Ömer Seyfettin Hikayeleri 1 - Gençlik Spor Md.lüğü

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,364
141,486
merseyfettinhikayeleri1genlik.jpg
merseyfettinhikayeleri1genlik21212.jpg


merseyfettinhikayeleri1genlik.gif


Ömer Seyfettin Hikayeleri 1 - Gençlik Spor Md.lüğü.rar 165.8 MB




www.youtube.com/watch?v=kXTJWUz-6lI


 
Son düzenleme:

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,795
4,722
Sayın gandor08 ;
Ömer Seyfettin'in sanatını küçümsemeyenler "o koyu bir milliyetçidir"
diye yaftalarlar. Evet Ömer Seyfettin milliyetçidir. Ama o dönem milliyetçilik
ilerici bir akımdır. İşte insanlar bunu bilmez. Çağımızda da eğer
"anti - emperyalist" ise milliyetçilik ilerici rol üstlenir.
Ayrıca pek bilinmez ama Ömer Seyfettin
"dilde özleşmenin" , "öztürkçe"nin taraftarı idi. Şimdiki milliyetçiler ise ne
gariptir ki ( dünyadaki milliyetçilerin tersine ) dildeki bu tavırlara da karşıdır.
Sadede gelirsek ; Ömer Seyfettin gerçekten "Öykü" konusunda bir
üstattır. Onu okumayan öykünün ne olduğunu tam bilmiyor demektir.
Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim. Esen kalınız...
 

necropol

Onursal Üye
11 Eyl 2011
513
2,477
Ömer Seyfettin Hikayelerini indirmiştim bendekiler siyah beyazdı okumuştum ama renkli bidaha okumak için indiriyorum 2 hikayede eksikmiş onlarıda indirmiş olacam teşekkürler emeklerinize sağlık.
 

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,847
136,879

Ömer Seyfettin (11 Mart 1884; Gönen, Balıkesir - 6 Mart 1920, İstanbul), Türk yazar, asker, öğretmen.
Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismidir.
Ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularındandır.
Türkçede sadeleşmenin savunucusudur.
Kısa ömrüne pek çok eser sığdırmıştır.

Hayatı

1884 yılında Gönen, Balıkesir'de doğdu.
Yüzbaşı Ömer Şevki Bey'le, Fatma Hanım'ın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan biridir.
Öğrenimine Gönen'de bir mahalle mektebinde başladı.
Ömer Şevki Bey'in görevinin nakli dolayısıyla Gönen'den ayrılan aile
İnebolu ve 'Ayancıktan sonra İstanbul'a geldi.

Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanî'ye, 1893 ders yılı başında
Askerî Baytar Rüştiyesi'nin subay çocukları için açılmış özel sınıfına kaydedildi.
Bu okulu 1896'da tamamlayarak Kuleli Askeri İdadisi'ne yazıldı.
Daha sonra Edirne Askerî İdadîsi'ne naklolarak eğitimine arkadaşı [Aka Gündüz|Enis Avni]] ile birlikte burada devam etti.
İlk edebi çalışmaları olan şiirlerini Edirne’deki öğrenciliği sırasında yazdı.

1900'de İdadî'yi bitirerek İstanbul'a döndü ve Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı.
İstanbul’da Mecmua-i Edebiye dergisinde şiirlerinin yayımlanmasıyla yayın dünyasına girdi.
1903 yılında Makedonya'da çıkan karışıklık üzerine "Sınıf-ı müstacele" denilen bir hakla okulundan imtihansız mezun oldu.

İzmir

Ömer Seyfettin, mezuniyetten sonra piyade asteğmeni rütbesiyle,
merkezi Selanik'te bulunan Üçüncü Ordu'nun İzmir Redif Tümeni'ne bağlı Kuşadası Redif Taburu'na tayin edildi.
1906'da İzmir Jandarma Okulu'na öğretmen olarak atandı. Bu, Ömer Seyfettin için önemlidir;
zira bu vesileyle İzmir'deki fikrî ve edebî faaliyetleri takip edecek ve
bunlar içerisinde yer alan gençlerle tanışacaktır.
Nitekim batı kültürünü tanıyan Baha Tevfik'ten Fransızca bilgisini artırmak için teşvik gördü;
Necip Türkçü'den ise sade Türkçe ve millî bir dille yapılan millî edebiyat konusunda önemli fikirler aldı.

Selanik ve Genç Kalemler dergisi

Ömer Seyfettin Ocak 1909'da Selanik Üçüncü Ordu'da görevlendirildi.
Manastır, Pirlepe, Köprülü, Cumâ-yı Bâlâ kasaba ve köylerinde görev yaptı.
Razlık (şimdi Bulgaristan'da) kasabasının Yakorit köyünde bölük komutanlığı yaptı.
Balkan çetecilerinin Türk düşmanlığını dile getirdiği ‘’Bomba’’, ‘’Beyaz Lâle’’, ‘’Tuhaf Bir Zulüm’’ adlı
hikayeleri bu görevleri sırasında edindiği izlenimler sonucu yazdı.
Yazıları ve hikâyeleri İstanbul’da ve Selanik’te çıkan çeşiti dergilerde takma isimlerle yayımlandı.
Ali Canip’e yazdığı meşhur mektubu da bu sırada Yakorit’te yayımlanmıştır.
Ömer Seyfettin’in dil konusunda görüşlerini özetleyen bu mektup,
Yeni Lisan hareketinin başlamasına vesile olmuştur.

