Kadri Balta
Aktif Üye
- 27 Mar 2012
- 406
- 2,221
25 Temmuz 1922 de afyon üzerinde keşif yapan Türk pilotlar Astsubay
Cemal ve Ahmet idaresindeki uçaklar yunanlılar tarafından düşürüldü.
Pilotlarımız şehit oldu.Yunanlılara başta uçak olmak üzere silah sağlayan kişi DÜNYANIN EN BÜYÜK SİLAH TÜCACARI VE BİR
OSMANLI VATANDAŞI BASİL ZAHAROFF du.
DÜNYANIN EN BÜYÜK SİLAH TÜCCARI İSTANBUL GENELEVLERİNDE ÇALIŞTI;
Basil zaharoff biyografisini yazan yazarlara göre Kurtuluştaki Rum
genelevlerinde yabancı gemicilerin oralara gitmesine rehberlik etti.
Adam başı 10 kuruş alıyordu.
Millî Mücadele’nin başlamasında, Yunanistan’ın Batı Anadolu’yu işgal etmesinin ateşleyici rol oynadığı tarih sayfalarında uzunca anlatılmıştır. Fakat perde arkasındaki Osmanlı Rumlarından Sir Basil Zaharoff’un bundaki payı gözden kaçırılmıştır. Oysa bu esrarengiz Rum, İngiltere ve müttefiklerinin Ön Asya politikasının, Yunanistan’ın Helenizm rüyasına hizmet edecek istikamette şekillenmesinde etkili olmuş ve ardından zuhur eden Yunan istilasının “gizli patronu ve finansörü” misyonunu üstlenmiştir.
Gidiyor Yunan yetkililerine:
“Her tarafınız düşmanla çevrili. Üstelik Osmanlı da cabası. Vatanınızı korumanız için ve denge unsuru açısından silahlanmalısınız.”
İkna ediyor. Top ve 2 adet denizaltı satıyor.
Dönüyor Türkiye’ye.
Ne yapıp edip, padişah Abdülhamit’in huzuruna çıkmayı başarıyor.
“Yunanlılar sizi yeryüzünden silmek için fırsat kolluyor. Üstelik Sovyet tehlikesi de var.”
İkna ediyor. Silah ve 2 adet denizaltı satıyor.
Ver elini Moskova.
Ruslar’a:
“Osmanlı silahlanıyor. Benden silah ve denizaltı satın aldılar.”
İkna ediyor. Onlara da silah satıyor.
Karanlık Bir Hayat
TENTEN 'de ismi basil bazarof olarak geçen
Basil Zaharoff, 6 Ekim 1849 tarihinde Osmanlı Devleti’nin o zamanki Muğla Bucağı’nda fakir bir Rum ailesine mensup olarak dünyaya gelmiştir. Ailesi, aslen İstanbul kökenlidir ve buradaki eski Rum mahallesi “Tatavla”da (Kurtuluş) ikamet etmiştir. Zaharoff, zengin olmak hırsıyla Avrupa yollarını arşınlarken aradığını en sonunda Atina’da bulacaktır. Artık, Galata Borsasında ve Avrupa’da kovaladığı küçük işler sona ermiş; büyük ve kanlı işlere soyunmanın zamanı gelmiştir. Çünkü, İngiliz Nordenfeldt silah sanayiinin, Atina’daki “Doğu İşleri Temsilciliği”ni Basil Zaharoff, 1877’de elde etmeyi başarmıştır.
Zaharoff’un silah pazarına girdiği dönemde Balkanlar, Avrupa ve Doğunun içinde bulunduğu şartlar, onun bu sahada kendini ispatlaması ve yüksek kazançlara ulaşması bakımından oldukça müsait bir ortam oluşturmuştur. Zaharoff bu sayede kısa zamanda, İngiltere, Rusya ve Yunanistan Savunma Bakanlıkları arasında mekik dokuyan silah sanayiinin ünlü simalarından birisi konumuna yükselmiştir.
1888’de, dünyanın ilk makineli tüfeğini geliştiren Amerikalı mühendis Hiram Maxim’in Nordenfeldt’in ürettiği topun satışlarını beklenmedik şekilde düşürmesi üzerine Zaharoff, derhal harekete geçmiş ve sinsice bir numara çevirerek onu kendi fabrikasıyla birleşmek zorunda bırakmıştır. İngiliz Vickers Silah Şirketi 1897’de, Maxim’e ortaklık teklif ettiğinde Basil Zaharoff, elde ettiği hisselerle kuruluş içinde mühim bir mevkiye gelmiş ve bir anda dünyanın önde gelen silah tüccarlarından biri oluvermişti.
Zaharoff, birbiriyle savaşan ülkelere aynı silâhları, “aynı güler yüz fakat değişik fiyatlarla satma” stratejisini izliyordu. Pazarlamacılıktaki olağanüstü soğukkanlılığıyla alakalı Zaharoff’un kendi ağzından çıkan şu sözler, insanın kanını donduracak cinstendir: “Silahlarımı almak isteyen herkese sattım.
Rusya’da bir Rus, Yunanistan’da bir Yunan, Paris’te bir Fransız’dım. Savaşları yaptım ki, iki tarafa da silah satabileyim!
Okuduğu kitapta TENTEN ile göz göze geliyor ve içinden: “Sen hayali bir kahramansın. Ben ise gerçek bir adam. Ama ne yazık ki, insanların çoğu seni bilecek. Beni ise çok az insan.”
Gözlerini dinlendirmek için kapatıyor.
TENTEN DE gerçek hayata olduğu gibi her iki tarafa da silah satan
kötü ve ikili oynayan bir silah tüccarı olarak çizilmiş.
