

Teksir kağıdı kartuşu tıkamaz ancak teksir kağıdına alacağınız inkjet baskının sizi hiç tatmin edeceğini sanmam. Teksir lif bırakma oranı biraz yüksek bir kağıt olduğundan en fazla sorun çıkaracağı yerin kağıt besleme sistemi olması mümkündür ki, onu da roller tabir edilen lastik tekerleri silerek halledebilirsiniz.
Şahsi görüşüm en iyi baskı lazer ile alınan baskıdır. Ancak iş renkliye geldiğinde inkjet öne geçer. Kullanılan kağıt da iyi ise inkjet ile yarışan lazer yazıcı olmaz. Dolan kartuşu inkjet yazılcılar ile eğer düzenli aralıklarla baskı alıyorsanız ekonomik bir kullanım elde edersiniz. Ara sıra baskı alıyor ve yazıcıyı uzun süre kullanmıyorsanız inkjet yerine lazer her zaman daha iyi seçimdir.

 

[KARAOĞLAN]

Sevgili scanfan;
Kulandığım yazıcı Canon E514.
Şimdiye kadar kitapları hep bununla bastım. (İlk yazıcıyı internetten almıştım. Çok kötü çıktı. Sanırım elden geçirmiş temizlemişlerdi. İnternet alış verişine dikkat... Şimdiki ikinci yazıcım). Yanda mürekkep tankları var. Bunlar ülkemizde yapılıyor. Canon orijinal "bitmeyen mürekkepli" yazıcı imal etmiş. Sordum Hindistan yapımıymış.
Kısacası şimdilik bununla idare ediyorum.
Şu an bir taraftan Alangoya'nın İntikamını temizleyip düzenlerken bir taraftanda üstatların isteği üzerine Kızıl Tuğ'un Öfkesi'ni yazıcıdan çıkardım. Bitti.