İstanbul'daki Sahaflar'ın İsimleri ve Adresleri?

ertuga

Onursal Üye
5 Mar 2011
1,802
28,229
Kısmetse önümüzdeki hafta İstanbul'a gideceğim. Gittiğimde de en çok uğramak istediğim yerler sahaflar olacak fakat uzun süredir İstanbul'a gitmiyorum bu yüzden yerlerini unuttum. Zaten sürekli gittiğim de Taksim balık pazarındaki (adını unuttum) sahaf ile Kadıköy'deki (içerisinde Özer Sahaf'ın olduğu) sahaftı.

Benim aradıklarım ise daha çok 1980'li yıllar ile 1990'ların ilk birkaç yılındaki dergi ağırlıklı şeyler. Bunlar arasında Tv'de 7 Gong, Hey, o yıllarda gazetelerin verdiği ekler (tv eki gibi), Nokta ve benzeri dergilerin ekleri (örneğin: ) Sinema (bulunması zor olan Antrakt gazetesi ya da yıllıklar), ve buna benzer şeyler.


Bol bol zamanım olacağı için (Pendik veya Hadımköy olmadığı sürece) uzaklık önemli değil. Yardımcı olursanız çok memnun olurum.
 
Son düzenleme:

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,731
25,954
ordu-turkey
Sahaflar çarşısı: (beyazıt)
istanbul beyazıt'taki sahaflar'daki kitap satıcılarından sadece 2 tanesi gerçek anlamda sahaftır. her ne kadar burası eskiden sahafların merkezi olsa da, ibrahim müteferrika'nın mezarı burada bulunsa da, 1800'lerdeki bir yangında bütün o dükkanlar yanmıştır. hemen dibinde istanbul üniversitesi olması nedeniyle ve beyazıt'ın aynı zamanda turistik bir ye olmasından dolayı burada lise, üniversite kitapları, kırtasiye malzemeleri ve yabancılara yönelik türkiye'yi tanıtıcı kitaplar, çeşitli minyatürler ve bookmark benzeri eşyalar satılır. bütün dünya dergisi arşivcileri için bulunabilecek en iyi kaynaklardan birisi buradaki sahaf olan sahaftır. merdivenlerin hemen yan tarafındadır bu sahaf. bol sayıda ikinci el ingilizce roman da barındırır.

Özbek çarşısı: (laleli)
2002'ye kadar iü eczacılık fakültesi'nin ın karşısında ve hat müzesinin etrafında eski kitap satan dükkanlar belediye tarafından kaldırrılınca üniversite tramvay durağının hemen karşısındaki özbek çarşısına geçmişlerdir. bu çarşının her rkatında bir sahaf vardır. çoğunlukla ikinci el üniversite kitapları satılır. üniversite kitabı dışında kitap satan kapsamlı bir-iki tane sahaf vardır. bunlardaki kitapların da üniversite öğrencilerinin satmış olduğu kitaplar olduğu ilk bakışta anlaşılır zaten. özellikle yabancı dil öğrenme kitapları arayanlar için idealdir.

Süleymaniye:
süleymaniye camii'ne giderken sahara fotokopi'nin sokağında ve paralel sokaklarda birkaç sahaf görürsünüz. bunlar kaset de satarlar. üniversiteli mallarıdır genellikle. bunlardan birinde bulgaristan'dan getirilip burada satılmış orijinal elvis* plakları dahi bulunabilir. kitap olarak çok sıradışı kitap çıkmaz. civar fakültelerle ilgili ders ya da genel kültür kitapları vardır.

Taksim:
galatasaray lisesi'nin yanında galatasaray hamamına giden sokağa girdiğinizde "anabala pasajı" adlı bir pasaj göreceksiniz. girin oradan içeri. bol sayıda eski yabancı plak, film posteri ve kitap sizi karşılayacaktır. eskiden barış manço, erkin koray plakları da bulunuyordu ama artık zor bulunuyor.

simurg kitabevi'nin hemen karşısındaki sahafta da 1900'lerin başından kalma osmanlıca ilmihaler ve bazı kitap çevirileri bulunabilir. ayrıca türkçe plak yönünden oldukça zengindir. erkin koray dışındaki tüm anadolu rock plaklarını bulabilirsiniz. yeter ki paranıza kıyın ve ortalıkta dolaşan kediden huylanan bir insan olmayın (bkz: sahaf kedileri). buraya yabancı dilde de kitaplar düşer.

