Eroskop sayı : 1

Makinist16000

Kıdemli Üye
8 Eyl 2010
123
220
Bursa / Osmangazi
Bahsini duymuştum fakat bu kadar özgün bir çalışma olacağı aklıma gelmemişti . Nuri Kurtcebe stilde Galip Tekin sonrası en beğendiğim yerli çizerlerden . Yıldırım Örer'de resmettiği Conan Tarzan'a karşı
hikayesinde ki çizim tekniğine geçmeden önce belli ki Serpieri'ye öykünmüş . Acaba bu seri kaç bölüm sürdü öğrenebilirmiyim ?
 

KARAOĞLAN

Onursal Üye
2 Şub 2010
3,004
20,630
Gaziantep
Bahsini duymuştum fakat bu kadar özgün bir çalışma olacağı aklıma gelmemişti . Nuri Kurtcebe stilde Galip Tekin sonrası en beğendiğim yerli çizerlerden . Yıldırım Örer'de resmettiği Conan Tarzan'a karşı
hikayesinde ki çizim tekniğine geçmeden önce belli ki Serpieri'ye öykünmüş . Acaba bu seri kaç bölüm sürdü öğrenebilirmiyim ?

Toplam 14 sayı.
 

sebo22

Onursal Üye
14 Tem 2009
2,081
5,424
Eroskop, 1993 yılında çıkan, haftalık erotik çizgi roman dergisiydi. Aynı isimde bir süre daha devam etse de çizgi romana dayalı biçimiyle 21 sayı yayınlandı. Derginin yönetmenliğini Nuri Kurtcebe yapıyordu. Genellikle Ertuğrul Edirne’nin yaptığı kapaklarla çıkan Eroskop, yerli ve yabancı “adult” çizgi romanlardan oluşuyordu. Nuri Kurtcebe’nin o dönem için dahi arkaik kalan, Suavi Sualp havasındaki mizahıyla öyküler ve çeviriler komikleştirilmeye çalışılıyordu. Eroskop’un en önemli özelliği erotizmi temel alan ve yerel/yerli nitelikli belli ölçüde devamlılığı olan ilk dergi olmasıydı. Maddi sıkıntılar nedeniyle tefrika edilen kimi yerli çizgi romanlar yarım kalmalarına rağmen farklılık arzeden nitelikler taşıyorlardı. Özellikle Eralp Noyan’ın Deli İbrahim’deki çizgilerinden, halen İtalya’da yaşayan Yıldırım Örer’in çalışmalarından hemen söz edilebilir. Eroskop, Kurtcebe’nin tarzıyla biçimlenmiş bir dergi olduğu için sadece balon yazılarında-metinlerde değil çizgilerde dahi etkisi-müdahalesi olduğu görülebiliyordu. Bir başka not, Ferhan Şensoy ile Füsun Erbulak’ın derginin içeriğine uygun yazılar yazmalarıydı. Görsel olarak emek verilmiş çalışmalar içermekle birlikte Eroskop çizgi romanlarda kullanılan “gayri ciddi” dil ve anlatım biçimleri nedeniyle başarısızdı.

serüven blogta Levent Cantek in Şubat 15, 2009 da yazdığı tanıtmı paylaşıp çok teşekkür ediyorum...
 
12 Şub 2010
15,006
543,641
+18 için bir paylaşım Eroskop,

bu türden hoşlanmayan üyeler indirmeyebilir


Dergiye çizgi, mizah ve gösteri alanında tanınmış ustalar emek vermişler ve bir tarz oluşturmaya çalışmışlar. Ömrü uzun sürmemiş.


Paylaşımın için teşekkür ediyorum sevgili dostum.
 

Kemikdilli

Kıdemli Üye
2 Ocak 2012
194
538
90'lı yıllar özgürlük yıllarıydı. Bu dergiyi görünce bunu daha net anladım. Siteye kapağı koymak bile istememişsiniz. Halbuki bu dergi bayilerde satılıyordu. Eleştirmek için söylemiyorum. Dönemin ruhu bu.

Her tür fikrin ateşli bir şekilde savunulduğu 90'lı yıllardan, her tür fikrin kokuştuğu 2000 sonrasına geldik. Özgürlük, cinsellik, sosyalizm, din... Bu kavramlar 90'larda samimiyet ile ortaya konurdu. Şimdi etiket ve maske oldular.

Küçük not: Nuri Kurtcebe'nin son 10-15 senelik performansından ben de pek memnun değilim. Ama Gırgır yılları ve 90'lı yıllar kötü değil. Zaten o dönemler mizahçı değil çizgiromancı idi. Bilimkurgu çizgi romanları da yaptığını hatırlıyorum. Hikayeleri pek hatırlamıyorum ama çizgisinin yüzü suyu hürmetine, her tür hikayeye eyvallah denilebilirdi.
 

KARAOĞLAN

Onursal Üye
2 Şub 2010
3,004
20,630
Gaziantep
Eroskop Sayı 1

90'lı yıllar özgürlük yıllarıydı. Bu dergiyi görünce bunu daha net anladım. Siteye kapağı koymak bile istememişsiniz. Halbuki bu dergi bayilerde satılıyordu. Eleştirmek için söylemiyorum. Dönemin ruhu bu.

Her tür fikrin ateşli bir şekilde savunulduğu 90'lı yıllardan, her tür fikrin kokuştuğu 2000 sonrasına geldik. Özgürlük, cinsellik, sosyalizm, din... Bu kavramlar 90'larda samimiyet ile ortaya konurdu. Şimdi etiket ve maske oldular.

Küçük not: Nuri Kurtcebe'nin son 10-15 senelik performansından ben de pek memnun değilim. Ama Gırgır yılları ve 90'lı yıllar kötü değil. Zaten o dönemler mizahçı değil çizgiromancı idi. Bilimkurgu çizgi romanları da yaptığını hatırlıyorum. Hikayeleri pek hatırlamıyorum ama çizgisinin yüzü suyu hürmetine, her tür hikayeye eyvallah denilebilirdi.

Kapağı Sevgili "profesör" le görüş alışverişinde bulunduktan sonra koymadım.ÇD da 18 yaşından küçük üyeler olduğunu,ayrıca bayan üyeleden bazılarının rahatsız olacağını söyleyince kapağı koymadım.Zaten ben de aynı görüşteydim.Düşünce birliği olunca kararım böyle oldu.Başka bir neden yok.
 
Üst