Fenice

Lami Tiryaki

Onursal Üye
21 Nis 2009
513
3,727
Çizgili Düşler tarafından yayınlanan Nathan Never 10 numaralı cildin ilk iki sayısında çok ama çok önemli bir hikaye yer alıyor. Fenice ismiyle başlayan ve dilimize Anka'nın Dönüşü diye çevrilen La Signora Della Morte 76 ve 77. sayıları Nathan Never evreninin çeşitli evrelerini birbirine bağlayan ilginç bir olay örgüsüne sahip.

Antonio Serra'nın hikayeleri her bir okunduğunda yazarın dehasına daha çok hayran olmamak elde değil. Orijinal 21. sıradaki Uzay Piyadeleri gibi sıradan bir öyküyü Nathan evreninin kilometre taşı bir öykü haline getirmek gerçekten usta işi bir yazarlık örneği. Hatırlarsanız Susan Connery isimli devletle ortak çalışan bir silah tüccarının olağanüstü çekici kızı, uzay piyadelerine katılmış, emrindeki askerleri bir tür genetik doping ilacıyla süper komandolar haline getirmişti. Askerlerden birinin ölümü üzerine Alfa Ajanı Never, gruba katılmış ve olayın perde arkasındaki skandalı ortaya çıkarmıştı. Bu arada simülatördeki bir düelloda Susan Connery'yi öldürmek zorunda kalmıştı.

Fenice'de Susan, Nathan'ın rüyalarında tekrar ortaya çıkmaya başlıyor. Kızın muhteşem güzelliği ve çekiciliği Nathan'ın cinsel bunalımlara girmesine neden oluyor. Bundan sonrası Nathan'ın geçmişine ve Uzay Piyadeleri'ne uzanan oldukça hareketli bir maceraya kapı açıyor. Olaylar öylesine ustaca ve hızlı gelişiyorki, öykünün sonunda bizi geçmişten alıp Teknodroit Savaşları'nın olduğu dönemin kapısına bırakıyor. Öyküde Martin Mystere evreninden öyle bir karakter varki, Martin severlerin ağzı açık kalacak resmen. Üstelik karakterimiz bir anlamda Teknodroit Savaşları'nın kısır döngüsünü kıran adam olarak Nathan tarihine de damgasını vuruyor. Macera boyunca Teknodroit Savaşları'nın çok ama çok önemli bir karakterinin sırrını da çözmüş olacağız.

Fenice hikayesi Nathan kronolojisi içinde o kadar çok detayı birbirine bağlıyorki, hani "ben Nathan'ı anlıyamıyorum, çok karışık, olayları takip etmesi işkenceye dönüşüyor" diyen okurlar için neredeyse ilaç gibi gelecek.

Macera kısmen cinsellik ağırlıklı. Bu cinsellik sadece Nathan Never'la ilgili değil. Legs bağlamında Nathan evreninin kadınlarının cinsel yaklaşımlarıyla da ilgili fumetti dünyasında az rastlanan çarpıcı sahneler içeriyor. Bu arada Nathan çizerlerinin kadınlara yaklaşımına şapka çıkarmak istiyorum. Öyle formda, öyle atletik ve öyle çekici kadın çizimleri varki. Legs'i veya May'i büyütüp, asıp, estetik harikası diye seyredesi geliyor insanın.

Uzun lafın kısası bu harika öyküyü okumak için sıraya koymayın. Hemen okuyun. Pişman olmazsınız. Yalnız sonrasında Uzay Piyadeleri'nden başlayan, Aristotel Skotos'la son düelloyu içeren maceraları da katarak dev albümlere uzanan yeni bir okuma programı yapmak zorunda kalabilirsiniz. Çayı çerezi bolca stoklayıp, kapıyı da kilitleyip Nathan ciltleriyle bir yerlere tıkılası geliyor insanın.