onun 5-10 metre ilerisinde bir sahaf daha var ancak sanırım orası o kadar köklü bir yer değildir. muhtelif kitaplar mevcuttur.

bir de galatasaray lisesinin karşısında, eski sabah kitapçısının oradan girilen yol vardır, ingiliz konsolosluğu'na çıkan yol. o yolun sağ tarafında göreceğiniz pasajda birçok sahaf vardır. (bkz: aslıhan pasajı) bunlardan en dikkat çekicileri sadece çizgi roman satan bir sahaf ve bir de pasajın dibinde eski 8 mm'lik bi-iki film ve birçok ingilizce kitap satan yerdir.

beşiktaş:
sinanpaşa alışveriş merkezi'ne girin. mcdonalds'ın bulunduğu kat değil de bir altında pınar sahaf vardır. sahibi de çok iyi bir insandır. aslen kadıköylü imiş diye duyduydum. bir ara kitap dolaşımı olsun diye bazı kitapları "bu kitabı okuduktan sonra başkasına ücretsiz olarak vermek" şartıyla ücretsiz veriyordu (bkz: copyleft). özellikle en uçtaki tarih kitapları ve ansiklopedi serileri güzeldir. bunlar piyasa gazetelerinin bedava dağıttığı kıytırıktan ansiklopediler değil hammer'in osmanlı tarihi gibi eserlerdir. eski plak, resim ve karrtpostal arşivi de zengindir. ayrıca fiyat tarifesi her yerde görünür bir şekilde durduğu için fiyat sormak zorunda kalmazsınız, fiyatını sorduğu ürünü almayan kişinin ezikliğine girmezsiniz.

burada bir de volga sahaf vardır. eski dergiler, kitaplar bir yana 1980'lerden kalma ama hala çalışan gamewatchlar gibi çok orijinal, eski ile antika arasında bir yerde kalmış nesneler bulabilirsiniz.

ayrıca (bkz: sinanpaşa pasajının en alt katındaki sahaflar)

kabalcı kitabevi'nin arkasında, sinanpaşa alışveriş merkezi'nin bitişiğinde büyük beşiktaş çarşısı vardır. bunun zemin katında, ptt'nin hemen karşısında da dar alanda binlerce kitap bulunduran bir sahaf vardır. national geographic ve atlas arşivi güzeldir.

Ortaköy:
princess otel'in otoparkına giden yolun sonunda bir sahaf bulunur. buranın sahibi kendini kitaplara vermiş bir mühendistir. ortaköy'de olduğu için fiyatlar çok az farkedebilir. ama birçok kitabı kadıköy'dekinden bile daha ucuza bulabilirsiniz. ayrıca buranın gerçek arşivi görünenin 4-5 katı kadardır. aradığınız kitabı söylerseniz yardımcı olabilirler.

Kadıköy:
moda taraflarında tek tük sahaflar vardır. bunlar arasında "çınardibi sahaf"tan sakının. yok "ben otoriteyi severim" diyorsanız da dikkatli olun derim. modadan bahariye'ye çıktıkça tek tük sahaflara rastlarsınız. bunlar ders kitabı satmayan gerçek sahaflardır.

Kadıköy'ün asıl sahaf merkezi ise akmar pasajı ve daha yukarısıdır. yukarıya çıktıkça kalite yükselir, fiyat düşer. ders kitabı oranı azalır. bir de eski fotoğraflar satanları vardır. ben şahsen severim eski insan yüzlerini. en iyisi (bkz: kadıköy sahaflar)

Bahariye caddesi moda sinemasının yanından inen yokuşun sol tarafında da sahaflar vardır. burada inanılması güç güzellikte eski yerli ve yabancı dergiler ve kitaplar bulabilirsiniz. 1940'lardan kalma ingilizce resimli tarih dergilerinden bahsediyorum. ayrıca pasajın en ucundaki sahafta güzel plaklar da mevcuttur.

