Mister No'da Atomik Alarm!

Lami Tiryaki

Onursal Üye
21 Nis 2009
513
3,729
Dikkat! Aşağıdaki yazı, Mister No’nun aylık 128-135. sayıları arasında yayınlanan “Atomik Alarm” isimli macerayla ilgili sürprizbozanlar içermektedir. Ona göre ya okumaya devam edin ya da önce macerayı okuyup yazıya sonra geçin.

************************

Luigi Mignacco’nun aylık Mister No serisinin 128. sayısında(orijinal 334. sayı, Allarme Atomico)) başlayıp 135. sayıda(orijinal 341. sayı) sona eren 8 sayılık iddialı Mister No macerası Atomik Alarm, değişik tatlar içeriyor.

Mignacco, Akbabalar’dan bu yana süregelen biteviye Mister No macera sürecini bozmadan dönemin soğuk savaş arka fonunu ortaya sererek kahramanlarımızı ve dost düşman yeni ve olağanüstü karakterleri bu ilginç dönemin çeşitli noktalarına ustalıkla yerleştirmiş. Ancak sadece bir kişiyi nereye koyacağını bilememiş; o da bizim Jerry Drake! Bir “mini destan”a dönüşebilecek bu ilginç hikaye, maalesef Jerry’yi oturtacak sağlam bir altmetin yaratılamadığı için sığ bir soğuk savaş entrikasına dönüşmüş.

Macera, Çin Denizi’nde seyreden bir Amerikan uçak gemisine nükleer başlıklı bir füzeyi taşıyan jetin, Tayland dağlarında düşmesiyle başlıyor. Patlama mekanizması çalışmadığı için sağlam bir şekilde korunan füze, Sovyet ve Amerikan haberalma örgütleriyle ve uzak doğu yer altı dünyası arasında karmaşık ve eğlenceli bir “ganimeti kapma” yarışına dönüşür. Bu sırada olayın geçtiği bataklığa çok yakın bir köyde arkadaş ziyareti yapan Jerry, SS ve Van de Veer, bir anda kendilerini bu soğuk savaş entrikasının tam ortasında bulurlar ve macera başlar!

Gösterişli giriş kısmının çok şey vaat ettiği macera, bir süre sonra sığlaşmaya başlıyor. Mignacco, hikayeye iyi asılmış. Ancak kendini tutamadığından herhalde, işin içine o kadar çok karakter ve detay eklemiş, ki hikayenin ilerleyen bölümlerinde daha çok dağıttığı detayları toparlamakla uğraştığı çok bariz görülüyor. İkinci dört kitapta belirginleşen ve acımasız karı-koca casuslarla yükselen gerilimi çok sık kullanması, hikayedeki kalite çıtasının her an düşebileceği endişesini yaşadığını belli ediyor. Ancak bu kaygılı yaklaşım, bizim Korkusuz Pilot’umuzun arka plana düşmesine neden olmuş. Mister No, hikayede figüran gibi arada bir ortaya çıkıp üzerine düşen vazifeyi yerine getiriyor, sonrada sahneyi Van veya SS’e bırakıyor. Kuşku yok ki macera kendisini keyifle okutuyor. Karmaşık entrika ve bitmeyen gerilim bize Mister No’lu enfes saatler geçirtiyor. Olağanüstü kötü ve iyi karakterler, aksiyon dolu sahneler var. Egzotik uzak doğudan müthiş manzaralar çok keyif veriyor. Ancak macera bittiğinde çok ta büyük hatıralar bırakmıyor.

Bu hikaye Mister No’nun neden bir türlü çıtayı yükseltemeyip bittiğine de güzel bir örnek aslında. Jerry’nin yaşadığı dönemin en büyük avantajları olan soğuk savaşın ilk yılları, Kore Savaşı vb bir dolu arkaplan hiç bir dönemde çok fazla işlenmemiş. Sergio Bonelli’nin müthiş hikaye anlatımı ve zaman zaman araya sıkıştırdığı bilim kurgu ve fantastik hikayelerle sürekli kendini güncel tutan ve efsaneleşen Mister No, Bonelli sonrası senaristlerin elinde tipik bir klasik Amerikan maceracısına dönüşmüş. Oysa bildiğimiz üzere Jerry’nin sürekli kaçmaya çalıştığı da, buydu. O, aslını unutmak isteyen bir maceracıydı. Ama Bonelli sonrası senaristler bunu inatla reddediyor gibiler sanki. Eh, bizim gibi Mister No fanlarına bu gömlek uymamış, ki seri son ermiş. Yıllık Speciale, Maxi vs serilerinde güncelin ötesinde enfes hikayeler yok değil.(Bir Zamanlar New York’ta’yı, Cehennem Melekleri’ni veya İsimsiz Asker’i unutmak mümkün mü?). Ancak asıl ana gövdede, aylık seride, Gringo dostumuzu çok hırpalamışlar. Bir de Diso’nun o kötü ötesi kapakları yok mu? Hiçbir şey bitiremediyse, seriyi o kötü kapaklar bitirmiştir herhalde. Atomik Alarm için çizdiği 8 kapağın hiç birinin hikayenin ana gövdesiyle alakası olmadığı gibi bu kadar çarpıcı bir fikri desteklemediği de apaçık ortada.

