Conan Alfa Yayınları 1999 Sayı 34 - Fildişi Tanrıça Ve Zingara Büyücüsü

prince

Onursal Üye
20 Ağu 2012
4,471
27,020

file
file

file
file




Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğimle dostlar...

300 dpi. orijinal taramayı paylaşıyorum.



Conan ve çizgilere gönül vermiş dostlarıma saygılarımla...



Mediafire



 
Moderatör tarafında düzenlendi:

emekli

Aktif Üye
17 Eki 2015
267
569
değerli üstadım. bu seriyi de mükemmel taramalarınızla bizlere armağan ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,728
Kdz. Ereğli
Uzun, siyah kollar fildişi kadına hürmetle kalktı. Traşlı kafalarıyla genç çömezleri kokulu duman bulutları yayarak altın buhurdanlıkları sallarken, Zaramba bir ilahi seslendiriyordu.

Thutmekri’nin sinirleri bıçak sırtındaydı. Görünmeyen gözlerin baskısını hissettiğini hayal ediyordu. Rahipler, anlayamadığı arkaik Punt lehçesinde konuşurlarken huzursuzluğu artıyordu. Stygialı ataları bir şeylerin olmak üzere olduğunu fısıldıyordu.

Çan gibi bir sesle kurukafa yüzlü kadın konuştu: “Dikkat et Ey Kral, Stygia hilelerine! Dikkat et Ey Lalibeha, uzak, kutsuz diyarlardan gelen kâfirlerin komplolarına! Önündeki adam dost değil, Keshan’dan eceline giden yolu döşemek için sinsice sokulan kaygan dilli bir haindir!”

Homurdanan ve tüy püsküllü mızraklarını kaldıran Punti savaşçılar kuşkuyla Thutmekri ve maiyetine baktılar: Stygialının adamları bir araya toplanıyor; mızrakçılar bir kalkan duvarı oluşturuyordu. Onların arkasında Shemliler, sadaklarından okları çekmek için omuzlarının üstüne uzanıyordu. Bir saniye içinde salon kızıl bir katliam sahnesi halinde patlayabilirdi.

Thutmekri donakaldı. O seste tanıdık bir şey vardı. Bunun sesini olgunlaştırmaya çalışan, çok daha genç bir kadının sesi olduğuna yemin edebilirdi—sesini daha önce duyduğuna emin olduğu genç bir kadın.

“Bekle ey kral!” diye bağırdı. “Kandırılıyorsunuz…”

Fakat heykelden durmadan gelmeyi sürdüren ses hepsini pür dikkat tutuyordu. “Bunun yerine, Cimmerialı Conan’ı generaliniz olarak seçin. O Vanaheim’in karlarından Kush’un cangıllarına; Hyrkania bozkırlarından Batı Okyanusunun korsan adalarına dek savaşmıştır. Tüm savaşlarda onu zafere götüren tanrıların gözbebeğidir o. Lejyonlarınızı zafere bir tek o götürebilir.”

Ses kesildiğinde Conan yuvarlak salona açılan ufak odadan dışarı çıktı. Keskin bir drama duygusuyla, Kral Lalibeha ve başrahibe resmi bir edayla başını eğerek görkemle ileri doğru yürüdü.

“İblis!” diye hırladı Thutmekri. Yüzü öfkeyle kasıldı; okçularına seslendi. “Şuradaki soytarıyı oklayın!”

Yarım düzine Snemli sadaklarından okları çekip nişan aldı, Conan’ın gözü onların eylemini yakaladı. Bacaklarını en yakındaki sütunun arkasına atlamak için altında topladı; zira o mesafeden bir ok salvosu için kaçırılmaz bir hedefti. Kral bir emir narası için ağzını açtı.

O hareket üzerine Nebethet’in fildişi heykeli gıcırdadı, inledi ve öne doğru kaidenin basamaklarının üstüne gürültüyle devrildi. Heykelin olduğu yerde şimdi tüm gözlerin odaklandığı bir kadın duruyordu.

Kalanlarla birlikte bakan Conan bunun Muriela olduğunu gördü—yine de o değildi. Ne sadece bileklerine kadar inen ışıltılı giysisinden, ne de kozmetiklerin birkaç dokunuşundandı bu. Bu kadın Muriela’nın başkalaşmış, aha uzun, daha gökemli, hatta daha güzel hali gibi görünüyordu. Etrafındaki hava acayip menekşe rengi bir ışıkla parlıyor gibi görünüyordu ve yuvarlak saondaki atosfer aniden yaşamla canlanmıştı. Kadının sesi ne Muriela’nın pes soprano sesi, ne de rolünü yaptığı tanrıçanın çınlayan sesinin taklidiydi. Daha derin, daha titreşimli bir sesti—bir udun telinden kopana benzer dümdüz titreşimler yaratan bir ses.

“Ey Kral! Bil ki ben fani bir kadının bedeninde olsam da, hakiki Tanrıça Nebethet’im. Buna herhangi bir faninin itirazı var mı?”

Öfke ve hüsranla mantıksızlaşan Thutmekri Shemlilerinden birine homurdandı, “Vur onu!”

Adam önünde diz çöken kargıcıların başının üstünden nişan alarak yayına asılırken kadın hafifçe gülümsedi ve bir parmağıyla gösterdi. Bir ışık patlaması ve keskin bir çatırtı oldu, sonra da Shemli yoldaşlarının arasında cansız düştü.

“Şimdi inanıyor musunuz?” diye sordu.

Cevap yoktu. Odadaki her adam—kral, rahipler, savaşçılar ve maceracılar Conan ve Thutmekri—dizlerinin üstüne çöküp başını eğdi. Tanrıça devam etti:
 

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,542
28,640
İzmir
Bu seri yılın son sayısı ama aslında seri 2002/1. sayı ile devam ediyor.
Değerli dostum Prince acaba devamı nı paylaşacak mısın?
Teşekkürler.
 

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,851
137,151
Sessizce yapılan kaliteli paylaşım.
Eline sağlık değerli kardeşim.
Emek dolu harika paylaşım için teşekkür ederim.
 

sarkomer

Yönetici
18 Ağu 2009
13,336
302,187
Teşekkürler Sayın "prince";
keyfe devam...
Saygılarımla...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,047
75,619
hiçbiryerde :)
Her zamanki gibi edebiyatın görkemli
söyleyişi ve onu izleyen çizgi romanın
resimli dünyasında geziniyoruz. Tabii bu
özel tadları, prince dostumun bu güzel
taramaları ve Hüseyin Aksakal dostumun
bu güzel çevirileri ile doyasıya alabiliyoruz.
Teşekkürler, sevgi ve saygılar.
 
Üst