Siz siz olun, Çizgi Roman Yazar ve Çizeri olmayın...

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231

Teşekkürler sevgili "Hakan Alpin", çok ilginç bir yazıymış. Arşivimizde de bulunması açısından yazıyı buraya aldım.


Superman_Bardak_1.jpg

Superman_Bardak_2.jpg

 

Makinist16000

Kıdemli Üye
8 Eyl 2010
123
220
Bursa / Osmangazi
Sadece çizgileri uğruna aldığım albümler oldu . Ya da sırf görsellik adına izlediğim filmler ...
Bahsi geçen filmi bu hafta sonu sinemada izleme şansına sahip oldum .

Ne yazık ki beklentilerimi karşılamaktan uzak bir yapım gördüm .
Yanlış anlaşılmasın . Görsellik adına güçlü bir film . Lakin bir filmi sadece
bu açıdan görmenin ne denli yanlış olduğunu daha iyi anladım .


Şahsen bir eleştirmen değilim . " Çok yüksek olan standartlarımla avam
tabakasının zevklerini paylaşmam " diyen sonradan görmelerden de olmadığıma inanmak isterim .


Sadece iki yıl boyunca yaptıkları bu çalışmanın yeterli olmadığına inanıyorum.
Değerli Scanfan paylaştığınız bu makale için teşekkür ederim . Konu ile doğrudan
bağlantısı olmasa Sadece son film hakkında ki düşünce mi dile
getirmek istemiştim ...
 

"penGO"

Süper Üye
12 Ara 2012
572
2,518
Superman yayıncısından filmcisine kadar herkesi zengin etti ama yazarıyla çizerine uğursuz geldi ve sefalet içinde öldüler...

1215761_620x410.jpg


Çizgi roman dünyasının en bilinen iki kahramanını, Superman ile Batman’i karşı karşıya getiren “Batman v Superman: Adaletin Şafağı” filminden önümüzdeki günlerde sık sözedileceği için, bugün Superman’in pek bilmediğimiz bir tarafını anlatayım dedim: Yayıncısından yapımcısına kadar konu ile alâkası olan hemen herkesi zengin eden hayalî kahraman, asıl hak sahibi olan iki kişiye, metin yazarı Jerry Siegel ile ressamı Joe Shuster’e hiç yaramamış ve hayatlarını borç içinde noktalamışlardı!
Bugün terör, bomba, kan, taciz ve tecavüz dolu gündemi birkaç dakikalığına da olsa bir tarafa bırakıp bambaşka bir yere, bir çizgi roman kahramanına, “Superman”e gidelim... Hollywood, şimdi de Superman ile çizgi roman dünyasının bir başka kahramanı olan Batman’i karşı karşıya getirdi. Çevrilmesi tamamlanan ve sponsorları arasında Türk Hava Yolları’nın da bulunduğu “Batman v Superman: Adaletin Şafağı”ndan önümüzdeki günlerde sık sık sözedilecek...
LİSEDE ARKADAŞ OLDULAR
Çizgi roman olarak ilk sayısı 1938’de yayınlanan Superman, aradan geçen 78 sene boyunca yayıncısını, yapımcısını ve uzaktan yahut yakından alâkası olan herkesi zengin etti, Superman’in üzerinden yıllar boyunca milyonlarca dolar kazandılar ama sadece iki kişi, hayalî kahramanın asıl hak sahipleri olan metin yazarı Jerry Siegel ile karakterin ressamı Joe Shuster’e hiç yaramadı!

