Üç kuruş fazla olsun, kırmızı olsun

halukkalafat

Yeni Üye
8 Şub 2011
20
58
Radikal Kitap Eki

07 / 07 / 2013
// HALUK KALAFAT


“Fantom ormanda on kaplan gücündedir derler!” Popüler kültür hafızamıza kazınan bu replik, müstehzi ifadelerle karşılanır genellikle. Birkaç kuşağın okuyarak büyüdüğü Fantom ya da bizim Kızılmaske adıyla tanıdığımız çizgi kahraman, artık klasikleşmiş replikleriyle hatırlanır.

Mesela “Fantom şimşek gibi çakar derler”, “Fantom herkesle anladığı dilden konuşur”, “ormanda Fantom diye seslenin. O sizi bulur” gibi onu efsane yapan rivayetler vardır hakkında. Ormanda ona “Ölümsüz Ruh” denir. Çünkü yüzyıllardır yaşamaktadır. Orijinal adıyla “The Phantom” 1936 yılında Lee Falk tarafından yaratıldı. Aslında bir gazete çizgi bandı. Yani bizdeki Abdülcanbaz, Karamurat ya da Tarkan gibi.

Türkiye’de ise üç yıl sonra 1001 Roman dergisinde göründü ilk kez. Çeşitli dergilerde maceralarına yer verilen Kızılmaske, 1973’te Tay Yayınları’nca müstakil albüm olarak basıldı. 1980’lerin sonuna kadar da yayımı sürdü. Daha sonra çizgi roman yayıncılığının girdiği kriz onu da etkiledi; yol arkadaşları Mandrake, Swing, Teksas, Tommiks gibi yavaşça kayboldu yayın dünyasından. 1990’larda “Süper Albüm” formatında, birkaç macera bir arada yeniden yayımlanma denemeleri yapıldı ama eski popülaritesini bir türlü yakalayamadı. Şimdi bir kez daha, üstelik günümüz teknolojisinin imkânlarıyla “façası” düzelmiş bir şekilde yeniden aramızda. Bu kez yayın yaşamına geçtiğimiz günlerde başlayan Büyülü Çizgi Roman tarafından basıldı. Yayınevi ilk kitabı olan Kızılmaske’nin ardından Örümcek Adam Team Up serisini de piyasaya sürdü.

Ölümsüz ruh efsanesi nasıl doğdu?
Kızılmaske’nin öyküsünü bilmeyenler ya da hatırlamayanlar için kısa bir özet vermek iyi olur.
Lee Falk çizgi kahramanını yaratırken Kızılmaske’nin yaşam öyküsünü şöyle kurar: Şu an maceralarını takip ettiğimiz Kızılmaske’nin atası Christopher Walker, 1536 yılında babası ile çıktığı gemi yolculuğunda korsanların saldırısına uğrar. Korsanlar babasını öldürür, genç adam gemiden atlayarak kaçar ve Afrika kıtasında hayali bir ülke olan Bengali sahilinde karaya çıkar. Pigme kabilesi savaşçıları onu bulup iyileştirir. Daha sonra Christopher Walker babasının katili olan korsanı öldürür. Katilin kafatası üzerine bundan sonra kendisinin ve soyunun adalet için savaşacağına ve dünyadan kötülüğü temizleyeceğine dair söz verir. Kendisine gizemli ve korkutucu bir hava katan bir kostüm giyer, yüzünü saklar ve “ölümsüz bir ruh”, “doğaüstü yenilmez bir yaratık” olduğuna dair bir efsane uydurur. Bu efsane Bengali ormanlarında yayılır.

Efsanevi Kurukafa Mağarası’nda yaşayan her Kızılmaske ölmeden önce sırlarını, yeteneklerini ve sorumluluklarını oğluna teslim eder. Bizim takip ettiğimiz 21. Kızılmaske’dir ve adı aslen Kit Walker’dır. Beyaz atı Kahraman, kurdu Şeytan, tek parça kostümü ve yüzünü gizleyen maskesiyle kötüler için korkutucu bir imgedir. Zaten cezalandırdığı kötülerin yüzünün görünür bir yerine yüzüğünün üzerine işlenmiş kurukafa izi bırakır. Kendisine iyiliği dokunan ve koruması altına aldığı insanlara ise sol eline taktığı iyilik mührünü vurur.

Tefrikadan albüme
Büyülü Çizgi Roman 21 Ağustos 1961’de çizgi bant olarak tefrika edilmeye başlanan ve 10 Şubat 1962’de sona eren Mukar Köle Pazarı adlı macerayla yola çıkıyor. Öykü Lee Falk’a, çizgilerse ilk kez günlük çizerlik yapmaya bu macera ile başlayan Sy Barry’e ait. 1970’lerde okuduğumuz maceralardan aşina olduğumuz bir stili var Barry’nin. Orijinal karelerin üçünün yan yana getirilerek oluşturulan kitabın boyutu alıştığımızdan biraz farklı. Yayıncı orijinal karelerin boyutlarını değiştirmemek için bu formatı seçmiş. 52 yıl önce üretilmiş bir çizgi roman için oldukça düzgün bir baskı olduğu söylenebilir.

