Dünyayı Güldüren ve Düşündüren Türk - Nasreddin Hoca - Gençlik Spor Md.lüğü

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,366
141,636
dnyaygldrenvedndrentrknasreddinhoca.jpg
dnyaygldrenvedndrentrknasreddinhoca.gif


Gençlik Spor Md.lüğünün bastırmış olduğu kitaplardan Nenemden ve Dedemden Dinlediklerim Masal Kitapları hariç hesinin tarama ve yüklemeleri bitti.

Masal kitaplarını bilahare tarayacağım. 15 adet daha çeşitli çizgi romanlar var onlara başlayacağım.

Herkese iyi okumalar. Nasreddin Hocayı muhakkak arşivlerinize alın arkadaşlar Orhan DÜNDAR Beyefendi gerçekten çok güzel çizmiş. Ben bayıldım.

Dünyayı Güldüren ve Düşündüren Türk - Nasreddin Hoca - Gençlik Spor Md.lüğü.rar 164.3 MB


www.youtube.com/watch?v=R3I5jLH0hAc

www.youtube.com/watch?v=GmyxpWlkXtc

 
Son düzenleme:

baybora

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
16 Şub 2012
893
4,656
İzmir
İlk teşekkürü bu sefer yakaladım. Bu tatlı eser için daha indirmeden, çok teşekkürler sayın gandor08.
 

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,851
137,146
Çok güzel;
Eline sağlık,teşekkür ederim.

Kısa bir açıklamasıda benden olsun:D

Evliya Çelebi, Nasreddin Hoca hakkında şöyle der;

Akşehir'de büyük din adamı ve değerli zat "El-Mevla Hazret Şeyh Hoca Nasreddin"'in kabri vardır.
Kendisi Akşehirlidir. Gazi Hüdavendigar'a yetişip, Yıldırım Han zamanında şöhret bulmuştur.
Fazilet sahibi olup, hazırcevap, keramet sahibi, filozof, din ve dünya işlerini birlikte ve eksiksiz yürüten büyük bir zat idi.
Timurlenk ile bir toplantıda bulunmuştur. Timur Han, O'nun şerefli sohbetlerinden hoşlanırdı.
Bu sebeple, o büyük bilginin hatırı için Akşehir'i yağma ettirmemiştir.
Büyük hocanın sözleri ve latifeleri, bütün lisanlarda atasözü olarak söylenir.
Yıldırım Han'ın vefatından sonra, Çelebi Sultan Mehmed zamanında dünyadan göç etmiştir.
Akşehir dışındaki kubbeli türbesine defnolunmuştur. Dört tarafı parmaklıkla çevrilidir. Allah rahmet eylesin.[5]

Yazıya geçirilmiş ilk Nasreddin Hoca hikâyesi 1480 tarihli Sarı Saltuk'un
hayatını anlatan Ebu’l Hayr Rumi’nin Saltukname'sinde bulunmaktadır.
"Saltukname", Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Cem Sultan'ın şehzadeliği esnasında
verdiği talimat üzerine Ebül hayr Rumi tarafından yedi senelik bir çalışma
sonucunda Türk sözlü geleneğinden toplanarak 1480 yılında tamamlanmış
ve kitaplaştırılmıştır.
Tahsiline Abdullah Efendi'de başladığı ve tahsilinin sonunda babasının yerine
köyünde imamlık yaptığı dönemde vefat ettiği şeklindeki rivayet göz önüne alınırsa,
onun, Selçuklular devrinde yaşadığını ve Timur Han ile görüşmediğini dikkate almak gerekir.

Nasreddin Hoca, insanlara doğru yolu gösteren, iyilikleri bildiren, doğruya sevk eden
ve kötülüklerden sakındıran bir veli idi.
Bu işi yaparken tabiatı icabı kendisine has bir yol tutmuştur.
Böylece Hakk'ın anlatılması ve cemiyetteki bozuk yönlerin düzeltilmesi için,
meseleyi halkın anlayacağı bir dil ve üslub ile gayet manidar latifeler halinde
kısa ve öz olarak dile getirmiştir.
Özhan Öztürk Nasreddin Hoca'nın Moğol işgali altında kıvranan
Anadolu halkının çaresiz yazgısının sembolü olduğunu, yazılı basının olmadığı
bir dönemde yöneticiler ve kamu düzeninin eleştirisinin Hoca’nın ağzından
dile getirildiğini yazar.

Bu latifelerin toplandığı eserlerden biri,
Londra´da British Museum´da Haza Terceme-i Nasreddin Efendi Rahme başlıklı yazma eserdir.
Ancak bu eserdeki latifelerin bir kısmı, onun üslubuna ve nükte tekniğine uymamaktadır.
Nitekim eserin sonunda bu durum:
"İşte Nasreddin Efendi'nin kibar-ı evliyadan (Evliyanın Büyüklerinden) olduğuna şek ve şüphe yoktur.
Merhumun bu kıssalardan haberi var - yok böyle yazmışlar.
Her kim okuyup tamamında bu merhumun ruhu için bir Fatiha bağışlarsa,
Hak sübhane ve teala ol kimsenin ahir ve akıbetini hayr eyleye" şeklinde belirtilmiştir.
Ayrıca, Nasreddin Hoca adlı eserde başka nüktelerine yer verilmiştir.

Nasreddin Hoca, fert ve toplumu her yönüyle çok iyi tanımış,
insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari münasebetlerine ait cemiyette gördüğü
aksaklıkları düzeltmek ve insanlara nasihat etmek maksadıyla nüktelerle dile getirmiş,
onları düşünmeye ve doğruya sevk etmiştir.
Sosyologlar ve psikologlar, insanı ve cemiyeti tanıyıp, onların çeşitli yönlerini
incelemek için onun latifelerinden çok istifade etmişlerdir.
Dönemin ünlü kadılarının bile Nasreddin Hoca'dan yardım ve öğüt aldığı söylenir.
Nasreddin Hoca fıkraları, batı dillerine de çevrilmiş ve bu dillerde
Hoca hakkında mühim neşriyat yapılmıştır.
Bunlar arasında Pierre Mille´in Nasreddin et son épouse adlı kitabı,
Edmonde Savussey´in La Litterature Populaire Turque adlı eserindeki
Nasreddin Hoca bölümü, Jean Paul Carnier´in Nasreddin Hoca et ses Histoires Turques adlı eserleri zikretmek yerinde olur.

Alıntı.
 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,047
75,617
hiçbiryerde :)
Tarihimizin önemli değerlerinden birini
yaşatmak için bir damlalık ta olsa verilen
katkı önemli. Şu bir kaç haftada inanılmaz
kitaplar getirdiniz, teşekkür ederim dostum,
saygı ve sevgilerimle.
 
Üst