Bakırköy:
bakırköy tren durağından aşağı doğrru giderken "greens" hipermarketin hemen yanında ve o civarlarda birkaç tane dükkan vardır ama bunlara pek sahaf denemez. binlerce eski dergi ve roman satarlar. eski kitap satma işini orada korsan kitap satanlar üstlenmiştir daha çok.
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,731
25,954
ordu-turkey
-beyoğlu'nda galatasaray lisesinin yanından tophane'ye inen yeniçar$ı caddesìnde iki tane,
-danı$man geçidinin içinde bir tane,
-istiklal caddesi'nde denizler kitabevi, (kazık fiyatları var dikkatli olun.)
-fındıkzade mado'dan cerrahpa$a istikametine giderken, soldaki sokaklardan birisinde bir tane, (bu dükkanın sahibi:atatürk'ü, nazım hikmet'i ws. sevmez ama en çok bunların takipçilerinin okuyacağı kitaplardan satar.)
-kadıköy i$ merkezinin zemin katında epeyce miktarda çizgiroman sahafı ve kitapçılar mevcuttur.(en dipte kö$ede bulunan aral koleksiyon tercihimdir. murat abimiz bu i$i gönül vererek yapanlardandır. çay ikram etme konusunda cömertliği vardır.)
-üsküdar semtinde iki - üç tane eski kitapçı vardır. ağırlıklı olarak ünv.hazırlık ve dini kitap satarlar. iskele civarında ve içerilere doğru bulabilirsiniz.
-maltepe ilçesinde polis karakolunun istasyona giden yan sokağında bir tane vardır.
-taksim kazancı yoku$undan a$ağı doğru inerken sağda küçük bir tane daha vardir. "siren kitap" diye geçer.
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,731
25,954
ordu-turkey
bahariye caddesi'nden kadıköy adliyesi'ne inerken (hukuk mahkemeleri ve icraların olduğu adliyeye, ceza mahkemelerinin olduğu adliyeye değil) solda nostalcino vardır, etraftaki kaos ve buradakilerin enteresan kişilikleri sebebiyle en sevdiğim mekanlardan birisidir burası; uğrayamadım uzun zamandır.

sultanahmet tranvay durağının arkasında, yayınevlerinin bulunduğu yerde var bunlardan bir tane ve olması gerektiği gibi "sahhâf" ismini taşımaktadır; fena yer değildir.

tünelden yüksek kaldırıma inerken hemen başta bir cami var, onun karşısındaki tezgahta eski kitaplar satılıyor. biraz daha ilerleyip galata kulesi'nin hizasını geçinde bir plakçı var, orada da eski kitaplara rastlamak mümkün yalnız genellikle düzgün bir şey olmuyor pek. (buralar sahaf sayılmaz aslında ama eski kitap ve plak bulunabiliyor yine de)

yine böyle bir tezgah cağaloğlu yokuşu'nu çıkarken var; ana yoldan değil de tali yoldan girince yokuşun hemen başında (valiliğin karşısına çıkıyor yol) tezgahta kitaplara rastlamak mümkün (temiz ve kaliteli şeyler bulunabiliyor burada)

veznecilerde beyaz saray var, alt katta evrak ve eski basım kitaplara ulaşabileceğiniz bir dükkan barındırıyor.

simurg bilinen mekanının bir kısmını sahaf yaptı. içeride pek bir şey yok gibi gözüküyor ancak asıl arşivleri depoda. bilgisayardan bakabiliyorsunuz sahafta ne var ne yok diye, depoları da yakında olduğu için hemen getiriyorlar istediğiniz kitabı.

galatasaray han'da var bir tane sahaf (yky'nin hemen karşısında, danışman geçidi'nin bitişiğinde) daha çok çizgi roman ve fantastik eserlere yer veriyor burası.
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,324

Sizin için söyleyecek söz bulamıyorum sevgili "serdary67", harika bir bilgilendirme, bravo doğrusu. Aynı soru bana 1970'lerde ve 1980'lerin başında sorulsaydı sizinkine yakın hacimde bir tarif yazısı yazabilirdim, ama bugün sizin tarif ettiğiniz yerlerden ancak birkaç tanesini bilebiliyorum.

 

ertuga

Onursal Üye
5 Mar 2011
1,802
28,229
Çok teşekkür ederim. Çok güzel bir rehber oldu.
Ne alırsanız aldıklarınızı bizimle paylaşınız lütfen.
Taramış olduğum ama düzenleme bekleyen epeyce dergi var. Bir yandan eskileri eklerken bir yandan da yeni taramalar yapıyorum. Bu gezide de yıllardır aradığım dergilere ulaşırsam büyük bir zevkle paylaşırım.
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,047
75,619
hiçbiryerde :)
Aslında zaman ayırabilseniz, Ekim ayında
muhtemelen, Beyoğlu ve Üsküdar Sahaf
Fuarları yapılacaktır. Koca İstanbul'un
hemen tüm sahaflarını toplu halde gezebilmek
harika bir şey. Aylarca, yıllarca arayıp bulamadığım
çok kitap-dergi bulmuşumdur fuarda. Oldukça uygun
fiyatlara hem de.