Kızılmaske’ye temel olarak Edgar Rice Burroughs’un Tarzan’ı (1912) ya da Rudyard Kipling’in Orman Kitabı kaynaklık etmiş gibi görünüyor. Keşfi yeni yeni tamamlanmış Afrika’nın ve Asya’nın balta girmemiş ormanlarıyla kaplı “vahşi” doğada geçen “egzotik” öyküler, Batı dünyası için yepyeni, meraklı bir alandı. Lee Falk 1911 doğumlu ve muhtemelen bu öykülerle büyümüştü. Kızılmaske’nin çevirmeni Ege Görgün’ün aydınlatıcı editör yazısı, bu ilişkiden doğan “oryantalist” bakışı etraflıca deşifre ediyor.

Şöyle diyor Görgün: “Zagor ve Fantom benzer konumda iki çizgi roman kahramanı sayılır. Birisi Darkwood’da Kızılderililerin, diğeri de Bengali ormanlarındaki yerlilerin hamiliğini üstlenmiştir. İki kahraman da Tarzan’dan izler taşır. Ancak Tarzan’ın aksine Batılı ve daha uygardırlar. Batı uygarlığının çoklukla açgözlülük ve kendini beğenmişlikten kaynaklanan kimi kötü yanlarına karşı savaşsalar da, Kızılderililer ve yerliler karşısında Batı’nın aklını temsil ederler. Onlara güçle olduğu kadar bu akılla da üstünlük sağlarlar, üzerlerinde hâkimiyet kurarlar.”

Görgün’ün de tespit ettiği üzere bu sorunlu ilişki Kızılmaske’nin ilk dönem maceralarında çok daha bariz bir efendi-hizmetkâr ilişkisini tanımlar. Zaman içinde bu ilişki biçimi eşitlenme eğilimine girer ama hiçbir zaman tam bir eşitlik sağlanmayacaktır.

Afrika’da kaplanın ne işi var?
Eski dostları “geç” yaşlarda okurken kimi zaman bu tür rahatsızlıklar duymak, hatta “Afrika’da kaplanın ne işi var” doğal sorusu nedeniyle “on kaplan gücünde” repliğini okudukça tebessüm etmek kaçınılmaz ama yine tam da Ege Görgün’ün belirttiği üzere; “Siyaseten eleştiriyi hak eden pek çok çizgi roman mevcuttur tarihte de, şimdilerde de… Çözüm bu çizgi romanları okumamak değil, onları bilinçli okumaktır.”

Kaldı ki Kızılmaske vücuda ve kafasına yapışık yekpare giysisi ve maskesiyle (ve hatta iç çamaşır benzeri şortunu bu kostümün üzerine giyerek özellikle Süpermen’e öncülük etmesiyle) daha sonra yaratılacak “kostümlü süper kahramanların” atasıdır. Üstelik Mandrake’nin de yaratıcısı olan Lee Falk öldüğü 1999 yılına kadar Kızılmaske maceraları üretmeyi sürdürdüğünden, çizgi roman tarihinin en uzun ömürlü kahramanlarından biridir.

Onunla ilgili son bir söz etmek gerekirse o meşum “mor mu – kırmızı mı” tartışması için bir iki cümle etmek gerekir. 1996’da Billy Zane’in canlandırdığı sinema filminde onu mor kostümle gören sevenleri durumu oldukça garipsemişti. Kızılmaske’nin giysisi yayınlandığı bazı ülkelerde kapaklarda bizdeki gibi kırmızı hayal edilmiş, Lee Falk ise koyu mor seçmiş giysi için. Açıkçası ormanda görünmez olabilme özelliği atfedilen Ölümsüz Ruh’un yeşillikler içinde trafik lambası gibi geziyor olmasını hayal etmek biraz güç. Ama eline siyah beyaz çizimleri alan ilk yayıncısının böyle karizmatik bir kahramanın giysisinin rengini kırmızıdan başka bir renk olarak hayal etmesi kolay değil; ne de olsa Anadolu’da bir söz vardır “Üç kuruş fazla olsun, kırmızı olsun”.