1215761_4b9f3459ad4b964e09770a451e006356.jpg


Jerry Siegel (solda) ve Joe Shuster

Siegel ile Shuster, Superman’den hayatları boyunca sadece birkaç bin dolar kazanabildiler ve dünyaya büyük hayal kırıklığı içerisinde veda ettiler... Her ikisi de Musevi idi, 1914’te doğmuşlardı, Siegel’in ailesi Avrupa’dan Amerika’ya, Shuster’in annesi ile babası da yine Avrupa’dan Kanada’ya göçmen olarak gitmişlerdi... Kanada’nın Toronto şehrinde büyüyen Shuster, daha sonra ailesi ile beraber Amerika’ya göçetti ve Cleveland’a yerleştiler. Siegel ile Cleveland’daki Glenville Lisesi’nde öğrenci iken tanıştılar, o senelerde revaç bulmaya başlayan çizgi romanlara merakları vardı; Siegel metin yazıyor, Shuster de resimliyordu ve Superman karakteri ikilinin bu işbirliğinin neticesinde ortaya çıktı.
SADECE 130 DOLARA SATILDI
Psikiyatrlar ile psikologların sonraki senelerde yaptıkları araştırmalara göre, metin yazarı olan Siegel’in babası bir silâhlı saldırıda öldürülmüştü ve etrafa adalet dağıtan Superman karakterinin ortaya çıkmasının ardındaki psikolojik sebep, delikanlının babasının katlinden sonraki adalet arayışı idi. Siegel ile Shuster, tam yedi sene boyunca Superman’i yayınlatmaya çalıştılar ama çaldıkları her kapı yüzlerine kapandı. Nihayet, “DC Comics” olarak bilinen “Detective Comics” isimli yayın grubu 1938’de Superman’i aylık bir dergi olarak neşretmeyi kabul etti. İki genç çizimlerini bugünkü karşılığı 2 bin 135 dolar olan o zamanın 130 doları karşılığında sattılar ve Superman’i grupta maaşlı olarak hazırlamaya başladılar...


1215761_3963cb8a0b75088cc860dd9ba4b59a30.jpg


1215761_dcdd0abb1fad2f169fe3c25c5cc6e98b.jpg


Siegel ve Shuster’in karşılığında Superman’i devrettikleri 130 dolarlık çekin ön ve arka yüzü

Yaptıkları sözleşme on senelikti, Superman’in ilk sayısı 1938 Haziran’ında yayınlandı ve bir anda Amerika’nın en çok satan çizgi romanlarından oldu... Ama, Siegel ile Shuster, sözleşmeye çok önemli bir maddeyi koymayı unutmuşlardı: Superman’in telif haklarının kendilerinde olduğunu ve gruba sadece yayın hakkını verdiklerini yazmayı... İki arkadaş, unutkanlıklarının bedelini büyük zararlara uğrayarak ödediler... Hatalarını farkedip 1946’da Superman’in haklarını yayınevinden alabilmek maksadıyla DC Comics’i dava ettiler ama mahkeme taleplerini reddetti ve şirket misilleme olarak Siegel ile Shuster’i kapının önüne koydu! Bu kadarla da kalmadı, hayalî kahramanın yaratıcılarının isimlerini dergi ile çok sayıda gazetede günlük olarak yayınlanan Superman bandlarının üzerinden çıkarttı ve Superman’i Shuster’in üslûbu ile başkalarına çizdirmeye başladı... Yarattıkları hayalî kahramanın bütün hukukî haklarını kaybeden iki arkadaş, geçimlerini sağlayabilmek için günlük işler yapmaya başladılar. Siegel yazdı, Shuster çizdi, yeni eserleri ucuz dergilerde yayınlandı ama hiçbiri Superman kadar başarılı olamadı! Seneler bu şekilde geçti ve Siegel ile Shuster 1975’te yayıncıyı yeniden dâvâ ettiler ama açtıkları dâvâ yine reddedildi. Derken, DC Comics ile beraber daha birçok şirketin ve bugün CNN Televizyonu’nun da sahibi olan Warner Grubu’nun gönlünden her nasılsa sadaka misâli bir ödeme yapmak geçti ve Siegel ile Shuster’e yılda 20 bin dolar ödeyeceklerini duyurdular, bu meblâğ daha sonra 35 bin dolara yükseltildi. Ama aldıkları para ile geçinebilmeleri mümkün değildi ve ressam Joe Shuster, New York’ta bir kurye şirketine dağıtıcı olarak girdi! Gönderilen paketleri alıcılara götürüyordu ve günün birinde DC Comics’e gönderilen bir paketi yerine ulaştırması istendi. Yayınevinin binasına giden Shuster paketi teslim ettiği esnada o sırada tesadüfen posta servisinde bulunan DC Comics’in CEO’sunun gözüne çarptı, Shuster’i tanıyıp yanına çağıran CEO “Git, kendine yeni bir palto al” diyerek ressamın cebine yüz dolar koydu, daha sonra kurye şirketini aradı ve Shuster’i kovdurdu!
OYUNCUSU FELÇ OLDU
New York’ta yaşayabilmesi maddî bakımdan artık imkânsız olan ressam önce Long Island’a, oradan da Los Angeles’e taşındı ama başına daha büyük bir felâket geldi: Gözleri artık görmüyordu! Arada bir gelen küçük işleri bu yüzden yapamaz oldu ve hayata 1992 Temmuz’unda Los Angeles’taki küçük bir evde sefalet ve borç içerisinde veda etti. Metin yazarı Jerry Siegel’in âkıbeti de pek farklı olmadı...


