Bilinmeyen Dünyası - Sayı: 032

[scanfan]

Bilinmeyen Dünyası - Sayı: 032
İnsan Beyninin, Uzayın ve Zamanın Bilinmeyen Dünyası
Karacan Yayınları, 250 TL
28 sayfa, 88 MB, 300 dpi, CBR

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

(GglDrv)

Tam adı "İnsan Beyninin, Uzayın ve Zamanın Bilinmeyen Dünyası" Karacan Yayınları"nın 1985 yılının başında yayımlamaya başladığı paranormal ve psişik gizemli olayları (UFO'lar, hayaletler vs) inceleyen bir dergidir. Dergi dedim ama aslında bu tür yayınlara tam olarak dergi demek doğru mu, bilmiyorum. Zira bunlar haftalık fasiküller halinde yayımlanmış olmakla birlikte isteyen okuyucular bunları kendileri ciltliyorlar ve yayın sona erdiğinde, eldekiler artık bir kitap ya da ansiklopedi şeklini almış oluyordu. Bunlar da 120 sayı sonunda bitmiş ve yayınevi ayrıca elindeki fasikülleri bir araya getirerek 10 cilt halinde ansiklopedi formatında yeniden piyasaya vermişti. Zaten cilt yapılması ve kitap/ansiklopedi oluşturulması maksadıyla yayımlandığı, fasiküllerdeki sayfa sayılarının birbirini takip etmesinden yani bir sonraki fasikülde sayfa no'ların kaldığı yerden devam etmesinden belliydi. Esasen derginin orijinalinde de bu böyleydi. Bu dergilerin orijinali İngiliz Orbis yayınevinin çıkardığı bir yayın (Orbis'i şimdi İtalyan De Agostini grubu satın almış). Orijinal adı "The Unexplained" (açıklanamayanlar) olan seri İngiltere'de 1980-1983 arasında 157 sayı çıkmış ve sonunda 26 cilt oluşturmuş. Türkçe versiyonunun (Bilinmeyen) künyesinde İngiliz editörlerin adları da yayın kurulu içinde yer alıyor. Renk ayrımı İngiltere'de yapılmış, demek ki klişeler İstanbul'a hazır geldi ve burada Hürriyet ofset tesislerinde basıldı (dizgi Karacan yayınlarında yapılmış). Orijinalinde olduğu gibi bizde de sayfa numaraları her fasikülde kaldığı yerden devam ediyordu. İngiltere'de 157 sayı devam eden dergi bizde 120 sayı sürdü ve 12'şer sayılık 10 cilt halinde tekrar pazarlandı. Türkiye serisinin yayın kurulunun başında mitoloji, parapsikoloji, astroloji, inanç turizmi gibi konular üzerine çalışmalar yapan yazar, editör, yayıncı, müzisyen ve belgeselci Ata Nirun vardı (2019'da vefat etmiş). Bu derginin ilk sayısını sevgili "yaziciahmet" geçen yıl ÇD'nda sunmuştu.

Dergilerin ÇD'ndaki sayıları çoğaldığında ve bir sıralı liste oluşturduğumuzda bu bilgileri sıralı liste sayfasına da alırım. Buradaki gibi bir miktar kapaklı dergi taraması daha elime geçti (önce bunları ve başkalarını kaybettiğimden bahsetmiştim). Temizlik yaparken birkaç tane eski IDE disk buldum. ama IDE kablolarını bulamadım (anakartımda girişleri var oysa). Evde 4-5 tane de eski HDD kutusu buldum, ama hepsinin USB girişleri bozuktu. Kutulardan birinin FireWire bağlantısı vardı ve mucizevi şekilde çalışıyordu (FireWire eskiden video çevirirken video yakalama katları ile birlikte çok kullandığım hızlı bir bağlantıydı, şimdilerde demode (gereksiz kalmış) galiba). Bu bağlantı sayesinde hard diskin içine girebildim ve kaybettiğimi sandığım birçok dosyaya erişebildim. Aralarında bu kapaklı Bilinmeyenler de vardı. Sanırım 15-16 tane olmalı. Bir miktar da kapaksız varmış. Elinde bu dergilerden olanları paylaşıma teşvik eder umuduyla önce kapaklıları sunayım dedim. Eski tarayıcılarla yaptığım eski taramaları ham şekliyle muhafaza etmişim. Düzenlemek azıcık zaman alıyor.
Saygılarımla.

​

 

[yeryüzü]

Tam gençlik dönemimde Karacan
bir çok ansiklopedi fasikülü yayımlamaya
başlamıştı. Bir de "Görsel" yayınlar mı,
öyle seriler de vardı. Bir kısmını ben de almaya
başlamış, sonra üniversiteye başladığım
dönemde bırakmıştım hepsini. Bilinmeyen
de ilgimi çekenlerden biriydi. O yaşlarda
,bilinmeyen dünya hakkında ilginç
şeyler okumak müthiş heyecan veriyordu
demek ki... Teşekkürler üstadım, elinize sağlık.

 

[sekonme]

Mükemmel açıklama için çok teşekkürler Sayın Scanfan üstad..

Ben de Bilinmeyen dergisini çıktığında almaya başlayıp, 2 cilt biriktirmiştim. Sonraları ilgimi kaybettim. 80'lerin sonlarında Çınaraltı sahaflarında birkaç fasikül daha bulmuştum.

