Şeytani İlaç

Lami Tiryaki

Onursal Üye
21 Nis 2009
513
3,729
Kaptan Swing’in esseGesse üçlüsü tarafından yazılıp çizilen ve Ekim 1983 yılında yayınlanan Şeytani İlaç (L'indemoniato), görsel ve felsefi detayları, ayrıksı konusu ve işleniş tarzıyla diğerlerinden çok farklı bir maceradır.

Maceranın daha başlangıcında farklı bir girizgah karşılar bizi. Swing, yine bir lokantada oturmakta ve bir şeyler içmektedir. Hancı, alışageldiğimiz biçimde “OH, EFSANEVİ KAPTAN SWING! SİZİNLE TANIŞMAK NE BÜYÜK ŞEREF!..” gibi iltifatların yerine, “ŞEY… SİZ BÜYÜK ŞEHİRDEN GELİYORSUNUZ HERHALDE! ORADA YAŞAM FARKLIDIR! İNSANLAR SABAHLARA KADAR UYUMUYORDUR!” diyerek farklı bir muhabbete girer. Swing pencereden beklediği misafirini gözetlerken, “AMA BURASI KÜÇÜK BİR YERDİR! İNSANLAR ERKENDEN YATAR! HANLAR DA KAPANIR…” diyerek Swing’e nazikçe kapının yolunu gösterir! Swing, “tamam fazla kalmayacağım gidiyorum” diye gevelemek zorunda kalır.

Müthiş bir dolandırıcı numarasıyla, klasik, ingilizlerin dostlarımızın varlığını öğrenmesi sokakta kıstırılmaları, Swing’in handa buluştuğu arkadaşı Morlay’ın ölümüyle sonuçlanır! Her zamankinin aksine kasaba, kahramanımız için karanlık bir kabusa dönüşür. Ve bu kabus, maceranın sonuna kadar Swing ve arkadaşlarına deyim yerindeyse “macerayı dar eder, zehir eder!”

esseGesse hikayelerinde iyiyi ve kötüyü genellikle çizimlerden yakalarız. Kötülük, kötülerin suratına öyle bir oturur ki, adam veya kadın bunun için doğmuştur sanki. Ancak maceranın 19. sayfasının ikinci ve beşinci karesinde yakın plan dahilinde çizilen Bayan Shadows karakterinin yüzüne öyle bir ifade oturtulmuşki, bu kadına kötü veya iyi demek mümkün değil. Kadının suratının detayları, sarkık alt dudağı, bakışları, bu kadının iyi veya kötü olduğuna dair işaretleri aşmış bitirmiştir. Kadın sanki insan bile değildir. Canlı olup karşımıza çıksa, korkudan altımıza kaçırtacak denli cehennemden fırlamış bir yaratığın insan kılığına girmiş hali gibidir.



"Şeytani" Bayan Shadows


Daha sonra Bayan Shadows’un adamları Mister Blöf’ü tuzağa çekerek bir güzel ıslatır ve sonrada bir ağaca bağlayıp elbiselerini çalarlar. Sakallı dostumuz don paça haliyle dünyanın ortasında tek kalmış insan gibi bir dehşeti yaşar. Shadows’u aklımıza kazımışken ona bunu yapanları kötü gibi göremeyiz bir türlü. esseGesse, fark yaratan çizim ustalıklarıyla aklımızı karıştırmayı çok iyi başarımışlar. Sonrasında Swing ve Baykuş’un Blöf’ü kurtarmaları ve Blöf’ü “kendisine kötülüğü yapanlarla başbaşa bırakmaları” gibi hiç alışık olmadığımız bir sahneyi de yaşarız. Mafyavari bir uslupla intikamını alan Blöf’ü, Kurtlar Vadisi’ni izler gibi izleriz!


Blöf kötülere "raconu" öğretiyor!

Buraya kadar çok farklı bir Swing hikayesine iyiden iyiye daldığımızı zannederken, gerisini okudukça olayların daha yeni başladığını farkederiz. Frost Meadows kasabasında karanlık bir cinnetin hüküm sürdüğü tuhaf bir dehşetin ortasında kalan kahramanlarımız hayatlarının belki de en kötü yaşarlar. Evleri yakılan ve içeride yanarak ölmeye terkedilen insanlar, kapılara çivilenerek öldürülen kediler(açıkça çizilmiş), Swing evrenine ustaca oturtulmuş bir Dr. Jeykll ve Mr. Hyde hikayesi ve sürekli sürprizlerle genişleyen çok farklı bir hikaye. Biz hikayenin gizemini çözdük evlatlık olan Robin’i keşfettik derken, asıl gizemi maceranın son bölümünde tüylerimiz ürpererek izleriz. Ben şahsen öğrenmemeyi tercih ederdim. Yada Robin Morlay’ın yerinde olmak istemezdim.


Swing'in suratında dehşet ve korku!

Günümüz şartlarında yazılıp çizildiğinde veya filme dönüştüğünde, iyi ustaların elinde bir başyapıta dönüşebilecek bu hikaye, 1983 yılında esse’gesse’nin elinde bir fumetti klasiği olmuş bitmiş zaten. Zamanının şartlarını, ahlaki yaklaşımını ve Swing’in hitap ettiği okuyucu profilini düşündüğümüzde, Şeyani İlaç, çok farklı felsefi tartışmaları ve üstün bir başyapıt olduğu övgüsünü, hak ediyor. Serinin son dönemeçlerine girildiği bu maceralarda esseGesse, bir parça gerçek dünyaya giriş yapmayı, Swing ve dostlarını donuk çerçevelerin içinde yaşayan karakterler olmaktan çıkarıp canlı kanlı maceralarda canlı kanlı insanlar olmaya itmişler. İyi mi olmuş kötü mü olmuş okuyanlar karar vermeli. Bu arada maceranın yayınından 10 yıl sonra çevrilen Maske filmindeki köpek Mylo’nun dönüşümünü biz Şeytani İlaç’ın son sayfalarında Puik ile yaşamışız. Bence daha güzel olmuş.


"Mylo" Puik!

Selamlar
Lami Tiryaki


Bu harika maceranın özgün kapağı

Kaynakça:

Kaptan Swing Serisi, Cilt 47: Hoz Comics 1 Aralık 2008
Kaptan Swing Serisi, Cilt 262, Sayı 202: Ertuğrul Ürer


 

koftielma

Çeviri & Balonlama
7 Haz 2009
62
761
Bu yazı için teşekkür ederim. Şimdiye kadar herhangi bir Kaptan Swing macerası okumamış birinde merak uyandırdınız. En azından bu macerayı sayenizde okuyacağım.
 

HIZIRKOYLU

Yeni Üye
27 Eki 2020
91
270
Teşekkür ederim, abartısız son 40 sene önce okumusumdur Swing , Esse Gesse özel kitaplarını haric tutarsak
Konu macerayi indirdim bende okuyacağım sayenizde..
 
Üst