Selamlar
Lami Tiryaki
 
Son düzenleme:

savok

Admin
30 Eki 2009
19,988
83,571
Kasımpaşa
Bu tür yazılara yorum yapmak bana pek mantıklı gelmiyor. Öncelikle hikayeyi okuyanın öznel görüşü.. Buna itiraz etmek ya da bir şeyler eklemek çok anlamsızca. Henüz okumadım, ancak ve de belki sanmıyorum ya okuduklarımdan çıkaracağım başka yorumlar olabilir.. Ancak yazı da güzel. Bir şeyler söylemek gerek.. Fakat şu bir gerçek ben acaip merak ettim.. Son bir şey daha ben çizgi roman okurken galiba kendimi çok kaptırıyorum, yazarı çizeri ya da başka birisi aklıma gelmeden çalakalem okuyorum.. Bu tür yazıları okuyunca da kendimi dünyanın en kötü çizgi roman okuru olarak görüyorum.. Teşekkürler üstad..
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,039
75,336
hiçbiryerde :)
En sevdiğim yazılar bunlar.
"Yazı yazıyı çeker" denir buna :)
Mesela yazıda geçen Nathan never 21. sayıyı merak ettim.Okumam lazım diye sıraya aldım.
Sonra 21. sayı başka bir makalede de geçiyordu galiba
diye ararken,http://www.cizgidiyari.com/forum/kahramanlar-dergiler-ve-turler/73824-nathan-neverda-entellektuel-ust-seviye%3B-bauhaus-katili.html
makalesine rastladım,orada Nathan Never 54. sayı Bauhaus Katili ve
"Macerayı okumadan önce Martin Mystere'nin Caravaggio Şifresi'ni okumanızı tavsiye ederim"
önerisiyle okumak istediklerim artıyor....
Yıllardır farklı (müzik, kültür, siyaset vs ) dergiler okurum ve böyle gider...
Teşekkürler, selamlar dostlar...
 

Lami Tiryaki

Onursal Üye
21 Nis 2009
513
3,727

Antonio Serra'nın hikayeleri her bir okunduğunda yazarın dehasına daha çok hayran olmamak elde değil. Orijinal 21. sıradaki Uzay Piyadeleri gibi sıradan bir öyküyü Nathan evreninin kilometre taşı bir öykü haline getirmek gerçekten usta işi bir yazarlık örneği. Hatırlarsanız Susan Connery isimli devletle ortak çalışan bir silah tüccarının olağanüstü çekici kızı, uzay piyadelerine katılmış, emrindeki askerleri bir tür genetik doping ilacıyla süper komandolar haline getirmişti. Askerlerden birinin ölümü üzerine Alfa Ajanı Never, gruba katılmış ve olayın perde arkasındaki skandalı ortaya çıkarmıştı. Bu arada simülatördeki bir düelloda Susan Connery'yi öldürmek zorunda kalmıştı.

Arkadaşlar affınıza sığınarak yazıdaki ciddi bir hatayı düzeltmek istiyorum. "Klavyemden kaçmış" deyip düzeltmek isterdim ama maalesef gözümden kaçmış. Uzay Piyadeleri Orijinal 21. sayıda değil 11. sayıda başlıyor. Yani Lalkitap 1. sayıya denk geliyor. 12. sayıdaki Son Savaş isimli öyküyle sona eriyor. Bu yanlış yönlendirme nedeniyle tüm diyar okurlarından özür dilerim.

Bu arada Fenice başlığını çevirmen olduğu gibi bırakmış. Oysa onu da çevirseymiş çok yerinde olacakmış. Fenice, Anka Kuşu anlamına geliyor. Hikayeyi okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır.

011fanteriadellospaziouzaypyadeler1blmantonioserrarobertodeangelis.jpg

Uzay Piyadeleri, Sayı :11

012lultimabattaglia2blmantonioserrarobertodeangelis.jpg

Son Savaş, Sayı:12, Yazan Antonio Serra, Çizen:Roberto De Angelis

Selamlar
Lami Tiryaki
 
12 Şub 2010
15,006
543,641
Lami Tiryaki dostumuzun yorumlarını okumak bir zevk.

Teşekkür ediyor, tekrar sohbet etmeyi umuyorum.
 
Üst