1215761_80972f068f1b4240315aa495260fee50.jpg


Uzun seneler küçük işlerde çalıştı, zamanının neredeyse tamamını DC Comics’ten hakkını alabilme mücadelesine harcadı ama her defasında başarısız oldu. 1986’da kuruluşunun ellinci yıldönümünü kutlayan DC Comics, Siegel’i davet edip Superman’in ellinci yıl sayısının metnini yazmasını istedi ama Siegel reddetti ve o da hayattan 1996’da bıkkın ve yenik şekilde ayrıldı. İki defa intihara teşebbüs ettiği söyleniyordu. Vârisleri sonraki senelerde yayıncıyı tekrar dâvâ ettiler ama onlar da bir netice alamadılar... İki arkadaş bütün bu tatsızlıkları yaşadıkları sırada Superman’in şöhreti arttıkça artıyordu... 1978 ile 1987 arasında çizgi roman kahramanının dört defa filmi bile yapıldı, Superman ardarda TV dizisi oldu ama Siegel ile Shuster yine kuruş alamadılar! Superman, bu defa da başrol oyuncusu Christopher Reeve’e uğursuzluk getirdi... Filmden oldukça iyi para kazanan Reeve 1995’te attan düştü, 2004’teki ölümüne kadar felçli kaldı ve tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu!



1215761_d50b06d52bcc4d16c1ce1608809666fd.jpg


Superman’in 1938 Temmuz’unda yayınlanan ilk sayısı

ALLAH’A ŞİRK Mİ KOŞTULAR?
Hayalî kahramanın yaratıcılarının çektikleri büyük sıkıntıya rağmen yayıncılar Superman’dan milyonlarca dolar kazanırlarken bir tuhaflık daha yaşandı: Siegel ile Shuster’e eserlerinin hakkını 1938’de DC Comics’e devretmeleri karşılığında verilen 130 dolarlık çek 2012’de ortaya çıktı, New York’ta mezata kondu ve o senenin 16 Nisan’ında yapılan müzayedede tam 160 bin dolara satıldı! Hayatı bitmeyen sıkıntılar ve dertler içerisinde geçen Shuster’e asıl memleketi olan Kanada, ölümünden on sene sonra sahip çıktı ve Kanada Çizgi Roman Birliği, 2006’da ressamın hatırasına her sene “Joe Shuster Ödülü” vereceğini açıkladı. “Joe Shuster” 2006’dan buyana her sene veriliyor ve çizgi roman dünyasının en saygın ödüllerinden biri olarak kabul ediliyor... Dünyanın en fazla rağbet gören çizgi romanlarının başında gelen Superman’i ortaya koyanların hazin öyküleri ve hayal kırıklıkları işte böyle... Mısır’da, bundan senelerce önce Müslüman Kardeşler’in yayınladığı bir İslâmî dergide okumuştum: Dergi, Superman konusu ile ilgilenen hemen herkesin zengin olmasının ama hayalî kahramanın asıl sahiplerinin kuruş kazanamamalarının ve başlarına hep bir işler gelmesinin sebebinin “yaratıcılık” iddiası, yani Siegel ile Shuster’in bir yerde “Allah’a şirk koşmaları” olduğunu yazıyordu... Karar, artık sizlere kalmış...