Bakırköy'de şu an tadilatta olan tren durağının
arka çıkışındaki köprü üstünde, açık havada
8-10 kadar sahaf hizmet veriyor. Bunlardan
bir ikisinin dergi çeşidi oldukça fazla.
Hemen devamındaki sokakta Damla Kitabevinde de
sürpriz dergiler çıkabilir.

Aslıhan pasajındaki Gezegen Sahaf'ta her cumartesi
kitap mezatı oluyordu, devam ediyor sanırım.

Tophane'de de Boğazkesen Caddesi’nde Tayfun Han
Pasajı’nda "pazar günleri" Ege Görgün'ün başlattığı
mezatlar devam ediyor. Son iki yıldır, tam bir kitap kurdu,
popüler kültür konusunda son derece bilgili, muhabbetine
doyamayacağınız Ziyaver Şencan beyefendinin yönettiği
mezatta da yirmi liraya bir çuval dolusu kitap satıldığına
şahit olmuşumdur. Kesinlikle izlemenizi öneririm, talk şov
yapıyor sanki usta. Bir iki liraya kitaplar dergiler çok çıkıyor.
Kendi blogundan takip edilebilir son aktiviteleri.

Burada da kitap mezatlarına gitmek için 12 neden var
(On onbeş kez gitmişimdir mezatlara ve aşağıda yazılanların
hemen hepsini yaşadım, kesinlikle imzamı atarım. Saatlerce
hiç sıkılmadan, bilakis keyif alarak, ücretsiz sürekli yenilenen
çay ve ikramlardan yararlanarak, farklı simalar tanıyarak,
çok değerli ve ilginç hikayesi olan kitap öyküleri dinlemek
ve daha sayamayacağım şeyler yaşıyor insan bu ortamda...) :

 
Son düzenleme:

Lobador

Çeviri & Balonlama
21 Tem 2015
1,263
9,898
Sevgili serdar67'nin verdiği bilgiler sabit konu olarak foruma eklenmeli bence. Bu kadar güzel ve detaylı mı anlatılır İstanbul sahafları!
 

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,593
34,929
İstanbul
Dün Kadıköy pasajındaki Özer Sahaf'taydım. Çok sayıda yüksek kondisyonda Hey, Onyedi, Ses, Hayat ve TV'de 7 Gong'a rastladım ve bütçemin elverdiği kadar aldım. Fiyatları 6 ile 10 TL arası değişiyor. Fakat çok sayıda alırsanız daha da indirim yapılıyor.
 

ertuga

Onursal Üye
5 Mar 2011
1,802
28,229
Gezi ve ziyaretlerimi bayram öncesinde yapmama rağmen ayrıntılı bir yazı yazmak istediğimden bu yazıyı ancak şimdi yazabildim. Birkaç şeyden bahsetmek istiyorum.

Giderken ki büyük umutlardan mıdır nedendir bayağı bir hayal kırıklığına uğradım. Benim aradıklarım eski tv, sinema, magazin dergileriydi. İstiklal Caddesi'ndeki Aslıhan Pasajı bu açıdan eskiden büyük bir nimetti. Bir kısım sahaflar tamamen üniversite hazırlık kitapları satışına dönüşmüş. İstiklal caddesindeki Aslıhan Pasajı’nda bile dergiler sadece bir iki dükkanda kalmış. Kimisi yok pahasına bu dergileri veriyor. Sırf kurtulmak için. Yani bittikten sonra yeniden almayacaklar. Tv’de 7 dergisinin 1975 tarihli ilk 13 sayısını sadece 65 liraya aldım. Bunların her biri İnternet’te 20 liradan (70’lere ait ve de ilk sayılar olduğu için) aşağı satılmayan dergiler.

Giderken ki planım Aslıhan pasajında 2 gün, Akmar ve Kadıköy pasajlarında 3 gün diğer pasajların yerini bilmediğim için onlara 2 gün ayırırım diye düşünüyordum. Kadıköy Akmar tamamen üniversiteye hazırlığa dönmüş. Bir gün ayırır dediğim yere girmemle çıkmam bir oldu.2 gün ayırırım dediğim Aslıhan Pasajındaki işim bir gün içerisinde öğleden sonra bitti. Yine Kadıköy Kafkas Pasajı’ndan da eli boş ayrıldım. Beşiktaş’ta da bir yer buldum orası da bana hitap etmiyordu. Genel olarak düşüncem, artık aradığım şeyleri (1980’lere ait dergiler) bulamayacağım için yerini bilmediğim (Ortaköy, Bakırköy, Kadıköyde’ki bulamadıklarım) sahafları bulmak için uğraşmaya gerek yoktu. Sahaflara ayırdığım 7-8 gündüzü 3 günde bitirmiştim. (Eğer birbirlerine yakın yerlerde olsalar bir günde bile bitirebilirdim fakat kimi Kadıköy kimi Beyoğlu’nda olunca yolculuk sorun oluyordu.) Geri kalan zamanları akşam buluşacağım arkadaşlara yakın avm ya da sinemalarda geçirir oldum. 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

Bu gezide belli günlerde yapılan, birçok sahafın elindekileri getirdikleri Mezat adı verilen bir şey duydum. Biraz geç kalmışım duymakta ama Türkiye’nin bir ucunda olan biri için gayet normal karşılanmalı bu durum. Bu sahafları dolaşırken bir yandan da eski arkadaşlarla buluşuyor hasret gideriyordum. Hepsi ayrı yerlerde çalıştığı için (kimi Üsküdar’da kimi Yeni Bosna’da) her gün ancak biriyle buluşabiliyordum. Bu arkadaşlarla buluştuğum için de Aslıhan Pasajı’ndaki Mezat’ı kaçırdım fakat Beyoğlu’nun aşağısında Dersaadet adında bir yerde memlekete dönmeden bir gün önce yapılacak olan Mezat’a katılabildim. Heyecanla beklemeye başladım. Ama sıra bir türlü dergilere gelmiyordu. Sadece bir tane Hayat dergisine ait 1960’lardan bir cilt çıktı ve kimse almadı. 1960’lara ait olmasına rağmen çöpe gitmesine gönlüm razı olmadığı için aldım. Halbuki bu türden dergiler gittigidiyordu'da uçuk rakamlara satılıyordu. Orada ise koca cilde sadece 15 lira değer biçilmişti. 1 saat, 2 saat, 3 saat zaman geçiyor (aslında ortam çok güzeldi ama zamanım kısalıyordu) sıra bir türlü dergilere gelmiyordu. Sunan kişi değişti ve başka bir abi başladı. O da bitirdi ve çıktı. Daha önce gittigidiyor.com’da benin aradığım türde şeyler satan bir kitapevi vardı. Meğerse o kitapevini işleten abiymiş. Kısa bir konuşmanın ardından Beşiktaş değil de o civarlara yakın bir yerde olan iş yerine yardımcısı ile gittik. Nihayet aradığım şeyleri satan yeri bulmuştum. Oyuncağını yeniden bulmuş çocuk misali mutluydum fakat hava kararmıştı ve ertesi gün sabah İstanbul’dan ayrılacaktım. Sadece 1 saatlik vakit vardı. Sadece yüzeydeki üst üste yığılan dergilere bakabildim ve bir çoğu benim aradığımdı. Daha alt katta çok var ama elektirik yok sabah gelirsen bütün gün bakabilirsin demişti ama artık çok geçti çünkü sabah İstanbul’dan ayrılacaktım. 10 günlük gezide arkadaşlarla buluşma kısmını yapmıştım. Sahaflar kısmında aradığımı ise son günün akşamında bulabilmiştim ve bakamamıştım. Nasıl bir acı siz düşünün. Elinizi uzatsanız ulaşabileceksiniz fakat vakit bitmişti.

Bunun dışında sahafların yaklaşımlarını da yazayım. Kafkas Pasajı’nda aradığımı bulamadığımı yazmıştım fakat orada Rengin Sahaf’ın sahipleri yaklaşık bir saat benimle sohbet ettiler. Her ikisine de sonsuz teşekkürler. Özer Sahaf’ta (ki çizgi roman ağırlıklı bir yerdi) aynı şekilde ilgilendi. Bir başkası ise Nigar Sahaf’taki ablaydı. Yine Aslıhan Pasajı’na girişte sol tarafta bir abla vardı. Bir şey almama rağmen benle uzun süre sohbet etti. inanılmaz derecede iyi kalpli biriydi. Fakaat herkes böyle duyarlı değildi.

İmge Sahaf’a gittiğimde yeni açılıyordu. Ben alt kata indim ve aradığım bazı dergileri gördüm. Daha önce görmediğim ve almak istediğim kitaplar da vardı. Bunların hepsi de çok arkalara konmuştu. Bir zamanlar en önlerde olanlar şimdi en arkalara serilmiştiler. Benim stratejim şu idi: İlk seferde gezip alacağım şeyleri görecektim, alma kısmını İstanbul’dan ayrılmadan birkaç gün önce yapacaktım. İmge Sahaf’ta da almak istediğim şeyleri gördüm. Kendime not aldım. Buraya muhakkak tekrar alışveriş için gelecektim. Tabi almak istediklerimi sonlarda görünce sohbet etmek istedim. Sohbete şöyle başlayacaktım: “İlgi alanlarım olan dergiler bir zamanlar en ön rafları süslerken şimdi boynu bükük şekilde arka raflarda kalmışlar" diyecektim. Çıktım ve ağzımı açıp ” İlgi alanlarım” dediğim anda “Sizin ilgi alanlarınız bizi ilgilendirmiyor.” yanıtını aldım. Kısa süreli bir şoktan sonra oradan ayrıldım. Nasıl zoruma gitmişti, halen aklıma geldiğinde moralim bozuluyor sinirden elim ayağım titriyor.

İkinci yer ise Bahçeli Sahaf idi. İmge Sahaf ile Akmar arasında bir yerdeydi. İlk gittiğimde gözüme birkaç dergi kestirmiştim. İkinci gidişimde aldım. Bunlar 1997 yılına ait 3 tane antrakt gazetesi ile 3 adet 1993 tarihine ait Antrakt ekiydi. Aşağı indim (4. kattaydım) ve ödemeyi yapacaktım. 6 tanesine 60 lira dediğinde yine bir şok geçirdim ama almak zorunda kaldım. Aynı derginin Aslıhan Pasajı’nda 2 liraya verildiğini görünce kızgınlığım daha da arttı ama yapacak bir şey yoktu. Halbuki uygun fiyata verseydi şimdi bile telefon yolu ile alışverişe devam ederdim ve de o 60 lira 600 liralara doğru uzayıp giderdi. Tek seferlik müşteri olduğumu sanarak ne koparırsam o kâr diye düşündü galiba. İstanbul’dan ayrılmadan önce yolum son kez hem İmge hem de Bahçeli Sahaf’ın önünden geçiyordu. Almak istediğim şeyler vardı(özellikle İmge Sahaf’ta) fakat gurur daha ağır bastığı için girmeden geçip gittim.

Sonuç olarak güler yüz insana almak istemediği şeyleri bile aldırırken, kötü davranışın almak istediğiniz şeylerden vaz geçirdiğini gördüm.
Aslında Mezatlar sayesinde aradıklarımı bulabileceğimi gördüm. Ama herşey büyük kentler için var. Onlara imrendim. Kendimi şanssız hissettim. O dergileri isteyen kitleler Türkiye’nin çeşitli illerinde var olmasına rağmen birçok dergi vs orada (büyük şehir Mezatlar’da) satılamıyor ve bir süre sonra çöpe gidiyordu. Ne diyelim. Sağlık olsun artık İnternet'ten takip edip bir gün oraya konulacağını ummaktan başka bir şey elden gelmiyor. Bu arada orada İnternet mevzusu geçmişti. Neden her şeyi İnternet'e koymadıklarını sorunca cevap olarak aldığım yanıtı duyunca onlara da hak verdim. 5 liraya aldığı bir dergiyi 10 liraya satarsa bile kazandığı ancak 1 ya da 2 lira oluyormuş. Onlar da haklı ama olan, bizim gibi İstanbul, Ankara ve İzmir gibi yerlerin dışında yaşayanlara oluyor.

Biraz uzunca bir yazı oldu. Burada bana yardımcı olmayan çalışan arkadaşlara yeniden teşekkür ediyorum. Bugünlerde tarayıcısızım. İnşallah yeni bir tane alınca (telefonla tarama çalışmam olmadı ne yazık ki) yeni getirdiklerimi de paylaşacağım.
 
Üst