Bu serinin bende ve yakın çevremdeki etkisi çok büyüktü diyebilirim Öncelikle konuların bazıları (sanırım yaşımızın da gereği) oldukça ürkünçtü (kendiliğinden yanan insanlar, hayaletler, uzaylı kaçırmaları, yatırlar, medyumlar, Tutankamun..), bazıları ise insanı sorgulamaya yönlendirebiliyordu (uzaylılar, Atlantis, Antik Uygarlıklar..).. O zamanlar elimdeki o 2 cilt, muhtemelen tüm arkadaşlarımın evine girmiştir
90'larda Fenomen dergisini de Ata Nirun'un çıkardığını(!) öğrendiğimde onun da birkaç sayısını almıştım. Tüm bu arşivime yeniden ulaşabilirsem seve seve sizlerle paylaşacağım.

Not: Derginin içeriğini Hayalet Avcıları filmindeki şu replik en iyi anlatıyordur herhalde:

Sekreter Janine: "UFO'lara, astral yolculuğa, telepatiye, ESP'ye, durugörüye, ruh fotoğrafçılığına, telekineziye, medyumlara, Loch Ness canavarına ve Atlantis teorisine inanıyor musunuz?"
Winston: "Maaşım düzenli ödenecekse, her söylediğinize inanırım."

 

[scanfan]

Mükemmel açıklama için çok teşekkürler Sayın Scanfan üstad..

Ben de Bilinmeyen dergisini çıktığında almaya başlayıp, 2 cilt biriktirmiştim. Sonraları ilgimi kaybettim. 80'lerin sonlarında Çınaraltı sahaflarında birkaç fasikül daha bulmuştum.

Bu serinin bende ve yakın çevremdeki etkisi çok büyüktü diyebilirim Öncelikle konuların bazıları (sanırım yaşımızın da gereği) oldukça ürkünçtü (kendiliğinden yanan insanlar, hayaletler, uzaylı kaçırmaları, yatırlar, medyumlar, Tutankamun..), bazıları ise insanı sorgulamaya yönlendirebiliyordu (uzaylılar, Atlantis, Antik Uygarlıklar..).. O zamanlar elimdeki o 2 cilt, muhtemelen tüm arkadaşlarımın evine girmiştir
90'larda Fenomen dergisini de Ata Nirun'un çıkardığını(!) öğrendiğimde onun da birkaç sayısını almıştım. Tüm bu arşivime yeniden ulaşabilirsem seve seve sizlerle paylaşacağım.

Not: Derginin içeriğini Hayalet Avcıları filmindeki şu replik en iyi anlatıyordur herhalde:

Sekreter Janine: "UFO'lara, astral yolculuğa, telepatiye, ESP'ye, durugörüye, ruh fotoğrafçılığına, telekineziye, medyumlara, Loch Ness canavarına ve Atlantis teorisine inanıyor musunuz?"
Winston: "Maaşım düzenli ödenecekse, her söylediğinize inanırım."

Sevgili "sekonme", arşivinizden bahsettiğinizi okuyunca ÇD'nda serinin artık tamamlanabileceğine kanaat getirdim. Benim elimde 15-20 tane daha kapaklı fasikül var, bunlar 38 ila 120. sayılar arasında. İlk iki cildi ise sizin yaptığınız gibi kendim ciltlemiştim ama ne yazık ki kapaklarını çıkartıp ciltlemiştim. 2 ciltlik bir kitap kitap oluşturmak amacındaydım. Bahsetmiş olduğum gibi sayfa numaraları sıralı olduğu için gerçekten de kitap gibi olmuştu. Sonradan cildi söktüm, ama ne fayda? Kapaklar artık yoktu. Gerekirse onları da kapaksız olarak paylaşırım. Umarım arşivinize kavuşursunuz ve paylaşıma başlarsınız. Katkılarınız bizim için kıymetli olacaktır. Şimdiden teşekkür ederim.

 

[sekonme]

Sevgili "sekonme", arşivinizden bahsettiğinizi okuyunca ÇD'nda serinin artık tamamlanabileceğine kanaat getirdim. Benim elimde 15-20 tane daha kapaklı fasikül var, bunlar 38 ila 120. sayılar arasında. İlk iki cildi ise sizin yaptığınız gibi kendim ciltlemiştim ama ne yazık ki kapaklarını çıkartıp ciltlemiştim. 2 ciltlik bir kitap kitap oluşturmak amacındaydım. Bahsetmiş olduğum gibi sayfa numaraları sıralı olduğu için gerçekten de kitap gibi olmuştu. Sonradan cildi söktüm, ama ne fayda? Kapaklar artık yoktu. Gerekirse onları da kapaksız olarak paylaşırım. Umarım arşivinize kavuşursunuz ve paylaşıma başlarsınız. Katkılarınız bizim için kıymetli olacaktır. Şimdiden teşekkür ederim.

Sayın üstadım, farkettim de o kadar uzun zaman olmuş ki, ciltlerin içlerinin kapaklı olup olmadığını bile malesef hatırlamıyorum. Tek hatırladığın rahmetli babamın, diğer ansiklopediler için yaptığı gibi, bunları da götürüp Cağaloğlu'da ciltlettiği. Ama büyük ihtimalle kapakları yoktur diyebilirim. Yakında onlara (ve başkalarına da) ulaşınca ne yapıp edip paylaşacağım.