(Habertürk gazetesinden alınmıştır)
 

Malatyalı

Aktif Üye
15 Şub 2016
287
576
speedforce
Sefalet getirdi demek biraz abartı bence aklını kullanamadı denebilir. O dönemler çizgi karakterlerin çok revaçta olduğu dönemler değil. Bunu düşünebilmek çok zor. Ama bir şirket için böyle bir riske girmek çok olağan. Keşke Stan Lee gibi akıllarını kullansalarmış...
 

Malatyalı

Aktif Üye
15 Şub 2016
287
576
speedforce
Son dönemde özellikle film yapımcılarını baya zengin etti. Keza artık bilimkurgu veya fantastik senaryo üretmek yerine hazıra konuyorlar. Halbuki orjinal bir "avatar" durumu var 2 milyar ciro elde etmiş. Herkes James Cameron değil tabi de, biraz daha özgünleşebilirler. Şöyle bir bakın en çok izlenen filmler ya Fox ya Dc ya da Marvel yapımları. Tamamı da çizgi roman. En son BvS mesela açılışta rekor kırdı. Tabiki bu filmler de olsun ama özgün şeyler de olmalı.
 

kadirnip

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
21 Kas 2014
4,654
22,310
Adana
Vahşi kapitalist sistemin en vahşi uygulandığı ülkedir A.B.D. Apple markasının ve şirketinin kurucuları arasında olan Steve Jobs da, zamanında kendi şirketinden uzaklaştırılmıştı. Benzeri birçok örnek mevcut... Acı verici ama gerçek olaylar bunlar...
 

kadirnip

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
21 Kas 2014
4,654
22,310
Adana
Klasik kapitalist adaleti... Değerli bir şeyi üretirsin, ama bir süre sonra o şeyin hızla kendinden uzaklaştığını ve başkalarına kazanç sağladığını görür, ama hiç bir hak iddia edemezsin... Çizgi roman dünyasına çok büyük katkısı olan, çok yetenekli bu kişilerin sefalet içinde ölmesi, ''Amerika'nın fırsatlar ülkesi olması'' algısının, safsata olduğunu ortaya koyuyor... A.B.D. , sadece çok parası olanlara fırsatlar sunan bir ülke...
 

Malatyalı

Aktif Üye
15 Şub 2016
287
576
speedforce
Çizgi roman çizeri olup durumu iyi olan sanırım sadece Stan Lee var. Adam dokunduğu herşeyi altına çeviren Midas sanki. Sırf zevkine Marvel filmlerinde bile oynuyor. Aslında düşünülmesi gereken sorun şu bu kadar ünlü olan çizgi roman karakterlerinin çizerleri neden ünlü değil ? Bu firmalar bunca parayı kazanırken çizerler neden kazanmıyor ? Cevabı şu ; çizerler yalnızca çizgi roman satışından para kazanıyor. Film, dizi, reklam geri kalan herşeyden ise asıl parsayı firmalar topluyor. Sanırım bunun tek istisnası Frank Miller.
 