1910 yılında Ziya Gökalp’in de arzu ve tavsiyesi ile tazminatını ödeyip askerlik görevinden ayrıldı.
Hayatını yazar ve öğretmen olarak sürdürmek üzere Selanik’e yerleşti.
Rumeli’nin tek Türk bilim ve edebiyat dergisi olarak Selanik'te çıkarılan
Hüsün ve Şiir dergisinin ismi Akil Koyuncu'nun istek ve ısrarı üzerine Genç Kalemler'e
çevrildikten sonra 11 Nisan 1911'de Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan isimli
ilk başyazısı imzasız olarak yayımlandı.

Balkan Savaşı ve esaret

Genç Kalemler yazı heyetini oluşturanlar Balkan Savaşı'nın
başlaması üzerine dağılmak zorunda kaldı.
Ömer Seyfettin’in sivil hayatı bir yıl kadar sürmüştü.
Yeniden orduya çağrılan yazar, Yanya Kuşatması'nda esir düştü.

Atina yakınlarındaki Nafliyon kasabasında geçen on aylık esareti sırasında sürekli okudu.
Mehdi, Hürriyet Bayrakları gibi hikâyelerini bu dönemde yazdı.
Hikâyeleri Türk Yurdu'nda yayımlandı.
Esareti süresince gerek okuyarak, gerekse yaşayarak yazarlık
hayatı için önemli olacak tecrübeler kazandı.

İstanbul ve Türk Sözü dergisi

Ömer Seyfettin 1913'te esareti bitince İstanbul'a döndü.
23 Ocak 1913'te Enver Paşa'nın organize ettiği Bâb-ı Âli Baskını'na katıldı.
Daha sonra askerlikten ayrıldı, yazarlık ve öğretmenlikle hayatını kazanmaya başladı.
Türk Sözü dergisinin başyazarlığına getirildi ve burada
Türkçü düşüncenin sözcülüğünü yapan yazılar yazdı.

1914 yılında Kabataş Sultanisi'nde öğretmenlik görevine başladı
ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü.
1915'te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenlerinden
Doktor Besim Ethem Bey'in kızı Calibe Hanım'la evlenmiştir.
Bu evlilik Fahire Güner isimli bir kız çocuğuna rağmen 1918'de bozulunca tekrar yalnızlığına döndü.
Gerek bozulan evliliği gerekse I. Dünya Savaşı yenilgisini görmesi onu çok sarstı.
Anadolu’da uzun seyahatlere çıkarak teselli bulmaya çalıştı;
her hafta en az bir hikâye yazmaya çalıştı

Son yılları

1917'den ölüm tarihi olan 6 Mart 1920'ye kadar geçen zaman birçok acı
ve sıkıntıya rağmen verimli bir hikâyecilik dönemini içine alır.
Bu dönemde 10 kitap dolduran yazar 125 de hikâye yazdı.
Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair,
Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken, Türk Kadını gibi dergilerle
Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan öğretmenlik yapmayı sürdürdü.

Ölümü

Hastalığı 25 Şubat 1920'de artınca yazar,
4 Mart'ta hastaneye kaldırıldı. 6 Mart 1920'de hayata gözlerini yumdu.
önceden teşhis edilememiş olmakla beraber,
yapılan otopsi sonucunda hastalığının "şeker" olduğu anlaşılmıştır.
Naaşı önce Kadıköy Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığı'na defnedilmiştir.
Daha sonra buradan yol geçeceği veya araba garajı yapılacağı
gerekçesiyle mezarı 23 Ağustos 1939'da Zincirlikuyu Mezarlığı'na nakledildi.
Ölümünden sonra


En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan,
en kuvvetli hikâyelerini içeren Ömer Seyfettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı
ve bu kitap 1935 yılında yayımlandı.
Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basılmıştır
ve bu hikâyeler günümüzde de okunmaktadır.
Alıntıdır.

Paylaşım ve emeklerin için teşekkür ederim.
 

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,043
20,204
Kamlançu
Birkaç gündür net ile ilgili problemlerim vardı, siteye telefondan girip bakabildim. O kadar yavaş bağlanıyordu ki biraz daha süre uzasa kanser olacaktım. Her neyse artık serbestçe bağlanabildiğime göre kitaplarımla buluşabilir ve teşekkür edebilirim.
Dede Korkut, Ömer Seyfettin ve diğer kitaplar için çok teşekkür ederim Gandor08. Ellerine sağlık.
 
Üst