KIZILMASKE 1
Çeviren: Ege Görgün
Büyülü Çizgi Roman
2013, 304 sayfa, 27 TL.
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,088
36,756
İstanbul
Sevgili İlyas'ın pek aşina olmadığımız boyutlarda bastığı Kızılmaske kısa sürede 7. sayısına ulaştı. Biz de bu farklı boyutlara alıştık artık herhalde. :)

Sevgili Haluk'un bu yazısı yaklaşık bir yıl önceki bir yazımı anımsattı. Haluk'a teşekkürlerimi iletip bahse konu yazımı alıntılayayım bari buraya bir kez daha:


Ne demezler ki? Ormandakilerin çenelerinin epey düşük olduğu açık. Latife bir yana Kızılmaske okurken ne çok görürüz bu orman deyişlerini. Hepimizin malumu neredeyse her macerasında bir, bazen birkaç kez aşağıdaki kalıba uyan cümlelerle karşılaşırız:

Ormanda "......................" derler...

Kızılmaske öykülerinin vaz geçilmezidir bu tür cümleler. Orman halkının saygısının, kötülerin de korkularının ifadesidir. Bu türden ilk cümle Lee Falk tarafından 1946-1947 yıllarında "Mister Hog" isimli günlük bantta kullanılmış; "When the Phantom moves, he shames the lightning". Kelime kelime çevisi "Fantom hareket ettiğinde, şimşeği utandırır" olan cümle dilimize “Fantom şimşekten daha hızlı çakar” diye kazandırılmış. Daha önce de bu türden cümleler kurulmuş olsa da yukarıdaki kalıba oturan ilk cümle bu olmuş. Falk'un bu türden 250'den fazla cümle kurduğu söylenir. İskandinav ülkelerinde Kızılmaske'nin yayımlanmasından sorumlu yazar ve çizerlerin oluşturduğu 'Team Fantomen'in "kutsal listesi" şöyle:

1) Ormanda "Fantom hareket ettiğinde, şimşek durur" derler.

2) Ormanda "Fantom bir orman kedisi kadar sessiz hareket eder" derler.

3) Ormanda "Fantom'un ormanı terkettiği ve şehrin sokaklarında sıradan bir insan gibi yürüdüğü zamanlar vardır" derler.

4) Ormanda "Fantom'u asla bulamazsın, o seni bulur" derler.

5) Ormanda "Fantom'un sesi kanını dondurur" derler.

6) Ormanda "Fantom kötülere karşı acımasızdır" derler.

7) Ormanda "Asla Fantom'a silah doğrultma" derler.

8) Ormanda "Fantom'un bin gözü ve bin kulağı vardır" derler.

9) Ormanda "Fantom on kaplan gücündedir" derler.

10) Ormanda "Fantom'un yüzünü gören korkunç bir ölümle karşılaşır" derler.

11) Ormanda "Fantom hareket ettiğinde, şimşek durur" derler.

12) Ormanda "Kötülerin karanlıkta uyanması ve Fantom'la karşılaşması dehşete sebep olur" derler.

Bizim bir listemiz yok. En azından ben bilmiyorum. Kızılmaske Tay Yayınları 1.Seri albümlerde hızlı bir tarama yapıp "bizim" "Ormanda ..... derler"lerimizi listeledim. Falk'un bu türden cümlelerden 250den fazla ürettiği düşünülürse çok fazla sayıda bu türden cümle bulmak mümkün gözüküyor;

Ormanda “Kızılmaske zor durumda olanların yardımına gözünü kırpmadan koşar” derler…

Ormanda “Kızılmaske’nin yumruğu değdiği yerden ses getirir” derler…

Ormanda “Fantom şimşekten daha hızlı çakar” derler…

Ormanda “Fantom kötülerin korkulu rüyasıdır” derler…

Ormanda “Büyük ağaç devrilirken büyük gürültü çıkarır” derler…

Ormanda “Fantom’un kötülere hiç acıması yoktur” derler…

Ormanda “Fantom on kaplan gücündedir” derler…

Ormanda “Fantom’un bin kulağı vardır” derler…

Ormanda “Kızılmaske kızdı mı, sesi kaplanın kanını dondurur ” derler…

Ormanda “Fantom bir yunus kadar hızlı yüzer” derler…

Ormanda “Kızılmaske engel tanımaz” derler…

Ormanda “Kızılmaske’nin çelik pençeleri aslanın boynunu kırar” derler…

Ormanda “Kızılmaske şehre iniyorsa bir sebebi vardır” derler…

Ormanda “Fantom kediden daha sessiz hareket eder” derler…

.........

Sizin de bu türden aklınıza gelen ya da Kızılmaske okurken dikkatinizi çeken ya da kendi üretiminiz cümleler varsa paylaşırsanız bu konuyu zenginleştirelim.

Kaynak:
 
12 Şub 2010
15,006
543,755
Çizgi roman okumak kadar sevdiğim bir şey varsa

O da çizgi roman hakkındaki böyle güzel yazılardır:)


Sohbet öyle koyulaşmış ki, canım bir orta kahve çekti


Teşekkür ediyorum sevgili dostlar
 
Üst