TEKRAR OKUMAK İSTEYENLER TENTEN in
bakabilir.
Cemal ve Ahmet idaresindeki uçaklar yunanlılar tarafından düşürüldü.
Pilotlarımız şehit oldu.Yunanlılara başta uçak olmak üzere silah sağlayan kişi DÜNYANIN EN BÜYÜK SİLAH TÜCACARI VE BİR
OSMANLI VATANDAŞI BASİL ZAHAROFF du.
DÜNYANIN EN BÜYÜK SİLAH TÜCCARI İSTANBUL GENELEVLERİNDE ÇALIŞTI;
Basil zaharoff biyografisini yazan yazarlara göre Kurtuluştaki Rum
genelevlerinde yabancı gemicilerin oralara gitmesine rehberlik etti.
Adam başı 10 kuruş alıyordu.
Millî Mücadele’nin başlamasında, Yunanistan’ın Batı Anadolu’yu işgal etmesinin ateşleyici rol oynadığı tarih sayfalarında uzunca anlatılmıştır. Fakat perde arkasındaki Osmanlı Rumlarından Sir Basil Zaharoff’un bundaki payı gözden kaçırılmıştır. Oysa bu esrarengiz Rum, İngiltere ve müttefiklerinin Ön Asya politikasının, Yunanistan’ın Helenizm rüyasına hizmet edecek istikamette şekillenmesinde etkili olmuş ve ardından zuhur eden Yunan istilasının “gizli patronu ve finansörü” misyonunu üstlenmiştir.
Gidiyor Yunan yetkililerine:
“Her tarafınız düşmanla çevrili. Üstelik Osmanlı da cabası. Vatanınızı korumanız için ve denge unsuru açısından silahlanmalısınız.”
İkna ediyor. Top ve 2 adet denizaltı satıyor.
Dönüyor Türkiye’ye.
Ne yapıp edip, padişah Abdülhamit’in huzuruna çıkmayı başarıyor.
“Yunanlılar sizi yeryüzünden silmek için fırsat kolluyor. Üstelik Sovyet tehlikesi de var.”
İkna ediyor. Silah ve 2 adet denizaltı satıyor.
Ver elini Moskova.
Ruslar’a:
“Osmanlı silahlanıyor. Benden silah ve denizaltı satın aldılar.”
İkna ediyor. Onlara da silah satıyor.
Karanlık Bir Hayat
TENTEN 'de ismi basil bazarof olarak geçen
Basil Zaharoff, 6 Ekim 1849 tarihinde Osmanlı Devleti’nin o zamanki Muğla Bucağı’nda fakir bir Rum ailesine mensup olarak dünyaya gelmiştir. Ailesi, aslen İstanbul kökenlidir ve buradaki eski Rum mahallesi “Tatavla”da (Kurtuluş) ikamet etmiştir. Zaharoff, zengin olmak hırsıyla Avrupa yollarını arşınlarken aradığını en sonunda Atina’da bulacaktır. Artık, Galata Borsasında ve Avrupa’da kovaladığı küçük işler sona ermiş; büyük ve kanlı işlere soyunmanın zamanı gelmiştir. Çünkü, İngiliz Nordenfeldt silah sanayiinin, Atina’daki “Doğu İşleri Temsilciliği”ni Basil Zaharoff, 1877’de elde etmeyi başarmıştır.
Zaharoff’un silah pazarına girdiği dönemde Balkanlar, Avrupa ve Doğunun içinde bulunduğu şartlar, onun bu sahada kendini ispatlaması ve yüksek kazançlara ulaşması bakımından oldukça müsait bir ortam oluşturmuştur. Zaharoff bu sayede kısa zamanda, İngiltere, Rusya ve Yunanistan Savunma Bakanlıkları arasında mekik dokuyan silah sanayiinin ünlü simalarından birisi konumuna yükselmiştir.
1888’de, dünyanın ilk makineli tüfeğini geliştiren Amerikalı mühendis Hiram Maxim’in Nordenfeldt’in ürettiği topun satışlarını beklenmedik şekilde düşürmesi üzerine Zaharoff, derhal harekete geçmiş ve sinsice bir numara çevirerek onu kendi fabrikasıyla birleşmek zorunda bırakmıştır. İngiliz Vickers Silah Şirketi 1897’de, Maxim’e ortaklık teklif ettiğinde Basil Zaharoff, elde ettiği hisselerle kuruluş içinde mühim bir mevkiye gelmiş ve bir anda dünyanın önde gelen silah tüccarlarından biri oluvermişti.
Zaharoff, birbiriyle savaşan ülkelere aynı silâhları, “aynı güler yüz fakat değişik fiyatlarla satma” stratejisini izliyordu. Pazarlamacılıktaki olağanüstü soğukkanlılığıyla alakalı Zaharoff’un kendi ağzından çıkan şu sözler, insanın kanını donduracak cinstendir: “Silahlarımı almak isteyen herkese sattım.
Rusya’da bir Rus, Yunanistan’da bir Yunan, Paris’te bir Fransız’dım. Savaşları yaptım ki, iki tarafa da silah satabileyim!
Okuduğu kitapta TENTEN ile göz göze geliyor ve içinden: “Sen hayali bir kahramansın. Ben ise gerçek bir adam. Ama ne yazık ki, insanların çoğu seni bilecek. Beni ise çok az insan.”
Gözlerini dinlendirmek için kapatıyor.
TENTEN DE gerçek hayata olduğu gibi her iki tarafa da silah satan
kötü ve ikili oynayan bir silah tüccarı olarak çizilmiş.
TEKRAR OKUMAK İSTEYENLER TENTEN in
bakabilir.
Son düzenleme: