scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231

Evimizin Kütüphanesi
Muzaffer Gökman
Kitapçılık Tic. Ltd. Şrti Yayınları
Akşam Kitap Kulübü Serisi-No: 22
Kapak düzeni: Etem Çalışkan
İstanbul, 1966
Fiyatı: 5 lira
130 sayfa, 37 MB, s-pdf

Hatırladığım kadarıyla 1960'larda hemen her konuda pıtrak gibi kitap basılıyordu (bu olgu biraz da geriye dönük olarak hatıralarıma kazınmış, zira o yıllar ilkolkul ve ortaokul yıllarıma denk geliyor, belki de 70'lerde yoğun olarak kitap toplarken bunu farketmişimdir). Bu muhtemelen yeni anayasanın basın yayınla ilgili olarak getirdiği bazı özel şartlardan kaynaklanıyordu. Bence bu bir bakıma 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra İmparatorlukta mizah dergilerinin sayısının birdenbire patlamasına benziyordu.

İstanbul'da veya taşrada anlatacak bir şeyleri olan herkes büyük veya küçük bir matbaa bulup kitabını bastırtıyordu. Piyasada satılıp satılmaması da pek önemli değildi galiba (bugünün internet mecraları gibiydiler adeta, like almak yeterliydi!). Bu nedenle bu kitapların çoğununun baskı kaliteleri düşüktü, birkaçyüz adet basılan da vardı, binlerce basan da, genelde saman kağıdına basılıyorlardı vs. Ama birçoğunun içerikleri merak uyandırıcı olurdu. Özgürlük ortamından yararlananlar çeviri veya telif sayısız siyasi kitap da yayınladılar, bunların bazıları sonradan (70'lerde) toplatıldı vs. Peder savcı olduğu için bazen bunlardan bizim evde de görürdüm (mesela bir tanesi "gerilla taktikleri" filan gibi bir şeydi, resimliydi, çeviriydi)

Çoğu da içinde gizli kaldığına inandığı 'şairi' ya da 'hikâyeciyi' ortaya çıkartıp kendini denemek isteyen taşra bürokratları, okul öğretmenleri, eşraftan insanların vs. küçük hacimli şiir, hikâye kitaplarıydı. Bunlar çoğunlukla mesai arkadaşlarına ve diğer tanıdıklara imzalanarak bir ithaf yazısıyla hediye edilirlerdi, kimsenin bu kitapları para vererek satın aldığını sanmam. Bunların Milli Kütüphane'ye filan kaydının yapılmış olduğundan da kuşkuluyum (bu açıdan "fanzin"lere ya da "samizdat"lara da benzetilebilirler!). Bunlardan bizde çok vardı, ithaflı olmayanlardan bulursam uygun zamanda paylaşırım.

Buradaki kitap yukarıdakiler gibi değil, o da değişik bir gruba dahil: Gazetelerin çıkardığı merak uyandırıcı seri kitaplardan. Bu kitap, Akşam Kitap Kulübü serisinin 24 kitabından 22'incisi. Arka kapakta serinin diğer kitapları görülebilir. Başka gazetelerin de kitapları vardı: arıcılık, tavukçuluk vs konularda, aklınıza ne gelirse. Hattâ bir köşe yazısında Selahattin Duman bu tavukçuluk kitaplarından birisini gazetesinin zorlamasıyla kendisinin yazdığını ve birçok yerini kafasına göre uydurduğunu yazmıştı.

Merak etmeyin, buradaki "kütüphanecilik kitabı" ciddi bir kitap. Faydalanılacak çok yeri var. Yazarı "Muzaffer Gökman" da (1915-1996) zaten tanınmış bir kütüphaneci, yazar ve araştırmacıydı. Tüm Avrupa ve ABD kütüphanelerinde çalışmalar yaptıktan sonra, Türkiye'nin ilk genel kitaplığı olan "Beyazıt Devlet Kütüphanesi"ni 1946'dan başlayarak modern bir kurum haline getirmesiyle tanınıyor. Hürriyet gazetesinin arşivini de o düzenlemiş. Tam 39 kitap yazmış.

Saygılarımla.

G-KMAN-MUZAFFER-Evimizin-K-t-phanesi-kapak.jpg

(Yandex)
MUZAFFER-G-Evimizin-K-t-phanesi-ic-syf.jpg


 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231
sayın scanfan, yanlış anladıysam kusura bakmayın, bu kitap için bir link yok mu?

Sevgili "sekonme", link aslında sayfada duruyordu, ama forum yazılımının özelliği gereği linke bir isim vermeyince görünür hale gelmiyor. Ancak "alıntıyla cevapla" ya da "düzenle" düğmelerine basıldığında görülebiliyor. Siz haklısınız, sunuma odaklanınca linke ad vermeyi unutmuşum. Şimdi linke bir ad verdim ve artık sayfada görünür hale geldi.

İyi okumalar.
 

Kozmos

Kıdemli Üye
9 Tem 2016
213
2,321
15g6s7c.png

Elimde tam bu konuya uygun bir kitap var. İşte içindeki şairi daha fazla tutamayan taşrada çalışan bir okul müdürü :)
Bu tip şairlerin piri İsa Kayacan'dır ona ayrı bir başlık açmak gerekir.​
 
Son düzenleme:

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,278
Tapılacak kadın deyimini bu kardeşimizmi icat etmiş acaba ?:)
Şimdi tapınma konusunda mazbatasını veririm.
Yinede inandığını itiraf ederek itirafında da bulunuyor.
Şiir konusunda şunu söylemem gerek kısır bir dönemdeyiz.
Yıllar önce Tolstoy'a ait diyerek paylaştığım bazı kişisel sözlerim Whatsapp durum paylaşımı olarak bana gelince neredeyse bende inanacaktım.
Adam ne söylemiş dedim durum paylaşımına.
Bir iki uygun ve kişisel uydurma sözleri bu sefer Hayyam a atfedeyim yakında bana gelir.
Ne şarap lazım bu ara,
Ne de huri kızları istemem asla,
Aklım fikrim aklımda,
Arıyorum düşünceler arasında.
Omer Hayyen..:)
Bunuda yazayım Whatsapp gurubuna köşe yazarları dahi kullanır yakında.
 
Üst