[Lami Tiryaki]

Dikkat! Aşağıdaki yazı, Nathan Never Alfa Ajansı 2-Uzayın Derinliklerinde hikayesiyle ilgili fena halde sürprizbozan-spoiler içermektedir.

Haziran 2014’te Çizgi Düşler tarafından yayınlanan Alfa Ajansı 2-Uzayın Derinliklerinde(I Naufraghi dello Spazio), şimdilik bu seride ülkemizde yayınlanan son Nathan Never macerası. Aslında tam bir Nathan macerası da değil. Serinin adı üstünde Alfa Ajansı’na yönelik anlatılan bir hikaye. Ben bu seriyi sevdim. Alfa Ajansı hikayeleri bize Nathan Never evreninde bir tür çizgi roman kamera arkasını anlatıyor gibi. En çok ilgimi çeken de ajanların ve diğer çalışanların özel ve günlük hayatlarından verilen kesitler. Tam bilemiyorum ama bir fumetti evreninde ayrı bir seriyle yapılan ilk ve tek uygulama sanırım. April ve Jack O’ryan’in ilişkilerinde geldikleri nokta, April’in Jack’le hayatının geri kalanıyla ilgili kaygıları filan bizi Nathan evreninin bir parçası yapıyor. Keza Janine’in Nathan’a olan umutsuz aşkında geldiği nokta da düşündürücü. Bu arada Janine gibi fıstık ve kendine sırılsıklam aşık bir kız varken Nathan’ın Hatice’ye meyletmesi de herhalde şımarıklık olsa gerek!

Neyse... Bu yazdığıma bakıp Alfa Ajansı’nın bir tür Pembe Nathan Never Serisi olduğu sanılmasın. Tam aksine, gerilim ve bilim kurgu dozu oldukça yüksek enfes hikayeler anlatılıyor. Mesela Uzayın Derinliklerinde, Nathan evreninde dönüm noktası bir macera. Şöyleki, konunun merkezinde uzayın çok uzak bir köşesinde Argus isimli bir göktaşı var. Bu göktaşı üzerine kurulu bir de araştırma üssü var. Göktaşı, hızla uzayda kaynağı bilinmeyen bir enerji alanının içine sürüklenmektedir(bu enerji alanı Star Trek Generations’daki enerji alanına çok benziyor). Görev süresi biten üssün tahliyesi için “Gordon” isimli bir tahliye gemisi yanaşır(Gordon! Ne referans ama. İsmi bile duyunca heyecanlanıyor insan). Üssün personelinin son derece ilginç profilleri var. Ne demek istediğimi macerayı okuyanlar biliyor. Bir şekilde tahliye işi başarısız olur ve Argus enerji alanına daha süratli bir şekilde çekilmeye başlar. Dünya, yüksek maliyeti nedeniyle kurtarma operasyonuna izin vermez ve Argus’la ilgili dosyalar yok edilir. Askeri konsey, mürettebatı uzayda kaderine terkeder!

Ancak olay bir şekilde Alfa Ajansı’na intikal eder ve Ajans içinde bulunduğu maddi problemleri de çözmek amacıyla içinde Jack, April ve Nathan’ın da bulunduğu bir ekibi Jerry Lone’un mekiğiyle mürettebatı kurtarmak için Argus’a gönderir. Operasyon yine başarısız olur. Nathan yaralanır, mekik göev yerini terketmek zorunda kalır. Bu arada Jack ve April Argus’ta araştırma üssünün mürettebatıyla birlikte mahsur kalır. Argus hızla enerji alanının içine doğru çekilmeye devam etmektedir ve son saatlerini yaşamaktadır. Operasyon iptal edilir, “Alfalılar”, Jack ve April’i Argus’ta bırakarak kurtarabildikleri tek mürettebatla geri dönmek zorunda kalırlar.

Bepi Vigna, hem sosyal ilişkiler, hem bilim kurgu hem de gerilim özellikleri yüksek müthiş bir hikayeye imza atmış. Üstelik bu enfes hikayeden birde spin-off seri çıkmış: Asteroide Argo. Asteroide Argo’nun İtalya’da piyasaya 7 kitabı çıkmış. Kapaklar nefis görünüyor. Jack ve April’in de dahil olduğu Argus mürettebatı ilginç maceralar yaşıyor gibi.

Şimdi, Uzayın Derinliklerinde ile ağzımıza çalınan bir parmak balın devamının gelmesi lazım. Çizgi Düşler bu kitabın akabinde Asteroide Argo’yu da yayınlamalı. Yoksa kursağımdaki bu yarım kalmış hevesle oturup devamını kendim yazacağım herhalde. Ne gerilim yahu...

Selamlar
Lami Tiryaki

[denizkara]

Gordon! Ne referans ama. İsmi bile duyunca heyecanlanıyor insan.

Tamamen aynı fikirdeyim eline sağlık dostum

[cngz1]

Bilim kurgu olsun Taştan olsun bilgi için Teşekkürler

[yeryüzü]

Merhaba dostlar;
Alfa Ajansı 2, son zamanlarda okuduğum
en gerilimli ve en hüzünlü "son?" yaşadığım
hikayelerden biriydi. Lami üstat ta aynı heyecanı
duymuş demek ki. Devamı ya da yan serisi olarak
bir serinin ( Asteroide Argo ) çıkmış olduğunu
duymak, oradaki personelden çok beni sevindirdi!

Hatice konusunda Lami hocamla ayrı düşüyoruz
sarışın Legs müthiş, tamam ama esmer Hatice de
güzelliğinin yanında becerikliliği ve düşünceleriyle
Nathan'ı ve bizi hep çekim alanında tutacak gibi

Teşekkürler üstadım, selamlar...