Korkusuz Pilot’a kötü kıymışlar. Resmen, gözden çıkarmışlar adamı. Yok böyle bir şey yahu. İnsan nasıl kıyar bu sevimli maceracıya. Bonelli sağlığında kurtarmak içinhiç uğraşmadı mı acaba?…


Selamlar
Lami Tiryaki
 
Son düzenleme:

savok

Admin
30 Eki 2009
19,991
83,661
Kasımpaşa
Mister No'yu güzel yapan hiç de istememesine rağmen sürekli yaşadığı türlü belalardı... Şimdi yeniden okuyacağım, hiç aklıma gelmeyen şeyler yazıyorsun hafif uyuz olmakla beraber ilgi ile izliyorum... Güzel yazı için teşekkür ederim. Saygılarımla!..
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,047
75,617
hiçbiryerde :)
İlginç inceleme için teşekkürler sevgili Lami Tiryaki,
ben de okuyacağım bu "saga"yı (saga deniyordu böyle
uzun hikayelere sanırım:))...

Bu arada 145. sayı yani orjinal 351. sayı bu ay çıktığına göre
Mister No aylık maceraları 2,5 yıl sonra sona erecek!..

Bir şey sormak istiyorum Lal'den önce Türkiye'de basılan
son Orijinal Mister No macerası "236-237". Aksoy sayı 5-6. KAYIP KENT - Piramitte Tuzak mıydı?

Şöyle de sorabilirim Mister No, orjinal "236-237". sayılara kadar mı basılmıştı Lal'den önce.

Lal kitap "Yeni Mister No" serisinin 1. kitabı orjinal 205. sayı idi. Lal, örneğin 31. sayısı
orjinal 235. sayıyı içerirken, 32. Lal'de orjinal 238. sayı çevrilmiş, yani Aksoy'un bastığı
236 ve 237. sayıları atlamış Lal! Şimdi dijital arşivi karıştırırken farkettim !!!?&/%+^+%

Sevgili Mistercaki'den alıntılanan listeye biraz ilave yapmanın zamanı gelmiş...
Üstada bir selam buradan :)

Bunu daha yeni farkettim, ben de Lal serisi ile Mister No'nun bende kesintisiz mevcut olduğunu
sanıyordum, hay bin kunduz, hemen koşup Aksoy serisini edinmem lazım *%&+^''=&%!!!
 
Son düzenleme:

s.b

Kıdemli Üye
25 Ağu 2009
104
396
Aksoy 5 ve 6. sayı olmaz ise seri eksik kalmış oluyor. Mutlaka bu iki sayı alınmalı.

23418056204_6fa887fa05.jpg
23678438879_304beb97f6.jpg


23750596200_37a3d07db4.jpg
 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,047
75,617
hiçbiryerde :)
Kaç gündür fırsat buldukça yaptığım
okumalarla bitirdim öyküyü. 128 değil
126. sayı ya da daha önce başlayan öyküyle
bağlantılı gelişen olaylar 135. sayıda
bitiyor ama aynı kahramanlar 137. sayıda
hala beraberler, hatta dostlarımız Mister No
ve SS, Rio De Janeiro'ya iner inmez daha
havaalanından çıkmadan yeni bir belaya
bulaşıyorlar ve macera allah ne verdiyse
devam ediyor şu anda :Ğ
Yani 10-15 sayı süren bir öyküyü genç
insanlar ne kadar sabırla takip edebilir
emin değilim.
Yaklaşık 1000 sayfa süren bu macerayı
sevgili Lami Tiryaki'nin makalesi kulaklarımda,
"acaba bazı kareler olmasa, bazı
sahneler yazılmasa mıydı" diye diken üstünde
okuyup bitirdiğimde ağzımda, hayır, acı değil
çok tatlı bir "tad" kaldı. Müthiş, müthişti öykü,
gerilim ve heyecan her an bizi diken üstünde tutuyordu.
Şaka maka belki biraz kısaltabilirlerdi ama belki de
şu "hızlı" yaşanan dünyada biz sabırsız
davranıyoruz, ki galiba öyle, uzatmayayım,
kafam çok meşgul, ilerde haftalık ya da aylık
çıkan kitaplara keyifli yorumlar yazarım ama
şimdi başka işlere bakmalıyım :p
Mister No biraz geri plandaydı ama olsun diyor
ve ekliyorum, bu nefis hikayenin yorumu için
sevgili Lami Tiryaki "Madam Vibora" çarpsın seni
(beni de olur, razıyım :Ğ)...
 
Son düzenleme:

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,728
Kdz. Ereğli
Eti, kemiğiyle gerçek bir insan olan kahramanımız bize veda edecek öyle mi? Artık kahramanlığı arı sokması, nükleer kaza, mutasyon vs tesadüflere bağlı, taytlar içinde hava atan, insanlığı ikinci sınıf bir türe düşüren "Öteki"ler ele geçirecek ha? Yazıklar olsun...
Mister No ile arkadaşlık edebiliyorduk... Kimi zaman barda görüyorduk, kimi zaman sokakta, varoşlarda, arazide... Amerikan tarzı uçuk süper kahramanlar gökten inip de yüzümüze bakmaz gibi geliyor bana... Tarihimizde, savaş meydanlarında kahramanlık yapan, bunu sırf barış için yapan sıradan insanların kağıt üstündeki yansımasıydı o.
 

ikarus75

Aktif Üye
31 Ağu 2011
358
508
Genelde çoğu çizgi romanı severim ama birinci kim derseniz Mister No dur.Maceraların geçtiği tarih ve mekanlar hep çok ilginç geldi benim için.Çok fazla fantastiğe kaçmayan diğerlerine göre daha gerçek maceralar yaşattı bize.
 
Üst