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,538
28,575
İzmir
Amerikan çizgi romanlarında sadece Joe Shuster ve Jerry Siegel'in hakkı yenmemiştir. DC'den örnek vermeye devam edersek Bob Kane Batman'i beraber yaratmış olmalarına karşılık Bill Finger'ı hiçe sayarak sadece kendi ismini kullanmıştır. Ama Bill Finger olmasaydı Bob Kane'in karakteri Batman değil Birdman olacaktı. Bir diğer telif anlaşmazlığı da Alan Moore ustanın başına geldi. Yine sözleşmedeki bir maddeden dolayı Watchmen'i bastığı sürece hakkları DC'de kalıyor. Yani DC ara ara tekrar basım yapıp istediği kadar telif haklarını elinde tutuyor. Bir başka telif anlaşmazlığı da Neil Gaiman ile Todd Macfarlene arasında çıktığı gibi mahkemelik oldular. Bunlar sadece bir kaç örnek, aslında araştırmaya kalksak niceleri daha çıkar. Birileri kafa patlatıp emek verir birileri kurnazlık yapar kaymağını yer. İbretlik hikayeler bunlar.
 
Son düzenleme:

Malatyalı

Aktif Üye
15 Şub 2016
287
576
speedforce
Amerikan çizgi romanlarında sadece Joe Shuster ve Jerry Siegel'in hakkı yenmemiştir. DC'den örnek vermeye devam edersek Bob Kane Batman'i beraber yaratmış olmalarına karşılık Bill Finger'ı hiçe sayarak sadece kendi ismini kullanmıştır. Ama Bill Finger olmasaydı Bob Kane'in karakteri Batman değil Birdman olacaktı. Bir diğer telif anlaşmazlığı da Alan Moore ustanın başına geldi. Yine sözleşmedeki bir maddeden dolayı Watchmen'i bastığı sürece hakkları DC'de kalıyor. Yani DC ara ara tekrar basım yapıp istediği kadar telif haklarını elinde tutuyor. Bir başka telif anlaşmazlığı da Neil Gaiman ile Todd Macfarlene arasında çıktığı gibi mahkemelik oldular. Bunlar sadece bir kaç örnek, aslında araştırmaya kalksak niceleri daha çıkar. Birileri kafa patlatıp emek verir birileri kurnazlık yapar kaymağını yer. İbretlik hikayeler bunlar.

Neil Geiman haklıydı ama Macfarlene burda açgözlülük yaptı diye düşünüyorum. Neyseki mahkeme de benim gibi düşünmüş :Ğ
 

HACILI

Onursal Üye
14 Kas 2012
2,170
7,981
Hakan beyciğim ne iyi yaptınız.
Ellerinize emeklerinize sağlık.
Konuyu gazetede okuyunca o kadar arzu ettim ki forumumuzda paylaşmayı.
Ama beceremedim bir türlü.
Sizin yapıp paylaşmanız çok çok güzel olmuş.
Sağolun dostum.
Süpermen klasörümde saklayabileceğim bir şekilde paylaşmışsınız.
 

HACILI

Onursal Üye
14 Kas 2012
2,170
7,981
Konumuz çizgiroman ama
gerek telif gerekse patent konusunda
ABD de çok haksızlıklar olduğunu hep okuyoruz.
Örneğin EDISON ve TESLA arasında geçen
filmlere konu olacak çatışma ve yarışlar.
 

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,538
28,575
İzmir
Konumuz çizgiroman ama
gerek telif gerekse patent konusunda
ABD de çok haksızlıklar olduğunu hep okuyoruz.
Örneğin EDISON ve TESLA arasında geçen
filmlere konu olacak çatışma ve yarışlar.

Değerli ağabeyim,
Fevkalade önemli bir noktaya değindiniz. Bir çok kişi Tesla'yı bilmez. Ama Tesla olmasaydı bugün kullandığımız bir çok eletronik alet ve de telefona belki de ulaşamamış olurduk. Edison'un kullandığı doğru akıma karşılık alternatif akımı kullanarak insanlığa büyük bir fayda sağlamış olmasına karşılık Edison şirketi devlet desteği ile bütün hakları ele geçirmiştir.

Şimdi düşündüm de yukarıdaki yazılanlar ışığında bir araştırma yapılsa kitap basılacak kadar bilgi çıkar.
 
Üst